07-07-2019, 17:50
2018-2019 da uluslararası açık satranç turnuvalarına katılıp da norm ve unvan alan satranççıların sayısı Türkiye’de yapılan kapalılara katılıp norm ve unvan alanların sayısından fazladır. Türkiye’de yapılan kapalı turnuvalarda yapılan anlaşmalı beraberlikler uluslararası açık turnuvalarda yapılan beraberliklerden oransal olarak fazladır. Tahmin ediyorum ki, yurt içi kapalı turnuvalarda oyunculara anlaşmalı beraberlik yapmaları empoze edilmektedir. Bu durum onların norm almalarını sağlasa da gelişmeleri için önemli bir engeldir. Uluslararası açık satranç turnuvalarında ise satranççı özgür kalmakta ve anlaşmalı beraberlik yerine kazanmayı tercih etmekte, kazanmak için çaba göstermekte ve çoğunlukla kazanmaktadır.
Atari oyununda puan toplayıp hedefe ulaşmak gibi değildir ve olmamalıdır satranç oynamak. Maalesef günümüzde çocuk satranç oynayıp puan topladıkça ve level atladıkça veli dört köşe olmaktadır. Ama bu puanların adeta kişisel özelliklerin ve değerlerin yerle bir edilircesine toplandığı hiç önemli değil sanki. Hedefe giden bazı yollar ahlaksız bile olsa o yollarda yürünmeli demektedirler sanki. Atatürk’ün “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklı olanını severim.” sözü zihinlerden neredeyse silinmek üzere.
Eğer satranç hayata hazırlanmanın bir kolaylaştırıcısı veya hayatın bir benzeri olarak görülmekteyse, bırakınız çocuklarımız satrancı özgürce ve cesurca doyasıya oynasınlar. Yensinler, yenilsinler, gerektiğinde el sıkışarak mutlak beraberliğin tadını çıkarsınlar ve bunlardan tecrübe edinsinler. Ama suni olarak beraberlik anlaşmaları yaparlarsa ileride hayatın gerçekleri karşısında ya ne yapacaklarını şaşırırlar, ya da daha önceden alıştıkları gibi suni beraberlik anlaşmaları yapmaya devam ederek başkalarının haklarını yerler. Tercih velilerin…
Kapalı turnuvaların herkese görünen yüzünü derleyip oldukça kısa bir özetini yaptım. Ortaya serilecek çok veri var. Bu verilerin de değerlendirilip yorumlanması gerekli. Ama şimdilik sadece kapıyı biraz aralayıp başımı hafifçe içeriye uzatabildim. İçeride olup görünmeyenlerden bazıları PGN lerdir, insan ilşkileridir, vs.,vs. Kapalı turnuvaları esas alarak anlaşmalı beraberlik kavramı için bu sıcak yaz günlerinde geçici bir meltem mi estirdim yoksa hafif bir lodos mu estirdim bilemiyorum. İleride (ne zaman olacağını bilemiyorum) kapalı turnuvalar için kapıyı tamamen açıp içeri girebilirsem (bu benim için çok zor) o zaman fırtına mı eser, kasırga mı eser onu da bilemiyorum.
Hoşçakalın.
Atari oyununda puan toplayıp hedefe ulaşmak gibi değildir ve olmamalıdır satranç oynamak. Maalesef günümüzde çocuk satranç oynayıp puan topladıkça ve level atladıkça veli dört köşe olmaktadır. Ama bu puanların adeta kişisel özelliklerin ve değerlerin yerle bir edilircesine toplandığı hiç önemli değil sanki. Hedefe giden bazı yollar ahlaksız bile olsa o yollarda yürünmeli demektedirler sanki. Atatürk’ün “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklı olanını severim.” sözü zihinlerden neredeyse silinmek üzere.
Eğer satranç hayata hazırlanmanın bir kolaylaştırıcısı veya hayatın bir benzeri olarak görülmekteyse, bırakınız çocuklarımız satrancı özgürce ve cesurca doyasıya oynasınlar. Yensinler, yenilsinler, gerektiğinde el sıkışarak mutlak beraberliğin tadını çıkarsınlar ve bunlardan tecrübe edinsinler. Ama suni olarak beraberlik anlaşmaları yaparlarsa ileride hayatın gerçekleri karşısında ya ne yapacaklarını şaşırırlar, ya da daha önceden alıştıkları gibi suni beraberlik anlaşmaları yapmaya devam ederek başkalarının haklarını yerler. Tercih velilerin…
Kapalı turnuvaların herkese görünen yüzünü derleyip oldukça kısa bir özetini yaptım. Ortaya serilecek çok veri var. Bu verilerin de değerlendirilip yorumlanması gerekli. Ama şimdilik sadece kapıyı biraz aralayıp başımı hafifçe içeriye uzatabildim. İçeride olup görünmeyenlerden bazıları PGN lerdir, insan ilşkileridir, vs.,vs. Kapalı turnuvaları esas alarak anlaşmalı beraberlik kavramı için bu sıcak yaz günlerinde geçici bir meltem mi estirdim yoksa hafif bir lodos mu estirdim bilemiyorum. İleride (ne zaman olacağını bilemiyorum) kapalı turnuvalar için kapıyı tamamen açıp içeri girebilirsem (bu benim için çok zor) o zaman fırtına mı eser, kasırga mı eser onu da bilemiyorum.
Hoşçakalın.