Küresel Ekonominin Durumu - Baskı Önizleme +- Özgür Satranç Forum (http://forum.satranc.biz) +-- Forum: Satranç Genel (http://forum.satranc.biz/forumdisplay.php?fid=3) +--- Forum: Hayata Dair (http://forum.satranc.biz/forumdisplay.php?fid=15) +--- Konu Başlığı: Küresel Ekonominin Durumu (/showthread.php?tid=2261) |
Küresel Ekonominin Durumu - Dr Harun Taner - 07-03-2011 Sayın satrançseverler, Bilebileceğiniz gibi küresel ekonomilerdeki buhranların ardı arkası kesilmiyor. Bugün, yorgun bedenim dinlenceye muhtaç iken, sağ dizim ve baldırım resmen defunct durumda olmasına rağmen, taktım sony dvd player'ıma "The old man down the road" single'ını, düştüm yollara. Maksadım apaçıktı: Bu küresel ekonomik buhranlara kesin bir son vererek dünyayı kurtarmak ve torunlarıma sağlam bir ekonomi miras bırakmak. Zeus'un sakalı adına! Ne göreyim. Hiç kimse benim fikirlerime selam sarkıtmıyor. Bu vahim-ötesi durumu bilgilerinize sunarım. Dr Harun Taner - Dr Harun Taner - 08-03-2011 Alıntı:Rekabet Kurulu'ndan bankalara ceza! Rekabet Kurulunun gücü varsa, Fransa Devlet Başkanına da maaşının dört bin katı oranında ceza uygulasın da bizim alamayacaklar tahsil edilsin gari! Dr Harun Taner - Dr Harun Taner - 09-03-2011 Alıntı:Kâhin'den ikinci resesyon uyarısı! Hiç hafsalanız alıyor mu, petrolün 150 amerikan dolardan satılacağını. Kâhin değil, felâket tellâlı mübarek! Dr Harun Taner - Harun Taner - 11-05-2011 Çin'de enflasyon yüzde 5 Güncelleme : 11.05.2011 10:01 Enflasyonun ana göstergesi olan Tüketici Fiyatı Endeksi'nin yüzde 5,3 olduğu bildirildi. Çin'de enflasyonun ana göstergesi olan Tüketici Fiyatı Endeksi'nin (TÜFE) nisan ayı itibarıyla yıllık bazda yüzde 5,3 olduğu bildirildi. Çin'deki enflasyon oranı mart ayında yıllık bazda yüzde 5,4'ü bularak, son 32 aydaki en yüksek seviyeye çıkmıştı. Ulusal İstatistik Bürosu, Üretici Fiyatı Endeksi'nin (ÜFE) geçen ay yıllık bazda yüzde 6,8 olduğunu açıkladı. Bu oran bir önceki aya göre 0,5 baz puan geride kaldı. Ulusal İstatistik Bürosu sözcüsü Şeng Layyün, TÜFE'nin hesaplanmasında üçte bir ağırlığı olan gıda fiyatlarının nisan ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,5 arttığını belirtti. Gıda dışındaki malların fiyatları ise yüzde 2,7 arttı. Çin hükümeti yıllık enflasyon oranını yüzde 4'ün altında tutmayı hedefliyor. - Harun Taner - 11-05-2011 Çin'in geçen ay dış ticaret fazlası, ithalat büyümesinin yavaşlamasıyla önemli oranda arttı. Çin'in geçen ay dış ticaret fazlası, ihracatın rekor kırması, ithalat büyümesinin yavaşlamasıyla önemli oranda arttı. Çin Gümrük İdaresi, geçen ay dış ticaret fazlasının beklenenden dört kaz fazla artarak 11,4 milyar dolar olduğunu açıkladı. Mart ayında Çin'in dış ticaret fazlası sadece 140 milyon dolar olmuştu. Nisan ayında Çin'in ihracatı geçen yıl aynı aya göre yüzde 29,9 artarak 155,7 milyar dolar, ithalatın büyümesi ise yavaşlayarak yüzde 21,8 artışla 144,3 milyar dolar oldu. Mart ayında ithalat artışı yüzde 32,6 olmuştu. Geçen ay Japonya'dan ithalatı mart ayına göre yüzde 14,9 azalışla 16 milyar dolar olan Çin'in, nisan ayında ABD ile olan dış ticaret fazlası geçen yıl aynı aya göre yüzde 52 artışla 15,1 milyar dolara çıktı. Çin'in en büyük ticari ortağı Avrupa Birliği ile nisan ayında dış ticaret fazlası ise hafifçe daralarak 10,3 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Yüksek emtia fiyatları Çin'in talebini daralttı. Çin'de araç satışlarındaki büyümeye rağmen yılın ilk dört ayında petrol ithalatı geçen yıl aynı döneme göre yüzde 9,1 azaldı. Piyasa uzmanları, Çin'in dış ticaret verilerinin, Çinli ihracatçıların para birimi yuanın değerinin düşük olmasından yararlanmaya devam ettiğini gösterdiğini, dış ticaret fazlası rakamının ABD yönetiminin Çin yönetimine yuanın değerini hızlandırması konusunda baskı yapmasını artıracağını söylediler. Çin'in dış ticaret fazlası, Washington ve diğer ticari ortaklarının tepkisine yol açıyor. ABD yönetimi ve diğer ülkeler Çin'i yuanı kontrol etmek ve küresel ticarete ve toparlanmaya zarar veren diğer politikaları izlemekle suçluyor. ABD-ÇİN GÖRÜŞMELERİ Bu arada, ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, Washington'da yapılan ABD-Çin ekonomi ve güvenlik zirvesinde Çin yönetimine, yuanın ABD doları karşısında daha hızlı yükselmesine izin vermesi çağrısında bulundu. Çin'in ihracata daha az ve kendi iç tüketimine daha fazla güvenmesi gerektiğine işaret eden Geithner, Çin'in iç taleple desteklenen yeni bir büyüme modeli zemini oluşturmasının önemini ifade etti. Geithner ayrıca, ''Çin'in ayrıca daha fazla piyasa temelli ekonomi ve daha fazla gelişmiş finansal sistem geliştirme gerektiğini'' söyledi. Çin Ticaret Bakanı Çen Deming ise yuanın değerlenmesinin ''çok sağlıklı bir biçimde'' yapıldığını belirtti. ''Batı'nın yuan ile ilgili korkuları ve kaygıları temelsiz, çünkü son üç yılda Çin'in dış ticaret fazlası durmaksızın düşüyor'' diyen Çen, ABD'nin imalatının teşvik için yatırımlarını ve yüksek teknoloji satışları politikasını değiştirmeye ihtiyacı olduğunu kaydetti. Çin'in döviz kurunda daha esnek bir politika izleme sözü verdiği haziran ayından bu yana yuan dolar karşısında yüzde 5 değerlense de Amerikalı imalatçılar ve diğerleri yuanın halen değerinin düşük olduğunu belirtiyorlar. - Harun Taner - 12-05-2011 Eğitim ve teknik işbirliği için 200 milyon dolar kaynak Başbakan Erdoğan, en az gelişmiş ülkelere 2012’den itibaren, yılda 200 milyon dolar ayıracağını söyledi. 10 Mayıs 2011 / 01:25 Başbakan Tayyip Erdoğan, BM En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı’nda, Türkiye’nin bu ülkelere 2012’den itibaren, yılda 200 milyon dolar ayıracağını söyledi. Günde 1.2 doların altında olan var Günlük harcaması 1.25 doların altında insanlar varken, hiç kimsenin masum olamayacağını söyleyen Erdoğan, “Türkiye elinden geleni yapacak. Az gelişmiş ülkelerdeki yatırımımız 2 milyar dolar, bunu 2015’te 5, 2020’de de 10 milyar dolara çıkaracağız” diye konuştu. BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler 4’üncü Konferansı kapsamında ilk kez düzenlenen özel sektör forumunda, Türkiye’nin en az gelişmiş ülkelerin kalkınması için elinden geleni yapacağını belirterek, “2012’den itibaren yılda eğitim ve teknik işbirliği için 200 milyon dolar kaynak ayıracağız” dedi. Erdoğan, Türkiye’nin en az gelişmiş ülkelerde şu anda 2 milyar dolarlık yatırımı bulunduğunu belirterek, “Bunu 2015’te 5 milyar dolara ve 2020’de de 10 milyar dolara çıkaracağız” diye konuştu. Hiç kimse masum değil Erdoğan, 10 yılda bir gerçekleştirilen En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı’na gelişmiş zengin ülkelerin temsilcileri yeterli ilgiyi göstermediği konusunda sitem ederken, bugün ülkelerin ve halkların artık sınır tanımayan çevre, yoksulluk, terör ve göç gibi sorunları olduğuna dikkat çekti. “Bu tür küresel sorunları ilgi alanları dışında bırakanlar hem kendi halklarının geleceğine, hem dünyanın geleceğine haksızlık ediyor” diyen Erdoğan, “Yoksulla empati kurmak dünyadaki her liderin, her zenginin yapması gereken eylemdir. Günlük harcaması 1.25 doların altında on milyonlarca insanın bulunduğu bir dünyada açık söylüyorum hiç kimse masum değildir ve olamaz” dedi. Krizi doğru okuyamazsak “Ülkelere baktıklarında sadece madenleri, petrol kuyularını görenler o ülkelerin halkları nezdinde ciddi bir güven bunalımı oluşturuyorlar” diyen Erdoğan, çifte standartlarla tarafsızlık duygusunun tahrip edildiğini vurguladı. Bu arada son yaşanan küresel krizi, “öncü sinyal’ olarak nitelendiren Erdoğan, “Küresel finans krizinden gereken mesajları krizi doğru okuyamazsak asıl sarsıntının tahribatı çok daha büyük olacaktır” diye konuştu. Bu arada Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki son gelişmelere de değinen Erdoğan, “Olaylar karşısında uluslararası toplum başarılı bir sınav verememiştir. Bosna’da Kosova’da yaşananların Sudan, Filistin’de yaşananların batı vicdanında açtığı yara daha iyileşmeden aynı şekilde Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşananlar vicdanlara leke olarak düşmüştür” dedi. Kızılderili sözüyle mesaj “Bu toplantı yeni bir dünyanın anlayışın kapılarını aralayacaktır” diyen Erdoğan, konuşmasını bir Kızılderili sözüyle (Kızılderili Şef Seattle’ın 1853’teki bir konuşmasında kullandığı) sözlerle tamamladı: “Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.” Türkiye terörle mücadele ediyor yalnız bırakılıyor BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye, teröre ve terör örgütüne karşı çok kararlı bir mücadele verirken, bu mücadelesinde yalnız bırakıldığını belirterek, şunları dile getirdi: “Bugün hala, Türkiye’nin terörle mücadelesine destek vermeyen, mücadele için istekli davranmayan, hatta terör örgütüne destek sağlayan ülkeler olduğunu biliyoruz. 11 Eylül saldırıları, ABD’ye olduğu kadar, insanlığa da saldırıdır. Paris’e, Madrid’e, Londra’ya yönelik saldırılar, tüm insanlık değerlerine saldırılardır. Biz Türkiye olarak, teröre bu nazarla bakarken, ülkemize yönelik saldırılara sessiz ve tepkisiz kalınması son derece manidardır. Bazı teröristler ve terör örgütleri üzerinden, İslam dünyasına toptancı önyargı sergileniyor. Terörist ve terör örgütleri arasında, ayrım yapmıyoruz, terörü insanlık suçu görüyoruz. Ancak, bazı teröristler ve terör örgütleri üzerinden, tüm Müslümanları töhmet altında bırakmak, adı Hasan, Ahmet, Mustafa ve benzerleri olan kişilere potansiyel terörist tavrı takınmak, en az ırkçılık kadar, en az anti semitizm kadar tehlikelidir.” EXPO 2020 yarışı için İzmir’e destek istedi BAŞBAKAN Tayip Erdoğan, 50’ye yakın devlet başkanı ve çok sayıda bakanın yer aldığı toplantıdaki konuşmasında İzmir’in EXPO’ya yeniden talip olduğunu duyurdu. Erdoğan, şöyle konuştu: “Türkiye’nin 30 Nisan- 31 Ekim 2010 tarihlerinde dünya sergisine yani Expo’ya ev sahipliği yapmak üzere İzmir kentini aday gösterdiğini memnuniyetle belirtiyorum. Serginin teması ‘Daha iyi bir dünya için yeni yollar. Herkes için sağlık’ olarak belirlendi. Bu şekilde BM Bin yıl hedeflerine ulaşmaya katkıda bulunmayı hedefliyoruz İzmir’in ikinci kez talip olduğu adaylığına desteklerinizi bekliyorum.” Türkiye’de yoksul nüfus azaldı BAŞBAKAN Recep Tayip Erdoğan, Türkiye’ki gelişmeleri de katılımcılara anlatırken, şu rakamlara dikkat çekti: “Türkiye’de 2002 de gıda artı gıda dışı yoksulluğun toplam nüfusa oranı yüzde 27 idi. Bu da yaklaşık 18 milyon kişiye tekabül ediyordu. Son araştırma 2009’da yapıldı. Yoksulların toplam nüfusa oranı yüzde 27’den yüzde 18’e geriledi. Nüfus artışına rağmen rakamın da 12 milyon 750 bin kişiye gerilediğini görüyoruz. 2006’dan itibaren günlük harcaması 1 doların altında kalan yoksul insanımız kalmadı. Günlük harcaması 4,3 doların altında kalanların oranı 2002’de yüzde 30 idi. Yüzde 4 e kadar çektik.” Deneyimlerimizi paylaşmaya hazırız TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, zirevede “Halklarımızın zengin olmasını istiyorsak, girişimciliğin önünü açmalıyız. Bu konuda deneyimlerimizi her zaman paylaşmaya hazırız” dedi. 1990’larda dünya ticareti 3 trilyon dolar iken 2010 yılında 16 trilyon seviyesine geldiğini, 1971 yılındaki 21 olan en az gelişmiş ülke sayısının ise bu küreselleşmeyle birlikte 48 artı 1’e çıktığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, “Yoksullukla mücadelenin tek yolu girişimciliğin önünü açmaktan geçiyor. Türkiye bu konudaki deneyimlerini az gelişmiş ülkelere paylaşmaya hazır. TOBB olarak son yıl itibariyle 50 ülkede girişimcilik üzerine eğitim verdik” diye konuştu. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral, özgürlükleri artırmak, iktisadi ve siyasi reform sürecini tamamlamak suretiyle en az gelişmiş ülkelere daha iyi örnek olmanın Türkiye’nin sorumluluğu olduğunu kaydetti. Kent: Kalkınmada özel sektör ile işbirliği şart KONFERANSA katılan Coca-Cola CEO’su Muhtar Kent, fakirliğin ortadan kaldırılması ve yaşam standartlarının iyileştirilmesi için, işbirliklerinin şart olduğunu ve bunda özel sektörün en az gelişmiş ülkelere yapacağı yatırımların önemine dikkat çekti. Kent konferansın ana otorumunda yatığı konuşmada “Dünyada en az gelişmiş 48 ülkeye yapılan doğrudan yatırım miktarı 30 milyar dolar. Bu, buradaki farsatlarla örtüşen bir miktar değil. 2050’de bu ülkelerin nüfusu 2 milyarı aşacak. İş çevreleri, sivil toplum kuruluşları ve hükümetler arası işbirliğinin artırılması gerekiyor. Ben buna altın üçgen diyorum” dedi. Hürriyet - Harun Taner - 14-05-2011 Yunanistan yüzde 85 battı 14.05.2011 Uluslararası ankete göre yatırımcıların yüzde 85'i Yunanistan'ın er geç temerrüde düşeceğine inanıyor Yunanistan'ın içinde bulunduğu mali kriz yatırımcıların da ülkeye bakış açısını değiştirdi. Geçtiğimiz yıl Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Birliği'nden (AB) 110 milyar euroluk kurtarma yardımı alan ülkenin yeniden ek bir yardım almasına kesin gözüyle bakılırken, uluslararası yatırımcılar arasında yapılan son anket piyasaların Yunanistan'a olan güveninin hızla eridiğini gösterdi. Bloomberg Global Poll tarafından gerçekleştirilen ankete göre, katılımcıların yüzde 85'i Yunanistan'ın er ya da geç temerrüde düşeceğine inanıyor. Anketin sonucuna göre yatırımcılar, Euro Bölgesi'nde bir ülkenin temerrüde düşmesi olasılığını, düşmemesi olasılığından daha yüksek görüyor. 1.263 uluslararası yatırımcı ve analistin katıldığı ankette her beş yatırımcının dördünden fazlası Yunanistan'ın borcunu ödeyemeyeceğine inanıyor. Yatırımcılar sadece Yunanistan konusunda karamsar değil. Katılımcıların çoğunluğu Portekiz ve İrlanda'nın da Yunanistan ile aynı kaderi paylaşacağını düşünüyor. Söz konusu ankette, Yunanistan'ın temerrüde düşeceğini öngörenlerin oranı yüzde 11 ve 2010 Haziran'a göre yüzde 12 arttı. PAPANDREU PİYASALARI SUÇLADI Euro Bölgesi'nde herkesin karşılıklı suçlamalarda bulunarak, Atina'yı borç aldığı kredilere daha fazla faiz oranı ödemeye zorlayacak bir kasvet havası yaratıldığını belirten Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, bu şekilde Yunanistan'ın sorunlarının şiddetlendirildiğini savundu. Papandreu, "IMF bugün bizim borcumuzun sürdürülebilir olduğunu, borcumuzu yeniden yapılandırmadan idare edebileceğimizi söylüyor. Ancak piyasalar sürekli olarak bize çakıyor, medya kıyamet günü tahminleri yapıyor ve bu korku kültürünü yayıyor'' dedi. Bu sözlere karşılık, AB Komisyonu Ekonomik ve Parasal İşlerden sorumlu üyesi Olli Rehn, Yunanistan için bu yıl ek önlem almaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Komşu'da işsizlik % 15.9'a yükseldi Yunanistan İstatistik Kurumu (ELSTAT), 2010 yılı şubat ayında yüzde 12.1, 2011 yılı ocak ayında ise yüzde 15.1 olan işsizlik oranının, 2011 yılı şubat ayında yüzde 15.9'a yükseldiğini açıkladı. ELSTAT'a göre bir yıl içerisinde 181 bin 952 kişi daha işsizler grubuna dahil olurken, ülke genelinde işsiz sayısının 787 bin 229'a ulaştığı kaydedildi. AB BORÇ TAHMİNLERİNİ ARTIRDI Avrupa Birliği, Yunanistan, İrlanda ve Portekiz'in bu yıl sonuna kadarki borç yükleriyle ilgili tahminini yükseltti. Avrupa Komisyonu'nun tahminlerine göre, Yunanistan'ın borç yükü bu yıl, gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) yüzde 157.7'sine, gelecek yıl ise yüzde 166.1'ine ulaşacak. İrlanda'nın borcunun da bu yıl GSYH'sinin yüzde 112'si, 2012 yılında ise yüzde 117.9'u olması bekleniyor. Daha önceki tahminlerde bu oranlar sırasıyla yüzde 107 ve yüzde 114.3 olmuştu. Portekiz'in borcu ise bu yıl GSYH'sinin yüzde 101.7'sine, gelecek yıl ise yüzde 107.4'üne ulaşacak. Daha önceki tahminlerde bu oranlar bu yıl için yüzde 88.8 ve gelecek yıl için yüzde 92.4 idi. - Harun Taner - 16-05-2011 Çin'den AB'ye tepki PEKİN AA - 16.05.2011 Pekin yönetimi, Avrupa Birliği'nin (AB) Çin'den ithal edilen bir ürüne ilk kez aynı anda antidamping ve antisübvansiyon vergisi uygulamasını protesto etti. Çin Ticaret Bakanlığı sözcüsü Yao Cien yazılı açıklamayla, AB'nin Çin'den ithal edilen yüksek kalite kâğıda çifte vergi uygulamasının Dünya Ticaret Örgütü'nün kurallarına aykırı olduğunu ileri sürdü. Antisübvansiyon vergisi yüzde 4 ile 12, antidamping vergisi de yüzde 8 ile 31,5 arasında değişiyor. - Harun Taner - 18-05-2011 Mısır ekonomisi çöküşün eşiğinde 17.05.2011 13:58 Mısır'ı fiili olarak yöneten Askeri Konsey, devam eden karışıklıkların Mısır ekonomisinin çöküşün eşiğine getirdiğini duyurdu. Devrik Lider Hüsnü Mübarek'in koltuğunu bıraktığı 11 Şubat'tan itibaren ülkeyi fiili olarak yöneten Askeri Konsey, devam eden karışıklıkların Mısır ekonomisinin çöküşün eşiğine getirdiğini duyurdu. Konsey'in finans konularından sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Tümgeneral Mahmut Nasr, yabancı yatırımların sıfıra yaklaştığını, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının da Mısır'ın notunu negatife çevirmek üzere olduğu uyarısında bulundu. Konsey tarafından düzenlenen '25 Ocak Devrimi ve Ekonomik Büyümenin Görünümü' konulu sempozyumda konuşan Nasr, ülke gayri safi milli hasılasının yüzde 11 oluşturan turizmdeki kaybın yüzde 80'e ulaştığını, günlük kaybın 40 milyon dolar olduğunu belirtti. Nasr, dün yaptığı açıklamada son olarak geçtiğimiz hafta Kahire'de meydana gelen Müslüman-Hıristiyan çatışmasının da pek çok rezervasyonun iptal edilmesine sebep olduğunun altını çizdi. Turizm alanında dünyanın en hızlı gelişen ülkeleri arasında yer alan Mısır'ın geliri geçtiğimiz yıl yaklaşık 12 milyar dolar civarında gerçekleşmişti. Çalışan nüfusun da yaklaşık yüzde 11'i turizm alanında istihdam ediliyor. Son olaylardan sonra turizmi desteklemek amacıyla bir dizi önlemler alınmış, bunlar arasında turistik otellerin fiyatlarını oldukça düşürmesi ve bu kayıpların bir kısmının devlet karşılanması da bulunuyordu. Uzmanlar, Mısır'ın mevcut haliyle tatil yapmak için dünyanın en ucuz ülkelerinden biri haline geldiğini ifade ediyor. Nasr'ın verdiği bilgiye göre olayların devam ettiği ilk günlerde Mısır Borsası da yaklaşık 19 milyar dolar kaybetti ve borsaya kote olan şirketler yüzde 32 dolayında değer kaybetti. Yaklaşık iki ay kapalı kaldıktan sonra Mart ayında açılan borsa yine kendisini toparlayamamış ve kayıplar devam etmişti. Kişi başına milli gelirin 2 bin 770 dolara düştüğünü ifade eden Nasr, daha önce yüzde 6 civarında tahmin edilen 2011 yılı büyüme oranının da yüzde 1'ler düzeyinde gerçekleşeceğini belirtti. Nasr'a göre fakirlik oranı da yüzde 70'lere dayandı. Gelir dağılımının en adaletsiz olduğu ülkeler arasında yer alan Mısır'da özellikle yönetime yakın işadamları ve idareci konumda bulunan imtiyazlı kişiler, devletin kaynaklarını sömürmekle suçlanıyor. - Harun Taner - 18-05-2011 İngiltere enflasyonda Türkiye'yi geçti 18.05.2011 Avrupa'da ekonomik istikrarsızlığın etkileri ülkelerin enflasyon rakamlarına da yansımaya başladı. İngiltere'de son iki buçuk yılın zirvesini gören enflasyon nisanda yüzde 4,5'e ulaştı. Türkiye fiyat artışlarında ilk kez İngiltere'nin gerisinde kaldı. Uzun yıllar yüksek enflasyon sebebiyle Avrupa'nın eleştiri oklarına hedef olan Türkiye, artık İngiltere'den bile iyi duruma geldi. Nisanda Türkiye'de yüzde 4,26 olan enflasyon, İngiltere'de yüzde 4,5'u buldu. Artışa, Paskalya tatilinde zamlanan ulaşım ücretleri ile sigara ve alkol ücretlerinin yol açtığı açıklandı. Merkez Bankası Başkanı Mervyn King, enflasyonun yüzde 5'e çıkabileceği uyarısı yapmıştı. İngilizler için iyi haber ise yine Ulusal İstatistik Kurumu'ndan (ONS) geldi. Geçen ay tüketici fiyatları artarken perakende satış endeksi yüzde 5,2'ye geriledi. Euro Bölgesi'nde devam eden ekonomik istikrarsızlık enflasyonu tetikleyen fiyat artışlarına da neden oluyor. Portekiz, Yunanistan, İrlanda ve İspanya gibi ülkelerdeki kriz, İngiltere'deki ekonomiyi de etkiliyor. Bu yüzden İngiltere'de enflasyon global krizin tam ortasında yani 2008 Eylül'ünde ulaştığı düzeye ilk kez bu kadar yaklaştı. İki buçuk yıl önce ülkede enflasyon yüzde 5,2 ile rekor kırarken, Türkiye'deki enflasyon yüzde 11,13 düzeyinde idi. Türkiye ve İngiltere'nin enflasyon rakamları ilk kez mart ayında birbirine çok yakın bir değere ulaştı. Türkiye, İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 41 yıllık rekoru kırarak yıllık enflasyonda yüzde 3,99'u yakaladı. Söz konusu ayda İngiltere'de enflasyon yüzde 4'tü. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, "Bizdeki enflasyon yüzde 4, İngiltere'deki de yüzde 4. Bu benim ömrümde ilk defa gördüğüm bir şey." açıklamasını yapmıştı. Şimdi ise ilk kez İngilizlerin enflasyonu Türkiye'nin yüzde 5 üzerinde seyrediyor. Merkez Bankası enflasyonun yıl sonunda yüzde 6,9'a kadar yükseleceğini tahmin ediyor. Yıl sonunda yıllık enflasyon hedefinin ise yüzde 5,5 olacağı belirtiliyor. TÜİK verilerine göre, nisan ayında Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 0,87, Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) yüzde 0,61 arttı. Aynı ay itibarıyla yıllık enflasyon ise TÜFE'de yüzde 4,26'ya çıkarken, ÜFE'de yüzde 8,21'e geriledi. İngiltere'de nisan ayında TÜFE yıllık bazda yüzde 0,5 yükseldi. İngiltere Merkez Bankası'nın hazırladığı son enflasyon raporunda, ülkede yakıt ile gıda fiyatlarındaki artışın, az tüketimin de etkisiyle enflasyonu tetiklediği kaydedildi. Mervyn King de değerlendirmesinde, İngilte-re'de enflasyonda büyük bir belirsizlik yaşandığını ifade ederek, "enflasyonun tahmin edildiği gibi düşmeyebileceğini" kaydetti. Banka ayrıca, ülkenin 2011 yılı için gayri safi yurtiçi hasılasını (GSYH), daha önce yaptığı yüzde 2'lik tahminden yüzde 1,75'e düşürdü. - Harun Taner - 19-05-2011 Amerikan kâbusu! Sam Amca ipin ucunda! 18 Mayıs 2011 Çarşamba, 12:29:03 ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, Cumhuriyetçilerin, bütçeyi denetim altına alan ve harcamaları kesen bir program olmadıkça ülkenin borçlanma limitinin yükseltilmesini onaylamaması durumunda, bunun sonuçlarından sorumlu olacaklarını söyledi. Geithner, Harvard Kulüp'te yaptığı konuşmada, Cumhuriyetçi'lerin, ABD'nin 14.3 trilyon dolar olan borçlanma tavanının yükseltilmesine onay vermemesi halinde, ülkenin tarihinde ilk kez borcunu ödeyememe durumuyla karşı karşıya kalacağını, bununla ilgili sorumluluğa katlanmak durumunda kalacaklarını ifade etti. ABD'nin mevcut borçlanma tavanı olan 14.29 trilyon dolara pazartesi günü ulaşıldığını belirten Geithner, borç ödeyememe durumundan kaçınmak için bir dizi muhasebe manevrası uygulamaya başladıklarını, ancak 2 Ağustos tarihi civarında artık manevraların da tükeneceğini bildirdi. Geithner, ''Kongre, ülkenin tam güvenini koruma sorumluluğunu almalı ve borç limitini artırmalı'' dedi. ABD'nin borçlanma limitinin hala düşük olmasına rağmen bunun Amerika'nın finansal güçlüklerle başa çıkma kabiliyeti konusunda piyasalarda şüphelerin başlamasıyla hızla değişebileceğini belirten Geithner, ülkenin tarihinde hiçbir zaman yaşanmamış borcunu ödeyememe durumunun maliyetinin, en az 2008 yılındaki finansal kriz kadar yıkıcı olabileceğini kaydetti. Yasa yapıcılara da çağrıda bulunan Geithner, hem Demokratların hem Cumhuriyetçilerin kabul edebileceği bütçe kesintisi içeren uygulanabilir bir plan üzerinde çalışmalarını istedi. Temsilciler Meclisi Sözcüsü John Boehner ise hafta başında yaptığı açıklamada, ''ciddi bütçe reformları ve harcamalarda önemli kısıtlamalar'' olmadıkça Cumhuriyetçilerin borçlanma tavanının artırılmasını desteklemeyeceğini söyledi. ABD Hazine Bakanlığı, pazartesi günü ülkenin mevcut borçlanma tavanına ulaşıldığını teyit etti. Bir değişiklik olmaması durumunda, Hazine'nin mevcut seviyeyi 11 hafta daha sürdürmesi gerekecek. Ülkenin borçlanma tavanına ulaşıldığının teyit edilmesinin ardından Hazine Bakanı Geithner, Kongreyi, iki emeklilik planına yatırımların durdurulduğu konusunda bilgilendirdi. |