+- Özgür Satranç Forum (http://forum.satranc.biz)
+-- Forum: Satranç Genel (http://forum.satranc.biz/forumdisplay.php?fid=3)
+--- Forum: İletmek İstedikleriniz (http://forum.satranc.biz/forumdisplay.php?fid=17)
+--- Konu Başlığı: As Başkan Tahsin Aktar, Köşesinden Seslendi! (/showthread.php?tid=587)
As Başkan Tahsin Aktar, Köşesinden Seslendi! - Venom - 08-08-2008
TSF AS BAŞKANI TAHSİN AKTAR Köşesinden seslendi. Üyelerimize aynen aktarıyorum.
http://www.tsf.org.tr/component/koseyazilari/?yid=7&aid=206&task=yg
Sözün Özü Neler Oluyor Hayatta !
Gaziantep, 07 Ağustos 2008
[email protected]
Yaşamın güzelliklerini görmeye çalışmak kadar güzel ne olabilir ki? Gözün değil kalbin de görmesi gerekir. Gaziantep, yaşamı ve havası sıcak bir yurt köşemiz. Yemeklerinin güzelliğini ve acısını unutmayalım tabi bu arada. Dünya Gençler Satranç Şampiyonası bütün hızı ile Gaziantep'te sürüyor. Herkes hayatından memnun. Hava sıcak o kadar. Sıcak havanın etkisini de havuza girerek gidermeye çalışıyor sporcular.
Bundan kısa süre öncesine kadar bir turnuvayı dert ederdik kendimize. Kim gidecek, ne zaman gidilecek, nasıl olacak?.? Yanıtını hazırlamakta bile zaman harcadığımız bir sürü açmazlar. Ama yine de son derece başarılı organizasyonlara imza attığımızı biliyorsunuz. Şimdi hangi noktadayız bir bakın. Gaziantep'te bir Dünya Şampiyonası, İstanbul'da uluslararası bir turnuva ve hemen ardından gün geçirmeden Mersin'de başlayacak olan 16 yaş altı olimpiyatı. Bütün bunları tek başımıza biz yapsak o kadar rahat ve kolay olacak ki. Çok değerli katkılar koyan belediyelerimiz ile yapıyoruz. Bunu neden vurgulamak istedim? Belediyelerimizde o kadar çok birim var ki. Organizasyonda hizmet sağlanacak her konu başka bir müdürlüğün planlamasına giriyor. Bu noktada işimiz zorlaşıyor ve bu ayrı birimleri bir araya getirecek başka da bir birim yok. Hele satranç sporunu ve organizasyonunu tanımıyorlarsa iş daha da güçleşiyor. Ama bakın her şey pırıl pırıl ve sağ olasınız Belediye Başkanlarımız.
Organizasyonları gerçekleştirme süreci içerisinde bakıyorsunuz ki bizi gerçekten meşgul eden başka olaylar da gerçekleşiyor. Forumda yazılanlar, e-posta ile yapılan tehditler, yok eleştiriye kapalı imişiz, yok hakaret var mı yok mu? Seçim arifesinde bu şu öteki beriki? Güzel kardeşlerim, yazın çizin. Buna kim ne diyor ki? Ayrıca bu konuların seçim ile ne ilgisi var? Seçimler Aralık ayının ortasında olacak henüz Ağustos ayını yaşıyoruz. (Satranç Olimpiyatı bittikten sonra düşünülüyor seçim, şimdi meşgul olacağımız başka konu ve organizasyonlar var) Birileri başkalarının veya şeytanın avukatlığını yapmaya kalkıyor. Hay Allah. Ne günlere kaldık. Neler oluyor hayatta. Savunmaya kalkanlar nasıl bir hazırlık yaptıklarını da ortaya koyuyorlar tabi. Baksanıza Bir hakem yarışmanın ortasında görevden alınmış. Ne var bunda. Olacak şey değil mi? Savunma yapanların bilmediği şeyler olamaz mı? Sonra merak ediyorum. Övgü ile söz edilen genç kardeşimizin savunulmaya gereksinimi mi var ki? Bu noktaya neden ve nasıl gelindiği biliniyor mu? Bu sorgulanıyor mu? Forumda yazı yazmış da turnuvadan atılmış. Yok canım o kadar ucuz değil bu işler. Sanıldığı gibi de düşünmedik hiç bu güne kadar.
Yukarıdaki satırları okurken satır aralarını da okuma merakı olanlar fark etmiştir. Bir hazırlıktan söz ettim. Bu olanlar da, yaşananlar da hazırlığın bir parçası değil mi. Uygar ve mert olan insanlar kaygı duydukları konu ve işleri konunun kendi zemininde tartışır ve varsa rakiplerine o zeminde karşı koyarlar. Çamur at izi kalsın diye düşünüyorlarsa o başka, bizim üzerimiz çamur tutmaz bunu bilmiyorlar mı? Şunu söz verdiniz olmadı. Bu işe soyundunuz başarılı olamadınız. Şu ve bu konularda satranç sporunu al aşağı ettiniz diyecek birileri varsa tamam, o insanlar ile sabahlara kadar doğruyu bulmak için tartışırız ve gerekir ise eğilmesini de biliriz. Ama sıradan davranarak, rutin işler için kıyamet koparmak, uygulamalar karşısında bomba patlattıklarını düşünmek ve buna da kendilerini inandırmak bizi hiç ama hiç ilgilendirmiyor. İşimizi doğru yapmaya çalışıyoruz. Bunun ötesindeki konular ? kavalın son deliği?.
Günü, zamanı, yeri geldiğinde şu günlerde yaşanılanları, olanları, gelen e-postaları, ifadeleri, tehditleri sizlerle paylaşacağım. Ama şimdi değil.
Hırçınlaşıp havayı germek, asılsız konularda gündem oluşturmak, içerden ve dışardan suyu bulandırmak çağ dışı kalmış taktikler. Yeni şeyler bulun arkadaşlar. Yaşamın güzelliklerini görmeye çalışın, şu sıcak havalarda kalbinizi yormayın, bakın, neler oluyor hayatta.
Sağlıkla kalınız.
Tahsin AKTAR
- ilyasumit - 08-08-2008
Sevgili Onur,
Aktarımını okudum. Zaten tsf sayfasında da varken niye aktarmaya gerek gördüğünü anlayamadım doğrusu.Ben kendi yorumlarını beklemiştim bulamadım. Geçenlerde de Abidin arkadaşımız başkanın kükrediğini aktarmıştı. Nedir yani kendinizi taşeron olarak mı görüyorsunuz. Bu tür ifadelerden üzüntü mü yoksa mutluluk mu duyuyorsunuz. Yok efendim onursuzluk, yok kavalın son deliği bu söylemler bu foruma yakışmıyor. Bırakın efendim aktarmayın lütfen. Bu forum daha saygın kalsın. İsteyen ve ilgilenen tsf forumundan da takip edebilir. Dikkat ederseniz bu forumun üye sayısının yarısı 18 yaşın altında. Bu gençleri bu tür söylemlerden arındırmak gerek diye düşünüyorum. Yine de siz bilirsiniz. Selamlar sevgiler.
İlyas Ümit
- Venom - 08-08-2008
Sayın İlyas Bey,
Forum görevlileri olarak biz gündemi yakından takip etmek ve forumumuzda bu konuları yoruma açmakla yükümlüyüz.
Siz bu forumun amacını anlayamamış olabilirsiniz.
Elbette bizde yeri ve zamanı geldiğinde yorumumuzu yapıyoruz.
Fakat öncelikli amacımız üyelerimize hizmet vermektir.
Umarım forumumuzun ismi size bazı fikirler verir.
- ilyasumit - 08-08-2008
Sevgili Onur,
Forumun anlamını biliyorum. Abidin Bey'i ve sizi de iyi tanıyorum. Dikkat ettiyseniz bir aktarım daha var forumda ve onu almadım. Çünkü o arkadaş sadece aktarıyorum üyelerimizin bilgisine demiş. Gayet normal ama sizler abartıyorsunuz. Yok kükredi yok seslendi. Sanki mutlu olmuş gibi bir halinizi sezdim de onun için yazdım. Yoksa sizin moderatör olduğunuzu biliyorum. Ancak bu kükreme yada seslenme veya herneyse işte o ifadeleri kullanmadan aktamanızı bekledim. Rahatsız ettiysem özür dilerim.
İlyas Ümit