Özgür Satranç Forum

Orjinalini görmek için tıklayınız: Kısaca Özgürlük
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
http://www.9eylulsatranc.biz/index.php?o...&Itemid=97


KISACA ÖZGÜRLÜK


Özgürlük, tarih boyunca çeşitli kişi veya topluluklarca çeşitli biçimlerde kısıtlandığından olsa gerek, yığınla farklı anlam ve tanıma bürünmüştür. Birbirinden çok başka kişi ve topluluklar, birbirinden çok başka anlamlarda “özgürlük” demiştir. Kimileri özgürlüğü, her istediğini yapabilmek olarak tanımlamıştır. Kimileri tutsaklıktan kurtulmayı özgürlük saymıştır, kimileri ailesinden, yakınlarından ve hatta sevgilisinden ayrılmayı. Kimileri “yalnızca başkalarına çalışacaksın” baskısından kurtulmayı özgürlük saymıştır, kimileriyse “yalnızca kendin için çalışacaksın” baskısından kurtulmayı. Kimileri parayı özgürlük saymıştır, kimileri soluk alabilmeyi, görebilmeyi. Kimileri okula gitmemeyi özgürlük saymıştır, kimileri bilgi sahibi ve eğitimli olmayı. Kimileri bir ulusa, topluluğa veya dine ait olmamayı özgürlük saymıştır, kimileri ise bir ulusa, topluluğa veya dine ait olabilmeyi. Tarih boyunca öyle günler yaşanmıştır ki özgürlük söylemi, artniyetli kişilerce özgürlüklerin kısıtlanması yolunda araç olarak kullanılmıştır, özgürlüğün savaşımını veren nice kişiyse “özgürlük düşmanı” olarak tanıtılmıştır. Bütün bunlar, özgürlük kavramı bulanıklaştırılarak, ne anlama geldiği belirsizleştirilerek başarılmıştır. Özgürlük adına hareket ettiğini sanan nice akılsız, bulandırılmış özgürlük söylemleriyle uzun aşamada ellerindeki özgürlükten olmuştur. Tıpkı satranç tahtasında oyunu yönlendiren ellere hizmet ettiğini anlamayan, kendine ait amaçları gerçekleştirmeye çalıştığını sanan satranç taşları gibi. Öyle yada böyle, o anlamda veya bu anlamda, özgürlük kavramı kuşaklar boyunca aktarılmıştır, insan yaşadığı sürece de aktarılacaktır. Peki bütün bu özgürlük tanımlarında ortak olan nedir, nedir bu özgürlük?


Özgürlük, sanıldığı gibi her istediğini yapabilmek demek değildir. Böyle birşey zaten olamaz. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir varlığın, ne kadar güçlü olursa olsun, ne her istediğini yapma hakkı vardır, ne de böyle bir gücü. Özgürlük, her istediğini yapabilmek değil, kendi yaşamına sahip olabilmektir. Bu ne demek?

ata2.jpg

Atatürk’ün çok önemli bir sözü vardır ki özgürlük kavramınının özüne değinir: “Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür kuşaklar ister.”


“Fikri hür” yani “düşüncesi özgür” ne demek: Başkalarının düşüncesi altında ezilmeyip kendi düşüncelerini üretebilmek, kendi bakışaçını yaratabilmek demektir. Özgürce düşünebilmek demektir.


“Vicdanı özgür” ne demektir: Gördüklerini ve yaşadıklarını değerlendirirken başkalarının yargılarına göre değil, kendi ilkelerine göre değerlendirmektir. Kendi yargı anlayışını oluşturmuş olmaktır. Ona göre davranmaktır.


“İrfanı hür” yani “anlayışı özgür” ne demek: Yaşamı ve olayları değerlendirirken, başkalarının olayları nasıl anladığından yararlanmakla yetinmeyip kendi kavrayışını oluşturmak ve güçlendirmektir. İnsanın, kafasında hiçbir kısıtlamaya izin vermeksizin yaşamı ve olayları anlama çabası içinde olmasıdır.


İşte, özgürce düşünen, kendi yargı anlayışına sahip, yaşamı belli bir ölçüde anlayabilen ve sürekli daha iyi anlama çabası içinde olan kişiler, yani “düşüncesi özgür, vicdanı özgür, anlayışı özgür” kişiler, kendi yaşamlarını yönlendirebilen, kendi yaşamlarına sahip olan, yani özgür kişilerdir. Böyle bir kişi, yalnız kendi yaşamını değil, başkalarının yaşamını da yönlendirebilecek güçtedir. “Halkın kendini yönetmesi” demek olan cumhuriyetin, yaşamını sürdürebilmesi için, işte böyle özgür yurttaşlara gereksinimi vardır. Bir insan özgür değilse, yaşamına sahip değildir. Bir ülkeyi oluşturan insanlar özgür değilse, ülkelerine ve bayraklarına sahip olmadıkları gibi, teker teker kendi yaşamlarına da sahip değildir. Ve doğa boşluk affetmez! Sen kendi yaşamına, ülkene sahip olmazsan, başkaları gelir, yaşamına da sahip olur, ülkene de.


Nazım Hikmet’in kendisi tartışılabilir, ama şu sözüne çıkışacak biri herhalde olmaz:


“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu hasret bizim!”



Sen, özgür ol: Kendi yaşamına kendin sahip ol. Böylesine özgürken, ülkene ve ulusuna bağlı ol.