13-02-2009, 09:30
Forum alanlarında yazı yazmak, kendini ifade etmek değil midir?
Kendini ifade ederken kimliğini sakladığında ortaya koyduğun görüşün bir anlamı kalabilir mi? Bir önemi olabilir mi?
Evet internet ortamlarında kimlik bilgilerinin açıklanmış olmasından bir çekinti var. Bu konuyla ilgili yakın zamanda yaşadığım bir olayı aktaracağım.
Eşim 657 sayılı yasa kapsamında bir kamu çalışanı. Eşimin google'da kimlik bilgileri yanı sıra sicil bilgileri de nasıl olduysa yayınlanmış olduğunu rastlantısal bir şekilde öğrendiğimizde şaşırdık. Bundan bir kaç gün sonrasında da eşimin maaş bordrosunda 4 TL.lik bir ilaç parası kesintisi gördük ki, bu kesintiye neden olan isim, eşimin bakmakla yükümlü olduğu aile bireyleri değildi.
Eşimin sicil bilgilerinin google'da ne işi vardı diye kuşkulandık ve olası dolandırıcılık senaryolarına karşı C. Savcılığına başvurmaya karar verdik.
İletişim suçları ile ilgili konulara bakan C.Savcılığı eşimi çağırdı. Olayın bir yanlışlıktan kaynaklandığı anlaşılınca suç duyurumuzdan vazgeçtik.
Ancak C. Savcısı bize önemli bir konuyu aktardı:
Size ait bilgiler her yerden her şekilde elde edilebilir. Bunda bir sorun yok. Bu bilgiler her hangi bir suça delil teşkil edecek şekilde kullanılmadıktan sonra, hukuken yapılabilecek bir müdahale de yoktur. Yani suç teşkil eden bir eylem içerisinde bilgileriniz kullanılmadıktan sonra soruşturma açacak bir konu olmaz. Başkalarının size ait kimlik bilgileri üzerinden, size ya da kamuya karşı bir suç işlemesi ise, son derece zor bir durumdur. Bunların bir yığın denetim noktası bulunmaktadır. Rahat olun.
Evet, bu ülkede kendini ifade etmek en büyük sorunlardan biridir.
Sizi ifade eden her fikir, dikilmiş bir ağaç gibidir. Neden sizin de dikili bir ağacınız olmasın?
Bu dünyadan göçüp gittiğinizde sizin adınızın anılacağı bir güzel düşünce bırakmak istemez misiniz?
Oscar Wilde; "Anı yazmak ölümün elinden bir şeyler kurtarmaktır" demiştir.
Ya Baki ne demiş; "bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş"...
Ölümsüzlük fikirler bırakmak değil midir?
Yaşamak en temel güdünüz değil mi?
Kişi adıyla sanıyla var olur.
Antepli Karayılan , diğer adıyla Şahin Bey, "Karayılan", olmadan önce yılgın ve korkak bir adammış.
Savaş sırasında kentin dışında bir taşın ardında saklanırken, çatışmalardan seken kurşunlardan biri, bir karayılanı kafasından vurmuş. Bunu gören Şahin bey, "bu kurşun bu taşın ardında bu yılancığı bulup da, kafasından vurduysa, beni haydi haydi bulurlar ve vururlar" demiş ve ondan sonra:
"Atına binmiş elinde dizgin
vardığı cephede hiç olmaz bozgun
Çeteler içinde Şahin'im azgın
Vurun Antepliler namus günüdür" türküleri yakılmış...
"Karayılan der ki harbe oturak
Kilis yollarından kelle getirek
Nerde düşman varsa orda bitirek
Vurun Antepliler namus günüdür"....
Zaman her zaman, korkuları yenme zamanıdır.
Yıllardır üzerimize sinen korku kültürüne karşı "ata binip, dizginleri ele alma" zamanıdır?
Adınızı kaybederseniz, kimliğinizi kaybederseniz, kaybedecek neyiniz kalır ki?
Bu ülkenin kara yılancıkları bile düşman kurşunlarına başını uzatarak bizlere örnek olurken, bizim adımızı bile söylemekten çekinmemiz nasıl açıklanabilir ki?...
Bu forumda sahte isimlerle yazı yazılmasının önüne geçilmelidir. Forum yöneticilerinin bu konuyu dikkate almalarını ve takma isimlerle üyeliklere izin verilmemesini verilmiş olanlara da gerekli uyarıları yapıp, belirli bir süre sonra bu uygulamalara son vermelerini öneriyorum. Biliyorum her şeye rağmen sahte isim ve soy isimle kayıtlar olacaktır. Ancak forum yönetiminin böylesi bir uygulaması bir nebze de olsa caydırıcı olacaktır. Adını bile söyleyemeyenlerin fikrinden ne hayır gelir ki?
Saygılarımla...
Kendini ifade ederken kimliğini sakladığında ortaya koyduğun görüşün bir anlamı kalabilir mi? Bir önemi olabilir mi?
Evet internet ortamlarında kimlik bilgilerinin açıklanmış olmasından bir çekinti var. Bu konuyla ilgili yakın zamanda yaşadığım bir olayı aktaracağım.
Eşim 657 sayılı yasa kapsamında bir kamu çalışanı. Eşimin google'da kimlik bilgileri yanı sıra sicil bilgileri de nasıl olduysa yayınlanmış olduğunu rastlantısal bir şekilde öğrendiğimizde şaşırdık. Bundan bir kaç gün sonrasında da eşimin maaş bordrosunda 4 TL.lik bir ilaç parası kesintisi gördük ki, bu kesintiye neden olan isim, eşimin bakmakla yükümlü olduğu aile bireyleri değildi.
Eşimin sicil bilgilerinin google'da ne işi vardı diye kuşkulandık ve olası dolandırıcılık senaryolarına karşı C. Savcılığına başvurmaya karar verdik.
İletişim suçları ile ilgili konulara bakan C.Savcılığı eşimi çağırdı. Olayın bir yanlışlıktan kaynaklandığı anlaşılınca suç duyurumuzdan vazgeçtik.
Ancak C. Savcısı bize önemli bir konuyu aktardı:
Size ait bilgiler her yerden her şekilde elde edilebilir. Bunda bir sorun yok. Bu bilgiler her hangi bir suça delil teşkil edecek şekilde kullanılmadıktan sonra, hukuken yapılabilecek bir müdahale de yoktur. Yani suç teşkil eden bir eylem içerisinde bilgileriniz kullanılmadıktan sonra soruşturma açacak bir konu olmaz. Başkalarının size ait kimlik bilgileri üzerinden, size ya da kamuya karşı bir suç işlemesi ise, son derece zor bir durumdur. Bunların bir yığın denetim noktası bulunmaktadır. Rahat olun.
Evet, bu ülkede kendini ifade etmek en büyük sorunlardan biridir.
Sizi ifade eden her fikir, dikilmiş bir ağaç gibidir. Neden sizin de dikili bir ağacınız olmasın?
Bu dünyadan göçüp gittiğinizde sizin adınızın anılacağı bir güzel düşünce bırakmak istemez misiniz?
Oscar Wilde; "Anı yazmak ölümün elinden bir şeyler kurtarmaktır" demiştir.
Ya Baki ne demiş; "bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş"...
Ölümsüzlük fikirler bırakmak değil midir?
Yaşamak en temel güdünüz değil mi?
Kişi adıyla sanıyla var olur.
Antepli Karayılan , diğer adıyla Şahin Bey, "Karayılan", olmadan önce yılgın ve korkak bir adammış.
Savaş sırasında kentin dışında bir taşın ardında saklanırken, çatışmalardan seken kurşunlardan biri, bir karayılanı kafasından vurmuş. Bunu gören Şahin bey, "bu kurşun bu taşın ardında bu yılancığı bulup da, kafasından vurduysa, beni haydi haydi bulurlar ve vururlar" demiş ve ondan sonra:
"Atına binmiş elinde dizgin
vardığı cephede hiç olmaz bozgun
Çeteler içinde Şahin'im azgın
Vurun Antepliler namus günüdür" türküleri yakılmış...
"Karayılan der ki harbe oturak
Kilis yollarından kelle getirek
Nerde düşman varsa orda bitirek
Vurun Antepliler namus günüdür"....
Zaman her zaman, korkuları yenme zamanıdır.
Yıllardır üzerimize sinen korku kültürüne karşı "ata binip, dizginleri ele alma" zamanıdır?
Adınızı kaybederseniz, kimliğinizi kaybederseniz, kaybedecek neyiniz kalır ki?
Bu ülkenin kara yılancıkları bile düşman kurşunlarına başını uzatarak bizlere örnek olurken, bizim adımızı bile söylemekten çekinmemiz nasıl açıklanabilir ki?...
Bu forumda sahte isimlerle yazı yazılmasının önüne geçilmelidir. Forum yöneticilerinin bu konuyu dikkate almalarını ve takma isimlerle üyeliklere izin verilmemesini verilmiş olanlara da gerekli uyarıları yapıp, belirli bir süre sonra bu uygulamalara son vermelerini öneriyorum. Biliyorum her şeye rağmen sahte isim ve soy isimle kayıtlar olacaktır. Ancak forum yönetiminin böylesi bir uygulaması bir nebze de olsa caydırıcı olacaktır. Adını bile söyleyemeyenlerin fikrinden ne hayır gelir ki?
Saygılarımla...