17-10-2018, 12:20
(Son Düzenleme: 17-10-2018, 12:27, Düzenleyen: M.Aşkın TAŞAN.
Sebep: yazı fonu kötü
)
İPTAL!
Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün 09.10.2018 tarihli ve 18812523 sayılı yazısı tüm kurumlara gönderilirken ilgili yazıya göre MEB ile Türkiye Satranç Federasyonu arasında imzalanan; İş Birliği Protokolünün iptal edildiği belirtildi
Bu durum okullarda bu seçmeli derse öğretmenlik mesleğinin dışında girenlerin de tespiti ve TSF tarafından hazırlanan yeni antrenörlük yönetmeliği gerekçeleriyle kaldırıldı.
Ama bu olay sosyal mecrada görevli tellallar tarafından yine şark kurnazlığı ile saptırılarak belli adres ve kişilere prim almak için servisi edildiği çok açık.
Yazılardan birisi kendisini vakti zamanında çok takdir ile izlemiş olduğum bir zat-ı muhtereme ait.
Okuyunca hayret etmemek elde değil!
Yazıyı ilk okuyanlar, geçmişten ve protokol içeriğinden habersiz insanlar duygu seline kapılarak "Evet bunda bir iş var,nasıl olur böyle şey?" diye düşünüp aslı kaybolmuş buharlaştırılmış içerik ile tamamen saptırma politikalarına alet olurlar.
Öncelikler yazıda sakat saptamaları ortaya koyalım.
1- Protokolün hiç bir yerinde ve maddesinde öğretmen olmayanların bu protokol kapsamında olduğu diye bir şey yok!
2- Protokol sadece okullarında derse giren öğretmenleri kapsamakta. Başkalarını değil! Bu protokol 1. Ali Nihat YAZICI döneminin muhteşem bir başarısıdır. Bunu söylemekten geri durmam.
3- MEB uygulamaları ile federasyon uygulamaları karıştırılıp salata servisi yapılarak insanları yanıltma mantığı açık. Eleştiriler bu yüzden kastını yakalayamıyor ve havada kalıyor
4- MEB protokolü ile TSF uygulamalarının açıkça ayrı yönetmelikleri vardır. Bunu bilmesi gerekirdi.
- Protokol sadece öğretmenlere yönelik olmasına rağmen bu durum özellikle vurgulanmaktan kaçınılmış. Tabi kapsama alanı olarak sadece TSF akla gelir o zaman.
6- Öğretmen olmayanların girdiği Satranç dersi diye bir ders yok! Temelden yanlış algı ve toplumu yanıltma servisleri çalışmasıdır bu.
7- Ders ile Ders Dışı Egzersiz Çalışmaları acemice karıştırılarak şark kurnazlığı ile yorum yapılıp haksız algılar yaratma çabaları açık. Bunu bütün öğretmenler bilir.
8- Ders dışı çalışmalar var ki, buna MEB'e bağlı kurumlardan ya da Halk Eğitim Merkezlerinden alınan belgelerle uzman eğiticiler girebilir.
9- Halk oyunları,drama çalışmaları,müzik, tiyatro, sportif faaliyetlerdeki uzman antrenörler bunlara örnektir. Bunların büyük bir çoğunluğu zaten öğretmen değil ve derslere girmiyorlar. Karıştırmayalım
10- Açılan kurslarda öğretmen olmayanların okullarda satranç dersine katılmalarını TSF sağlamıyor. Bunun yetkisi MEB e ait. Bu da karıştırılmış.
11- Öğretmen olmayanların derslere girip girmemesini TSF kontrol edemez! Yetkisi yok! Yetki ve düzenleme İl-İlçe Müdürlüklerin dedir. Uygun görüş ve onay onlara aittir.
Yanılmıyorsam, siz bir bilirkişi siniz değil mi?
12- Yazıdaki en temel çelişki şudur:
"Pedagojik Formasyon alarak 4 Yıllık İşletme Fakültesi, Mühendislik Fakültesi Hukuk ve Fen Edebiyat Fakültesi gibi branşlardan mezun olan gençlerimizi de göz önüne alırsak öğretmenlik yapabilmek amacıyla 2018 yılında KPSS sınavına 1.350.000 adayın girdiğini görüyoruz. Atanan ise 5.000 - 10.000 Adetler düzeyindedir." demişsiniz.[/font]
Şimdi:
Hem bunu tespit edeceksiniz hem de buna tepki koymayıp sadece şark kurnazlığı ile iptal edilen protokolü alkışlayacaksınız. Onca mezun olan aday öğretmenlerin KPPS ile haksızca elenmesine ses çıkarma, sonra başka bir uygulamayı şak-şakla![/font]
Ben de bu fikri alkışlarım. Bravo!
13- Öz çelişkiler birbiriyle yarışır olmuş:
"...Ben bu güne kadar bu işin yükünü çeken Alaylı ve Mektepli olarak tabir edebileceğim, branşın içerisinden yetişen ve bu mesleğin hakkını vererek sürdüren ve MEB Öğretmenlik şartlarını tutturan 2. Kademe Antrenör kardeşlerimi ve Eğitim Fakülteleri, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulları ve 4 yıllık Üniversite mezunu olup pedagojik formasyona sahip Öğretmenlik mesleğini hak etmiş ve satranç derslerini de hakkıyla yürütebilecek alt yapısını tamamlamış öğretmen kardeşlerimi de kutluyor bu güne kadar sağlamış oldukları katkılardan dolayı kendilerine teşekkür ediyorum." demişsiniz bayım.
Yani pes! Aynı çelişkili mantık...
Bayım kusura bakmayın ama farkında olmadan haksızlık yapıyor ve terazinin kefesini kaçırıyorsunuz. Siz hem kendi ifadeniz ile "...4 yıllık Üniversite mezunu olup pedagojik formasyona sahip Öğretmenlik mesleğini hak etmiş " diyorsunuz, hem de aynı şartlarda ailesinin onca emekle okuyup 4 yıllık sürede kendisini eğitim gördüğü okula gerek pedagojik formasyon ile gerekse de alan bilgisiyle ispat etmiş ve ama atanamamış, yıllarca işsiz kalmış yüz binlerce fakülte mezunlarına saygısızlık ediyorsunuz.
Bundan neden bahsetmiyorsunuz? Hani hukuk, hani vicdan, hani adalet?
14 -Temel yanlışlardan birisi de üniversitelerde satranç dersinin yer alamaması konusundadır.
Hoppala! Gerçek değil ki bu.
Bu konuda TSF üzerine düşen görevi sonuna kadar yapmış hatta zorlamıştı. Bunun tanığıyım.
En az 3-4 çalış tayda akademisyenlere sunum yapılmış, satranç derslerinin kazanımları anlatılmış ve çalış tay raporlarında bu konu yetkililere aktarılmak üzere ve akademisyenlerin uygundur ibaresiyle yer almıştır.
Toplumu yanıltmaya çalışmayın. Ayıptır!
Bu konudan yıllar öncesinden haberiniz var ve haftalarca ÖSF da bunu kamuoyuna sunmuştum ve tartışmıştık. Yaptığınızı anlamak mümkün değil.[/font]
15- Tüm bu gelişmelere rağmen bir çok üniversitemizin çeşitli bölümlerinde TSF ile bağlantılı antrenör, sporcu, hakem, il temsilcisi ve üniversite bünyesinden akademisyen satranç çalışmaları yapmış ve hala da yapmaktadır.
Bu saptamanız da temelden yanlıştır. Amacınız yanlış algı ile prim yapmaya çalışmak.
[16- Aynen ifade şu:
"...HOOOOOOP MİLLİ EĞİTİME BAĞLI OKULLARDA ANTRENÖRLÜK KILIFI İLE ÖĞRETMENLİK..."
Yani bravo! Ne muhteşem bir yakıştırma tespit olmuş.
Yahu bunu sağlayan TSF midir?
Öğretmenlik yapabilmesi MEB onayındadır. TSF mi atıyor bu antrenörlük belgesi sahiplerini? Kaldı ki bu 1. Kademe Yardımcı Antrenörlük belgesi bir üst antrenörün yanında çalışmak ya da kulüplerde çalışma ile sınırlıdır.[/font]
]Ama şunu tartışırım...
Protokole rağmen 1. Kademe Yardımcı Antrenör Kursları amacının dışına çıkmıştı. Bu kabul! Sırf bunun için 2012 nin Kasım ve Aralık aylarında TSF de Eğitim Kurulu ve Antrenörler Kurulları ortak çalışma yapmıştır. O toplantılarda başkanlık yaptım. Bu antrenörlük yönetmeliğini bu sporun içinden gelmiş saygın sporcu antrenörler ile çatır çatır tartıştık. Baştan başa yönetmeliği revize ettik. Satranç bilmeyenlerin ve yarışmamış adayların bu kurslara katılmasının önünü kestik. Mutabık kaldığımız yeni yönetmeliği TSF YK ya sunulmak üzere Eğitim Koordinatörüne teslim ettik. Ancak bu konuyu ÖSF da açıklamama rağmen bürokratik engeller sonucu bu güne kadar sürünceme de kalmıştır. Bugün yeni bir başlangıç yapılarak uygulamalar devam etmektedir.
Tüm bunlardan haberi olan arkadaşımızın bu gerçekleri bilmesine rağmen böyle bir yazı kaleme alması üzücüdür.
Kamuoyunun bilgilerine sunarım.
AMA GERÇEKLERİN MUTLAKA BİR GÜN GÜN YÜZÜNE ÇIKMA GİBİ KÖTÜ BİR HUYU VAR !
Saygı ve selamlarımla.
Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün 09.10.2018 tarihli ve 18812523 sayılı yazısı tüm kurumlara gönderilirken ilgili yazıya göre MEB ile Türkiye Satranç Federasyonu arasında imzalanan; İş Birliği Protokolünün iptal edildiği belirtildi
Bu durum okullarda bu seçmeli derse öğretmenlik mesleğinin dışında girenlerin de tespiti ve TSF tarafından hazırlanan yeni antrenörlük yönetmeliği gerekçeleriyle kaldırıldı.
Ama bu olay sosyal mecrada görevli tellallar tarafından yine şark kurnazlığı ile saptırılarak belli adres ve kişilere prim almak için servisi edildiği çok açık.
Yazılardan birisi kendisini vakti zamanında çok takdir ile izlemiş olduğum bir zat-ı muhtereme ait.
Okuyunca hayret etmemek elde değil!
Yazıyı ilk okuyanlar, geçmişten ve protokol içeriğinden habersiz insanlar duygu seline kapılarak "Evet bunda bir iş var,nasıl olur böyle şey?" diye düşünüp aslı kaybolmuş buharlaştırılmış içerik ile tamamen saptırma politikalarına alet olurlar.
Öncelikler yazıda sakat saptamaları ortaya koyalım.
1- Protokolün hiç bir yerinde ve maddesinde öğretmen olmayanların bu protokol kapsamında olduğu diye bir şey yok!
2- Protokol sadece okullarında derse giren öğretmenleri kapsamakta. Başkalarını değil! Bu protokol 1. Ali Nihat YAZICI döneminin muhteşem bir başarısıdır. Bunu söylemekten geri durmam.
3- MEB uygulamaları ile federasyon uygulamaları karıştırılıp salata servisi yapılarak insanları yanıltma mantığı açık. Eleştiriler bu yüzden kastını yakalayamıyor ve havada kalıyor
4- MEB protokolü ile TSF uygulamalarının açıkça ayrı yönetmelikleri vardır. Bunu bilmesi gerekirdi.
- Protokol sadece öğretmenlere yönelik olmasına rağmen bu durum özellikle vurgulanmaktan kaçınılmış. Tabi kapsama alanı olarak sadece TSF akla gelir o zaman.
6- Öğretmen olmayanların girdiği Satranç dersi diye bir ders yok! Temelden yanlış algı ve toplumu yanıltma servisleri çalışmasıdır bu.
7- Ders ile Ders Dışı Egzersiz Çalışmaları acemice karıştırılarak şark kurnazlığı ile yorum yapılıp haksız algılar yaratma çabaları açık. Bunu bütün öğretmenler bilir.
8- Ders dışı çalışmalar var ki, buna MEB'e bağlı kurumlardan ya da Halk Eğitim Merkezlerinden alınan belgelerle uzman eğiticiler girebilir.
9- Halk oyunları,drama çalışmaları,müzik, tiyatro, sportif faaliyetlerdeki uzman antrenörler bunlara örnektir. Bunların büyük bir çoğunluğu zaten öğretmen değil ve derslere girmiyorlar. Karıştırmayalım
10- Açılan kurslarda öğretmen olmayanların okullarda satranç dersine katılmalarını TSF sağlamıyor. Bunun yetkisi MEB e ait. Bu da karıştırılmış.
11- Öğretmen olmayanların derslere girip girmemesini TSF kontrol edemez! Yetkisi yok! Yetki ve düzenleme İl-İlçe Müdürlüklerin dedir. Uygun görüş ve onay onlara aittir.
Yanılmıyorsam, siz bir bilirkişi siniz değil mi?
12- Yazıdaki en temel çelişki şudur:
"Pedagojik Formasyon alarak 4 Yıllık İşletme Fakültesi, Mühendislik Fakültesi Hukuk ve Fen Edebiyat Fakültesi gibi branşlardan mezun olan gençlerimizi de göz önüne alırsak öğretmenlik yapabilmek amacıyla 2018 yılında KPSS sınavına 1.350.000 adayın girdiğini görüyoruz. Atanan ise 5.000 - 10.000 Adetler düzeyindedir." demişsiniz.[/font]
Şimdi:
Hem bunu tespit edeceksiniz hem de buna tepki koymayıp sadece şark kurnazlığı ile iptal edilen protokolü alkışlayacaksınız. Onca mezun olan aday öğretmenlerin KPPS ile haksızca elenmesine ses çıkarma, sonra başka bir uygulamayı şak-şakla![/font]
Ben de bu fikri alkışlarım. Bravo!
13- Öz çelişkiler birbiriyle yarışır olmuş:
"...Ben bu güne kadar bu işin yükünü çeken Alaylı ve Mektepli olarak tabir edebileceğim, branşın içerisinden yetişen ve bu mesleğin hakkını vererek sürdüren ve MEB Öğretmenlik şartlarını tutturan 2. Kademe Antrenör kardeşlerimi ve Eğitim Fakülteleri, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulları ve 4 yıllık Üniversite mezunu olup pedagojik formasyona sahip Öğretmenlik mesleğini hak etmiş ve satranç derslerini de hakkıyla yürütebilecek alt yapısını tamamlamış öğretmen kardeşlerimi de kutluyor bu güne kadar sağlamış oldukları katkılardan dolayı kendilerine teşekkür ediyorum." demişsiniz bayım.
Yani pes! Aynı çelişkili mantık...
Bayım kusura bakmayın ama farkında olmadan haksızlık yapıyor ve terazinin kefesini kaçırıyorsunuz. Siz hem kendi ifadeniz ile "...4 yıllık Üniversite mezunu olup pedagojik formasyona sahip Öğretmenlik mesleğini hak etmiş " diyorsunuz, hem de aynı şartlarda ailesinin onca emekle okuyup 4 yıllık sürede kendisini eğitim gördüğü okula gerek pedagojik formasyon ile gerekse de alan bilgisiyle ispat etmiş ve ama atanamamış, yıllarca işsiz kalmış yüz binlerce fakülte mezunlarına saygısızlık ediyorsunuz.
Bundan neden bahsetmiyorsunuz? Hani hukuk, hani vicdan, hani adalet?
14 -Temel yanlışlardan birisi de üniversitelerde satranç dersinin yer alamaması konusundadır.
Hoppala! Gerçek değil ki bu.
Bu konuda TSF üzerine düşen görevi sonuna kadar yapmış hatta zorlamıştı. Bunun tanığıyım.
En az 3-4 çalış tayda akademisyenlere sunum yapılmış, satranç derslerinin kazanımları anlatılmış ve çalış tay raporlarında bu konu yetkililere aktarılmak üzere ve akademisyenlerin uygundur ibaresiyle yer almıştır.
Toplumu yanıltmaya çalışmayın. Ayıptır!
Bu konudan yıllar öncesinden haberiniz var ve haftalarca ÖSF da bunu kamuoyuna sunmuştum ve tartışmıştık. Yaptığınızı anlamak mümkün değil.[/font]
15- Tüm bu gelişmelere rağmen bir çok üniversitemizin çeşitli bölümlerinde TSF ile bağlantılı antrenör, sporcu, hakem, il temsilcisi ve üniversite bünyesinden akademisyen satranç çalışmaları yapmış ve hala da yapmaktadır.
Bu saptamanız da temelden yanlıştır. Amacınız yanlış algı ile prim yapmaya çalışmak.
[16- Aynen ifade şu:
"...HOOOOOOP MİLLİ EĞİTİME BAĞLI OKULLARDA ANTRENÖRLÜK KILIFI İLE ÖĞRETMENLİK..."
Yani bravo! Ne muhteşem bir yakıştırma tespit olmuş.
Yahu bunu sağlayan TSF midir?
Öğretmenlik yapabilmesi MEB onayındadır. TSF mi atıyor bu antrenörlük belgesi sahiplerini? Kaldı ki bu 1. Kademe Yardımcı Antrenörlük belgesi bir üst antrenörün yanında çalışmak ya da kulüplerde çalışma ile sınırlıdır.[/font]
]Ama şunu tartışırım...
Protokole rağmen 1. Kademe Yardımcı Antrenör Kursları amacının dışına çıkmıştı. Bu kabul! Sırf bunun için 2012 nin Kasım ve Aralık aylarında TSF de Eğitim Kurulu ve Antrenörler Kurulları ortak çalışma yapmıştır. O toplantılarda başkanlık yaptım. Bu antrenörlük yönetmeliğini bu sporun içinden gelmiş saygın sporcu antrenörler ile çatır çatır tartıştık. Baştan başa yönetmeliği revize ettik. Satranç bilmeyenlerin ve yarışmamış adayların bu kurslara katılmasının önünü kestik. Mutabık kaldığımız yeni yönetmeliği TSF YK ya sunulmak üzere Eğitim Koordinatörüne teslim ettik. Ancak bu konuyu ÖSF da açıklamama rağmen bürokratik engeller sonucu bu güne kadar sürünceme de kalmıştır. Bugün yeni bir başlangıç yapılarak uygulamalar devam etmektedir.
Tüm bunlardan haberi olan arkadaşımızın bu gerçekleri bilmesine rağmen böyle bir yazı kaleme alması üzücüdür.
Kamuoyunun bilgilerine sunarım.
AMA GERÇEKLERİN MUTLAKA BİR GÜN GÜN YÜZÜNE ÇIKMA GİBİ KÖTÜ BİR HUYU VAR !
Saygı ve selamlarımla.
- MATRANÇ -