Ceza çeşitleri azaltılmalıdır.
#1
Büyük kitleleri yönetmek ve otoriteyi sağlamak kolay değildir.Ama otoriteyi sağlamak için bol cezalı sistemler kurulması da korkular içinde yaşamamıza neden olur.Lig maçlarının yönergesini okudum.
1.Katılım güvence payı 1000-TL dir.Katılma hakkı olup da son dakikada katılmaktan vazgeçen bu cezayı ödüyor.
2.Geç kalan her sporcu için 200-TL ödeniyor.Hem maçı kaybediyor,hem belki takımının kaybetmesine yol açıyor.Hem de para cezası ödeniyor.Hukukda bir suça iki ceza verilir mi?Demek ki veriliyor.
3.Hükmen yenilen takım 1.000-TL ceza ödüyor.Madem ki yarışmaya katılmıştır.Yükümlülüklerini yerine getirmelidir.Ödemesi gerekir!
4.İtiraz edip de haksız çıkarsanız "itiraz güvence bedeli"300- TL yanmaktadır.Tarihde itiraz güvence bedelinin yanmadığı itiraz olayı bir veya iki tanedir.Daha çok biliyorsanız lütfen yazınız!
Bu cezalar gerekli olduğu için uygulanmakta olabilir.Ancak tartışılması gereken bir ceza maddesi daha vardır.Ödül törenine katılmayan her sporcu için 100-TL ceza ödeniyor.Bir takımın kadrosunda 20 sporcu olduğuna göre teorik olarak 2.000-TL ceza ödeyecektir.Esasen bu maddede yedek oyuncuların durumu da belirsizdir.Yedek oyuncular da törene katılmak zorunda mıdır?Neden herkesin törene katılması isteniyor?Yönetim alkış bekliyor.Böyle bir ceza diğer ülkelerde de var mıdır?Almanya ve Avusturya'da şu uygulama yapılıyor: Ödül kazandığı halde törene katılmayana ödülü verilmiyor.Şu halde onlarda da ceza var!Şekli biraz değiştirilmiştir!
Törene katılmayanlara para cezası verilmesini doğru bulmuyorum.Eski yönergeleri aynen uygulamak zorunda değiliz.En doğrusunu ve en güzelini bulmak mümkündür
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#2
Para cezası hoş durmuyor, katılıyorum.
Ateş Bey sanırım takım maçlarından örnek verdiniz.
Sporcuya takımına karşı sorumsuz davranan sporcuya o takımı bir şekilde ceza vermeli.
Cezanın sebebi ve şekli ne olmalı?
Caydırıcı olmalı. Sportmenliğe aykırılıklar yine sportmenlik sınırları içinde cezalandırılmalı.
Örneğin kadro dışı kalma gibi...
Takımın mali durumuna zarar verirseniz mali cezalar düşünülmeli.

Bunların yanısıra şartlarını kabul ederek katıldığınız organizasyonlara da karşı sorumlusunuz.Sadece kurallar açısında değil elbet.
Etik olarak da...
Sportmence ve centilmence davranarak.
KATILARAK KABUL ETTİĞİNİZ TURNUVANINI yönergesinde bir program ve sonunda ödül töreni için de yer ayrılmış.
Bu ne ifade eder?
Ama bizdeki anlayış ve alışkanlıklar son turun saatine kadar...

Ödül törenine katılma isteği ve gerekliliği konusunda bir anket yapılsa büyük oranda söylem olarak katılma gerektiği ortaya çıkar. Ama yine büyük çoğunluk eylem olarak katılmaz.
Katılanlar hep aynı kişiler olur. Düzenleyiciler, hakemler ve organizatörler.

Oysa o ödül törenlerinin içinde sportif açıdan geleceğe yönelik önemli işaretler var.
Küçük sporculara örnek teşkil edersiniz.
Sponsorlara mesaj var.
Bir sonrakinde buluşmak üzere vedalaşmalar var.
İnsan ilişileri var.
Katılımcıları ve dereceye girenleri, hakemleri, düzenleyicileri, turnuva mutfağında sizin için günler öncesinden hazırlıklar yapanları alkışlamak var.
Ateş bey yönetim alkış bekler mi bilemem?
Zaten en çok alkışı onlar almıyor mu?...
Ama bence onlardan daha öncelikli bu emekleri sarfedenlere yönelik en fazla yarım, bilemediniz 1 saat daha fazla kalarak bu takdir duygularının belirtilmesi gerekmez mi?
Yeni kuşaklara nasıl örnek olunmalıdır?
BEN PARA CEZASINA KARŞIYIM.
Eğitim başta olmak üzere başka önlemler( bu kelimeyi kullanmaya dilim varmıyor) ve teşvikler getirilmelidir.
Takım maçlarında bireysel veya takım olarak katılır ya da katılmazsınız.
Bireysel turnuvalarda da turnuva saygınızı bireysel olarak belirtirsiniz.
Bu sportmence yarışma kuralları içinde bir bütün kural olarak bir genel düşüncedir.
Yoksa başka sportmenlik dışı davranışların alt yapısı da hazırlanır böylece.
Bu anlayış para cezası ile değişmez. Uygun değil. İnsanların turnuva, yarışma spor kültürünün bir parçası olarak ödül törenlerine katılım ideal olur.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi