Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olimpiyatlara katılamıyor!

[Harun Taner]

Sayın satrançseverler,

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2012 istanbul satranç olimpiyatlarına
katılamıyor!

Ayıptır!



yü,

PS: Bu konudaki geniş malumatı Antalya Chess Express satranç
e-dergisinin izleyen sayılarında bulabileceksiniz.

[TUNCAY ŞEN]

kktc yi dünyada kaç ülke tanıyor ki?
dünya haritalarında kktc dediğimiz toprakları dış ülkeler hangi isimle andığını biliyor musunuz?

dünya ölçeğinde tanınmayan bir ülke uluslar arası yarışmalara katılamaz...
genel kural.

[Oktay ERTAN]

Pardon ama buradaki vurguyu anlayamadım.
Önceki olimpiyatlara katıldı da bu yılkine mi katılamadı?
Veya başka spor dallarında olimpiyatlara katılabiliyor da satranca mı katılamıyor?
Neyi ifade etmeye çalışıyorsunuz?

[Harun Taner]

kktc yi dünyada kaç ülke tanıyor ki?
dünya haritalarında kktc dediğimiz toprakları dış ülkeler hangi isimle andığını biliyor musunuz?

dünya ölçeğinde tanınmayan bir ülke uluslar arası yarışmalara katılamaz...
genel kural.

Tuncay hoşgeldiniz. Sanırım KKTCyi sadece 2 ülke tanıyor. Birinci ülke
malum Türkiye Cumhuriyeti, ancak ikinci ülke Azerbaycan değil, Pakistan.

Oktay da ne demek istediğimi anlayamamış. İzin verirseniz biraz açayım.
Spor nedir? Olimpiyat oyunları nedir? Olimpik sporların felsefesi nedir?
Savaşmak yerine yarışmak değil midir? KKTCde yaklaşık 40 yıldır birkaç
istisna dışında kan dökülmemişken, barış içinde yaşanırken, uluslararası
hukuk söylemiyle (üstelik yavruvatan!) KKTCnin satranç olimpiyatlarına
katılmamasına seyirci kalacaksınız; son 40 yılda Avrupanın göbeğinde,
Afrikada ve dünyanın diğer yerlerinde oluk oluk kan akıtan ülkelerin
olimpiyatlara katılmasına ses çıkarmayacaksınız? Benim ayıpladığım
buydu.

yazışmak üzere,

[Oktay ERTAN]

Sayın Harun Taner,

İki soru sormuştum, bunlara cevap vermemişsiniz. Sanırım cevapları sadece siz veya ben değil, hepimiz çok iyi biliyoruz.

Sanki KKTC her yıl olimpiyatlara katılıyor da, bu yıl katılamıyormuş gibi, sanki KKTC futbolda, basketbolda, atletizmde kendi bayrağıyla temsil ediliyormuş da sadece satrançta böyle bir ayrıma uğramış gibi yanlış anlaşılacak şekilde başlık açmışsınız.

Olimpiyatların İstanbul'da düzenlenecek olmasından hareketle kaba kuvvete başvurmamızı ima ediyorsunuz. "Nasılsa olimpiyatlar bizde, sokuverelim bir KKTC takımı." diyorsunuz. Uluslararası hukuk yoluyla çözmeye yanaşmadığımız bir konuyu cambazlıkla oldu bittiye getirmemizi salık veriyorsunuz. Bu mümkün müdür?

KKTC topraklarında doğmuş bir sporcu engellense sizinle aynı şeyleri hissedebilirdim, bu bir ayrım olurdu.
Ne var ki böyle bir ayrım yok. Hepimiz bal gibi biliyoruz ki oralardan 2600'lük bir GM yetişse Türkiye A Milli takımında oynayacaktır, KKTC takımında değil! Veya dünya çapında bir sağ kanat oyuncusu yetişse A milli futbol takımımızda yeri hazırdır. İyi temsilde sorun yok gibi.

Şimdi başka konulara değinmek istemiyorum ama acaba oranın vatandaşı o bayrak altında mı temsil edilmek istiyor, o da tartışma konusu. Daha iki yıl önceki referandumda Türk tarafı büyük çoğunlukla birleşmeye evet, yani tek Kıbrıs devleti doğrultusunda oy kullanmışlardı. Bunları ne çabuk unutuyoruz! Eleştirmek için söylemiyorum, demek ki oranın vatandaşı mevcut konumundan pek memnun değil. Elbette bu seçimlerinin haklı gerekçeleri vardır.

Çok samimi bir his varsa, 5 takımdan birini KKTC doğumlu sporculara ayırırsınız, olur biter. Ama böylesi bir hissin sadece şimdi değil, hiçbir zaman olmadığını hepimiz biliyoruz.

Konuyu değerlendirdiğiniz ölçüt, şaka değilse, bana çok tuhaf geldi. Bir yerlerde kaç yıldır kan dökülüp dökülmediği bir devletin resmi varlığı ile ilgili hiçbir şekilde ölçüt olamaz. Terör olaylarında dökülen kan, kan değil mi? Kesinlikle şaka yapıyor olmalısınız...

Uluslararası kabulde KKTC diye bir ülke yok, bunu aklımızın bir köşesinde bulundurmamız yararlı olur düşüncesindeyim.

Kulüpler Şampiyonasında il muamelesi yapılırken ses seda çıkmıyor da, olimpiyatlarda ülke muamelesi yapılmayınca mı problem oluyor?

[Harun Taner]

Sayın Harun Taner,

İki soru sormuştum, bunlara cevap vermemişsiniz. Sanırım cevapları sadece siz veya ben değil, hepimiz çok iyi biliyoruz.

Sanki KKTC her yıl olimpiyatlara katılıyor da, bu yıl katılamıyormuş gibi, sanki KKTC futbolda, basketbolda, atletizmde kendi bayrağıyla temsil ediliyormuş da sadece satrançta böyle bir ayrıma uğramış gibi yanlış anlaşılacak şekilde başlık açmışsınız.

Olimpiyatların İstanbul'da düzenlenecek olmasından hareketle kaba kuvvete başvurmamızı ima ediyorsunuz. "Nasılsa olimpiyatlar bizde, sokuverelim bir KKTC takımı." diyorsunuz. Uluslararası hukuk yoluyla çözmeye yanaşmadığımız bir konuyu cambazlıkla oldu bittiye getirmemizi salık veriyorsunuz. Bu mümkün müdür?

KKTC topraklarında doğmuş bir sporcu engellense sizinle aynı şeyleri hissedebilirdim, bu bir ayrım olurdu.
Ne var ki böyle bir ayrım yok. Hepimiz bal gibi biliyoruz ki oralardan 2600'lük bir GM yetişse Türkiye A Milli takımında oynayacaktır, KKTC takımında değil! Veya dünya çapında bir sağ kanat oyuncusu yetişse A milli futbol takımımızda yeri hazırdır. İyi temsilde sorun yok gibi.

Şimdi başka konulara değinmek istemiyorum ama acaba oranın vatandaşı o bayrak altında mı temsil edilmek istiyor, o da tartışma konusu. Daha iki yıl önceki referandumda Türk tarafı büyük çoğunlukla birleşmeye evet, yani tek Kıbrıs devleti doğrultusunda oy kullanmışlardı. Bunları ne çabuk unutuyoruz! Eleştirmek için söylemiyorum, demek ki oranın vatandaşı mevcut konumundan pek memnun değil. Elbette bu seçimlerinin haklı gerekçeleri vardır.

Çok samimi bir his varsa, 5 takımdan birini KKTC doğumlu sporculara ayırırsınız, olur biter. Ama böylesi bir hissin sadece şimdi değil, hiçbir zaman olmadığını hepimiz biliyoruz.

Konuyu değerlendirdiğiniz ölçüt, şaka değilse, bana çok tuhaf geldi. Bir yerlerde kaç yıldır kan dökülüp dökülmediği bir devletin resmi varlığı ile ilgili hiçbir şekilde ölçüt olamaz. Terör olaylarında dökülen kan, kan değil mi? Kesinlikle şaka yapıyor olmalısınız...

Uluslararası kabulde KKTC diye bir ülke yok, bunu aklımızın bir köşesinde bulundurmamız yararlı olur düşüncesindeyim.

Kulüpler Şampiyonasında il muamelesi yapılırken ses seda çıkmıyor da, olimpiyatlarda ülke muamelesi yapılmayınca mı problem oluyor?

Oktay, geniş ve ayrıntılı iletinizden sonra meselenin özü konusunda
anlaşamadığımızı saptadım. Ben, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden
(satranç) sporcuların(ın), (satranç) olimpiyatlar(ın)a -- daha açık yazayım
-- sporcuların olimpiyatlara; satranç sporcularının satranç olimpiyatlarına
katılmaları gerekliliğini söyledim; Türkiye Cumhuriyeti olarak bunu
maalesef 40 yıldır başaramadığımızı belirttim. Ek olarak yazdıklarım da
yukarda, yeniden tekrar etmeyeyim. Görüşlerimiz arasında olimpiyat
felsefesi bakımından bağdaşmaz farklar var.

Siz ise, KKTCli ya da kuzey kıbrıslı sporculara şu an sağlanan bir takım
olanakların yeterli olduğunu; yavruvatandan yetişecek sporcuların
anavatandaki spor müsabakalarında veya liglerinde mutlaka
değerlendirileceğini bildirdiniz; size göre hali hazırdaki haklar yeterlidir.
Uzlaşamadığımız konu esas itibarıyle budur.

yü,

[Hüseyin AKTAŞ]

Birleşmiş Milletler kurulduğunda Mustafa Kemal'e birliğe girme düşüncesi iletilir. Mustafa Kemal de "Onlar davet etsinler düşünelim" der. Bunun üzerine Birleşmiş Miletler özel bir karar ile Türkiye'yi birliğe davet eder.

Uluslararası arenada adaletin, hakkın, hukukun garantisi bir ülke olabilecekken, dünya emperyalist sistemlerinin sözüm ona hukuk kurumlarından adalet dilenen bir ülke durumuna düşerseniz, bir süre sonra Türkiye'yi olimpiyatlara aldıklarına "şükür" etme noktasına gelirsiniz.

Kıbrıs'ı mevcut koşullarda olimpiyatlara davet edemezsiniz! Ertan bu konuda haklıdır. Duygusal değil gerçekçi olun. Ama gerçekçi olun imkansızı isteyin! Harun Taner imkansızı istiyor ama yer burası değil!...

[AHMET KANSAL]

Merhaba arkadaşlar,
KKTC'den satranca gönül vermiş birisi olarak forumu sürekli takip etmekteyim. KKTC olarak bugünkü koşullarda olimpiyatlara katılmamız mümkün değil. Bu bir gerçek. Ancak KKTC'nin tanınmamış olsa da bir devlet olduğu gerçeği vardır ve bu ülkenin vatandaşlarının da uluslararası alanda spor yapma hakları olmalıdır.

Tanınmama siyasi bir olgudur. Ama birçok ülke KKTC ile ticaret yapmakta, turist olarak gelmekte ve bu anlamda tanımaktadır. Sporda siyaset olmaması gerekir. FIDE'ye üye olabilmek için Birleşmiş Milletlere üyelik koşuldur. İşte bu bizi engellemektedir. Ancak sayın Yazıcı'nın da olağanüstü gayretleri ile Avrupa Satranç Birliği ( ECU ) gençlerimize ECU bayrağı ile yarışmalara katılım şansı vermişti. İki kez Bulgaristan'da yarışmalara bu şekilde katıldık.
Yanılmıyorsam Filistin gibi Birleşmiş Milletlere üye olmayıp Uluslararası yarışmalara katılan devletler mevcuttur. KKTC'den de Bilardo, Tekvando gibi Federasyonlar uluslararası yarışmalara katılıyorlar. Demekki hiçbirşey imkansız değil. FIDE bu tür Birleşmiş Milletlere üye olmayan devletleri FIDE bayrağı ile yarışmalara alabilmeli diye düşünüyorum.

Gelelim 2012 İstanbul olimpiyatlarına. Gönlümüz arzu ederdi ki KKTC sporcuları da Türkiye bayrağı altında olsa dahi bir takım ile yarışmalara katılmasıydı. 2000 olimpiyatlarında olduğu gibi Türkiye tarafından resmen tanınmayan Kıbrıslı Rumlar salona bayraklarını yine asacaklar ve oynayacaklar. Biz de uzaktan seyredeceğiz.

Saygılarla
Ahmet Kansal

[Ateş Ülker]

Ahmet bey,
Konu hakkında Topluma verdiğiniz bilgiler çok değerlidir.Söylediğiniz örneklerin inceleneceğine ve çalışmaların sürdürüleceğine inanıyorum.Ben Gelecek için ümitliyim.Çünkü Federasyonda görevli olduğum 1997-2000 döneminde KKTC ile antrenman maçı bile yapamamıştık.Kendi aramızda oynamak resmi karşılaşma sayılmazdı ve FİDE açısından engel yoktu.Oysa günümüzde Kıbrıs'lı soydaşlarımız Kulüpler Birinciliği Finalinde temsil edildiler.Demek ki ilerleme kaydettik.Ancak önümüzde daha ince uzun bir yol vardır.Mesajınız,bu konu ile ilgili olarak diğer Spor federasyonlarının çalışmalarını izlemek gerektiğini hatırlatmıştır.

[Kuvay Sanlı1]

Olimpiyat Takımlarımızın kurgusu üzerine düşüncelerim olumlu değildir. Uygulamanın küçük yaşlardaki çocuklarımız için faydalı olacağı görüşünde de değilim. Kendilerini henüz bu erken safhada "büyük oyuncu" hissetmeyeceklerinin, pedagojik açıdan bilgisi var mıdır? Sanki yanlış bir motivasyon söz konusu olan.

Bir açıdan da örnek olarak; 1300'lük bir oyuncuyu 2500'lük ustayla karşılaştırmak, sportif mücadeleye saygıyı içerir mi? Bu eşleşmenin aşırı kuvvet farkından ötürü "deneyim" başlığında değerlendirilemeyeceği açıktır.

Acele dışarıdan getirilen TC vatandaşı olmayan oyuncular ve sportif sahada anlam karşılığı olmayan bu "oportunist" hamlelerle ne mi oluyor? Bu takımlarda yer alabilecek, almayı hak eden nice sporcularımız adeta yok hükmünde, dışarıda tutuluyorlar. Milli Takım, sportif açıdan hak edenindir. Bu temel düşünce dışındaki bir yaklaşım benim açımdan kabul edilemezdir.

Yapılmak istenen ne midir? Medyanın sempatisi için bir hamledir. Federasyon yönetimi bildiğiniz gibi 2012 için hedef koymuştu. Bu hedefe ulaşılamadığı açıktır. Şimdi de 2016, 2023 deniliyor. 2012 hedefini yönetimde olduğum dönemde de eleştirmiş, erken ve gerekli olmayan bir çıkış şeklinde değerlendirmiştim. Huylu huyundan vaz geçmiyor: Çocuklarımıza giydirilen bu forma, içi dolu olmayan, belki zararları olabilecek; bir sempati toplama gayretidir.

8 yaşındaki çocuklarımıza takım elbise giydirip, milli forma giydirip, görsel bir seyir sunmak... İlk bakışta sempatik gelebilir. Ancak, ya daha derin bir irdelemede?..

Ciddi hedefler ve gerçek sportif başarının yakalanamadığı durumlarda, yönetim erkinin bu yönelimleri anlaşılırdır. Ancak sportif sahada gerçekten var olmak isteyenler açısından kabul edilir değildir.

Bu konuda daha teknik bir yazı hazırlamış ancak yayınlamamıştım. Şimdi söyleyeceklerimin öncesinde kısa bir değerlendirmede bulunmak istedim:

Hukuken bir sorun yoksa; belki TC vatandaşı da olan KKTC'li oyunculardan kurulu bir takım oynatılabilirdi. Bu güzel olurdu.

Harun Taner başlattı, arkadaşlarımız akılcı sorgulamalarda bulundurlar ve konu güzel gelişiyor...

Saygılarımla

[Harun Taner]

Birleşmiş Milletler kurulduğunda Mustafa Kemal'e birliğe girme düşüncesi iletilir. Mustafa Kemal de "Onlar davet etsinler düşünelim" der. Bunun üzerine Birleşmiş Miletler özel bir karar ile Türkiye'yi birliğe davet eder.

Uluslararası arenada adaletin, hakkın, hukukun garantisi bir ülke olabilecekken, dünya emperyalist sistemlerinin sözüm ona hukuk kurumlarından adalet dilenen bir ülke durumuna düşerseniz, bir süre sonra Türkiye'yi olimpiyatlara aldıklarına "şükür" etme noktasına gelirsiniz.

Kıbrıs'ı mevcut koşullarda olimpiyatlara davet edemezsiniz! Ertan bu konuda haklıdır. Duygusal değil gerçekçi olun. Ama gerçekçi olun imkansızı isteyin! Harun Taner imkansızı istiyor ama yer burası değil!...

"Asteriks Olimpiyat Oyunlarında" filmini izlediniz mi? Filmde de olsa,
Sezarın hakkını Sezara vermek gerek: Romalılar, Mısırlılar ve
Yunanlılar ile birlikte Galyalıların da yarışmasına izin veriyordu.

yü,

[Harun Taner]

Türkiye Kulüpler Birinciliğinde, KKTC Taşkınköy Spor Klubü 1. masası
Cengiz Hasman 9 / 9 skorla, masa derecelerinde 1. sırayı elde etti.
Bu çok büyük başarısından dolayı Cengiz'i kutlarım. Cengiz ile Antalya
Chess Express satranç e-dergisi için kısa bir söyleşi yaptık. Bana, ELO
puanını İngilterede çıkarttığından, geçen sene Türkiye liglerinde oynama
sorunu yaşadığını (daha önceki yıllarda böyle bir sorun olmamasına
rağmen), bu sene Türk tabiyetine geçerek sorunu çözdüklerini ve ligde
oynama fırsatını yeniden elde ettiğini söyledi. Cengiz'in çözümlemeli
oyunları ACE izleyen sayılarında yer alacaktır.

yü,

PS: :oops: Şimdi farkettim ki, 9 / 9 skorlu bir oyuncu daha var: Tekirdağ
Kalite Spor Kulübünden Mehmet Kırdar. Mehmet'i de kutlarız.

[Oktay ERTAN]

Menderes arkadaşımızın paylaştığı haber, olayın boyutunu geliştiriyor:
http://forum.satranc.biz/viewtopic.php?t=3052

İngiltere’de kısa süre içinde başlayacak olimpiyat oyunlarında dört bağımsız sporcu yarışacak. Bu sporculardan Guor Marial olimpiyatlar tarihinde bir ilke imza atacak.
Güney Sudan’ın henüz bir olimpiyat komitesi olmadığı için ülkesi adına yarışamayan Marial’in hayatını sürdürdüğü ABD’de ise vatandaşlığı bulunmuyor. “Ülkesiz” kalan Marial, Uluslararası Olimpiyatlar Komitesi’nin (IOC) verdiği izin sayesinde bağımsız sporcu olarak Olimpiyat bayrağı altında yarışacak.

Olimpiyatlar Komitesi'nin bu kararı FIDE'ye emsal teşkil edebilir mi?
Eğer böyle bir durum olursa takım turnuvaları için değil ama, bireysel turnuvalar için KKTC'li sporculara yarışma olanağı doğabilir.

[MuratOzertunc]

neden takım turnuvaları değil de bireysel turnuvalar demişsiniz anlamadım

o olimpiyat bayrağı altında yarışacak olanlar bir takım olamıyorlar mı

[Oktay ERTAN]

Çünkü Olimpiyat Komitesinin kararı bireysel bir dalı ilgilendiriyor.

Takım yarışması için "bağımsız" diye bir kategori olmasının yaratacağı absürd durum, itiraz önerimi "bireysel" olarak kısıtlamamın ikinci nedenidir.