Özgür Satranç Forum

Orjinalini görmek için tıklayınız: MAKSİMUM RAİTİNG
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Değerli arkadaşlar,
Ülkemizin çeşitli illerinde yapılan 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI SATRANÇ TURNUVASI yönergelerinde adı geçen maksimum raiting uygulaması hakkında görüşlerimi açıklamak isterim.

Çünkü gecenin 02.25’i ve hala sporcu velilerime bir şeyleri açıklamaya çalışıyorum.

Bir turnuva yönergesinde bazı maddelerin neyi kast ettiği ve ne ifade ettiği konusunda tam olarak yeterince açık olması gereklidir. Net bir ifade yoksa çelişkiler ve kaos vardır. Genelde turnuva yönergeleri kopyala yapıştır şeklinde yapılmaya alışıldığı için bu net olmayan ifadeler,  hakemler ve yöneticiler tarafından çok sıradan görülüyor.
TSF içindeki görev sürem içinde bu çelişkileri ve köhnemiş yönerge ve talimatları ayıklamakla çok zaman harcadım. Ama ölü toprağı serpilmiş bürokrasi ve detaylara değer vermekten yoksun zihniyetler sonucu bakın hala tam algılanamama sorunu yaşanıyor. Bunu yaşayan velileri de görüyorsunuz zaten. Haksızlığa uğradığını düşünüyor ve turnuvayı bırakıp gidiyor.
Bir kısmı da satrancı…

Hakem olarak size bir çelişki gözükmüyor. Ama biz eğitimciler bunu görüyor ve sonuçlarını da ön görerek üst yöneticileri hep uyarıyoruz.

Bakın nedir bu çelişkili maddeler ve uygulamalar?

1- Sosyal ve toplumsal bakış açısı sebebiyle maksimum raiting uygulaması böylesine önemli gün ve haftalarda uygulanmamalı. Önemli gün ve Ulusal Bayram kutlamalarında özellikle küçük yaş gruplarına bu uygulama ile AÇIK KATEGORİ kapatılmamalı. Varsa 2.3. kategoriler de açılmalı. İşte zamanında kayıt yapan ama turnuva günü gelince adını listelerde göremeyen veli de söylüyor zaten “Bilmem ne yaparım sizin turnuvanızı…” Oysa bu turnuva velinin dediği gibi sadece ‘sizin’ değil hepimizin Milli Bayram turnuvasıdır. Sosyal ve sportif etkinliklerde bu olguyu çocuklarımıza tattırabilmek çok önemli öncelikli görevimizdir. İster öğretmen, hakem, veli… Ne olursanız olun. Ama BÖYLE DÜŞÜNMEK İÇİN BİR EĞİTİMCİ OLMAYA GEREK YOK!

2- Yönergenin 2.2 maddesi maksimum raitingi biz satranççılar için belki uygulamanın kendisini kast ediyor olabilir. Bunu anlarım. Ama bunu her katılımcının anlamasını beklemek doğru olmaz. Onun için uygulamayı tam olarak yazmak gerekliydi. “Maksimum uygulamalı turnuva, turnuvaya başvuru süresince kaydolsanız bile hakemler tarafından yapılacak yeniden bir eleme ile, başvuruda bulunan tüm sporcuların yeniden sıralamasıyla oluşan turnuva başlangıç sırasıdır” şeklinde bir ifade asla yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermeyecektir.

3- Kaldı ki burada maksimum kelimesinin kast ettiği ifade de algı karmaşasına sebep olmaktadır. Çünkü maksimum kelimesini karşılığı “ulaşabileceği en büyük” anlamındadır. YANİ BİR SPORCUNUN ULAŞABİLECEĞİ EN FAZLA PUAN ANLAMINA DA GELİR Kİ bu puan UKD ya da ELO olabilir, sıralamada hangisinin yer alacağını bildirme amaçlı da algıya açıktır. Ben sıralamada neden birinciyim? UKD puanım ELO puanımdan daha yüksek ki o puan dikkate alınmış. Yani benim ve her bir sporcunun maksimum puanı olan UKD ya da ELO puanı bu turnuvada dikkate alınarak sıralama yapılmış. Demek ki her bir sporcunun belirlenen maksimum puanına göre ilk sıralama yapılmış ve kontejan 64 sayısına ulaşınca kapatılmalıydı. Yani her bir sporcunun hangi puanı (ELO0UKD) yüksekse ona göre yapılan sıralama…Ama İkinci bir anlama gelen maksimum sıralama ise tüm katılımcılar arasından yapılan maksimum puan sıralamasını anlatıyor. Karışıklığa sebebiyet veren şey budur işte!  Oysa dikkat edin turnuva ELO hesaplamalarına bile dahil değil!

4- Turnuvanın ELO hesaplamalarına gönderilmemesi de ayrı bir konu. Hem ELO puanının da dikkate alınmadan sıralama yapılması da yanlış. ELO puanı UKD puanından öncelikli olabilir.

5- Yönergenin 2.6. maddesi de yeni katılanlar için yeterince açık ve net değil. “TURNUVANIN BAŞLAMASINDAN SONRA GELEN SPORCULAR…” Kimler bunlar? Daha önce ilk kayıt olanlar mı, kayıt olduğu halde ilk tura gelmeyenler mi, yoksa daha önce hiç kayıt olmadığı halde lisansı eksiksiz ve geçerli o anda turnuvaya kayıt olanlar mı? Gerçi biz bunları biliyoruz. Ama dediğim gibi her şey ve her kural çok açık ve net olmalı. Her turnuvada satranç topluluğuna katılan binlerce sporcu ve sporcu aileleri var.

6- Net olmayan başka bir konu yönergenin 7.7 ve 7.8. maddeleridir. Bu maddelere göre güncel ELO puanı kullanılacak deniyor. Neden? ELO ya dahil olmayan bir turnuvada neden ELO puanı, hem de güncel? Gerekçesi ve mantığı nedir? ELO ya dahil olması daha anlamlı olmaz mı?

7- Söz konusu maddelerde geçen ELO/UKD ifadelerinin yazılış sırası da okuyucularda tam anlaşılmayan bir durum olmuş. Önce ELO puanı mı geçerli olacak? Çünkü yazılış sırası böyle de algı yaratıyor. UKD puanına ELO dan sonra mı bakılacak?

8- Anlamadığım bir başka konu da var ki o da hakemlerin “ Kesin listelerin turnuvadan bir gün önce yayınlandıktan sonra listeye yeni sporcular ekleyeceği” yönündeki açıklamalarıdır. Baş hakem yönerge gereği, tur sayısını, programını ve eşlendirme sistemini değiştirmeye yetkilidir. Turnuva başlamadan önce ilan edilen listelerin yeniden değiştirilmesinde hangi maddeden yetki almaktadır? Bu maddeyi göremedim.

9- Buraya kadar her bir uygulamanın kaynağı olan yönergede bu yeni sporcuların ekleneceğini whatsapp grubundan bildirmesi mi uygun, yoksa yönergede madde olarak yer alması mı? Ben böyle bir madde de göremedim çünkü yok. Listeye eklenecek yeni sporcular neye göre belirlenecek?

10- BAŞVURU SÜRESİ BİTTİKTEN SONRA müracaat eden sporcular alınacak mı? O zaman zamanında kayıt yaptıranlara açık bir haksızlık olmaz mı? Benim 1102 lik sporcum ilk listede belirtilen ‘maksimum puan’ yüzünden elendi. Elendiğini öğrenince de doğal olarak gelmez. Oluşan yeni listede geri dönüşler yüzünden mecburen 64 kişinin dolması için başvuran 1101 lik sporcu mesela turnuvaya alınacak mı? Eğer alınırsa, zamanında kayıt yapan lisans bedeli ödemiş 1102 lik sporcum neden çıkarıldı? Bu nasıl maksimum raiting? Bana bunu kim açıklayacak?

Kural koyucular, yönerge hazırlayanlar, uygulayıcı hakemler, yöneticiler,

Lütfen daha dikkatli olalım. Birbirimizi anlamak için konuştuğumuz dil GÜZEL TÜRKÇEMİZ bize yeter.
Yabancı kelimelere çok takılmayalım.
Yoksa ‘maksimum boyutlarda’ akıl tutulmaları yaşarız.
Saygılarımla