03-07-2017, 14:31
Emekli ilkokul öğretmeninin veya emekli üniversite öğretim görevlisinin veya işçi emeklisinin veya devlet memurunun veya mühendisin, veya üniversite öğrencisinin veya satranç sporcusunun veya esnafın veya işçinin veya fabrikatörün veya tarım işçisinin veya ev hanımının 1. kademe satranç antrenörü olabilme imkanı var mıdır ? Evet, evet, elbette vardır. Tüm bu insanların 1. kademe satranç antrenörü olabilmeleri için hiçbir karşı güç ve engel yoktur.
Peki, bu insanlar herhangi bir okulda veya herhangi bir kulüpte veya herhangi bir üst antrenörün yanında çalışmıyorlarsa ve dolayısıyla prosedüre göre belge getiremiyorlarsa 2. kademe antrenör olabilmeleri için herhangi bir engel var mıdır ? Evet, evet, elbette vardır. TSF ye göre bu insanların 2. kademe antrenör olabilmeleri namümkündür. “Olamaz kardeşim. Ben belge isterim.” diyor TSF, kendi mevzuatını bile anlamadan ve kendi mevzuatını yok sayarak.
Aslında TSF kendi mevzuatına okulda veya kulüpte veya üst antrenörün yanında çalışmayan ve dolayısıyla çalışma belgesi getirmeyenler için bir madde koymuş. Antrenör Kademeleri Arası Geçiş ve Denklik Prosedürünün A.1.d maddesi kapsamında belirtilen Eğiticilerin Eğitimine katılanların okuldan veya kulüpten veya üst antrenörden çalışma belgesi getirmiş sayılacaklarını net olarak yazmış. Fakat Eğiticilerin Eğitimine 1. kademeyi kabul etmeyerek kendi kendisiyle ters düşmüş.
80000 den fazla 1. kademe antrenörün %90 dan fazlasının ilkokul ve ortaokul öğretmeni olduğunu sanıyorum. Bunların satranç bilen on binlercesini satranç dairesinin içine koyarak, diğer on binlercesinin rok yapmayı dahi bilmediklerini ve eğitimlerde satrancın sesini öğrenmeden antrenör yapıldıklarını iddia ediyor ve örneklerini biliyorum. Bu rakamın %1 i ise 2. kademe antrenördür. Diğer spor dalları arasında satranç %1 orantısı ile sondan birincidir.
Peki, okullarda rok yapmayı dahi bilmeyen on binlerce öğretmenin antrenör yapılmasının amacı nedir ? Kurnaz TSF okullarda kendi açısından önemli bir maden keşfetmiştir. Bu madeni ortaya çıkartacak olan amigoların, çığırtkanların yardımına ihtiyacı vardır. Bu amigoları okullardan çok kolaylıkla devşirmektedir. Ve onların önünü tamamen açabilmek için prosedürleri onlara uygun hale getirip yazımın tepesinde belirttiğim gruplara kapıları kapatmaktadır.
Aslında TSF yukarıda belirttiğim gruplar ile okul öğretmenleri arasında kayırmacılık ve ayrımcılık yaparak suç işlemektedir.
Peki, bu insanlar herhangi bir okulda veya herhangi bir kulüpte veya herhangi bir üst antrenörün yanında çalışmıyorlarsa ve dolayısıyla prosedüre göre belge getiremiyorlarsa 2. kademe antrenör olabilmeleri için herhangi bir engel var mıdır ? Evet, evet, elbette vardır. TSF ye göre bu insanların 2. kademe antrenör olabilmeleri namümkündür. “Olamaz kardeşim. Ben belge isterim.” diyor TSF, kendi mevzuatını bile anlamadan ve kendi mevzuatını yok sayarak.
Aslında TSF kendi mevzuatına okulda veya kulüpte veya üst antrenörün yanında çalışmayan ve dolayısıyla çalışma belgesi getirmeyenler için bir madde koymuş. Antrenör Kademeleri Arası Geçiş ve Denklik Prosedürünün A.1.d maddesi kapsamında belirtilen Eğiticilerin Eğitimine katılanların okuldan veya kulüpten veya üst antrenörden çalışma belgesi getirmiş sayılacaklarını net olarak yazmış. Fakat Eğiticilerin Eğitimine 1. kademeyi kabul etmeyerek kendi kendisiyle ters düşmüş.
80000 den fazla 1. kademe antrenörün %90 dan fazlasının ilkokul ve ortaokul öğretmeni olduğunu sanıyorum. Bunların satranç bilen on binlercesini satranç dairesinin içine koyarak, diğer on binlercesinin rok yapmayı dahi bilmediklerini ve eğitimlerde satrancın sesini öğrenmeden antrenör yapıldıklarını iddia ediyor ve örneklerini biliyorum. Bu rakamın %1 i ise 2. kademe antrenördür. Diğer spor dalları arasında satranç %1 orantısı ile sondan birincidir.
Peki, okullarda rok yapmayı dahi bilmeyen on binlerce öğretmenin antrenör yapılmasının amacı nedir ? Kurnaz TSF okullarda kendi açısından önemli bir maden keşfetmiştir. Bu madeni ortaya çıkartacak olan amigoların, çığırtkanların yardımına ihtiyacı vardır. Bu amigoları okullardan çok kolaylıkla devşirmektedir. Ve onların önünü tamamen açabilmek için prosedürleri onlara uygun hale getirip yazımın tepesinde belirttiğim gruplara kapıları kapatmaktadır.
Aslında TSF yukarıda belirttiğim gruplar ile okul öğretmenleri arasında kayırmacılık ve ayrımcılık yaparak suç işlemektedir.