23-02-2018, 22:58
(Son Düzenleme: 23-02-2018, 23:05, Düzenleyen: M.Aşkın TAŞAN.)
Spor politikası ve sistem dediğimde birileri hep hoplamıştır. Sorunların temelinde spor politikası ( siz politikasızlığı da diyebilirsiniz...) yatar.
Satranç yönetiminde bu durum temel konudur.
Okuduğum yazı malum sayfadan... Başlık ise,
"ŞİŞŞT TSF YÖNETİMİ UYUYOR. SESSİZ OLALIM LÜTFEN..."
SGB, 19. Şubat...10:57https://www.facebook.com/groups/1164022250379437/permalink/1565248446923480/
Yazının içeriği ilk bakışta önemli gibi görünse de ortaya atılan fikirler ne yazık ki ülkemiz için şu anda hayalidir. Yazının genelinde kursaklarda kalan hevesler hakimdir.
Olması gerekenler ile olanlar arasında sebep sonuç ilişkisi kurulamamış.
Tıpkı diğerleri gibi...
Oysa bu BİRLİK ne için yola çıktığını kısa sürede açık etti.
Olayları ve etkinlikleri SABOTE etmek, kurguladıkları olaylardaki kişileri GAMMAZLAMAK...
Yani SGB !
Adı her ne kadar Satranç Gönüllüleri Birlikteliği olsa da çekirdek yazı kadrosunun hedefi daha başka.
Onun için onların adı artık: Sabote Gammazlama Birlikleri...
Satranç dışı birtakım insanlar, yıllardır bu sistem içinde uğraşan insanlara yol yordam öğretmeye kalkıyorlar.
Temel sorun da bu zaten!
Ülkemizin durumuna benzemektedir.
Hiç birisinin satranç geçmişinden gelen bir yanı yok! Ortada bir ürünleri yok, projeleri yok!
Sporcu değil, eli taş tutmamış.
Hakem değil, hakemlik yapmamış.
Bir kaç değerli arkadaş dışında antrenör olduğu şüpheli...
Kulüp yöneticisi desen değil.
Satranç merkezi olmamış yada orada hiç çalışmamış...
Ama eleştiriye gelince toplu refleks gösterileri...
Yani liyakatsizlik!
Tek projeleri de Antalya ya gidebilmek için kendi yöneticilerine ayarladıkları ortaya çıkan sponsor...
Hani çocuklarımız Türkiye çapında bir proje gereğince TÜRKİYE SATRANÇ ŞAMPİYONASI'NA götürülecekti?
Ne oldu ki?
Bata çıka ortaya kendi yönetici kadrosunun çocukları ve velileri için, 'o da sonradan' SPONSOR ayarlandığı çıktı.
Gerçek bir projede böyle bir durum olabilir mi?
Baştan pazarlıklıymış meğer !
Ortaya ibretlik bir tablo çıktı.Sonra da şampiyona turizm acentecılığına soyundular.
Hiç birisinin de ülkede stranç geçmişinden gelen bir yanı yok! Ortada bir ürünleri yok, projeleri yok!
Satranç tekniği ve yönetimi adına söyleyebilecekleri tek bir şey de olamaz zaten!
Çünkü yazılarında dayandırdıkları konuların sağlam bir zemini yok!
Sebep sonuç ilişkisinden yoksun yazıda bilimsel kıyaslama mekanizmaları da yok!
Satrançla tek bağları çocukları!
Ama onları da politikalarına istismar ederek...
Yazık!
Geçmişte kurulan veli birliklerinin öz ürünlerinin dörtte birisine dahi erişemediler. Ne bir satranç merkezleri dernekleri, ne de eğitim birimleri ve politikaları...
Hiç biri yok!
Tek yaptıkları SABOTE etmek!
Tabi bu da dikkate alınmıyor. Çünkü aktardıkları olaylar tamamen önceden çalışılmış ve kurgulanmış. Bu da bir bir ortaya çıkıyor işte...
Yazarlarının bir ikisi hariç, zaten satranççı değil!
Ama üyelerine bakılınca içlerinde efsane isimler var. Tabi bu isimlerin özgül ağırlığı da İSİTİSMAR edilmekte...
Neden bu isimlerden hiç beğeni gelmiyor? Destek yazısı gelmez?
Sebebi açık! Bir kısmının üye olduğundan haberi bile yok!
Tam bir İSTİSMAR!
İNSANLARI BİLGİSİ VE RIZASI DIŞINDA BİRLİKTELİĞE ÜYE GÖSTERMEK!
Bu üyeler vitrine konmuş üzerlerinden isimlerinden ve unvanlarından yararlanılma çabasında...
Amaç satranç yönetimi ve planlanan etkinlikleri hedefe koymak, değersizleştirmek, hakaret ederek aşağılamak!
Belli hedefi baltalamak, yazı başlığından da anlaşılacağı üzere kurumu SABOTE etmek ve temelsiz kıyaslamalarla BİRLİKTELİĞİ'NE GAMMAZLAMAK üzerine kurulmuş.
Dayanaksız yazı,elbette şartlı refleks ve anlaşma gereği yandaşlarca şakşaklanacak...
Temel algı düzeyi bu olunca amaç elbette ki, laf olsun torba dolsun!
Fark etmiyor ki...
Tabi elmalarla armutlar karışıp reçel olmuş.
Oysa bilimsel niteliğe dayandırılıp gerçekçi kıyaslama yapılsaydı okunmaya değer olabilirdi belki.
Bu haliyle SABOTE bir yazı olarak diğerleri gibi yerini almış.
(devamı var)
Satranç yönetiminde bu durum temel konudur.
Okuduğum yazı malum sayfadan... Başlık ise,
"ŞİŞŞT TSF YÖNETİMİ UYUYOR. SESSİZ OLALIM LÜTFEN..."
SGB, 19. Şubat...10:57https://www.facebook.com/groups/1164022250379437/permalink/1565248446923480/
Yazının içeriği ilk bakışta önemli gibi görünse de ortaya atılan fikirler ne yazık ki ülkemiz için şu anda hayalidir. Yazının genelinde kursaklarda kalan hevesler hakimdir.
Olması gerekenler ile olanlar arasında sebep sonuç ilişkisi kurulamamış.
Tıpkı diğerleri gibi...
Oysa bu BİRLİK ne için yola çıktığını kısa sürede açık etti.
Olayları ve etkinlikleri SABOTE etmek, kurguladıkları olaylardaki kişileri GAMMAZLAMAK...
Yani SGB !
Adı her ne kadar Satranç Gönüllüleri Birlikteliği olsa da çekirdek yazı kadrosunun hedefi daha başka.
Onun için onların adı artık: Sabote Gammazlama Birlikleri...
Satranç dışı birtakım insanlar, yıllardır bu sistem içinde uğraşan insanlara yol yordam öğretmeye kalkıyorlar.
Temel sorun da bu zaten!
Ülkemizin durumuna benzemektedir.
Hiç birisinin satranç geçmişinden gelen bir yanı yok! Ortada bir ürünleri yok, projeleri yok!
Sporcu değil, eli taş tutmamış.
Hakem değil, hakemlik yapmamış.
Bir kaç değerli arkadaş dışında antrenör olduğu şüpheli...
Kulüp yöneticisi desen değil.
Satranç merkezi olmamış yada orada hiç çalışmamış...
Ama eleştiriye gelince toplu refleks gösterileri...
Yani liyakatsizlik!
Tek projeleri de Antalya ya gidebilmek için kendi yöneticilerine ayarladıkları ortaya çıkan sponsor...
Hani çocuklarımız Türkiye çapında bir proje gereğince TÜRKİYE SATRANÇ ŞAMPİYONASI'NA götürülecekti?
Ne oldu ki?
Bata çıka ortaya kendi yönetici kadrosunun çocukları ve velileri için, 'o da sonradan' SPONSOR ayarlandığı çıktı.
Gerçek bir projede böyle bir durum olabilir mi?
Baştan pazarlıklıymış meğer !
Ortaya ibretlik bir tablo çıktı.Sonra da şampiyona turizm acentecılığına soyundular.
Hiç birisinin de ülkede stranç geçmişinden gelen bir yanı yok! Ortada bir ürünleri yok, projeleri yok!
Satranç tekniği ve yönetimi adına söyleyebilecekleri tek bir şey de olamaz zaten!
Çünkü yazılarında dayandırdıkları konuların sağlam bir zemini yok!
Sebep sonuç ilişkisinden yoksun yazıda bilimsel kıyaslama mekanizmaları da yok!
Satrançla tek bağları çocukları!
Ama onları da politikalarına istismar ederek...
Yazık!
Geçmişte kurulan veli birliklerinin öz ürünlerinin dörtte birisine dahi erişemediler. Ne bir satranç merkezleri dernekleri, ne de eğitim birimleri ve politikaları...
Hiç biri yok!
Tek yaptıkları SABOTE etmek!
Tabi bu da dikkate alınmıyor. Çünkü aktardıkları olaylar tamamen önceden çalışılmış ve kurgulanmış. Bu da bir bir ortaya çıkıyor işte...
Yazarlarının bir ikisi hariç, zaten satranççı değil!
Ama üyelerine bakılınca içlerinde efsane isimler var. Tabi bu isimlerin özgül ağırlığı da İSİTİSMAR edilmekte...
Neden bu isimlerden hiç beğeni gelmiyor? Destek yazısı gelmez?
Sebebi açık! Bir kısmının üye olduğundan haberi bile yok!
Tam bir İSTİSMAR!
İNSANLARI BİLGİSİ VE RIZASI DIŞINDA BİRLİKTELİĞE ÜYE GÖSTERMEK!
Bu üyeler vitrine konmuş üzerlerinden isimlerinden ve unvanlarından yararlanılma çabasında...
Amaç satranç yönetimi ve planlanan etkinlikleri hedefe koymak, değersizleştirmek, hakaret ederek aşağılamak!
Belli hedefi baltalamak, yazı başlığından da anlaşılacağı üzere kurumu SABOTE etmek ve temelsiz kıyaslamalarla BİRLİKTELİĞİ'NE GAMMAZLAMAK üzerine kurulmuş.
Dayanaksız yazı,elbette şartlı refleks ve anlaşma gereği yandaşlarca şakşaklanacak...
Temel algı düzeyi bu olunca amaç elbette ki, laf olsun torba dolsun!
Fark etmiyor ki...
Tabi elmalarla armutlar karışıp reçel olmuş.
Oysa bilimsel niteliğe dayandırılıp gerçekçi kıyaslama yapılsaydı okunmaya değer olabilirdi belki.
Bu haliyle SABOTE bir yazı olarak diğerleri gibi yerini almış.
(devamı var)
- MATRANÇ -