Başkan Olmak ya da Olamamak - Baskı Önizleme +- Özgür Satranç Forum (http://forum.satranc.biz) +-- Forum: Satranç Genel (http://forum.satranc.biz/forumdisplay.php?fid=3) +--- Forum: İletmek İstedikleriniz (http://forum.satranc.biz/forumdisplay.php?fid=17) +--- Konu Başlığı: Başkan Olmak ya da Olamamak (/showthread.php?tid=4115) |
RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Naci Erdem - 23-08-2015 (23-08-2015, 18:26)redkit69 Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Sayın TULAY 2016 seçimlerinde de bana göre favoridir.Sayın TULAY ın 2 tane çok önemli avantajı var. Yalnızca 2 tane mi? Bu 2 avantaj dışındaki diğer konuları neden ele almadınız? hani projeler, hani artan sayıda kaliteli turnuvalar, hani satranca ve sporculara yapılan yatırımlar ? Zira saydığınız 2 faktör hemen her başkan adayının rahatlıkla karşılayabileceği faktörler. Ülkemiz kadın ve genç satrancına yapılan yatırımlardan da bahsetsek biraz ? Daha da yazacak çok konu var aslında .. RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Attorney at Law - 23-08-2015 (23-08-2015, 20:51)Naci Erdem Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Ülkemiz kadın ve genç satrancına yapılan yatırımlardan da bahsetsek biraz ? Genç satrancı demişken, az önce başka bir başlıkta yazdığım yazıyo buraya da kopyalayayım: (23-08-2015, 20:16)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Yıllarca Türkiye Gençler Şampiyonası yapılmadı! Çocukluğumuz sonrası satranca en çok vakit ayırabildiğimiz, en çok turnuva oynama imkanımız olan üniversite dönemlerimizde Türkiye Gençler Şampiyonası diye bir turnuva yoktu! Ve biz özlemini çok çektik.Yıllarca yapılmayan ancak, 2013 yılı itibariyle tekrardan hayata döndürülen Türkiye Gençler Şampiyonası 2012'ye kadar uzun süre yapılmazken günümüzde gençlere verilen önem takdire şayan. RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Naci Erdem - 23-08-2015 "Genç" tabirini günümüzün çok kullanılan "çocuk turnuvaları" tabirinden ayırmak için kullandım. Bunu geniş manada kullanacak olursak Yıldızlar ve Gençler olarak ele alalım. Son 3 "Türkiye Yıldızlar Şampiyonasına" bakarsak gittikçe azalan sayıda oyuncular, ilan edilen tur sayılarında azaltmalar, haliyle de özellikle veliler ve antrenörlerin itirazları arasında yapılan şampiyonaları kastediyorum. Bunlar TSF'den kaynaklanan kusur değil aslında özellikle ülkemizin eğitim sistemin de getirdiği sorunlardır, şimdi sizler, sizin ilinde durumun nasıl? Türkiye'de azalıyor da sizde artıyor mu diyebilirsiniz. İşte "sporcuya yatırım" dan kastım budur. Sporcuya yatırım maalesef planlarda olmayan bir konu .. RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Attorney at Law - 23-08-2015 Yaş Grupları turnuvalarına eskiden illerde dereceye giren sporcular kontenjana göre masrafsız giderlerdi. 2012 öncesi dönemde bu sistem değiştikten sonra tatil beldelerinde "Otel Turnuvası" haline getirilen yaş gruplarına sadece ekonomik durumu yeterli olan sporcular gidebilmeye başladı. Ülkemizde ekonominin her geçen gün daha da kötüye gittiği bilimsel verileri ışığında 2012 öncesinde uygulanmaya başlanan bu sistemin sporcu ailelerinin her geçen gün kötüye giden ekonomik koşulları doğrultusunda katılımcı sayısının azalması tamamen satranç dışı bir etkene bağlıdır. Eleştirelim, yanlışları hep beraber dile getirip çözüm arayalım. Ama 2012 öncesi de yapılan, hatta başlatılan yanlışları 2012 sonrasına mal etmeye çalışıp inandırıcılığımızı kaybetmeyelim. Satranç camiası 6 ay öncesini hatırlayamayan koyunlardan oluşmamaklardır. 2012 öncesini de gayet iyi hatırlamaktadır. Ben Gülkız Tulay'ı sadece ismen ve gördüğüm fotoğraflarından bilirim. Hayatımda hiç yüz yüze gelmedim yada telefonda dahi konuşmadım. Seçimlerde satranca daha faydalı olacağına inandığım bir ekip aday olursa da şüphesiz onları desteklerim. Ancak, yıllarca aynı gemide olup, aynı uygulamalara birlikte imza atanlar, "Satrancı satranççılar yönetmeli" diyip de Türkiye'nin en önemli satranç ailesinin karı koca satranç oynamasını engelleyenler, Barış'ı forumda bir mesaj yazdı diye milli takımda yedeğe çekenler, bu seçimlerde belki de en büyük kozları olabilecek Kıvanç'a satranç oynatmayanlar, 10 senede sadece 3 tane (ki 2'si kendi imkanlarıyla) 2000 üstü kalıcı kadın sporcu yetiştirebilenler, bu 3 sporcudan birini üniversite eğitimi yüzünden bir milli görevden affını istedikten sonra 5 sene ücretsiz izin ile cezalandıranlar, alt yapı turnuvalarını maliyeti eski parayla milyarı bulacak şekilde yapmaya başlayanlar bugün ne satranççı olmaktan, ne kadın sporculardan, ne de altyapılardan bahsetmemeli diye düşünüyorum. RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Miyazaki - 24-08-2015 1.Otel turnuvalarından elde edilen gelirlerin, bu insanlara nasıl ve ne kadarını geri döndürdüklerini incelemek gerekir. 2.Şimdiki yönetim son 10-12 yıldır yine yönetimdeydi. Fark göremiyorum , desem yanlış olur ; Daha kötüye gidiş var. Aynı tas ama aynı hamam değil, hamam kalitesi gün geçtikçe kötüleşiyor. RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Attorney at Law - 24-08-2015 Aynı uygulamalar 10-12 yıllık süreçte de mevcutken alkış tutanların şimdi aynı uygulamaları çok sert bir dille eleştirmesi bana yanlış geliyor. Tamam, başkaları eleştirsin ve hatta hep birlikte çözüm arayalım ama 2 sene öncesine kadar aynı yanlışlara imza atanlar veya destekleyenler, bir zahmet zamanında imza attıkları yada destekledikleri şeylerin şimdi yanlış olduğunu söylüyorsa önce çıkıp zamanında kendilerinin niye bu yanlışları yaptığını veya desteklediklerini açıklasın, sonra eleştirsinler. 12 senedir 2000 üstünde kalıcı olabilen sadece 3 kız yetiştirebil (ki 2si kendi imkanlarıyla 2000i geçti) ve sonra "Kadın Başkan Kadın Satrancını Bitirdi"!!! Bazı ünvanlı satranççının satranç sporculuğu hayatını bitir yada zarar ver, sonra "Satrancı Satranççılar Yönetmeli"!!! Bir sözün içeriği kadar, kim(ler)in söylediği de ciddiye alınma durumunu etkiler. Ne kadar popülist, sloganvari cümleler. Ama insanlık olarak yabancısı olmadığımız bu taktiklerle belli bir kitle koyun gibi güdülebilse de SATRANÇÇILAR YEMEZ RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Miyazaki - 24-08-2015 Şahsım olarak hep, yapılan yanlışları, yetkili insanların kendilerine birinci elden söylemişimdir. Sadece şunu belirteyim; yanlışlar hep vardı ve artarak devam ediyor. RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - M.Aşkın TAŞAN - 24-08-2015 (23-08-2015, 20:51)Naci Erdem Nickli Kullanıcıdan Alıntı:[color=#0000CD]Naci Bey,(23-08-2015, 18:26)redkit69 Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Sayın TULAY 2016 seçimlerinde de bana göre favoridir.Sayın TULAY ın 2 tane çok önemli avantajı var. Daha önce de yazdım. Siz en uzun süreli il temsilciliği yapanlardan birisiniz. Hakkaniyetli olmanız gerekmez mi? Eğer son dönemi kast edersek, ilk üç döneme göre asla eksik olmayan gelişmeler gözlemlemediniz mi? Bunları biliyorsunuz diye düşünüyordum. Projeleri, uygulamaya konanları, artan kaliteli turnuvaları, il temsilciliklerinin genişleyen alanlarını, az da olsa bayan satranççılara sağlanan avantajları, kampları ve oradaki sporcularımızın gelişimlerini, dünya markası hocaları, ve gençlere yapılan şampiyonaların katılım, konaklama, yeme içme ve ödül olanakları... Mesela son üç yıldır bir il temsilcisinden çok çalışan ilçe temsilcileri... Hakkaniyetli olun biraz. Haksızlık yapmayın. Sizin göreve başladığınızda bu yılın gençler şampiyonu daha dünyaya gelmemişti değil mi? Gerçekten de daha yazacak çok konu var.[/color] RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Naci Erdem - 24-08-2015 (24-08-2015, 17:24)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Naci Bey, Aşkın hocam, çok uzun bir süre il temsilcisi olmak ile yazdıklarımdaki "haksızlık" kavramınına bir ilişki aradım bulamadım. Beni burada hakkaniyetsiz olmakla suçlamanız çok yersiz! İl temsilcisi olmak, bu görevi çok uzun süre yürütmek, fikir yürütmemeyi, eleştiri yapmamayı gerektirmez. Aksine sistemin kalbinde yer aldığımız için eleştiri yapmak en az bu forumun üyeleri kadar bizim de hakkımızdır. Kaldı ki ben bu forumda çok uzun bir süredir yazıyorum, yeni değilim. Kişileri eleştirmek yerine sorunları ve tıkanmışlıkları yazıp eleştirmeyi tercih ederim. Yazılarımda da çok az olarak kişi adı vermişimdir. Saydığınız olanaklar, bu yönetimin olduğu kadar geçmiş yönetimlerin de yapabildiği ölçüdedir. Aşkın hocam, 1987'deki İstanbul Satranç Derneğindeki, adı Türkiye Satranç Federasyonu olan, aslında satranç dernekleri konfederasyonu olan, rahmetli Uluğ Nutku'nun, Celil Layıktez'in tek göz odada yaptığı hizmetleri yaşayanlar henüz hayatta, ben de dahil o dönemin şahitleri şimdiki TSF'ye baktığımızda geldiğimiz noktayı çok iyi görebiliyoruz. Ali Nihat'ın Ulus'ta bulunan Genel Müdürlük binasındaki 2 odalı yeri şimdiki dev gibi TSF merkezine taşımasını, Çankaya arkalarından aldığı ama şimdilerde yok olmuş gibi duran, TSF Akademisi yapılacağı söylenen binayı bilenlerdeniz. Ali Nihat'tan sonra gelen arkadaşlarımız bu binayı hayat geçirir, Türk satrancına olağanüstü bir ivme kazandıra bilirlerdi .. Bir önceki yönetimi geçemiyor isek, yerimizde saymışız demektir. Fiziksel mekan, sporcu sayısı ve niteliği, kısaca her konuda sayıca ve nitelikçe artış olması beklentimizdir. Dikkat ederseniz kişiler ile sorunumuz yok, işlevler ve faaliyetleri sorguluyoruz. Ayrıca "il temsilcilerinden daha çok çalışan ilçe temsilcileri" ile de ne demek istediğiniz çok iyi anladım ama unutmayın o ilçe temsilcilerini bulup atayan, rahat çalıştıranlar da il temsilcileridir. Bir yönetime talip olanlar eleştiri sağanağına hazır olmalılar. İster il temsilcileri olsun ister TSF başkanları .. Şeyh Edebali'nin ilk Osmanlı padişahına hitaben " Ey oğul, Kızmak Bize Susmak Sana ..." diye başlayan dizelerini hatırlayalım .. RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - M.Aşkın TAŞAN - 24-08-2015 İl temsilcisi olmak, bu görevi çok uzun süre yürütmek, fikir yürütmemeyi, eleştiri yapmamayı gerektirmez. Aksine sistemin kalbinde yer aldığımız için eleştiri yapmak en az bu forumun üyeleri kadar bizim de hakkımızdır. Kaldı ki ben bu forumda çok uzun bir süredir yazıyorum, yeni değilim. [color=#0000CD]Burada asla bir sorun yoktur. Elbette eleştirebilirsiniz.[/color] Kişileri eleştirmek yerine sorunları ve tıkanmışlıkları yazıp eleştirmeyi tercih ederim. Yazılarımda da çok az olarak kişi adı vermişimdir. [color=#0000CD]Kişileri de eieştirebilirsiniz. Bunda da sorun yok, demokratik hakkınızdır.[/color] Aşkın hocam, 1987'deki İstanbul Satranç Derneğindeki, adı Türkiye Satranç Federasyonu olan, aslında satranç dernekleri konfederasyonu olan, rahmetli Uluğ Nutku'nun, Celil Layıktez'in tek göz odada yaptığı hizmetleri yaşayanlar henüz hayatta, ben de dahil o dönemin şahitleri şimdiki TSF'ye baktığımızda geldiğimiz noktayı çok iyi görebiliyoruz. [color=#0000CD]Şimdi elbette geçmişin nicel hacmi ile niteliksel işlevini kıyaslayamayız değil mi? Belki de öyle kalmalıydı. Bunca sorun ile uğraşmak zorunda kalınmazdı.[/color] Ali Nihat'ın Ulus'ta bulunan Genel Müdürlük binasındaki 2 odalı yeri şimdiki dev gibi TSF merkezine taşımasını, Çankaya arkalarından aldığı ama şimdilerde yok olmuş gibi duran, TSF Akademisi yapılacağı söylenen binayı bilenlerdeniz. Ali Nihat'tan sonra gelen arkadaşlarımız bu binayı hayat geçirir, Türk satrancına olağanüstü bir ivme kazandıra bilirlerdi .. [color=#0000CD]Evet, belki...[/color] Bir önceki yönetimi geçemiyor isek, yerimizde saymışız demektir. Fiziksel mekan, sporcu sayısı ve niteliği, kısaca her konuda sayıca ve nitelikçe artış olması beklentimizdir. Dikkat ederseniz kişiler ile sorunumuz yok, işlevler ve faaliyetleri sorguluyoruz. [color=#0000CD]Burada bilgi eksikliğiniz olduğunu düşünüyorum. Ya gelişmeleri takip etmediniz, habersiz kaldınız, ya da bilerek birilerine böyle görünmeye çalışıyorsunuz. Sizin bayrağı devretmeniz, devrettiklerinize haksızlık yapmanızı gerektirmiyor.[/color] [color=#0000CD]Bu yönetimin göreve geldiğinde önünde bulduğu mali tabloyu bilemezsiniz. Tabi bu borçların ödenmesi için gereken çabayı da... 2010 dan sonraki mali tablolarda da ne fikirleriniz oldu gerçekten de bilmiyorum. Size haksızlık etmek istemem. Şu an kurulan birliktelikler içinde sizi de görüyorum. Oysa sizin için demediklerini bırakmayanlar için, haksızlığa karşı savaşan biri olarak soruyorum; "Aynı kişilere de böyle karşı çıkabildiniz mi? İl temsilciliği döneminizde bu proje, yatırım, bayan satrancı, sporculara yatırım, turnuvalar konularında söz sahibi oldunuz mu? Yanlışlıklara karşı çıkabildiniz mi? Kişilere değil anladım, ama fikirlere ve yanlış duruşlara karşı ne yaptınız? Sadece izlediniz mi? İl temsilciliğini bıraktıktan sonra modaya uyup kendi çizginizde yürüyeceğinize başka patikalara mı saptınız? Sizi özü sözü bir insan olarak tanıyorum, yanılıyor muyum Naci Bey?[/color] Ayrıca "il temsilcilerinden daha çok çalışan ilçe temsilcileri" ile de ne demek istediğiniz çok iyi anladım ama unutmayın o ilçe temsilcilerini bulup atayan, rahat çalıştıranlar da il temsilcileridir.ni [color=#0000CD] Hepsini değil Naci Bey, hepsini değil! Siz olmadan da onlar bir şekilde atanacaklardı değil mi? Ama çalıştığı sürece beni daha çok gören ilçe temsilcileri oldu. Ya da benim sizi gördüğümden daha çok ben onları gördüm. Okullararası grup maçlarında ne açılışta ne ödül töreninde... Akçay İDA' da, Ayvalık Turnuvalarında son üç yıl ne bir açılış töreni ne de bir ödül töreninde... Aklınıza gelen tüm başkanların hepsi orada, gözler sizi aradı. Bu arada tabi ilçe temsilcisinin değerli ilişkileri kullanıldı. Yeni turnuvalar kazandırılması için. Akçay, Burhaniye, Ayvalık en mükemmel ilçelerdir. Havran ve diğerleri var sırada... Sizi göremeyip, bulamayan destek alamayan arkadaşlarımız yeni proje dosyalarını kendileri hazırlamak durumunda kaldılar. Sizin desteğinize ihtiyaç duyan hibe projeleri bilir misiniz? Balıkesir'e iki tane GM yerleşmek istedi, sizi aradılar. Bunlar Balıkesir'de -sizsiz-olurken siz çıkıp da"turnuvaların kalitesinden ve yetersizliğinden" projesizlikten bahsedemezsiniz Naci Bey. Bana traji-komik geliyor. Elimde bir çok hakem, antrenör ve temsilci arkadaşın sorunları duruyor Naci Bey.[/color] Bir yönetime talip olanlar eleştiri sağanağına hazır olmalılar. İster il temsilcileri olsun ister TSF başkanları .. [color=#0000CD] Şimdi bu saftasınız demek ki! Eleştiri sağnağı demek. Bunu da duyduk ya sizden... Ben de bunu soruyorum zaten, tarafınızdan sizi temsilci seçenlere, sonra da her yerde yerden yere vurmaya kalkanlara, geçmişte hangi eleştiri (çilentisi diyeyim, sağnak beklemiyorum sizden) konusu yönelttiniz? Ben yazdıklarınızda bulamadım da... Çok yazınız var bu gün ile çelişen. Şu an yazabilirsiniz belki değil mi yeni sütununuzdan bu geçmişe yönelik eleştirlerinizi... Yazın şapka çıkarayım size! ... Naci Bey ben sizi yalanlayamam. Ama eski yazılarınız bir lahit gibi duruyor, silinmemiş henüz. Tarihe de mal olmuş. Ama ama eski yazılarınızı bir okumanızı öneririm. Okuyunca da aşağıdaki tarafıma yazdığınız yazıyı bir defa daha değerlendirmenizi isteyeceğim sizden...[/color] Şeyh Edebali'nin ilk Osmanlı padişahına hitaben " Ey oğul, Kızmak Bize Susmak Sana ..." diye başlayan dizelerini hatırlayalım .. [/quote] RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Attorney at Law - 24-08-2015 (24-08-2015, 19:55)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [color=#0000CD]Yazının bu kısımları bence önemli kısımlar. Naci Bey de 2012-2014 dönemi ile 2014 sonrasında rotasını 180 derece döndürenlerden mi? Yoksa bunlar sadece Aşkın Bey'in gerçek dışı iddiaları mı? Ben Naci Bey'in 2014 öncesi de kadın satrancına, altyapı satrancına vs. yönelik aynı sertlikteki eleştirilerini bizlerle paylaşıp, Aşkın Bey'i "lahit gibi duruyor" dediği yazılarına karşılık kendisini mahcup etmesini temenni ederim. RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - M.Aşkın TAŞAN - 24-08-2015 (24-08-2015, 20:21)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Naci Bey de 2012-2014 dönemi ile 2014 sonrasında rotasını 180 derece döndürenlerden mi? Yoksa bunlar sadece Aşkın Bey'in gerçek dışı iddiaları mı? Ben Naci Bey'in 2014 öncesi de kadın satrancına, altyapı satrancına vs. yönelik aynı sertlikteki eleştirilerini bizlerle paylaşıp, Aşkın Bey'i "lahit gibi duruyor" dediği yazılarına karşılık kendisini mahcup etmesini temenni ederim.[color=#0000CD] Ben Naci Bey'den önce başkalarının yazılarını bekliyorum. Naci Bey'i kullanma amaçlarını etik dışı buluyorum.[/color] RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Naci Erdem - 24-08-2015 Burada bilgi eksikliğiniz olduğunu düşünüyorum. Ya gelişmeleri takip etmediniz, habersiz kaldınız, ya da bilerek birilerine böyle görünmeye çalışıyorsunuz. Sizin bayrağı devretmeniz, devrettiklerinize haksızlık yapmanızı gerektirmiyor. [color=#0000CD]Bayrağı devrettiğim kişi benim hala çok iyi görüştüğüm kişidir, kavga mı etmem gerekiyor?[/color] Size haksızlık etmek istemem. Oysa sizin için demediklerini bırakmayanlar için, haksızlığa karşı savaşan biri olarak soruyorum; Aynı kişilere de böyle karşı çıkabildiniz mi? İl temsilciliği döneminizde bu proje, yatırım, bayan satrancı, sporculara yatırım, turnuvalar konularında söz sahibi oldunuz mu? Yanlışlıklara karşı çıkabildiniz mi? Kişilere değil anladım, ama fikirlere ve yanlış duruşlara karşı ne yaptınız? Sadece izlediniz mi? İl temsilciliğini bıraktıktan sonra modaya uyup kendi çizginizde yürüyeceğinize başka patikalara mı saptınız? Sizi özü sözü bir insan olarak tanıyorum, yanılıyor muyum Naci Bey? [color=#0000CD]Yanılmıyorsunuz Aşkın Hocam! Özüm sözüm birdir.. Fahri de olsa federasyon ile bağlantılı bir görevdeyken rahatça yazamamak normaldir. Yalnızca burada yazdıklarıma bakarak daha önce bir şey demiyordun da şimdi mi gözün açıldı derseniz yanılırsınız çünkü sözlü meclislerde çok dile getirmişliğim vardır ama sizin haberiniz olmaz, olamaz, ayrıca evet şimdi görev dışı olunca daha rahat yazabiliyorsunuz. Normal değil mi hocam?[/color] Hepsini değil Naci Bey, hepsini değil! Siz olmadan da onlar bir şekilde atanacaklardı değil mi? Ama çalıştığı sürece beni daha çok gören ilçe temsilcileri oldu. Ya da benim sizi gördüğümden daha çok ben onları gördüm. Okullararası grup maçlarında ne açılışta ne ödül töreninde... Akçay İDA' da, Ayvalık Turnuvalarında son üç yıl ne bir açılış töreni ne de bir ödül töreninde... Aklınıza gelen tüm başkanların hepsi orada, gözler sizi aradı. [color=#0000CD]Afedersiniz Aşkın Hocam, Gülkız hanım dışında hangi başkan geldi Balıkesir'e [/color] Bu arada tabi ilçe temsilcisinin değerli ilişkileri kullanıldı. Yeni turnuvalar kazandırılması için. Akçay, Burhaniye, Ayvalık en mükemmel ilçelerdir. Havran ve diğerleri var sırada... Sizi göremeyip, bulamayan destek alamayan arkadaşlarımız yeni proje dosyalarını kendileri hazırlamak durumunda kaldılar. [color=#0000CD]Günümüzde "bulamamak" deyimi ne demektir Aşkın hocam? Telefonlar ile, e-postalar ile yürütülen çalışmaları işten saymıyorsunuz sanırım[/color] Sizin desteğinize ihtiyaç duyan hibe projeleri bilir misiniz? [color=#0000CD]Bilmiyorum! Böyle bir hibe proje mi varmış??[/color] Balıkesir'e iki tane GM yerleşmek istedi, sizi aradılar. [color=#0000CD]İşte bakın burası çok ilginç! Hangi GM için kim aramış? Dragan'ı kastediyorsanız Dragan sağlık sorunları için hava temizliği ve deniz kenarı için özellikle Burhaniye Ören'i seçti. Şimdi bu da mı benim suçum?[/color] Bunlar Balıkesir'de -sizsiz-olurken siz çıkıp da"turnuvaların kalitesinden ve yetersizliğinden" projesizlikten bahsedemezsiniz Naci Bey. Bana traji-komik geliyor. [color=#0000CD]Son 4 yılda yapılan 80'i geçik turnuvadan nedense hiç haberim olmamış, vallahi biz de amma uyumuşuz be arkadaş ??[/color] Elimde bir çok hakem, antrenör ve temsilci arkadaşın sorunları duruyor Naci Bey. [color=#0000CD]Bu sorunlar her ilde olan sorunlar ve "başkan olup olmamak" başlığında ne arar? Bunu yazarak ne elde etmek istediğinizi anlayamadım? Ben Aşkın Taşan'ın sorunlarından bahsediyor muyum?[/color] Bir yönetime talip olanlar eleştiri sağanağına hazır olmalılar. İster il temsilcileri olsun ister TSF başkanları .. Şimdi bu saftasınız demek ki! Eleştiri sağnağı demek. Bunu da duyduk ya sizden... Ben de bunu soruyorum zaten, tarafınızdan sizi temsilci seçenlere, sonra da her yerde yerden yere vurmaya kalkanlara, geçmişte hangi eleştiri (çilentisi diyeyim, sağnak beklemiyorum sizden) konusu yönelttiniz? Ben yazdıklarınızda bulamadım da... Çok yazınız var bu gün ile çelişen. Şu an yazabilirsiniz belki değil mi yeni sütununuzdan bu geçmişe yönelik eleştirlerinizi... [color=#0000CD]Hocam hangi eleştirilerim geçmişe yönelik? Biz TSF'nin yapması ve yapmaması gerekenleri yazıyor, çiziyoruz siz Balıkesir'den kalkıp Ayvalık, Havran ilçelerimizi, Balıkesir'e gelmek isteyip beni bulamayan GM'leri karıştırıyorsunuz? Çamur atmak için ne lazımsa yapıyorsunuz! [/color] [color=#0000CD]Hem eleştirmek hakkımız oluyor hem de eleştirince Aşkın Taşan'dan neredeyse dayak yiyoruz! Neden eleştiri yapanlara, 2 çift laf edenlere bu kadar öfke duyuyorsunuz? "Önceden yazmıyordun da şimdi mi yazıyorsun" demek hakkını nereden buluyorsunuz? Aramızda bugüne kadar şahsınızla hiç bir polemiğimiz yok iken şimdi bir yazıma bakarak neredeyse "vurun kahpeye" diyecek kadar saldırganlaşıyorsunuz? Belden aşağı vurmanın size ne kadar yakıştığını düşünüyorsunuz?[/color] [color=#0000CD]Biz TSF'nin ülke genelindeki durumunu konuşuyoruz siz işi Balıkesir'in olası sorunlarına getiriyorsunuz. El insaf Aşkın hocam !?[/color] RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - M.Aşkın TAŞAN - 24-08-2015 (23-08-2015, 20:51)Naci Erdem Nickli Kullanıcıdan Alıntı:(23-08-2015, 18:26)redkit69 Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Sayın TULAY 2016 seçimlerinde de bana göre favoridir.Sayın TULAY ın 2 tane çok önemli avantajı var. [color=#0000CD]Bu yazınız iki farklı uçta anlaşılmaya çok meyillidir. Bunu fikir sahibi olarak biraz açmanız gereklidir. Birinci yazarın görüşünü desteklemeye yönelik de anlaşılabilir tam tersi de... Açıklanmalıdır.[/color] RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Naci Erdem - 24-08-2015 redkit69 nickli arkadaşımızın yazısında belirttiği, bir başkanda olması gereken özellikler kısmında yalnızca 2 madde bahsedilmiş. 1-iletişim becerisi 2-Ekibinde satranca hizmet eden,yön veren bir çok kişinin olması, Başkan olarak TSF'nin başında bulunan bir kişi zaten bu noktaya kadar geldiyse iletişim yönünden iyi olmalıdır. Bu ayrıca bir meziyet olarak öne sürülemez. İkincisinde de ekip işinde yola çıkılacaklar zaten önceden bellidir. Bu dönem yönetim kuruluna baktığımızda da bir çok kişi önceki dönemlerde de görev almış arkadaşlardan kuruludur. İsmen saymak uygun olmaz, yazmayı unuttuğumuz, aklımıza gelmeyen bazı arkadaşlarımızı kırabiliriz. Kadın ve gençlere/yıldızlara yönelik plan, projelerin çok daha etkin olması gereklidir. Bunu yapılmıyor anlamında düşünülmemeli, yetersiz olarak ele almalıdır. Daha yazacak çok konu var dedim, mesela Türkiye Şampiyonasının formatı, seçmeleri, tur sistemi ve sayısı, UKD'nin bir zamanlar ELO'ya dahil edilme fikri, TSF'nin özellikle sporcularımızı yetiştirme konusunda çok daha etkin olması, hiç turnuva düzenlemeyen illerin durumu, (doğu illerimiz hariç, malum durumdan ötürü) Bir ilin il birinciliğini düzenlemeye oradaki bir satranç merkezinin talip olması gibi .. Aslında tamamen spora ve sporcuya yönelik fikirler.. RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Miyazaki - 24-08-2015 (23-08-2015, 18:26)redkit69 Nickli Kullanıcıdan Alıntı: 2016 seçimlerine start verildiği bugünlerde forum ortamı ve sosyal medya hareketlenmiş gözükmektedir. 1. Nasıl bir iletişim becerisi? Kimlerle? satranççılar ve satranca değer verenlerle mi? Bu sonuca varmak için biraz gerçekçi olabilirseniz , somut veriler sunarsanız varsayımınızın kabul edilme ihtimali %2 ye çıkabilir. 2.Bahsi geçen isimlerin hepsini tanıyorum. Bu isimlerin satranca yön verebilmesi için; önce başkanın gençlik spordan bağımsızlığını kazanıp, bu ekibe fikir anlamında eylem serbestliğini uygulamaya geçirecek özgürlük sunması ve her şeyden önemlisi kendisinin satranç sevdalısı kimliğiyle, karşımıza çıkması gerekiyor. Bana göre imkansız değil, satrancı sevebilirse becerebilir. RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - abdulkadirbener - 24-08-2015 Kıvanç Haznedaroğlu'nu şahsen tanımıyorum, hiç görüşmedim, hiç konuşmadım. Kendisinin yayınlanmış tüm oyunlarını incelemişimdir ve birçok maçını canlı takip etmişimdir. Türkiye satrancı adına muhteşem bir başarı hikayesidir. Bu yazacaklarım tamamen kendi düşüncelerimdir. (20-08-2015, 14:16)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Sen ki, satrançta en verimli çağlarında sporculuğun devam etmelidir. Kıvanç bey'in adaylığını okuduğumda "çok şükür, aklı başında biri oyunun merkezine sağlam bir taş sürüşü yaptı" dedim. Şu yukarıdaki yorumu okuyunca ne hissettiğimi yazmayacağım buraya. "Adaylığı boş verin siz satrancınızı oynamaya devam edin" demeye getirilmiş. Sonrasında ağdalı bir sürü cümleyle birlikte (at hamleleri filan...) araya sıkıştırılan bu yorum benim dikkatimi çekti elbette. Yürü git diyor adeta, bozma oynanan oyunu diyor bu yorum. (22-08-2015, 12:00)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Bir satranççı ülkemizdeki bürokrasiyle ya da onun kendi önüne koyacağı akıl almaz engeller ile tanıştığında ne ile karşı karşıya kalacağını anlayacaktır. Bu ikinci yorum diyor ki; "aday olursan başarısız olmaya mahkumsun, bak biz başaramıyoruz, niye; zira bürokratik engeller var.. sen de aşamayacaksın.. bla bla bla.." Bu cümleyi okuyunca ben Kıvanç bey'e "biz yapamıyorsak sen ne yapabileceksin ki?" dediğini düşündüm. Bu yorum da yukarıdakiyle aynı şeyi söylüyor; "yürü git diyor, bozma oynanan oyunu diyor, biz bile oynayamıyoruz sen hiç beceremezsin" diyor adeta. "Sen satranç oynamaya devam et, bırak bürokrasinin zorluklarını başkaları çeksin" diyor adeta. (22-08-2015, 12:00)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Bir satranççı ya da yönetim eğitimi almış birisinin özgür iradesi ile mevcut mevzuatlar sistemini aşabileceğini kesinlikle düşünmüyorum! (Not: Mevzuatlar denmez, o çoğuldur zaten) Bu yorum aynı düşünceyi pekiştiren başka bir nokta. Bu bir itiraf aynı zamanda. "Biz mevzuat yüzünden iş yapamıyoruz, sen de yapamayacaksın, zaten herhangi biri yapamaz!!!" diyor adeta. Korkunç bir durum. Üzücü. (21-08-2015, 14:49)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Ben şu anki yönetimden memnunum. En azından 2012'ye kadar olan "yanlış" olduğunu düşündüğüm, herkesle kavga eden bir zihniyette devam etmek yerine, "Başkan", "en azından" kavgaları bitirsin diye seçilmiş ise haklısınız. Hiç kimse kavgayı sevmez. Bakış açınız bu ise susarım; ama şunu sormalıyım: "Yetmez ama evet derken neyi kastediyorsunuz? Kavgaları bitirmek icraat sayılmaz, icraat yapılmalı, ama icraatları mevcut yönetim yapsın Kıvanç bey gibi bir satranççıya gerek yok!" mu diyorsunuz? (23-08-2015, 18:26)redkit69 Nickli Kullanıcıdan Alıntı: .....Sayın Kıvanç beyinde bunlara dikkat ederek 2020 seçimlerine aday olabileceğini düşünmekteyim.Ekip kurmak kolay değil Dünyanın en kolay işlerinden biri ekip kurmaktır aslında. Mesela seçimsiz bir şekilde sayın Cengiz bey'i ya da sayın Kıvanç bey'i başkanlığa atayın ve üç gün verin; mevcut ekibi aratmayacak bir ekip kurup hemen çalışmaya başlayacaktır emin olun. Abartmayın yani. Kendilerinin bu husustaki düşüncelerini, planlarını, muhtemel isimleri filan zerre kadar bilmem. Umurumda da değil. Ben sadece şundan eminim ki dünyanın en kolay işlerinden biri ekip kurmaktır. Çok şahit oldum. (Not: Şimdi bu lafa atlayıp eleştirenler olacaktır, "olur mu efendim ne alakası var ekip kurmak zor iştir filan falan..." Dinlemeyin. Vallahi de zor iş değildir. Billahi de zor iş değildir.) Her neyse, lafı fazla uzatmayacağım. Ama şunu görebiliyorum; Kıvanç bey'in adaylığı çoğunluk tarafından coşkuyla karşılanmamış görünüyor. Hevesini kırmaya yönelik ifadeler de yazılmış burada. Ben kendisine birkaç cümle yazıp bitireceğim; Sayın Kıvanç bey, Oyunun tam merkezine yönelik bir hamle yapacağınızı ilan ettiniz. Tebrik ederim. Eğer tarafsız ve %100 objektif bir yönetici olacaksanız yolunuz açık olsun. Taş geride olduğunuz ortada; ama kazanca oynamanızı ve o hamleyi yapmanızı dilerim. Bunun bir bedeli olacaktır elbette. Ya maçı alıp kupayı kaldıracaksınız, ya da biraz rating kaybedeceksiniz. Sizi "bürokrasi pistir" ya da "mevzuat karşınızda duvar olacak" gibi şeylerle vazgeçirmeye ve "terk" ettirmeye çalışanlar olacaktır. Kanmayınız. Şöyle deyiniz; "Bürokrasi pis ise siz neden senelerdir bu pisliğin içindesiniz? Neden çekip gitmiyorsunuz? Bu bürokrasi içinde madem bir şeyler başarılamazsa neden senelerdir başarı naraları atıyorsunuz? Mevzuat herkesin karşısında duvar oluyorsa neden her güneşiniz bir proje lafıyla doğup başka bir proje lafıyla batıyor? Madem bu mevzuatla iş yapılamaz, siz ne demeye senelerdir o koltukları ısıtıyorsunuz?" Ben acizane vasat bir satrançsever olarak satrancı yönetenlerin "tarafsız satranççılar" olmasını arzu ederim. "Tarafsız" sıfatını bilerek ekledim. Açıkça görebiliyorum ki satranca da karışmış malum fikir/düşünce ayrılıkları. "Kim" diye soru soranlar bu alana da musallat olmuşlar. (22-08-2015, 12:00)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Ben görev süremin son güz dönemini çalışacak ve seçimlere doğru etik istifamı verceğim. Bir daha asla görev almayı da düşünmüyorum..... Verdiğiniz hizmetler için size Türkiye satrancı minnettar kalacaktır. Yolunuz açık, bahtınız açık ve günleriniz aydın olsun. Size ve size oksijen veren tüm ağaçların yapraklarına sağlık diliyorum. Güle güle. En derin saygılarımla, hürmetlerimle. Selamlar... RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Ateş Ülker - 25-08-2015 Ben sadece Aşkın beyin bir cümlesini cımbızla çektim.Yüzlerce sayfa yazdı.Hemen hepsini okudum.Pek çoğunda sessiz kaldım.Ama bu bölümde bir cümlesine çok takıldım.Dedi ki "2 GM Balıkesir'e yerleşmek için sizi aradılar"Tabii insanlar ünvanları ne olursa olsun,Balıkesir'e yerleşmek isteyebilirler.Ben de Balıkesir'in güzel ilçelerinden birine yerleşmeyi hayal ediyorum.Naci beyden yardım isteyebilirim.Bunun nedenini sorgulamaya gerek yoktur.Neşet Ertaş demiş ki "Gönül neyi severse ,aşk orada güzeldir"Ben yüzlerce cümle arasında neden bu cümleye takıldım?Çünkü Federasyonda görevli olanlar öncelikle Piramidin tepesini düşünmeye şartlandırılmışlar.Farklı düşünmek ellerinde değildir.Attıkları her adımda önce Büyük usta'ları düşünüyorlar.Umarım düşündükleri kişiler hiç değilse yerli büyükustalardır.Hep Piramidin üst kısmından söz edince sıra Piramidin diğer bölümlerine gelmiyor.1991 den beri aynı senaryo sahnededir.GM'lerin nerede oturacaklarını çok hassas bir şekilde düşünüyoruz.O nedenle düşünme sırası asgari ücretle iş arayan yardımcı antrenöre hiç gelmiyor.Bu düşünce tarzı da Yönetimin başarılara ulaşamamasının en önemli nedenidir.Başka bir deyişle bu düşünce şekli "Piramidin tepesinden çıkamamak"olarak isimlendirilebilir. Bu arada bazı yazarlar ilerde başkalarının Başkan adayı olabileceğine dair yorumlar yaptılar.Gelecekde kim Başkan olursa olsun bana göre yine Piramidin tepesinde kalacak ve Piramidin bütününe el atmayacaktır.Gülkız hanım eski alışkanlıkların çoğunu değiştiremedi.Ama olabildiğince çok sayıda insanı dinliyerek Gelecek için ümid vaad etti. RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Miyazaki - 25-08-2015 Ateş Ulker: "Gülkız hanım eski alışkanlıkların çoğunu değiştiremedi.Ama olabildiğince çok sayıda insanı dinliyerek Gelecek için ümid vaad etti" Katılmıyorum: Çok sayıda insanı dinliyormuş gibi görünerek bu alanda kötü bir yenilik yaptı. Yazık, Ateş Ülker bile bu duruma kanmış. M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Ben görev süremin son güz dönemini çalışacak ve seçimlere doğru etik istifamı verceğim. Bir daha asla görev almayı da düşünmüyorum..... Bener: "Verdiğiniz hizmetler için size Türkiye satrancı minnettar kalacaktır. Yolunuz açık, bahtınız açık ve günleriniz aydın olsun. Size ve size oksijen veren tüm ağaçların yapraklarına sağlık diliyorum. Güle güle." Tartışmak , tatsızlıklar yaşamak arada olabilir, ben herkese sağlık dilerim. Sayın Bener'in yazdıklarının tamamını okudum, yazılanlar satranççı ya da satranç sempatizanlığı gözlüğünden buraya aktarılmış ve basit herkesin görmesi gereken önemli bir nokta atlanmış: Satrançla alakalı kafa yapısı bulunmayan sayın başkan ve her şeyi bilen insan asbaşkan Aşkın Keleş olduğu sürece TSF'ye ne ben , ne çok istekli Aşkın Taşan ne de yönetim kurulunun satranç kanadı sayılabilecek bir kaç isim dahil hiç kimse yararlı işler yapamaz. Fazlaca burada birbirimizi üzmeyelim, buradaki tansiyonu yüksek tartışmaları sırıtarak izleyen satranç sevmeyenleri memnun etmeyelim. Öncelikle forumdaki tüm satranç sevenlere sağlık ve mutluluklar dilerim RE: Başkan Olmak ya da Olamamak - Attorney at Law - 25-08-2015 (24-08-2015, 23:51)abdulkadirbener Nickli Kullanıcıdan Alıntı:(21-08-2015, 14:49)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Ben şu anki yönetimden memnunum. En azından 2012'ye kadar olan "yanlış" olduğunu düşündüğüm, herkesle kavga eden bir zihniyette devam etmek yerine, Yazının sadece bir kısmını alıntılayıp, hemen sonrasında gelen ve koyu harflerle yazılmış "1 tane satranççının olduğu yönetim kurulunu yeterli bulmuyoruz!" cümlesini alıntıya dahil etmeyip, satranççıya gerek yok mu diye sormanızı yazınızı gecenin 1'inde yazmanıza veriyorum ancak, insanları yanlış yönlendirmeye devam edememeniz için, sadece bir kısmını alıntıladığınız ve içinde "Yaklaşık ben dahil %90ının desteği mantıken satranç sporcusu olan Kıvanç Haznedaroğlu'ndan yana olur. " cümlesi başta olmak üzere, içerisinde yönetimde satranççılara ne kadar gerek olduğunu birçok kez belirttiğim yazımı tekrar aşağıda paylaşıyorum. (21-08-2015, 14:49)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Bence bütün mesele "Başkan"lık sisteminde. Satrancımızda teorik olarak "Başkan"lık diye bir sistem yok ama ülkemizdeki her kuruluşta olduğu gibi pratikte "Başkan"lık sistemi öne çıkıyor. "Başkan"lık makamının federasyonu temsil yetkisi, imza yetkisi var ama federasyonu tek başına yönetemez. Örneğin, "Başkan" aldırmak istediği bir kararı Yönetim Kurulu'na sunsa ve "Arkadaşlar, şu kararı geçirelim." dese %90 o karar alınır. Yönetim Kurulu'nda 3 kişi ak dese, "Başkan" kara dese çıkacak karar %90 kara olur. Bu örnekleri TSF için yazmadım. Tüm ülkede bu iş böyle yürüyor. |