Satranç turnuvalarında bir kere bile bulunmuşluğunuz varsa (veli olmuşsunuz, antrenör olmuşsunuz, hakem olmuşsunuz veya sporcu olmuşsunuz hiç fark etmez!) muhakkak birkaç anı edinmişsinizdir öyle değil mi?Bu anı komik olmak ya da ilgi çekmek zorunda değil!!
Oğlunuz son maçının sonucu ne olursa olsun dereceye giremeyecektir fakat siz onu heyecanla beklemişsinizdir mesela..Veya bütün maçlarını kaybeden küçük kızınız son maçını kazanabilmiş ve gülerek size doğru gelmiştir maçın hemen ardından..Burada iyi niyetli bütün anıları görmek istiyoruz..
Aslında herkes birilerinin günlüğünü tutar zihninin bir yerlerinde..Ve şimdi biz bunları paylaşmak istiyoruz..Farkında olmadan içinde bulunduğumuz ne çok anımız vardır!?Ya da hatırlayamadığımız güzel günler vardır elbet geçmişimizde!!Haydi şimdi ufak tefek bir şeyler ekleyelim köşemize..Güzel şeylerin bir an evvel olmasını beklemek yanlış olmalı:)Sabırla bekliyoruz..
Bu gün okullar arası satranç turnuvasında ilk tur rakibim şahla vezirinin yerlerini deiştirdi ve 0-0 dedi
hakemi çağırdım o bile gülmemek için zor tuttu ken dini .
0-0 atmasını bile bilmeyen bi adama lisans verilmesi benim acayibime gidio .
Bak işte bu çok hoşuma gitti:) ben Mustafa Yiğit ERKE-IM Umut ATAKİŞİ ile berabere kalan Antalya satrancının gururu(!) - tarafından bir zamanlar bir yıldırım maçında vezirle rok yapıldığına tanık olmuştum da, elbette dalgınlıkla bilgisizliği aynı kefeye koymamak gerekir:)
Abidin Hoca'm da sporcunun lisansında kendisine satrancı ilk öğreten kişinin isminin olmasının daha iyi olabileceğini belirtmişti..Bu söylediğinde de haklılık payı var fakat yine de yetkili ben değilim:)
Murat Keser artık aramızda:) Geyik söz konusu olunca Murat'sız olmaz dedik, ve hiçbir masraftan çekinmedik Murat Keser'i getirdik...Buyrun doya doya konuşun eğleşin:D
'saygılarımla' diyemiyorum bu yazının altına:)
bülent (erşahin) abiyi de isteriz . onun komik ve güzel anıları ççoktur
İlk defa birinci ligte oynama fırsatım olmuştu 2005 yılında..Ligin Antalya ayağında oynadığım tek maç İhsan Abi'nin yanlış hatırlamıyorsam 4. masasında oynadığı Siirt takımına karşıydı..Ben maçımı kazanıp çıkmıştım ve dışarda heyecanla maçların sonuçlanmasını bekliyordum..Dayımın oğlu(Sabri Taşçı) ile maç yapmaktaydı İhsan Abi ve bizim açımızdan söylüyorum 'maalesef' İhsan Abi kazanmıştı
Sonra Ateş Ülker Hoca'mız ile Ramil Hüsnüllin-Soyadını yanlış yazdıysam bağışlasın kendisi- arasında oynanan maçta bir sorun çıktı ve Ateş Hoca'm dışarıya çıktığında ismi gibi ateş püskürüyordu..Ben tatsız olaya değinmek istemiyorum..Bütün bunları Ateş Hoca'mın maç sonrası bir sözünü hatırlatmak için yazdım..Şöyle demişti Ateş Hoca'm: ''İhsan'ın hatrı için olayları büyütmekten yana değilim.Yoksa her şey farklı olurdu''..Yani kelimesi kelimesine olmasa da bu anlamda şeyler söylemişti..Ben şaşırmıştım genç bir abinin Ateş Hoca'mız gibi yıllarını satranca vermiş bir isim karşısında 'fren' olabilmesine..Ve çok takdir etmiş, biraz da kıskanmıştım işin doğrusu
Şimdi görüyorum ki kendisiyle birlikte çalışma fırsatına sahibim..Satranç camiası küçükmüş demek
Saygılarımla..
İbrahim Ethem Kardeşim, sizin gibi değerli dostlarla bir şeyleri paylaşabilmek ve yaşamak benim için de çok onur verici bir şey.
Kalp kalbe karşıdır demişler;aynı duyguları ben de sizlerle çalışacağım için besliyorum.
Ateş Ülker olayına gelincede Ateş Beyle biz turnuvadan 1 yıl önce tanışmıştık.Benim Ateş Beyle tanışmam onun satrançokulu üye listesinden görmemle ona yazmış olduğum tanışma mesajıyla başladı. Sağ olsun Ateş Abi davetimi kırmayıp tanıştı benle ve tanıştıktan sonra sorduğum sorulara gecikmeden cevap verdi. Bu dönem içinde beni tanımış olmali ki Ramil Hüsniilin arkadaşımızla yaşadığı olayı büyütmeme gerekçesini beni göstermesini bu süreçte yaşadıklarımıza bağlıyorum.
Sözlerime son vermeden önce sizlerle çalışacağım için sevinçli olduğumu belirtmek isterim.
Sevgi ve saygılarımla...
Sevgili İbrahim.
İhsan Kılıç ile ilgili bu güzel anını bizlerle paylaştığın için teşekkür ederim. Gerçekten güzel bir yazı olmuş.
Bu konuyu ayrı bir başlıkta yayınlaman çok daha güzel olur... arada diğer yazılar arasında kaybolmasın...
Selamlar sevgiler
Çallı Satranç Kulübü'nün panolarında yıllardır asılı duran bazı fotoğraflar vardır..Bunların bazıları Çallıspor birinci lige çıktığı zaman çekilmiş eski fotoğraflardır ve aramıza(foruma) yeni katılan Gürel Abi de bu fotoğraflarda başarıyı yakalayan takımla beraber poz vermiştir..
Sonra Abidin Hoca'mın bir dönem yayınladığı, Antalya'daki eski satranç turnuvaları hakkında bir şeyler bulabileceğiniz 'mini arşiv'de de yanlış hatırlamıyorsam yine Gürel Hoca vardı..
Ayrıca ben Bursa'da düzenlenen 2003-2004 MEB Türkiye Satranç Şampiyonası'ndayken kabakulak geçirmiştim ve bu kez de yanımda 'doktor' sıfatıyla Gürel Abi vardı..[Bu arada aynı turnuvada Dr.Musa (ÖZKAYA) Amca da hayatımı kurtaran diğer bir isimdir:)]
Bugün öğleden sonra Gençlik Spor İl Müdürlüğü'ne gelmiştim Yöresel Lig maçlarını izleyebilmek için; uzun bir aradan sonra karşımda yine Gürel Abi vardı..
Yılların eskitemediği Gürel Abi'yle birlikte, bu camiada daha da uzun yıllar anı biriktirmek dileklerimle..
-Hoş geldin Gürel Abi..Bizlerle forumun bu bölümünde anılarını paylaşırsan, bizleri gerçekten mutlu edersin..Senin, tecrübelerinden bizleri mahrum bırakmayacağını ümit ediyorum..-
Saygılarımla...
katıldığım tek turnuvadan bi anı anlatıyım..rakibimi mat pozisyonuna sokmuştum masadan kalkıp gittim,düşünceme göre mattan kurtulması imkansızdı masaya bi döndüm rakibim rok yaparak kurtarmış pozisyonu
işte o hamleden sonra turnuvadaki en fazla düşündüğüm hamleydi(10 dk) allahtan oynamadan ihsan abi görmüş pozisyonu ve rakibimin yaptığı hamlenin imkansız olduğunu görmüş
hakeme söylemiş hakem geldi durumu düzeltti..bende maçı kazandım iki aciminin maçıda bu kdr olur heralde
Güzel paylaşım:)Satranç her şeye gebe:) Teşekkürler...
Saygılarımla..
bende bir anımı paylaşmak isterim. geçen yıl konyada ikinci lig yukselme grubu maclarında 2. tur, Can Ertan ile oynayacağız. tabi ben direk yenildim piskolojisine girdim. adam benden kat kat guclu. tabi genede herzaman ki gibi keyfim yerinde. maçtan önce 5 dk kadar sevgili hocam güral kulleş ile konuştuk. bana öyle bi gaz verdi ki o anda o gazla Atalık ile oynasam dahi yenicem die otururdum maca. neyse maca bi hışım oturdum ve o gazla 20. hamlede adamın veziri düşünce refleks olarak boynumdaki kravatı çıkarıp karşı masaya fırlatmışım. hakem gelip mudahale etmek istediginde ya git başımdan be tepkisini verince nerdeyse ihrac oluyodum. ama son anda kurtardık. şu küçük satran kariyerimde yaşadıgım en enteresan olyadır. tabi bunu ilk kez anlatıyorum. hepinize saygılarımı sunuyorum. tesekkurler...
murat bak bundan benimde haberim yoktu :mrgreen:
bende bir anımı paylaşmak istedim antalya yaş grublarında (adını vermeyelim) bir arkadaşla oynarken kalite öndeyim beraberlik teklif ettim kabul etmedi sonra elime bak dedi baktım bir hareket yaptı o sinir bozukluğuyla maçı kaybettim maçtan çok sonra yanlış anladın ben şaka anlamlı yaptım dedi ama yinede hoş deildi ve ben şunu öğrendim arkadaşında olsa masa başında acımıcaksın
[size=18]bazıları [/size]karşısındakinin neden sadece ona o hareketi yaptığını düşünmeli bence her dakika beraberlik teklif ettiği için olabilir eğer sadece o yüzden kaybettiğini düşünüyorsa kaybettiği diğer maçı da biraz düşünmeli (ayrıca arkadaş?)
o hareket ilk beraberlik teklifinden sonra gelirse yanlış anlaşılması normal
fazlı haklı yersiz beraberlik teklifleri yapıyosun.ayrıca 1 den fazla yapıosun .oyun ciddiyetinden dışarı çıkıyor .böle dalgaya alınan oyunlar hoşuma gitmiyo.
ve haklı bile olsan, korkarım sana el hareketi yapan birisine sen daha sonra yine beraberlik teklif etmişsin aynı maçta?sen diyorsun ki çok teklif ettim ama o ilkinde yaptı!!yani beraberlik bu kadar önemli mi?bence sana bu kadar ağır bir hareket yapan birisine minnet etme..
edip bence başka cevap yazma herkes senin neler yaptığını iyi biliyor (sağol yusuf)
