Özgür Satranç Forum

Orjinalini görmek için tıklayınız: ÇEAŞ ve Kepez özelleştirilecek
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
02.05.2004 02:03 « Önceki Haber Sonraki Haber »

ÇEAŞ ve Kepez özelleştirilecek

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, işletme hakkı 2058 yılına kadar Uzanlar'da iken 12 Haziran 2003 tarihinde el konulan Çukurova ve Kepez Elektrik'in süratli bir şekilde özelleştirileceğini söyledi

Mersin'in Mut ilçesinde bulunan Birkapılı Hidroelektrik Santralı'nın açılısına katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakara Hilmi Güler Çukurova ve Kepez Elektrik'in eski sahiplerine geri verilmesinin mümkün olmadığını, bu iki şirketi süratle özelleştireceklerini açıkladı.

Güler, ÇEAŞ ve Kepez olayının çok önemli bir olay olduğunu ve bu konuda yapılanların yakın bir gelecekte çok daha iyi yorumlanacağına inandığını belirtti. Bakan Güler, şöyle konuştu:

"Kırıp dökmeden ortaya çıktı. Biz bu sıkıntıyı ortadan kaldırdık. Şu anda kaynak sıkıntısı çeken ülkenin sağlık, enerji, ulaştırma, bayındırlık ve eğitim dahil bir yıllık yatırım bütçesinden çok daha büyük bir para İmar Ban-kası'na gitti. Yani biz bu müdahaleyi yapmasaydık bu rakamlar çok daha büyük bir hale gelecekti. Bunları çok iyi yorumlamak gerekiyor. Bunu ne için yaptık? Yasaya uymadıkları için. Bankada da bu böyle, diğer şirketlerde de. Yasaya göre iletim kamuda kalacaktı. Dağıtımı kendileri yapacaklardı. Ancak bunların hepsini yapma konusunda direndiler."

İletim kamuda kalacak

"ÇEAŞ ve Kepez'in eski sahibine geri verilmesi gibi bir şey söz konusu mu?" şeklindeki soru üzerine de Bakan Güler, konunun yasal olarak noktalandığını, şimdi yapılması gerekenin buranın bir an önce özelleştirilerek, esas kullanıcılarına geçmesi olacağını kaydetti. Güler, çok süratli bir şekilde buranın özelleştirileceğim ifade ederek, "Dağıtım ve üretim özelleştirilecek. İletim ise kamuya gidecek" dedi. EPDK Başkanı Günay'ın "EPDK ile BOTAŞ'ın sözleşme devirlerine ilişkin olarak Enerji Bakanlığı'nda bir toplantı yapılacağını" söylediğini hatırlatmaları üzerine Güler, "Böyle bir toplantıyı ben istedim. Toplantı sadece bu konuyla ilgili değil, her şeyle ilgili olacak" diye konuştu.

Özelleştirme borsadaki Uzanzede'nin de umudu

Çukurova ve Kepez'e el konulması, borsada bu iki şirketin hissesini alan küçük yatırımcıları da doğrudan etkilemişti. Enerji Bakanlığı sadece "yasalara uymadılar" dediği Uzanlar'ın değil söz konuşu şirketlerin borsada işlem gören yüzde 17'lik hissesine de el koydu. Böylece borsada 400 binin üzerindeki batıkzedeye 12 bin 300 kişi daha eklendi. Borsada bu iki şirketin hissesini alanlar Haziran ayından bu yana çözüm arıyor. Şirketler faaliyette oldukları ve elektrik üretip para da kazandıkları halde, borsa yatırımcısının elindeki hisseler bir anda değersizleşti.

Bu durumun hukuka uymadığım kabul eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın Çukurova ve Kepez Elektrik'i yeniden özelleştirdiğinde bu hisselere de bir çözüm bulması bekleniyor. Elinde Çukurova ve Kepez Elektrik hissesi bulunan küçük yatırımcıların toplam portföy büyüklüğünün son kapanış değerlerine göre 110 trilyon lira civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu konuda bir ÇEAŞzede "Rusya gibi liberalizmi yeni yeni özümseyen bir ülkede bile Yukos'a el konulurken, sadece yolsuzluğu yapan Mihail Khodorkovski'nin hisselerine el kondu. Küçük yatırımcının elindeki hisselere dokunulmadı. Oysa Türkiye'de binlerce küçük yatırımcı bir anda mağdur edildi" yorumunu yaptı.
ÇUKUROVA VE KEPEZ'E EL KONDU

Enerji Bakanlığı, ÇEAŞ ve Kepez'in imtiyaz sözleşmesini kanun ve yönetmeliklere uymadıkları gerekçesiyle iptal ederken, iletim ve dağıtım tesislerine de el konuldu

İptal kararının hemen ardından jandarma ve polis ortak bir operasyon başlattı ve tesislerin etrafı sarıldı. Baskından iki saat sonra ÇEAŞ Genel Müdürü Zafer Savrun, Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Tokgöz, şirket avukatları Ahmet Çolak, Emel Ersan Günaydın ve Hülya Özveren, mali polis ve Ankara'dan gelen yetkililer tarafından dışarıya çıkarılmak istendi. Karşı koymaları üzerine polis zoruyla şirket dışına çıkarıldılar. Enerji Bakanlığı, Uzanlar'a ait Rumeli Holding bünyesindeki Çukurova Elektrik (ÇEAŞ) ve Kepez Elektrik arasında imzalanan imtiyaz sözleşmelerini iptal ederek şirketlere el koydu. Genel müdür fenalaştı Kepez'e gelen TEDAŞ Müessese Müdürü Uyar da saat 12.30'da Kepez Elektrik'i teslim alıp işletmeyi yönetmeye başladıklarını söyledi. Uyar, "Yöneticiler hariç, tüm işçiler bizim yönetimimizdeler ve bizimle beraber çalışıyorlar" dedi. Bu arada Genç Parti Başkanı Cem Uzan da dün Eskişehir'e yapacağı gezi iptal etti. ÇEAŞ 1952'de, Kepez de 1955'te devletin girişimiyle kuruldu.Uzanlar 1993'te ÇEAŞ'ın yüzde 11.25'ini, Kepez'in yüzde 23.39'unu aldı, aynı yıl borsadan hisse toplayarak çoğunluğa sahip oldular.Enerji Bakanlığı ÇEAŞ'a 1995'te grup içi şirketlere para aktardığı ve Bakanlığa olan borçları ödemediği için el koydu, daha sonra uzlaşma sağlanarak yönetim yeniden Uzanlar'a geçti.TEDAŞ'la Uzanlar arasındaki imtiyaz sözleşmeleri 29 Mayıs 1998'de imzalandı.Adana, Mersin, Hatay, Osmaniye Kahramanmaraş'ın bir bölümünde dağıtım tesisleri 60 yıllığına 557 milyar liraya devredildi.SPK müfettişleri, 1998'den beri zarar gösteren şirketin istenilen bilgileri vermemesi nedeniyle Haziran 2000'de ÇEAŞ'a baskın düzenledi. Açılan davalarda şirket olanaklarının grup şirketleri lehine kullanıldığı, şirket çıkarlarının korunmadığı iddiası yer aldı.Enerji Bakanı Güler, iki hafta önce Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nda yaptığı açıklamada, ÇEAŞ ve Kepez konusunda, "Elimiz kolumuz bağlı. Yükümlülüklerini yerine getirmiyorlar. Karşı taraf siyasetçi, zorlayamıyoruz" dedi. Kepez Elektrik Genel Müdürü Atilla Yılbaş imtiyaz sözleşmesinin iptal edildiğini belirten tebligatı görünce kalp spazmı geçirdi. Kurum doktorunun Yılbaş'ın tebligatı imzalayamayacak durumda olduğunu söylemesi üzerine tebligat, tesisin bulunduğu Santral Mahallesi Muhtarı Mithat Teker'e teslim edildi. El koyma kararının ardından Kepez Elektrik'ten ayrılan Yılbaş, genel müdür yardımcıları, 15'e yakın şirket avukatı ve danışmanla birlikte tekrar santrala gelerek, kapı önünde beklemeye başladı. Genel Müdür Yardımcısı Cevat Aktepe, "Odamdan başıma silah dayanarak çıkartıldım" dedi. Son nokta Enerji Piyasası Kurulu'ndan 4628 sayılı kanununa göre üretim ve iletim faaliyetleri bir arada yürütülemiyor. İki faaliyeti birlikte yürüten ÇEAŞ ve Kepez'in iletim faaliyetlerini 28 Şubat 2003'e kadar TEİAŞ'a devretmesi gerekiyordu. Bakanlık aksi takdirde imtiyaz sözleşmelerinin feshedileceği uyarısı yapmıştı. Uzanlar ise 3096 sayılı kanuna göre 2058'e kadar hem üretim hem iletim için imtiyaz sözleşmesi imzaladıkları, 4628 sayılı kanunun 3096'yı yürürlükten kaldırmadığı görüşüyle dava açmıştı. Uzanlar iletim faaliyetlerini bedelsiz olarak Bakanlığa devredemeyeceklerini, ÇEAŞ'ın toplam 3.2 milyar dolar, Kepez'in de 355 milyon dolar tutarında altyapı yatırımı olduğunu belirtiyordu. CEAŞ ve Kepez'e el koyma kararının nedeninin 4628 sayılı Enerji Piyasası Kanunu'na göre iki şirketin iletim faaliyetlerini Elektrik İletim AŞ'ye (TEİAŞ) devretmemeleri olduğu öğrenildi. Bu konuda Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) da Bakanlığa bir yazı gönderdi. Enerji Bakanı Güler, dün konu hakkındaki soruları yanıtlarken "EPDK'nın aldığı bir karardır, biz bunu uyguladık" dedi. Güler: Karar, yasa gereği Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, ÇEAŞ ve Kepez Elektrik ile ilgili alınan kararın kişilere bağlı olmadığını belirterek, "Kişilerle olayları ayırt etmek gerekiyor. Yasanın gereklerini yerine getirdik" dedi. 4628 sayılı yasayla serbest piyasa şartlarına geçildiğini hatırlatan Güler, el koyma kararının bu mevzuata uymak için alındığını belirtti. Söz konusu karara neden olan olayların 1998'den beri sürdüğünü vurgulayan Bakan Güler, "Yazışmalar oldu. Cevaplar alınamadığı için bu uygulamaya gidildi" diye konuştu. Uzan Grubu: Hukuk çiğnendi "Şirketimizin mal varlıklarının yağmalanmasına asla izin verilmeyecektir. Siyasi iktidar ne kadar güçlü olursa olsun, haksız bir eylemde adaleti ayaklar altına alarak mülkiyete tecavüzde başarılı olamayacaktır. ÇEAŞ 4 milyar kilovatsaat elektrik üreten, Berke Barajı dahil 7 baraja, 3 bin 100 kilometre iletim ve dağıtım hattına sahiptir. Bu tesislerin tapuları ÇEAŞ adına kayıtlıdır." Şirket yönetiminin faaliyetlerine devam edeceği ve Bakanlığın ÇEAŞ'ı temsile ve imza yetkisine sahip olmadığı savunuldu. Kepez'in açıklamasında da Bakanlığın şirket üzerinde yetkisi olmadığı belirtildi. 1.2 milyar dolar değerindeki şirket mal varlığının şirketin öz sermayesi ile oluştuğu ve 2 binden fazla tapusu bulunduğu kaydedildi. Uzan Grubu'nun, Çukurova Elektrik AŞ (ÇEAŞ) adına yaptığı açıklamada, "Hukukun çiğnenmesini ve mülkiyet hakkımıza tecavüz edilmesini kınıyoruz" denildi. Açıklamada, şirketin mal varlıkları arasında devlete ait veya devletten devir alınmış tek bir çivi bile olmadığı, 3.2 milyar dolar değerindeki mal varlığının şirketin öz sermayesi ve gelirleriyle 51 yılda meydana getirildiği belirtildi. Mal varlıklarının ÇEAŞ'a ait 60 binden fazla tapusu olduğu kaydedildi. Açıklamada özel sektöre geçen kuruluşun üzerinde hiçbir hükümetin mülkiyet ve işgal hakkı olmadığı belirtilerek, şöyle denildi: 'Sürekli ihlal vardı' Bakanlık, borsaya gönderdiği ek açıklamada, ÇEAŞ'ın açtığı 4628 sayılı kanunun (iletim hakkının devrini öngören Enerji Piyasası Kanunu) Anayasa'ya aykırılığına ilişkin davada Anayasa Mahkemesi'nin yetkisizlik nedeniyle ret kararı verildiğini bildirdi. Bakanlık bu kararın basın yoluyla öğrenildiğini kaydetti. ÇEAŞ ve Kepez'e el koyma kararı Enerji Bakanlığı'nın borsaya gönderdiği açıklamayla duyuldu. Bakanlıktan borsaya gönderilen açıklamada, 9 Mart 1998'de Bakanlık ile ÇEAŞ ve Kepez arasında imzalanan, görev verilmesine ilişkin imtiyaz sözleşmelerinin, bu şirketlerin mevzuat ve sözleşme hükümlerini sürekli ihlal etmeleri nedeniyle iptal edildiği belirtildi. Bu şirketler tarafından işletilen tesislere şirket kusuru nedeni ile sözleşmelerinin iptali neticesinde Bakanlık tarafından el konulduğu ve bu nedenle şirketlerin görev bölgelerinde faaliyet göstermelerinin hukuken mümkün olmadığı kaydedildi. Hisse senetleri Gözaltı Pazarı'nda işlem gören ÇEAŞ ve Kepez'in işlem sıraları ek açıklama istenmesi nedeniyle geçici olarak işleme kapatıldı. Operasyon polisten bile gizlendi ÇEAŞ'taki operasyon, önceki akşam Vali'nin makamında Vali, İl Jandarma Komutanı ve Emniyet Müdürü'nün de katıldığı üç saat süren toplantıda görüşüldü. Emniyet Müdür Yardımcısı Arif Öksüz'ün yönetmesi kararlaştırılan operasyon son ana kadar gizli tutuldu. Öküz, tüm birimlere, "Başmüdür toplantı yapacak, mesaiye takım elbise ve kravatlı gelinsin" talimatı verdi. Sabah, Öksüz'ün aracının ardından yola çıkan polislere, toplantı için Çukurova Üniversitesi'ne gidildiği bildirildi. ÇEAŞ Kavşağı'ndan şirkete yönelen Öksüz, burada, "İçeri girin" emrini verdi. Erdoğan: Karar siyasi değil Başbakan Tayyip Erdoğan, ÇEAŞ ve Kepez Elektrik'e el konulmasını "kamu yararına bir adım" olarak nitelendirdi. Erdoğan, gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlarken, "Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nu (EPDK) herhalde 58. ve 59'ncu hükümet kurmadı. Bu, EPDK'nın oy birliği ile aldığı bir karardır. Bu kararı da Enerji Bakanlığı uygulamaya koymuştur" dedi. Erdoğan, "Operasyonun ikinci boyutu var mı?" sorusuna da "İkinci boyutu olmaz. İşleyen süreci Bakanlık devam ettirecektir. Doğacak neticesi Bakanlığı ilgilendirmez" yanıtını verdi. Piyasalar bunları konuşuyor 1.3 katrilyon borç nasıl ödenecek Enerji Bakanlığı Çukurova Elektrik ve Kepez Elektrik'in imtiyaz sözleşmelerini iptal ederek şirketlerin işlettiği tesislere el koydu. Bu takdirde eğer Berke Barajı imtiyaz sözleşmesi kapsamında yapıldıysa bu devletin Berke Barajı'na da el koyduğu anlamına geliyor. Ancak bakanlıktan yapılan açıklamada bu konuda net bir ifade bulunmuyor. Eğer Berke Barajı tahmin edildiği gibi imtiyaz sözleşmesi kapsamında yer alıyorsa Çukurova Elektrik'in mal varlığının önemli bölümünü oluşturan ve bilançoda maddi duran varlıklar içerisinde 1 katrilyon 62 trilyon lira ile yer alan Berke ile birlikte irili ufaklı barajlarına el konulmuş olunuyor. Kasada 160 trilyon var Çukurova'ya bu biçimiyle el konulması şirketin 1.3 katrilyon lirayı bulan borçlarının ne olacağı sorusunu gündeme getirdi. Çünkü devlet, sadece tesislere el koyduğu için şirket tüzel kişiliği devam ediyor. Şirketin tüzel kişiliğinin devam etmesi bilançonun tesislere ilişkin bilanço maddesi dışındaki kalemlerin varlıklarını sürdürdüğü anlamına geliyor. Şirketin pasif tarafında ise 1.3 katrilyon borcunun olduğu görülüyor. Berke kalsa da sonuç değişmiyor Ancak şirketin dönen nakdi ise sadece 160 trilyon lira. Yani şirketin dönen 160 trilyon lira nakdine karşılık 1.3 katrilyon borcu bulunuyor. Eğer devlet bu borçları üstlenmeyecekse Çukurova'nın elindeki dönen varlıklarla borçlarını ödeme imkânı görünmüyor. Çünkü şirketin para kazandıran tesislerine el konularak gelir yaratma imkânı ortadan kalktığı için borçların ödemesi mümkün olamayacak. Berke Barajı imtiyaz sözleşmesinin dışında kalsa ve el konulmasa dahi 1.3 katrilyon borcun ödenme ihtimali yine görünmüyor. Çünkü imtiyaz sözleşmesinin feshi nedeniyle Çukurova şirketi, barajı olsa dahi elektrik üretemeyecek. Bu takdirde şirket yine borçlarını ödeme kabiliyetinde yoksun kalmış olacak. Devletin Çukurova'nın borçlarını üstlenmemesi durumunda, her halukârda grupla ilgili finansal tartışmaların bundan sonra mali kesimde de sorunlara yol açabileceği yorumları yapılıyor. El konulma siyasi mi? Piyasada el konulmanın gerekçesinin çok net olmadığının altı çizilirken, sözleşmenin iptaline sebep olan ihlaller konusunda da yeterli açıklık olmadığı tartışmaları yapıldı. Kararın, siyasette yükselen Genç Parti'nin önüne engel çıkarmak ve tartışmalı Petkim özelleştirmesiyle ilgili olabileceği yorumları yapılıyor. Siyasette grafiği yükselen Genç Parti'nin AKP'ye rakip olarak görünmesi nedeniyle imtiyaz sözleşmelerinin feshinin yerel seçimlerde Uzanlar'ın önünü kesme stratejisinin ilk etabı olduğu yorumları da yapılıyor. Diğer bir eleştiri ise el koymanın zamanlaması. Piyasada, 'feshin Petkim ihalesini Uzanlar'ın kazanmasından sonra yapılması, siyasi bir manevra olduğu izlenimini kuvvetlendiriyor' fısıltıları dolaştı. Yine yatırımcı mağdur olacak Bakanlığın kararının açıklanması ile sıraları kapanan ÇEAŞ ve Kepez hisseleri ile 1 milyon 55 bin ve 1 milyon 50 bin liradan işlem görüyorlardı. Aynı grubun hisselerinden olan Metaş ise yüzde 9.4 değer kaybetti. Uzanlar'ın, hukuki yollara başvurmasıyla burada süreç devam ederken işlem sıraları kapalı kalabilir. Hukuki süreç sonucunda Uzanlar açacakları davaları kaybederse ÇEAŞ ve Kepez hisselerinin borsa kotundan çıkarılması gündeme gelebilecek. Bu durumda olan yine bu hisselere para yatırmış 12 bin 230 yatırımcıya olacak. Petkim'de soru işareti doğdu "İki olay birbirinden farklı hukuki durum bir başka boyutta. Öbüründe ise ihale olmuş ve bir firmada kalmış. İki şirketin yükümlülükleri var. Yerine getirmiş mi getirmemiş mi biliniyor. Burada (Petkim) ise ihaleyi kazanmış. Verilen fiyat normal seviyede mi değil mi bunlar değerlendirilecek." Öte yandan ihale sonrası değer kaybeden Petkim hisseleri dün yüzde 3.36 prim yaptı. ÇEAŞ ve Kepez'e el konulması, Uzanlar'ın 605 milyon dolar teklif verdiği Petkim ihalesinde de soru işareti yarattı. Borsada, Petkim ihalesinin de iptal edilebileceği beklentisi oluştu. İhalede, Rekabet Kurulu'nun incelemesinin ardından toplanacak Özelleştirme Yüksek Kurulu son kararı verecek.
Çukurova ve Kepez’e el konuldu

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çukurova Elektrik ve Kepez elektriğin imtiyaz sözleşmelerini iptal etti.

Ankara
NTV

12 Haziran 2003— İptal gerekçisi olarak her iki kuruluşun da mevzuat ve sözleşme hükümlerini sürekli ihlal etmeleri gösterildi.


Enerji Bakanlığı’nın, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’na gönderdiği açıklamada, halen Uzan Grubu’nun sahibi bulunduğu Çukurova ve Kepez Elektrik kuruluşlarının, iletim tesislerinin kamuya devredilmesi hükmüne uymadıkları ve TEAŞ’tan aldıkları elektrik için eksik ödeme yaptıkları gerekçesiyle el konulduğu belirtildi. Enerji Bakanlığı bugünkü kararıyla, sadece üretim ve iletim imtiyazlarını feshetmiş oldu.
Çukurova Elektriğin Adana’daki tesisleri ile Kepez Elektriğin Antalya’daki tesislerinin çevresi de emniyet güçleri tarafından kontrol altına alındı. Çukurova Elektriğin Genel Müdürü Zafer Savrun ve 3 avukatı, emniyet güçlerinin zoruyla tesis dışına çıkarıldı.
Bu arada Kepez Elektriğin yönetimi TEDAŞ tarafından devralındı. Çukurova 2003 yılının ilk çeyreğini 15.9 trilyon, Kepez ise 9.4 net karla kapattı. ÇEAŞ’ın net karı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 85 azalırken, Kepez’inki yüzde 10 arttı.
Çukurova’nın 102, Kepez Elektrik’in ise 30 personeli bulunuyor. Her iki şirketin hisse senetleri borsada gözaltı pazarında işlem görüyor. ÇEAŞ’ın yüzde 17’si, Kepez’in yüzde 12’si halka açık. Takasbank’ta 11 Haziran itibariyle ÇEAŞ’da 9 bin 12, Kepez’deyse 3 bin 218 alt hesap bulunuyor.

’BAKANLIK ELEMANLARI YETKİSİZ’

Kararın ardından Kepez Elektrik’ten yapılan açıklamada kurum adına, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan hiç kimsenin imza atamayacağı, kurumu temsil edemeyeceği ileri sürüldü ve “Bakanlık elemanları bu konuda yetkisizdir” denildi. Genel Müdür Mahmut Atilla Yılbaş imzasıyla yapılan açıklamada, alınan kararla demokrasi, insan hakları, mülkiyet ve mülkiyet hakkının siyasi iktidar tarafından ayaklar altına alındığı iddia edildi.

ERDOĞAN: ÖZERK KURULUN KARARI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kepez ve Çukurova Elektrik’in imtiyaz haklarının sona erdirilmesinin kamu menfaati gözetilerek alınmış bir karar olduğunu söyledi.
Çukurova ve Kepez’in imtiyaz sözleşmelerinin sona erdirilmesi kararı Başbakan Erdoğan tarafından “Özerk bir kurulun kendi kararı olarak” yorumlandı.
Kararı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından alındığını hatırlatan Başbakan, Enerji Bakanlığı’nın bu kararı uygulamaması durumunda suç işlemiş sayılacağını söyledi.
Enerji Bakanı Hilmi Güler de, alınan kararda kişilerin hedef alınmadığını, mevzuatın gereğinin yapıldığını söyledi.
Geçtiğimiz 31 Aralık’ın Enerjide Serbest Piyasa Kuralları’na uymak için son tarih olduğunu söyleyen Güler, “Bu tarihten itibaren yazışmalarımızın ihtarlarımızın hiçbirine cevap alamadık” dedi.

3 AY ÖNCE İHTAR ÇEKİLMİŞ

Çukurova Elektrik ve Kepez’e 4 bin 628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’ndaki iletim tesislerinin kamuya devredilmesi hükmüne uymadıkları gerekçesiyle el konulduğu belirtildi. Enerji Bakanlığı yetkililerinin verdiği bilgiye göre, Bakanlık bundan 3 ay önce ihtar çekerek, tesislerin kamuya devredilmesini istedi.
Bakanlığın verdiği sürenin dolmasına karşın devrin yapılmaması üzerine, imtiyaz sözleşmesinin feshedildiği ifade edildi. Elektrik üretim ve iletim imtiyazını 1953 yılında alan ÇEAŞ ve 1956 yılında bu hakkı elde eden Kepez, sözleşmelerini 1998 yılında yenilediler. Bu dönemde, 70 yıl süresince dağıtım imtiyazının da söz konusu iki şirkete verildiği sözleşmelerde yer aldı. Ancak bugüne kadar dağıtım imtiyazının ÇEAŞ ve Kepez’e fiilen devredilmemesi nedeniyle Enerji Bakanlığı, bugünkü kararıyla sadece üretim ve iletim imtiyazlarını feshetmiş oldu.
Bakanlık yetkililerine göre, el koymanın bir başka nedeni de ÇEAŞ ve Kepez’in TEAŞ’tan aldıkları elektrik için eksik ödeme yapmalarıydı. Yetkililer, bundan sonraki süreçte ÇEAŞ ve Kepez’in ana hissedarı Uzan Grubu’nun tek taraflı olarak Danıştay’a gidebileceğini belirtiyor.

MAĞDUR YATIRIMCI YASAL YOLLARA BAŞVURABİLİR

Borsa Yatırımcıları Derneği (BORYAD) Başkanı Ali Bahçuvan, Kepez ve Çukurova Elektrik’in imtiyaz sözleşmelerinin iptal edilmesi nedeniyle mağdur durumda kalan yatırımcıların yasal yollara başvurabileceğini bildirdi.
Bahçuvan, Çukurova ve Kepez Elektrik’in imtiyaz sözleşmelerinin iptal edilmesiyle şirketlerin Borsa’daki işlem sıralarının geçici kapatıldığına işaret ederek, Çukurova’dan 9 bin 12, Kepez’den 3 bin 218 yatırımcının mağdur olduğunu söyledi. Mağdur durumdaki yatırımcıların yasal yollara başvurabileceğini belirten Bahçuvan, 60 günlük süre içinde yatırımcıların idarenin işlemine karşı yürütmeyi durdurma davası ve idarenin eyleminde haksız olduğu düşünülüyorsa tazminat davası açabileceklerini bildirdi.
Ali Bahçuvan, yatırımcıların şirket yönetiminin kusuru nedeniyle şirket ve yöneticilerine de tazminat davası açabileceklerini söyledi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Kemal Uzan’ın ÇEAŞ ve KEPEZ’in sözleşmelerinin 2003’te iptal edilmesi hakkında Türkiye aleyhine yaptığı dava başvurusunu kabul etti. Duruşma 30 Kasım’da…

GÜVEN ÖZALP’in haberi

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Kemal Uzan’ın, ÇEAŞ ve Kepez adlı şirketlerin imtiyaz sözleşmelerinin 2003’te Bakanlar Kurulu kararıyla iptal edilmesi hakkında Türkiye aleyhine yaptığı dava başvurusunu kabul etti.

AİHM, özel önem verdiği davalarda uyguladığı duruşma yöntemini Uzan Ailesi tarafından yapılan başvuru için de devreye sokma kararı aldı. Davayla ilgili tek celselik duruşma 30 Kasım’da Strasbourg’da yapılacak.

Davacı taraf, AİHM’ye yaptığı başvuruda, ÇEAŞ ve Kepez’in imtiyaz sözleşmelerinin devlet tarafından karşılık verilmeksizin iptal edilmiş olduğu tezini işliyor. Başvuru konusu olarak ise “elektriğin iletimini, üretimini, dağıtımını ve ticaretini ilgilendiren ikili anlaşmanın iptali” gösteriliyor.

Uzan, şirketlerinin sözleşmelerinin Bakanlar Kurulu kararıyla iptal edilmesinin ve şirketlere el konulmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) mülkiyetin korunmasıyla ilgili maddesine aykırı olduğunu savunuyor. Türk yargısının önüne gelen ÇEAŞ ve Kepez davalarında adil yargılanma hakkının ihlal edildiği de davacı tarafın iddiaları arasında yer alıyor. Yargı sürecinde “etkili başvuru hakkı tanınmadığı” da bir başka iddiayı oluşturuyor.

Yüklü tazminat talebi

ÇEAŞ ve Kepez’le imzalanan sözleşmelerin etki alanı Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Antalya ve Burdur’u kapsıyordu. AİHM’ye yapılan başvuruda, sözleşmelerin iptali nedeniyle uğranan maddi zararın karşılanması talep ediliyor.

Mahkeme kaynakları, Uzan’ın tazminat talebi konusunda resmi bilgi vermezken bu oranın “milyarlarca dolar” düzeyinde olduğu tahmin ediliyor. Bahsedilen rakam ise 12.5 milyar dolar civarında.

2007’de savunma

AİHM, başvurunun kabul edilebilirliği ve esastan incelemeyle ilgili çalışmaların yürütülmesi amacıyla Türkiye’den 2007’de savunma göndermesini talep etti. Türkiye’nin “oldukça kalın” olan savunmasının ana hatları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından belirlendi.

Enerji Bakanlığı ÇEAŞ ve KEPEZ’e 2003’te el koymuştu

Enerji Bakanlığı, Haziran 2003’te ÇEAŞ ve Kepez’in imtiyaz sözleşmesini “kanun ve yönetmeliklere uymadığı” gerekçesiyle iptal ederken iletim ve dağıtım tesislerine de el koymuştu. İptal kararları, 2004’te Danıştay tarafından da onaylandı. Sözleşmelerin iptaline giden süreçte ise bu iki şirketin, elektrik piyasasına yönelik düzenlemeleri içeren bir yönetmeliğe uymaması etkili oldu. Davaya konu olan iki şirket, 1998’de elektrik dağıtımı konusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’yla 60 yıl süreli bir sözleşme imzaladı.

2002’de yayımlanan “Elektrik Piyasasında Birden Fazla Piyasa Faaliyetini Sürdürmekte Olan Tüzel Kişilerin Mevcut Sözleşmelerinde Yapılacak Tadillere ve İletim Faaliyeti ile Vazgeçilen Faaliyetlerin Devrine İlişkin Yönetmelik” kapsamında ÇEAŞ ve Kepez’in elektrik iletim faaliyetlerini Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’ne (TEİAŞ) devretmesi istendi. İki şirket bu genelgeye karşı çıkarak bakanlık ve Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu’na (EPDK) başvurarak kararın değiştirilmesini talep etti. Başvuru reddedilince konu, yönetmeliğin iptali istemiyle Danıştay’a taşındı ancak sonuç değişmedi. ÇEAŞ ve Kepez, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ihtarına rağmen iletim faaliyetlerini devretmeyince sözleşmeleri feshedildi.

‘Dava daire aşamasındayken duruşma kararı dikkat çekici’

Uzanlar, Telsim davasını tahkime götürmüştü. Bu kez ÇEAŞ ve Kepez davalarının AİHM’e taşınması, “Neden tahkim değil de AİHM. AİHM ile tahkim arasındaki fark nedir?” sorularını gündeme getirdi. Eski AİHM Yargıcı, Milliyet yazarı Rıza Türmen bu konuya şöyle açıklık getirdi:

“Tahkim, tarafların kendi rızalarıyla kurdukları hakem mahkemesidir. İki taraf da kendi hakemini belirler, bu iki hakem üçüncü hakemi belirler ve dava görülür. AİHM’ye giden tarafın insan hakları açısından bir sorun olduğunu ortaya koyması, mahkemenin de bu konuyu incelemeye değer bulması gerekir. Burada mülkiyet hakkı şikâyeti var. Mahkeme, tarafların iradesi dışında kendi heyetini oluşturarak kararını verecek. Dikkat çekici olan, AİHM’nin dava, daire aşamasındayken duruşma yapılmasına karar vermesi. Bu durum, çok önemli davalarda olur ve ender görülür. Duruşmada iki tarafın avukatları sunum yapar. Hakim heyeti soru sorabilir. Sonra hakim heyeti görüşmeye çekilir. Karar yazılır. Bu karara göre davayı kaybeden taraf, bunu büyük daireye götürmeyi talep edebilir. Bunun için bir panel toplanır ve o panelin kararına göre dava büyük daireye götürür ya da götürülmez. Dava burada yeniden görülür.”

MİLLİYET
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, ÇEAŞ ve Kepez elektrik firmalarına el konulmasına ilişkin kararları usul ve yasaya uygun buldu.


Çukurova ve Kepez elektrik firmaları, Danıştay'a dava açarak, imtiyaz sözleşmelerinin feshi, şirketlerin tesislerine el konulması işlemleriyle işletme hakkının başka şirketlere devrine ilişkin kararların iptalini istemişti.

Danıştay 13'üncü Dairesi, faaliyet sürecinde TEDAŞ'a karşı kusurlu davrandıkları gerekçesiyle, şirketlerin istemlerini oybirliğiyle reddetmişti.

Kepez ve ÇEAŞ firmaları, Danıştay 13'üncü Dairesi'nin kararını temyiz etti.

Temyiz istemini görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, her iki firmanın temyiz gerekçelerini yerinde bulmadı ve 13'üncü Daire'nin kararlarını onadı.
ÇEAŞ VE KEPEZ ve Antalya Teiaş 2 Yıl, 2 Ay önce

ÇEAŞ VE KEPEZ adana ve antalya teiaş tekrar UZANLARA geçiyor. burda çalışan devlet memurları dağıtılacak. başka illere gönderilecek.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 2003 yılında el konulan ÇEAŞ ve Kepez Elektrik Şirketleri’nin önümüzdeki yıl satılması planlanıyor

BAŞKENT ve Sakarya elektrik dağıtım özelleştirmelerinin başarıyla gerçekleştirilmesi Enerji Bakanlığı’nı harekete geçirdi. Enerji Bakanlığı’nın yaklaşık beş yıl önce el koyduğu Uzan Grubu’na ait, ÇEAŞ ve Kepez Elektrik’in, özelleştirme çalışmaları için düğmeye basıldı. Her iki şirket için, tahkim davalarının sonuçlanması bekleniyor. Çukurova Bölgesi ile Antalya Bölgesi’nin elektrik üretim ve iletimi sağlayan her iki şirketin, farklı bir yöntem ile özelleştirilmesi planlanıyor. Buna göre şirketler üretim ve iletim olarak ayrılacak. Ayrıca, üretim tesisleri de ayrı ayrı satılacak. Bölgenin iletimi ise yine farklı bir ihaleye tabi tutulacak. ÇEAŞ ve Kepez’in özelleştirmesi için, Güney Kıbrıs merkezli Libananco şirketininin, şirketlerin hisselerine sahip olduğunu öne sürerek açtığı 10.1 milyar dolarlık tahkim davasının sonuçlanması bekleniyor. Davanın ardından, şirketlerin ihalesine çıkılacak.

TAHKİM EKİMDE BİTEBİLİR

TAHKİM davasının ise eylül ve ekimde sonuçlanacağı tahmin ediliyor. Güney Kıbrıslı Libananco şirketinin açtığı 10.1 milyar dolarlık dava ile ilgili olarak Genç Parti Lideri Cem Uzan, verdiği dilekçede, Libananco’yu kendisinin kurdurduğunu ve şirketlerin hisselerini bu şirkete devrettiğini itiraf etmişti. Enerji Bakanlığı, bu nedenle davanın reddedilmesini bekliyor.
ÇEAŞ, abonelerin 8 yıl önceki elektrik borçlarını tahsile başladı

Uzanlar'ın mevzuata uymadığı gerekçesiyle 13 Haziran 2003'te el konulan ÇEAŞ (Çukurova Elektrik AŞ), abonelerinden 8 yıl önceki elektrik borçlarını tahsil etmeye başladı. Şirket, 1-12 Haziran 2003 tarihleri arasındaki borçlar için ihbarname gönderirken, aboneler uygulamaya tepki gösterdi.

25 Kasım 2010 Perşembe 08:19

Enerji Bakanlığı tarafından 2003'te el konulan ÇEAŞ (Çukurova Elektrik AŞ), 8 yıl aradan sonra abonelerden elektrik parası tahsil etmeye başladı. Şirket, el konulmadan önceki 10 günlük elektrik faturasını ödemeyen abonelere, "Borcunuzu ödeyin." ihbarnamesi gönderiyor. İhbarnameye tepki gösteren aboneler, borçlarını ödediklerini iddia ediyor. Şirket avukatlarından Fatih Özel ise devletin şirkete 13 Haziran 2003'te el koyduğunu, abonelerin ise TEDAŞ'a haziran faturalarını ödediklerini belirtiyor. Özel, "Ödenen bu para 13-30 Haziran tarihlerine ait. Şirketin talep ettiği fatura ise 1-12 Haziran arasını kapsıyor." diyor.

ÇEAŞ'ın elektrik parası tahsilatına çıkması, başta sanayi olmak üzere abonelerin tepkisine sebep oldu. Sanayi abonelerinin verdiği bilgiye göre, ÇEAŞ, devlet el koymadan önce büyük müşteri tabir edilen sanayi abonelerini abone yaparken ya teminat mektubu alıyor ya da nakit para alıp kasaya koyuyordu. Ancak TEDAŞ, imtiyaz sözleşmesini feshedince devraldığı bu abonelerin dosyasında bulunan teminat mektuplarını iade etti ve ÇEAŞ'ın TEDAŞ'a hitaben teminat mektubunu aldı. Burada, sanayi abonesi olup da nakit teminat yatıran abonelerin parası da şirkete el koyulmasıyla birlikte gitti. İhtarname gönderilen aboneler, ÇEAŞ'ın devlete büyük miktarda borcu varken avukatlar aracılığıyla herhangi bir banka numarası vermeden kayıt dışı elektrik faturası parası topladığını öne sürüyor. Aboneler, "ÇEAŞ, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'ne göre nakit teminatı güncelleyerek ödemesi gerekirken, bir de eski defterleri açarak para tahsilatına çıkmıştır." diyor. Bazı aboneler ödemeyi yaparken, bazılarının ise hukuki süreci incelettiği belirtiliyor.

Tepkileri haksız bulan ÇEAŞ vekillerinden avukat Fatih Özel, yapılan işlemin tamamen hukuka uygun olduğu görüşünde. Özel, abonelerin yanlış anlamadan kaynaklanan sorunlar yaşadığını ifade ediyor: "Biz, alacak tespit ettiğimiz abonelere 12 günlük fatura gönderiyoruz. Abonelerin çoğu, 'ödedik' diyor ve TEDAŞ faturalarını gösteriyor. Ama, biz el konulmadan önceki dönemi istiyoruz. TEDAŞ'a ödenen ise el konulduktan sonraki faturalardır. Karışıklık veya anlaşılamayan kısım, haziran ayı için iki fatura ödenmesidir. Biz 1-12 Haziran faturası kesiyoruz, TEDAŞ ise 13-30 Haziran dönemini tahsil etti." Faturaların aradan geçen 7-8 yıl sonra gönderilmesini ise avukatlar, "O zaman kimin ödediğini, kimin ödemediğini tespit edemedik. Halen ona çalışıyoruz. 'Zaten ödemiştik' deyip bunu kanıtlayanlarda sorun yok, ödemeyenlere 'ödeyin' diyoruz." şeklinde açıklıyor. ÇEAŞ'ın yıllar sonra elektrik parası tahsil etmesine yönelik eleştirilerine de cevap veren Fatih Özel, çok ortaklı şirket olan ÇEAŞ'ın alacaklarını toplayıp şirketin ortaklara, TMSF'ye ve Maliye'ye olan borçlarının ödendiğini ifade ediyor. Özel, paranın Uzanlar'a gittiği iddialarını da yalanladı. ÇEAŞ, Çukurova Bölgesi elektrik üretim ve toptan satışı için 1953'te kamu şirketi olarak kurulmuştu. Zaman içerisinde kamu payı yüzde 12'lere düşen şirketin kamuya ait hisseleri Uzan Grubu'na satıldı. Grup, sonraki süreçte satın aldığı hisselerle birlikte şirketin hakim ortağı oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)'nun 'mevzuatın gereklerini yerine getirmediği' başvurusu üzerine Haziran 2003'te Uzan Grubu'na ait ÇEAŞ ve KEPEZ Elektrik şirketlerine el koydu. Ancak bakanlık şirketin sadece elektrik hizmetleriyle ilgili (iktiyaz) faaliyetlerine el koyarken, şirketin tüzel kişiliğiyle ilgili herhangi bir işlem yapmadı. El koyma üzerine Güney Kıbrıs'ta faaliyet gösterdiğini açıklayan Libananco şirketi, ÇEAŞ ve KEPEZ'in ortağı olduğunu ve el koymayla zarara uğradığını ileri sürerek Türkiye aleyhine 10 milyar dolarlık dava açtı. Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi'nde açılan dava halen görüşülmeye devam ediyor.