04-05-2011, 15:14
.
[size=24][color=brown]Tsf'nin Vefasızlık Örneği...[/color][/size]
İstanbul'un başarılı satranç il temsilcisi Simten Kanber Kısa bir süre önce yıllardır başarı ile sürdürdüğü bu zor görevden ayrılmış ve yerine yakın çalışma arkadaşı olarak tanıdığımız Sayın Fuat Ergür atanmış.
Tesadüfen haberim oldu.
Oysa Tsf web sayfasıyla birlikte takip ettiğim satranç ile ilgili resmi web sayfalarının başında http://www.istanbul.tsf.org.tr/ web sayfası da yer alıyor.
Taşıdığı büyük nüfus ve bünyesinde bulundurduğu pek çok başarılı genç ve yetişkin sporcu, spor yöneticisi, antrenör ve bu kişilerin önenli bölümü ile olan tanışıklığım dolayısı ile http://izmir.tsf.org.tr/ web sayfasına baktığım sıklık ile olmasa bile en sık incelediğim web sayfalarının başında yer alıyor bu resmi web sayfası.
Bir kere bu web sayfasını, her defasında "imrenerek" inceliyorum. İstanbul da bir ay içinde yapılan onlarca satranç turnuvasının işleyişini büyük başarı ve azim ile aktarılan veriler ışığında büyük bir şeffaflık ile izleye biliyorsunuz.
Örneğin turnuvalara yapılan hakem atamaları, turnuvalar yapılmasından çok önce ilgili herkesin rahatlık ile izleye bileceği şekilde ilan ediliyor. Üstelik arşiv olarak geriye dönük olarak dahi inceleme amacı ile bulabiliyorsunuz.
Satranç da fiil içerikli emek harcanarak para kazanılan bu görev ile ilgili atamalar suistimal içerikli uygulamaya da açık olduğu için "gizli saklı yapılmaması" önemsenmesi gereken bir konu.(Örneğin İzmir'de yüzlerce aktif hakem olmasına rağmen yapılan turnuvalara aynı hakemlerin sürekli olarak atanıyor olması konusunu büyük çabalar harcayıp son altı ayda biraz da olsa engellemeyi başardık. "Satranç profesyoneli" denebilecek bir hakem grubu ile hala nerede ise yapılan her turnuvanın "baş hakemi" olarak karşılaşıyoruz bu ayrı.)
Ben turnuvalara yapılan "Hakem" atamalarında ki bu şeffaflık ile birlikte http://www.istanbul.tsf.org.tr/ resmi web sayfasındaki bilgi içeriği kaynaklı ön yüz sekmelerinin başarılı konumunu yani web sayfasının genel başarısını, bu büyük nüfuslu coğrafyanın eski Fahri satranç İl Temsilcisi Sayın Simten Kanber'in idari başarısı olarak görüyorum.
İzmir'de de pek çok aklı selim idaresinde yürütmenin sürdüğü bir "Fahri Satranç İl Yönetimi" var. Fakat iki resmi web sayfasını bir kıyaslayın ne demek istediğimi kolayca anlarsınız...
İstanbul Fahri Satranç İl Yönetimi'nin en önemli başarılarından biri de büyük bir düzen içinde işlediği rahatça görülen "Satranç İlçe Temsilciliği" sistemi. Başta İzmir olmak üzere, pek çok ilimiz bu başarılı yapılanmayı örnek alıp hemen uygulamalı.
Sayın Simten Kanber ile çok eski tanışıklığımız olmasına rağmen ilk önemli birlikte çalışmamız Sayın Kanber'in İstanbul, Kayışdağı'nda ki Özel Fenerbahçe Kolleji'nde düzenlemiş olduğu geniş katılımlı okullar arası satranç turnuvası dolayısı ile olmuştu.
Yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık 600 sporcunun katıldığı bu turnuva, hafta sonunda iki gün sürmüştü. 2002 yılı mayıs ayında yapılan bu turnuvaya DSM olarak teknik sponsörlük yapmış satranç takımı ve saat gibi alt yapı ihtiyaçlarını karşılamış ve değerli arkadaşım Dsm kurucusu Hakan Koşan ile birlikte her şeyin tıkır-tıkır işlediği bu turnuvayı ilgi ile izlemiştik.
Sayın Simten Kanber'in bu turnuvadaki, turnuvanın başlangıcından kapanış törenine kadar göstermiş olduğu idari performans takdiri hak eden önemli bir başarı göstergesi olarak ikimizi de etkilemişti. Turnuva sırasında okul takımları idarecilerine yönelik olarak yapılan küçük paneli, daha sonra bizde örnek aldık.
Sayın Kanber Tsf tarafından önce "Tsf Eğitim Kurulu"na alındı. Daha sonrada Sayın Hakan Erdoğan'dan boşalan "İstanbul Fahri Satranç İl Temsilciliği" görevine atandı.
İstanbul da Fahri Satranç İl Temsilciliği yapmanın zorluğu nasıl anlatılabilir bilemiyorum.
Örneğin ben İzmir de Fahri Satranç İl Temsilciliği görevini sürdürdüğüm 2003 yılında Antalya'da yapılacak Yaş Grupları Satranç Kafilesinin o yıl için çok geniş bir katılıma da ulaşmış olması dolayısı ile kafileyi yönetmek ve yönlendirmek çabası içinde (O yıllarda Tsf Özerk değildi. İllerin web sayfaları da yoktu.) kendi cep telefonumdan karşı yöne 847 değişik aramayı sadece Ocak ayı içinde yaptığımı Telefon faturam Şubat ayında elime ulaştığında görüp çok şaşırmıştım. Bu faturayı eziyetli bir anı olarak hala saklarım. Bu arada karşı yönden benim telefonuma yönelik çağrıların sıklığını nerede ise hiç susmayan bir telefonu elinde bulunduruyor olmak konumu ile açıklayabilirim.
Bir de yaklaşık 12 milyon nüfuslu İstanbul'u düşünelim. Nerede ise Türkiye'nin beşte biri.
İşte Sayın Kanber yıllardır bu zorlu görevi Fahri Satranç İl Temsilcisi olarak başarı ile sürdürüyordu!
Sayın Simten Kanber İle ikinci önemli tanışıklığımız 2003 yılında, İzmir-Eski Foça Yelken Kampında yapılan Tsf Genç Milli takım kampı sırasında oldu.
Düşün Satranç Merkezi'nin sponsor olarak (Tsf o zaman Özerk değildi! Ve teknik olanakları sınırlıydı.) teknik altyapısını hazırladığı Milli takım kapında Antrenör olarak görevli olan değerli dostum rahmetli Abdullah İlhan ve rehber olarak görevli olan yakın dostumuz, psikolog Sayın Kevser Özkan, Tsf Eğitim Kurulu adına kampın sorumlusu olan Sayın Kanber'in çalışmalarından övgü ile söz etmişlerdi. O zaman için Tsf Eğitim Kurulu Üyesi olan Sayın Enis Bilyap ve İzmir İl Tertip Kurulu Üyesi Sayın Adem Altınkaya ile kampa yaptığımız ziyarette biz de taktir ile izlemiştik kamp yönetiminde ki başarılı uygulamaları.
Neyse.
Kızgınlık ile sözü fazlaca uzattım.
Söylemek isteğim şey şudur.
Tsf web sayfasının bilinen haliyle pek çok lüzumsuz, satranç kamuoyu açısından "elzem" önemi olmayan konuları bile haber yaptığını hep birlikte izleyerek görüyoruz. Hatta ben web sayfasını yönetenlerin sanki haber sıkıntısı çekiyor görüntüsü içinde yayımladıkları bazı "çakma haberleri" görünce de şaşkınlık ile sinirleniyorum!!
Bu konu Sayın Serhad Kangöz imzasıyla açılan "TSF web sitesinde sosyal paylaşım haberleri" başlığı altında Özgür Satranç Forum'da da tartışılmıştı.( http://forum.satranc.biz/viewtopic.php?t=2342 )
İstanbul gibi hem nüfus yönünden, hem de bu nüfus ile birlikte bünyesinde bulundurduğu pek çok başarılı genç ve yetişkin sporcu, spor yöneticisi, antrenör, spor kulübü gibi sportif varlıklar yönünden, yıl içinde yapılan on binlerce kişinin katıldığı 100'ün üzerindeki turnuvalar yönünden birinci derecede önem taşıyan bir şehrin "Başarılı Yönetimi" ile tanıdığımız Fahri satranç İl Temsilcisi değişiyor. Yerine başka bir kişi atanıyor.
Ne http://www.istanbul.tsf.org.tr/ web sayfasında nede Tsf'nin web sayfasında bir satır yazı, bilgi YOK! (Müspet yada Menfi.)
Bu önemli bilgiye tesadüfen yada araştırarak ulaşabiliyorsunuz.
Bu kadar olur!
Gerçek bir vefasızlık örneği...
Atilla Alpaslan-İzmir
[size=24][color=brown]Tsf'nin Vefasızlık Örneği...[/color][/size]
İstanbul'un başarılı satranç il temsilcisi Simten Kanber Kısa bir süre önce yıllardır başarı ile sürdürdüğü bu zor görevden ayrılmış ve yerine yakın çalışma arkadaşı olarak tanıdığımız Sayın Fuat Ergür atanmış.
Tesadüfen haberim oldu.
Oysa Tsf web sayfasıyla birlikte takip ettiğim satranç ile ilgili resmi web sayfalarının başında http://www.istanbul.tsf.org.tr/ web sayfası da yer alıyor.
Taşıdığı büyük nüfus ve bünyesinde bulundurduğu pek çok başarılı genç ve yetişkin sporcu, spor yöneticisi, antrenör ve bu kişilerin önenli bölümü ile olan tanışıklığım dolayısı ile http://izmir.tsf.org.tr/ web sayfasına baktığım sıklık ile olmasa bile en sık incelediğim web sayfalarının başında yer alıyor bu resmi web sayfası.
Bir kere bu web sayfasını, her defasında "imrenerek" inceliyorum. İstanbul da bir ay içinde yapılan onlarca satranç turnuvasının işleyişini büyük başarı ve azim ile aktarılan veriler ışığında büyük bir şeffaflık ile izleye biliyorsunuz.
Örneğin turnuvalara yapılan hakem atamaları, turnuvalar yapılmasından çok önce ilgili herkesin rahatlık ile izleye bileceği şekilde ilan ediliyor. Üstelik arşiv olarak geriye dönük olarak dahi inceleme amacı ile bulabiliyorsunuz.
Satranç da fiil içerikli emek harcanarak para kazanılan bu görev ile ilgili atamalar suistimal içerikli uygulamaya da açık olduğu için "gizli saklı yapılmaması" önemsenmesi gereken bir konu.(Örneğin İzmir'de yüzlerce aktif hakem olmasına rağmen yapılan turnuvalara aynı hakemlerin sürekli olarak atanıyor olması konusunu büyük çabalar harcayıp son altı ayda biraz da olsa engellemeyi başardık. "Satranç profesyoneli" denebilecek bir hakem grubu ile hala nerede ise yapılan her turnuvanın "baş hakemi" olarak karşılaşıyoruz bu ayrı.)
Ben turnuvalara yapılan "Hakem" atamalarında ki bu şeffaflık ile birlikte http://www.istanbul.tsf.org.tr/ resmi web sayfasındaki bilgi içeriği kaynaklı ön yüz sekmelerinin başarılı konumunu yani web sayfasının genel başarısını, bu büyük nüfuslu coğrafyanın eski Fahri satranç İl Temsilcisi Sayın Simten Kanber'in idari başarısı olarak görüyorum.
İzmir'de de pek çok aklı selim idaresinde yürütmenin sürdüğü bir "Fahri Satranç İl Yönetimi" var. Fakat iki resmi web sayfasını bir kıyaslayın ne demek istediğimi kolayca anlarsınız...
İstanbul Fahri Satranç İl Yönetimi'nin en önemli başarılarından biri de büyük bir düzen içinde işlediği rahatça görülen "Satranç İlçe Temsilciliği" sistemi. Başta İzmir olmak üzere, pek çok ilimiz bu başarılı yapılanmayı örnek alıp hemen uygulamalı.
Sayın Simten Kanber ile çok eski tanışıklığımız olmasına rağmen ilk önemli birlikte çalışmamız Sayın Kanber'in İstanbul, Kayışdağı'nda ki Özel Fenerbahçe Kolleji'nde düzenlemiş olduğu geniş katılımlı okullar arası satranç turnuvası dolayısı ile olmuştu.
Yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık 600 sporcunun katıldığı bu turnuva, hafta sonunda iki gün sürmüştü. 2002 yılı mayıs ayında yapılan bu turnuvaya DSM olarak teknik sponsörlük yapmış satranç takımı ve saat gibi alt yapı ihtiyaçlarını karşılamış ve değerli arkadaşım Dsm kurucusu Hakan Koşan ile birlikte her şeyin tıkır-tıkır işlediği bu turnuvayı ilgi ile izlemiştik.
Sayın Simten Kanber'in bu turnuvadaki, turnuvanın başlangıcından kapanış törenine kadar göstermiş olduğu idari performans takdiri hak eden önemli bir başarı göstergesi olarak ikimizi de etkilemişti. Turnuva sırasında okul takımları idarecilerine yönelik olarak yapılan küçük paneli, daha sonra bizde örnek aldık.
Sayın Kanber Tsf tarafından önce "Tsf Eğitim Kurulu"na alındı. Daha sonrada Sayın Hakan Erdoğan'dan boşalan "İstanbul Fahri Satranç İl Temsilciliği" görevine atandı.
İstanbul da Fahri Satranç İl Temsilciliği yapmanın zorluğu nasıl anlatılabilir bilemiyorum.
Örneğin ben İzmir de Fahri Satranç İl Temsilciliği görevini sürdürdüğüm 2003 yılında Antalya'da yapılacak Yaş Grupları Satranç Kafilesinin o yıl için çok geniş bir katılıma da ulaşmış olması dolayısı ile kafileyi yönetmek ve yönlendirmek çabası içinde (O yıllarda Tsf Özerk değildi. İllerin web sayfaları da yoktu.) kendi cep telefonumdan karşı yöne 847 değişik aramayı sadece Ocak ayı içinde yaptığımı Telefon faturam Şubat ayında elime ulaştığında görüp çok şaşırmıştım. Bu faturayı eziyetli bir anı olarak hala saklarım. Bu arada karşı yönden benim telefonuma yönelik çağrıların sıklığını nerede ise hiç susmayan bir telefonu elinde bulunduruyor olmak konumu ile açıklayabilirim.
Bir de yaklaşık 12 milyon nüfuslu İstanbul'u düşünelim. Nerede ise Türkiye'nin beşte biri.
İşte Sayın Kanber yıllardır bu zorlu görevi Fahri Satranç İl Temsilcisi olarak başarı ile sürdürüyordu!
Sayın Simten Kanber İle ikinci önemli tanışıklığımız 2003 yılında, İzmir-Eski Foça Yelken Kampında yapılan Tsf Genç Milli takım kampı sırasında oldu.
Düşün Satranç Merkezi'nin sponsor olarak (Tsf o zaman Özerk değildi! Ve teknik olanakları sınırlıydı.) teknik altyapısını hazırladığı Milli takım kapında Antrenör olarak görevli olan değerli dostum rahmetli Abdullah İlhan ve rehber olarak görevli olan yakın dostumuz, psikolog Sayın Kevser Özkan, Tsf Eğitim Kurulu adına kampın sorumlusu olan Sayın Kanber'in çalışmalarından övgü ile söz etmişlerdi. O zaman için Tsf Eğitim Kurulu Üyesi olan Sayın Enis Bilyap ve İzmir İl Tertip Kurulu Üyesi Sayın Adem Altınkaya ile kampa yaptığımız ziyarette biz de taktir ile izlemiştik kamp yönetiminde ki başarılı uygulamaları.
Neyse.
Kızgınlık ile sözü fazlaca uzattım.
Söylemek isteğim şey şudur.
Tsf web sayfasının bilinen haliyle pek çok lüzumsuz, satranç kamuoyu açısından "elzem" önemi olmayan konuları bile haber yaptığını hep birlikte izleyerek görüyoruz. Hatta ben web sayfasını yönetenlerin sanki haber sıkıntısı çekiyor görüntüsü içinde yayımladıkları bazı "çakma haberleri" görünce de şaşkınlık ile sinirleniyorum!!
Bu konu Sayın Serhad Kangöz imzasıyla açılan "TSF web sitesinde sosyal paylaşım haberleri" başlığı altında Özgür Satranç Forum'da da tartışılmıştı.( http://forum.satranc.biz/viewtopic.php?t=2342 )
İstanbul gibi hem nüfus yönünden, hem de bu nüfus ile birlikte bünyesinde bulundurduğu pek çok başarılı genç ve yetişkin sporcu, spor yöneticisi, antrenör, spor kulübü gibi sportif varlıklar yönünden, yıl içinde yapılan on binlerce kişinin katıldığı 100'ün üzerindeki turnuvalar yönünden birinci derecede önem taşıyan bir şehrin "Başarılı Yönetimi" ile tanıdığımız Fahri satranç İl Temsilcisi değişiyor. Yerine başka bir kişi atanıyor.
Ne http://www.istanbul.tsf.org.tr/ web sayfasında nede Tsf'nin web sayfasında bir satır yazı, bilgi YOK! (Müspet yada Menfi.)
Bu önemli bilgiye tesadüfen yada araştırarak ulaşabiliyorsunuz.
Bu kadar olur!
Gerçek bir vefasızlık örneği...
Atilla Alpaslan-İzmir
Sürekli öğrenmek iyidir.Öğrendiklerini doğru kullanabilmek daha iyi.(Eski lahit yazıtlarından alıntı.)