OnurAlacaba Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Alıntı:Antalya' da, ölü bir sezonda 2000 kişilik bir organizasyonda velilerden ayak bastı parası alınması ayrıca düşündürücüdür. Bazı forumlarda arkadaşların "Orası ticari bir işletmedir ve alınmalıdır" demesi ise ukalalık ve yaranma içgüdüsüdür.
Kutlay Karahan
Bana hakaret edilmesini bi kenara bırakıyorum
Asıl merak ettiğim oradaki otellere neden yaranacakmışım??
Benim ne çıkarım var o otellerde
Düşüncelerimizi yazmanın bedeli hakarete uğramakmı??
Bence siz o forumu ya kapatın yada bırakın tuncay bey tamamen devralsın. Sizin seviyeniz belli
Sayın Onur Alacaba,
bu yorumunuzda adımı anmışsınız.
Türkiye Satranç Forum dan alıntı yaptığınız da lütfen alıntının ait olduğu linki veriniz.
Türkiye Satranç Forum da Özgür Satranç Forum dan yapılan her alıntıda kaynak linki veriliyor.
Türkiye Satranç Forum un adını dahi zikretmekten çekiniyorsun. O zaman lütfen bu forumdan kaynak göstermeden alıntı yapmayınız.
Türkiye Satranç Forum, yönetiminde saygın satrançıların olduğu bir forumdur. Moderatör ve yöneticileri giriş yapanlar görebilirler.
Ben Özgür Satranç Forum ile ilgili yapısı ve işleyişi ile ilgili eleştiriler bulundum.Burada tekrar etmenin anlamı yoktur. Son bir kaç konu başlığında Özgür forumda bazı yorumların silindiğini Türkiye Satranç Forumda ilan ettim. Bunun doğru olmadığını söyledim. Sonra seni moderatörlükten ayrıldığını öğrendik. Şu halde yazdıkların Özgür Forumun şu anki yönetici ve moderatörlerini bağlıyor olmamalı.
Ama bu durumu Özgür Forum yöneticilerinin açıkça ilan etmesini istiyorum.
Onur Beyin Özgür Satranç Forum moderatörlüğünden ayrıldıktan sonra yazdıklarını açıkçası beğenmedim.
Son yazdıklarında "
Bence siz o forumu ya kapatın yada bırakın tuncay bey tamamen devralsın. Sizin seviyeniz belli" demişsin.
Türkiye Satranç Forum u sen istiyorsun diye kapatacağımızı düşün müyorsunuz herhalde..
Bu forum yönetimini bir çok satranççı ile paylaştık. Paylaşmaya da devam ediyoruz.
Ben gün geldiğinde sıradan bir üyeliğe geçmek istediğimi de en başından ilan etmiştim.
Moderatörlükten ayrıldıktan sonra her iki forumu tartışma boyutuna getirecek yazılarınızdan son derece rahatsız olduğum ve bana cevap hakkı doğurduğun için buraya tekrar üye olup bu yorumu yazmak zorunda bıraktın beni.
Eğer Türkiye Satranç Forum un adını yazılarında kaynak göstermeyi bırak anmak bile istemiyorsan lütfen içinde Türkiye Satranç Forum geçen cümleler kurma..
Olur mu?
Sayın Hüseyin AKTAŞ;
Sizi Kızılay çadırı etrafında gözlerimiz aradı, göremedik.Yoksa siz de mi Limra nın sıcak enfes yemeklerinden ,ısısından yararlanıp kahvenizi yudumladınız?Halkın arasında olmak, haksızın yanında olmak, emekçinin yanıda olmak; bu mudur?
Abdurrahman Gelecek
Her sorun BİTECEK
abdurrahman gelecek Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Sayın Hüseyin AKTAŞ;
Sizi Kızılay çadırı etrafında gözlerimiz aradı, göremedik.Yoksa siz de mi Limra nın sıcak enfes yemeklerinden ,ısısından yararlanıp kahvenizi yudumladınız?Halkın arasında olmak, haksızın yanında olmak, emekçinin yanıda olmak; bu mudur?
Abdurrahman Gelecek
Her sorun BİTECEK
Sayın Gelecek
Gelmişsiniz ama sorunlar bitmemiş.
22 Aralıkta bu foruma kayıt olmuşsunuz ve bir tek mesaj yazmışsınız, o da sözüm ona beni eleştirdiğiniz bu mesaj. Siz kimsiniz? Hangi ilden ve hangi çocuğun velisisiniz?
Evet ben Limra'da kaldım. Yönetime muhalif olmama rağmen, Limra'da kalacağımı çok önceden söyledim. Bu yıl için boykot da önermedim. Bu anlamda kendimle çelişkim yok. Niye Limra'da kaldığımı anlayacak birine benzemiyorsunuz.
Çadırların oraya da her gün uğradım. Dostlarım ile görüştüm, yeni dostlar da edindim. Arayan mevlasını da bulur belasını da. Siz de beni arasaydınız bulurdunuz. Ben sizi tanımam, siz beni tanımazsınız, herkesi de tanımak zorunda değilim. Bazı kuşlar size Limra'da kaldığımı söyleyince sanki önceden tanışıyormuş gibi konuşmanız, içtenliğiniz hakkında kuşku vericidir.
Aklı ereli halkın saflarında yer alan biri olarak, sizin beni provake etmeye çalışan ve halkın saflarında olmayan biri olduğunuzu düşünüyorum. Mesajınızın gizli bir tehdit içerdiğini de görüyorum! "Abdurahman gelecek / Her sorun BİTECEK" derken bitireceğiniz şeyler nelerdir, anlatın bakalım. Bir şeyleri bitirmeye niyetiniz varsa önce kim olduğunuzu açıklayın. "Yiğit olan ata biner atlanır / Yiğit gölgesinde yiğit saklanır" Siz kimin gölgesinde saklanıyorsunuz? Bu güne değin neredeydiniz? Atınız ne, pusatınız ne, bitireceğiniz ne, hele bir yol anlatın da, herkes dinlesin. Ben senelerdir anlatıyorum ve bu savaşımım süresince sizin gibi çok "Abdurrahman Çelebi" gördüm. 49 Yaşındayım ve o çelebileri 15 ile 30 yaşları arasında harcayan biri olarak harcanmaktan da asla korkmadım. Ölümden öte köy yoktur.
Gelin de "bitirin" bakalım! Hodri meydan!...
Sayın Selim Gürcan,
Satrançokulu Forumda TSF nin Forumunun kapatılması yanlı olduğunuz bir yazınızı okudum.
Atatürk'ün çok sesli müziğe önem vermesinin temel nedenlerinden birinin, çok sesli müziğin demokrasiyi temsil etmesi olduğu söylenir. Farklı seslerin, tınıların birleşerek hepsinin üzerinde daha anlamlı, daha coşkulu bütün bir ses oluşturması büyüleyici bir şeydir.
Müziğimizin tek sesli olması gibi pek çok işimiz de tek sesli olarak devam etmektedir. TSF'nin forumunu kapatmasını da yine demokrasiyi, çok sesliliği içerisine sindirememiş yönetime mal ediyorum.
Zamanında TSF'nin forumunda seviyesi düşük atışmaların yapılmış olmasını da velilerin ya da okuyanların olumsuz karşılayacağını sanmıyorum. "Uslubu kişinin aynasıdır" Bu forumda da seviyesi düşük atışmalar var. Kişileri tanımadığım halde kötü sözleri sadece sarfedene yoruyorum.
TSF' yi tanımayan bir veli olarak Kemer' de Kızılay çadırında mahsur kaldım (bırakıldım). Muameleyi bizzat kendim yaşadım. Benimle birlikte turunu erken tamamlayıp çıkan grubunu bekleyen en minikler de bu kötü muameleye maruz kaldı. Benim bu yönetim hakkında iyi şeyler düşünmem mümkün değil. Bunu da TSF'nin forumunda mutlaka dile getirmek isterdim.
Selam ve Saygılar
Özlem Göktoğan
Sporcu Velisi
Bizi kolayca provoke edebilecek yazıları dikkatle okuyoruz.Ayrıca Özlem hanımın yazısını da dikkatle okuduk.Özlem hanımın kullandığı uslupla yazılmış birkaç yazı Federasyon tarafından dikkate alınacaktır.Bu yazılar hiç yazılmamış olsaydı,o zaman yanlışların düzeltilmesi daha uzak bir ihtimal olurdu.
Federasyon yetkililerinin mutlaka satranç oynayarak belirli yerlere geldiğini düşünüyorum. Eğer iyi satranççı olsalardı bir kaç hamle ileriyi hesap edebilmeleri gerekirdi.
Belki de iyi satranççılardır. Böyle olacağını biliyorlardı. Zalimliklerinden yaptılar.
Sakın şöyle düşünmüş olmasınlar: "Biz bunlara rezillik çektirirsek seneye bizim otele gelirler".( Kulakları çınlasın) Selçuk Büyükvural sürekli olarak "sakın başka otele gitmeyin, rezil olursunuz" diye bizi uyarıyordu!
Peki, hiç düşündüler mi acaba paraları yoksa ne yapacaklar? 600 çocukla mı yaş grupları şampiyonası düzenlenecekti? Evimizden 500 Km uzaklıkta, kendi vatanımızda mülteci kampındaki Peşmergeler kadar itibar görmedik ama biz katılımcı sayısını 300 kadar arttırarak ele güne karşı Federasyon'un itibarına katkıda bulunduk.
Hergün bu formda Kemer Faciası ile ilgili bir şeyler yazılıp çiziliyor .Ben de bekliyorum ki bir yetkili çıkıp cevap verecek., Sonra düşündüm,kendimi onların yerine koydum.Ne diye bilirler ki.Belki en fazla odaları 9 TL ye deilde 15 TL ye tuttuk.Başka da bir şey diyemezler.ASLINDA BU İŞİ YÜZLERİNE,GÖZLERİNE BULAŞTIRDIKLARINI İTİRAF ETSELER İYİ OLACAK. AYRICA ÖZÜR DİLEMELERİNİ BEKLİYORUZ. HURİYE ÖZKAYAGAN
SN. HURİ HANIM,neden bi yetkili çıkıpta bu gibi gereksiz yazılara cevap versin.Sizin gibi her gün 1000 lerce eleştirel yazı var internette,bunların hepsine bir cevap verilmeye kalksa bu işin sonu nereye varır ALLAH aşkına.Lütfen gerçekçi olun ya.Bence son derece başarılı bir organizasyondu,ama sizin gibi bir kaç işbilmez velinin düştükleri durum yüzünden koskoca federasyonada yüklememk lazım dimi.Ben sayın başkanın yanıdayım,söz verdiği gibi başarılı bence.Sonuçta kimseye zorla bişey yaptırılmıyor öle değilmi.Bu işler arz talep meselesi,beğenirsen gidersin beğenmezsen gitmezsin,o kadar.İNSAN NE KADAR ANLATIRSA ANLATSIN,KARŞIDAKİ ANLIYABİLECEĞİ KAPASİTEDE ANLAR.buda benden özlü bi söz olsun,çok tşkr ederim.
İki Arkadaş aralarında konuşuyormuş.
Biri diğerine;
-Hazreti Yusuf kızını Allaha kurban edecekmiş.O sırada Azrail Yusuf’a
Bir keçi gönderir.
Derken arkadaşı sözünü keser.
-Yahu der,söylediklerinin neresinden tutsam da düzeltsem
Yusuf değil İbrahim
Azrail değil Cebrail
Keçi Değil Koyun
Kızı değil oğlu
Hangi birini düzeltsem?
Sürahi değil, ibrik!
Kaparow değil, Kasparov!
memed değil, Mehmet!
Beni çok güldürdünüz, Allah da sizi güldürsün!
Fırıncının bir çırağı varmış. Gelen müşteriler ile küfürlü konuşuyormuş. Fırıncı da müşterilerin şikayeti üzerine bunu önlemek için çırağın ağzına bakla tanesi koymuş. Bir gün fırıncı da küfür etmek istemiş ama ön plana çıkmamak için çırağına dönmüş ve "çıkar ağzındaki baklayı" demiş.
Siz Kimin Çırağısınız?
Siz Kimin Çırağısınız?
Satranç toplumu içinde yeni sayılabilecek üyelerimize itidal tavsiye ediyorum.Bu üyelerimiz veya veliler, kaba,alaycı ve provokasyon amacı taşıyan yazılara yanıt vermek zorunda değildir.
Özellikle kimliğini açıklamayanlara mümkün olduğu kadar yanıt verilmemelidir.Yanıt verilmesinde Toplumun lehine yararlar varsa,bu yanıtları eski üyelerimiz verecektir.
Yeni üyelerin yaşadıkları sorunları uygun bir dille yazmaları yeterlidir.
Bu forumlarda çok az yazı yazan,ama yazılanları hergün okuyan çok sayıda eski üyemiz olduğu unutulmamalıdır!O çok az yazı yazanlar da hiç beklenmedik bir anda devreye girebilirler!
Arkadaşlar;
Yeni yaş grupları geldi oldu,biz hala eskisinden kurtulamadık.Bende pahalı bulduğum için Limrada kalmayan bir veliyim,Kemer de bir otelde kaldık,bahsettiğiniz zorlukları yaşadık.Ama ben dışarda kalmayı tercih ettiğimde bu zorlukları yaşayacağımı tahmin ediyordum,birlikte olduğum diğer velilerle organize olarak mümkün olduğunca turnuvadan çıkan çocuklarımızı erken otelimize götürdük.Organizasyonlarda insanların hepsini mutlu etmek imkansızdır,çünkü hep daha fazlasını istemek insanoğlunun özünde var.Sahra çadırı olsaydı,şunu da bunu da isterdik muhakkak,bunu tahmin etmek zor değil.
Bir de sesli düşünmek güzel ama düşüncelerimizi başkalarının okuması için yazıya dökerken dikkatli olmak lazım.Başkalarını üzmek,geriye dönüşün zor olacağı adımları atmamak lazım.İyi düşünüp öyle yazmak lazım.Her düşündüğümüzü yazarsak bu işin sonu gelmez.Saygıyı ve sevgiyi elden bırakmayalım.
Eleştiri olacaksada bu kurallar çerçevesinde olmalı.
Saygılarımla...
Hasan Fehmi Arat Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Arkadaşlar;
Yeni yaş grupları geldi oldu,biz hala eskisinden kurtulamadık.
"Eskisinden" kurtulmak için çabalıyoruz Hasan arkadaşım. Ya biz "eskiden" ya da "eski" bizden kurtulacak.
Hasan Fehmi Arat Yazmış,
[color=black]
Alıntı:Arkadaşlar;
Yeni yaş grupları geldi oldu,biz hala eskisinden kurtulamadık.Bende pahalı bulduğum için Limrada kalmayan bir veliyim,Kemer de bir otelde kaldık,bahsettiğiniz zorlukları yaşadık.Ama ben dışarda kalmayı tercih ettiğimde bu zorlukları yaşayacağımı tahmin ediyordum,birlikte olduğum diğer velilerle organize olarak mümkün olduğunca turnuvadan çıkan çocuklarımızı erken otelimize götürdük.Organizasyonlarda insanların hepsini mutlu etmek imkansızdır,çünkü hep daha fazlasını istemek insanoğlunun özünde var.Sahra çadırı olsaydı,şunu da bunu da isterdik muhakkak,bunu tahmin etmek zor değil.
Bir de sesli düşünmek güzel ama düşüncelerimizi başkalarının okuması için yazıya dökerken dikkatli olmak lazım.Başkalarını üzmek,geriye dönüşün zor olacağı adımları atmamak lazım.İyi düşünüp öyle yazmak lazım.Her düşündüğümüzü yazarsak bu işin sonu gelmez.Saygıyı ve sevgiyi elden bırakmayalım.
Eleştiri olacaksada bu kurallar çerçevesinde olmalı.
Saygılarımla...
[/color]
Tabbi ki aklımıza her geleni yazmadık ama konular açıldıkça hatırladığımız ya da düşündüğümüz şeyleri yazacağız. Bunun da bir hak olduğunu düşünüyorum açıkçası.
Yaş grupları satranç turnuvasını bitireli üç hafta oldu. Kimi çocuğumuz hakettiği dereceye kavuştu, kimine nazar değmişti!
Oğlum için turnuvanın en heyecanlı yanı Denizlili, Ankaralı, İstanbullu, Antalyalı arkadaşları ile oynamaktı.Mutlaka kapsamlı bir organizasyon. Ancak yeterlimiydi? 81 il açısından, yaş grupları çeşitliliği ve geçmiş yıllardaki katılım sayısı açısından değerlendirildiğinde yetersiz olduğu otoriterler tarafından yazıldı.
Bir veli olarak yaşadığım sıkıntıları dile getirdim. Bunun başlıca iki sebebi vardır.
1)Yaşadıklarımı kabullenememek.
2)Bu konuyu gündemde tutarak kamu oyu oluşturmak ve bundan sonraki senelerde bu hataların tekrarlanmasını önlemek amaçlı bir nebze de olsa katkı sağlamak.
Kemer'e gitmeden önce neyle karşılaşacağıma hazır olmak için uygulama yönergesini, yarışma yönergesini ve de yarışma takvimini dikkatle okudum. Hasan Fehmii Arat Bey bu zorlukları yaşayacağını biliyormuş. Demekki kendisi federasyona benim kadar güvenmemiş ve bu zorlukların olacağını tahmin etmiş. Açıkçası ben Federasyona güvendim ve tahmin edemedim. O nedenle de kabul edemiyorum.
İhale hazırlığı, ihalenin yapılması ve ihaleden sonra işin kontrolluğunu kapsayan bir kamu görevinde yirmi sene çalıştım ve emekli oldum. Bu nedenle çok iyi bilmekteyim ki ihale sözleşmesini ihaleye çıkan kişiler hazırlar.Federasyon ve Limra otel arasındaki teklif alma usulünü tam olarak bilmememle birlikte Federasyon yetkilileri isteselerdi otelde kalmayan veliler için Limra otele bir salon açtırabilirler, temin edilecek bir akriditasyon kartı ile değil olmayan sahra çadırına girip çıkmak, otelelin ayrılan kısmına bile girilip çıkılırdı. 30 dk. dan fazla kalınması halinde ücret talep etmek gibi bir komedi de yaşanmazdı.Nitekim ilk günler tuvaleti kullanmamız yasak olduğu halde, sonraki günler bu yasak kalkmıştır.
Bizim oyundan çıkan çocukları zamanında otele ulaştıracak aracımız yoktu. Diğer grupların da her ne kadar araçları olsa da çok organize olamadığını gördüm. İlk gün annesinin kucağında üşüyerek uyuyan yedi yaşındaki yarışmacı çocuğumuz başka gruptandı. (Meder otel) .,Fehmi Arat Bey hangi kulüptenler bilmiyorum ama yine Antalya Deniz satranç Klüpten Uğur isminde bir çocuğumuz şiddetli yağmurlu bir günde dışarı çıkınca refakatçisini bulamadığı için paniğe kapıldı. Şemsiyemle kendisine refakatçılık yaparak dışarıda onların servis aracını aradık.Bulamayınca tekrar kızılay çadırına döndük ve orada beklemesini, mutlaka geleceklerini tembih ettim. (servis araçlarını tanıyorum çünki aynı otelde kalıyorduk ve kızların turlarının olmadığı günlerde bizim de ulaşımımıza yardımcı oldular. iyi niyetli ve mütevazi insanlardı, sağ olsunlar)
Akçeli işlerde olay sadece sözleşmenin hazırlanması ile kalmaz. İş sonuçlandığında işin sözleşme maddelerine, yönergelerine uygun olarak yerine getirilip getirilmediğinin denetlenmesi de önemlidir. Özellilkle taahhütlerde eksiklik varsa telafi edilmesi , eksiklik giderilememiş ise işin kabul edilebilmesi için eksik ya da kusurlu işin bedeli toplam paradan kesilmesi gerekir.(Burada iade edilmeli)
Uygulama yönergesinde kuracaklarını ilan ettikleri sahra çadırını yerinde göremeyince itirazımı ilk gün teknik Koordinatör Melih Bey'e yaptım.
(Burada kendisine cevap hakkı doğmaktadır.) Kendisi bana çadırı-anladığım kadarı ile- ücretsiz temin etmeye çalıştıklarını ve başaramadıklarını söylmiştir. Ben de "O halde bunun karşılığında alternatif çözüm üretmek zorundasınız. Otelle konuşup bir salon ya da kafe benzeri bir mekan ayarlamanız gerekir" diye isteğimi o zaman dile getirdim. Ama değişen hiç bir şey olmadığı gibi biz adeta yok sayıldık.
Aklıma gelip de daha önce açmadığım diğer önemli bir konu da, tek turun olduğu günlerde koskoca gün dururken turun 15.30 da başlamasıdır.
Gelecek yıl ve ondan sonraki yıllar ekonomik farklılıkların çok göze çarpmadığı, isteyen pek çocuğumuzun katılabildiği, velilerin saygı gördüğü, belki de bir hanım eli değdiği ( Erkekler becerememiş ) şenlik havasında bir yaş grupları şampiyonası diliyorum.
Tabii ki amacımız bağzıyı dövmek deği, üzüm yemek. Ama üzümler, "Gazap Üzümleri" olmasın.
Saygılarımla.
Özlem hanım,
Bu mesajınız önemli ve öğreticidir.Üzerine yorum eklemeye de gerek yoktur.Çünkü siz yaşadıklarınızı uygun bir dille yazdınız.
Ben sadece tek turlu günlerde turun hangi saatte başlaması gerektiği konusuna değineceğim.Teamül gereği önemli bir neden yoksa tur öğleden sonra 15.00-18.00 saatlerinde başlatılmaktadır.Bu saat seçilirken iklim,hava koşulları,turnuva salonu ile ilgili özellikler göz önünde bulundurulmaktadır.
Örneğin Ağustos ayında turnuva salonunda her ne kadar klima bulunsa bile saat 15.00 de değil saat 17.00 veya 18.00 de başlamak tercih edilmektedir!İl düzeyindeki yarışmalarda amatörlerin katılımını arttırmak için başlama saati 18.30 olmaktadır.Ancak birçok durumda zorunlu yemek saatleri de tur saatini etkilemektedir!
Her durumda ilk tercih öğleden sonra oynamak olmaktadır!
Sayın Ateş ÜLKER, Bu başlık altında TSF yaş grupları turnuvasında yaşanan olumsuzluk, haksızlık hatta yolsuzluk denebilecek olaylara duyarlı tepki veren sporcu yakınlarına yönelik olarak yazdığınız "kimliği gizli olan kullanıcıların yaptıkları eleştirilere siz cevap vermeyiniz.Onlara cevap verebilecek eski üyelerimiz var.Her an onlarda devreye girip cevap verebilirler."şeklindeki yorumunuz benide etkiledi.Tsf satranç forum ile başlayan süreçlerde forumlarda genellikle misafir olarak görünen okuyucular arasında bende vardım.Bu forumlarda ki yazılan tartışılan pek çok konuyu hep ilgi ile okudum.Bu konu fedarasyonun işleyişini esastan incelemeyi gerektirecek gerçek deliller, çok değerli itirazlar ve tespitler içeriyor. Tam da bu noktada tartışmayı i......35 ve türevlerinin sobotesinden açilen kurtarmak ve Tsf çalışanlarının içinde var oldugunu varsaydığım duyarlı spor yöneticelerinin verceği cevaplar ile sürdürebilmek gerekir diye düşünüyorum.Saygılar.
Hasan Fehmi Arat Yazmış:
Alıntı:Organizasyonlarda insanların hepsini mutlu etmek imkansızdır,çünkü hep daha fazlasını istemek insanoğlunun özünde var.Sahra çadırı olsaydı,şunu da bunu da isterdik muhakkak,bunu tahmin etmek zor değil.
Hasan Fehmi Arat Bey,
size yanıt verdim ancak tatmin olamadığım için konuyu tekrar açmakta yarar görüyorum. Sıkarsam kusura bakmayın.
Teşbihte hata olmazmış:
İkimiz de bakkalda müşteriyiz. Ekmek parasını ödemişim ama ekmeğimi alamamışım. Siz de aynı şekilde parasını ödeyip ekmeğini alamamış başka müşterisiniz. Ben bakkala itiraz ediyorum; Ya ekmeğimi ver ya da paramı iade et.
Siz de aynı konumda olarak beni destekleyeceğinize dönüp bana diyorsunuz ki; Ben böyle olacağını tahmin ediyordum. Ekmek verse yanında peynir de isteriz.
Ayrıca her zaman eleştirme hakkımız olmalı yoksa daha güzele nasıl ulaşırız. Bırakın onlar cavap versin.
Şunu da önemle belirtmek isterim ki; 45 yıllık hayatımda ilk defa geldiğim KEMER'de kötü ağırlanmaktan dolayı edindiğim hoş olmayan anılarda, Antalya'lı bir ev sahibi olarak kaygı duymanızı isterdim. Şahsen ilk defa geleceğiniz Çeşme'de siz böyle bir olay yaşasaydınız inanın ben arkanızda olurdum.
Sadece bir annenin önemseyeceği bir detayı hatırlatmak istiyorum. Kaldığımız otelde (Anatolia , dört yıldız) taze sıkılmış portakal suyunun bardağı 1 TL idi. Daha sonraki günler 1,5 TL ye çıkarttılar. Her zamanki gibi hakkımızın peşine düştük ve 1 TL'ye indirdik. Limra'da kalan arkadaşlardan öğrendiğim kadarı ile orada taze sıkılmış portakal suyu 5 TL imiş. Portakal diyarı KEMER'de, gelişmekte olan çocuklarımızın en önemli içeceğinden biri olarak düşündüğümüz taze sıkılmış portakal suyunun uygun fiyatla verilmesi de sözleşme eki şartnamelerde yer almalıydı.
Tabii ki yapılacak bu indirimlerin öğrenci ve velilere yansıtılması da önemli!
Saygılarımla.
Değerli Dostlarım,
Uzun zamandır yazılanları dikkatle ve büyük üzüntü ile takip ediyorum. Türkiye Yaş Gruplarında yapılan uygulamanın ayıbını yaşadıkları sürece bu konuda emeği geçen, yetkili olan herkes üzerinde taşıyacakdır. Beni esas söylemek istediğim eski ve yeni meselesi. Şu anda yönetimde olanlar asla eski değillerdir. Buna Başkan da dahildir. Orta belki diyebiliriz. Bu nedenle eskileri bu işe dahil etmeyelim. Çünkü bizlerin zamanında insana saygı vardı!!
Sevgi ve saygılarımla