25-10-2021, 22:50
Bugünlerde TSF Olağan Genel Kurulunun 5.Kasımda yapılacak olan seçimlere usulsüz bir şekilde gittiğini özellikle belirterek ilgililere açıkça AÇARAK ŞAH çekiyorum.
Ancak yaklaşık 40 aydır bu konu Genel Kurulun oybirliği kararı ve Danıştay kararı olmasına rağmen KURAL DIŞI bir biçimde AJURNE’ye bırakılmaktadır.
Kurumumun bu konuda AÇMAZ da kalmasına gerçekten de üzülüyorum. Oysa yönetimde ve kurullarda onca tecrübeli oyuncu ve hakemler varken…
Tam da bugünlerde görüş bildirmesi gereken sporcu kökenli AĞIR FİGÜRLER tam bir suskunluk içindeler. Farklı sesler de çıkıyor ama nedense bu HUKUKSUZLUKTAN bahseden arkadaşlarımı göremiyorum.
Kim bilir belki de sadece ve sadece AKTİF SATRANÇ oynadıkları ya da BİR TÜRLÜ DESTEK VERDİKLERİNİ GÖSTERMEK için olabilir mi?
Aslında benim gibi AYRIK ER lerden de bahsetmek gerek.
Neden böyle bir zamanda BEKLEME HAMLESİ yaparlar anlaşılır gibi değil. Belki de 5 Kasım 2021 tarihine kadar bir çeşit BLİTZ ile Üç Maymunu oynuyor da olabilirler.
Hukuksuz adaletsiz ve hakkaniyetten uzak bu seçimi kim kazanırsa kazansın, onları önümüzdeki süreçte akıl ve vicdanlarında BOĞMACA MATI ile karşı karşıya bırakacak.
Bu konuya da bir çift satırla söz edemediklerini üzülerek görüyorum.
Seçimlerin bir an önce sonuçlanmasını ve kendi adaylarının GEÇER PİYON olmasını dileyen eski çağların seçilmiş başkanı CAİSSA ise ÇİFTE ŞAH çekerek asıl atağını seçim sonrasına ÇATAL ve ŞİŞ olarak da saklıyor olabilir.
Fakat beni asıl üzen şey ise DAİMİ ŞAH tehdidi altındaki delegelerdir. Çünkü çeşitli kesimlerin baskısı altındaki bu delegeler adeta DEĞİRMEN gibi öğütücü bir baskı ile özgür iradeleri arasında ZEİTNOTA sürüklenmektedir.
Oysa onlardan beklenen şey DEĞİŞME değil özgür iradelerini kullanarak bu kirli süreci EN PASSANT yapmalarıdır.
Durumu ETÜD ettiğimiz de bu konuda çok değişik KONUMLAR görmekteyiz. KONUM MANTIĞI gereği kimisi BASKI altında kalarak daha şimdiden vicdanen MAT olmuş delegelerden bahsedebiliyor.
Ama bunun için ortaya kanıt sunmaları gerek. Kimi kesim ise bu durumun daha önceki seçimde de olduğunu öne sürüp DUBLE KONUM TEKRARINA dikkat çekmektedir.
İlkeleri uğruna kendisini FEDA etmekten kaçınmayan bir kesim daha var.
Bu insanlar hiç tereddüt etmeden gördükleri yanlışların üzerine FİANCHETTO işleyen FİL ÇİFTİ gibi güçlü ve kararlı bir duruş ile gidebiliyor.
Bir iki unvanlı oyuncu dışında FM, IM ve GM lerimizin bu konulardaki düşüncelerini ise ne yazık ki hiç bilmiyoruz. Bu oyuncular sanırım GİZLİ HAMLE ile durumu idare ediyorlar.
Yoksa FIDE seçimlerinde de mi benzer KONUMLAR var?
Şu anda yönetim bazında camianın tüm FİGÜRLERİ görüşlerini yazabilmekteler. Ama kimisi açıktan öz görüşünü kimisi ise talimatla kiraya verdiği ‘özkararı’ ile…
Aslında koşulları çok öncesinden ayarlanmış güzel bir GAMBİT var ortada…
Her aday bu şartlarda umutsuzca kendi GEÇER PİYONLARINA güvenmek istiyorlar. Bu grupların dışında kalan HAFİF FİGÜRLER ise KONUM DEĞERLENDİRMESİ yaparak kendilerini bir tarafa ait hissedip koltuk peşindeler. J'ADOUBE diyenler de var aralarında…
Hatta ‘KALİTE’ li yaklaşımından ödün vermeyenler de… Adaylar KANATlarının altına aldıkları ekip üyeleriyle çeşitli TAKTİK- KOMBİNEZON içeren HAMLELER ile zamana karşı büyük bir TEMPO kazanma peşindeler. Hatta içlerinde KOMPANSASYON umudunu koruyanlar da var.
KONSÜLTASTON yaparak KARŞI HÜCUM denemesinde bulunan adaylar da mevcut. Kısacası KÖRLEME SATRANÇ oynanıyor diyeceğim ama, KÖRLEME SATRANÇ çok farklı ortamda ve daha etik temellere dayalı oynanmaktadır. Bu tür MANEVRA lardan medet umanların sonunu geçmişte hep gördük. Büyük bir BERABERLİK içinde olmaları da çok doğal.
Sistemin AÇMAZI bir çok adayı ve destekçilerini MAT AĞI na düşürmüş ve bunun farkında olsalar bile yola devam ediyorlar. MERKEZ hakimiyetinin farkında olan BÜYÜK MERKEZ ekibi ise tüm bu gelişmeleri NOTASYON kağıdına inci gibi dizmekte ve not almaktadır.
Kendilerini, öncesinden bir şekilde imza vererek seçimi kazanmış hisseden PİYON ZİNCİRİ grubu ise zafer çığlıklarını atmaya hazır.
Ama asıl PROBLEM seçimden sonraya kalıyor ve bunu henüz fark edemediler. Çünkü SATRANÇ KÖRLÜĞÜ diye bir şey var.
Sonuç olarak KAZANMA uğruna her türlü VARYANTIN HESAPLANDIĞI şu zamanda rakiplerinin ZAYIF HANEleri üzerine oynayıp onları ZUGZWANG KONUMUNDA bırakma niyetindeler.
Tüm bunları ancak satranççılar anlayabilir.
Selam ve saygılarımla.
Ancak yaklaşık 40 aydır bu konu Genel Kurulun oybirliği kararı ve Danıştay kararı olmasına rağmen KURAL DIŞI bir biçimde AJURNE’ye bırakılmaktadır.
Kurumumun bu konuda AÇMAZ da kalmasına gerçekten de üzülüyorum. Oysa yönetimde ve kurullarda onca tecrübeli oyuncu ve hakemler varken…
Tam da bugünlerde görüş bildirmesi gereken sporcu kökenli AĞIR FİGÜRLER tam bir suskunluk içindeler. Farklı sesler de çıkıyor ama nedense bu HUKUKSUZLUKTAN bahseden arkadaşlarımı göremiyorum.
Kim bilir belki de sadece ve sadece AKTİF SATRANÇ oynadıkları ya da BİR TÜRLÜ DESTEK VERDİKLERİNİ GÖSTERMEK için olabilir mi?
Aslında benim gibi AYRIK ER lerden de bahsetmek gerek.
Neden böyle bir zamanda BEKLEME HAMLESİ yaparlar anlaşılır gibi değil. Belki de 5 Kasım 2021 tarihine kadar bir çeşit BLİTZ ile Üç Maymunu oynuyor da olabilirler.
Hukuksuz adaletsiz ve hakkaniyetten uzak bu seçimi kim kazanırsa kazansın, onları önümüzdeki süreçte akıl ve vicdanlarında BOĞMACA MATI ile karşı karşıya bırakacak.
Bu konuya da bir çift satırla söz edemediklerini üzülerek görüyorum.
Seçimlerin bir an önce sonuçlanmasını ve kendi adaylarının GEÇER PİYON olmasını dileyen eski çağların seçilmiş başkanı CAİSSA ise ÇİFTE ŞAH çekerek asıl atağını seçim sonrasına ÇATAL ve ŞİŞ olarak da saklıyor olabilir.
Fakat beni asıl üzen şey ise DAİMİ ŞAH tehdidi altındaki delegelerdir. Çünkü çeşitli kesimlerin baskısı altındaki bu delegeler adeta DEĞİRMEN gibi öğütücü bir baskı ile özgür iradeleri arasında ZEİTNOTA sürüklenmektedir.
Oysa onlardan beklenen şey DEĞİŞME değil özgür iradelerini kullanarak bu kirli süreci EN PASSANT yapmalarıdır.
Durumu ETÜD ettiğimiz de bu konuda çok değişik KONUMLAR görmekteyiz. KONUM MANTIĞI gereği kimisi BASKI altında kalarak daha şimdiden vicdanen MAT olmuş delegelerden bahsedebiliyor.
Ama bunun için ortaya kanıt sunmaları gerek. Kimi kesim ise bu durumun daha önceki seçimde de olduğunu öne sürüp DUBLE KONUM TEKRARINA dikkat çekmektedir.
İlkeleri uğruna kendisini FEDA etmekten kaçınmayan bir kesim daha var.
Bu insanlar hiç tereddüt etmeden gördükleri yanlışların üzerine FİANCHETTO işleyen FİL ÇİFTİ gibi güçlü ve kararlı bir duruş ile gidebiliyor.
Bir iki unvanlı oyuncu dışında FM, IM ve GM lerimizin bu konulardaki düşüncelerini ise ne yazık ki hiç bilmiyoruz. Bu oyuncular sanırım GİZLİ HAMLE ile durumu idare ediyorlar.
Yoksa FIDE seçimlerinde de mi benzer KONUMLAR var?
Şu anda yönetim bazında camianın tüm FİGÜRLERİ görüşlerini yazabilmekteler. Ama kimisi açıktan öz görüşünü kimisi ise talimatla kiraya verdiği ‘özkararı’ ile…
Aslında koşulları çok öncesinden ayarlanmış güzel bir GAMBİT var ortada…
Her aday bu şartlarda umutsuzca kendi GEÇER PİYONLARINA güvenmek istiyorlar. Bu grupların dışında kalan HAFİF FİGÜRLER ise KONUM DEĞERLENDİRMESİ yaparak kendilerini bir tarafa ait hissedip koltuk peşindeler. J'ADOUBE diyenler de var aralarında…
Hatta ‘KALİTE’ li yaklaşımından ödün vermeyenler de… Adaylar KANATlarının altına aldıkları ekip üyeleriyle çeşitli TAKTİK- KOMBİNEZON içeren HAMLELER ile zamana karşı büyük bir TEMPO kazanma peşindeler. Hatta içlerinde KOMPANSASYON umudunu koruyanlar da var.
KONSÜLTASTON yaparak KARŞI HÜCUM denemesinde bulunan adaylar da mevcut. Kısacası KÖRLEME SATRANÇ oynanıyor diyeceğim ama, KÖRLEME SATRANÇ çok farklı ortamda ve daha etik temellere dayalı oynanmaktadır. Bu tür MANEVRA lardan medet umanların sonunu geçmişte hep gördük. Büyük bir BERABERLİK içinde olmaları da çok doğal.
Sistemin AÇMAZI bir çok adayı ve destekçilerini MAT AĞI na düşürmüş ve bunun farkında olsalar bile yola devam ediyorlar. MERKEZ hakimiyetinin farkında olan BÜYÜK MERKEZ ekibi ise tüm bu gelişmeleri NOTASYON kağıdına inci gibi dizmekte ve not almaktadır.
Kendilerini, öncesinden bir şekilde imza vererek seçimi kazanmış hisseden PİYON ZİNCİRİ grubu ise zafer çığlıklarını atmaya hazır.
Ama asıl PROBLEM seçimden sonraya kalıyor ve bunu henüz fark edemediler. Çünkü SATRANÇ KÖRLÜĞÜ diye bir şey var.
Sonuç olarak KAZANMA uğruna her türlü VARYANTIN HESAPLANDIĞI şu zamanda rakiplerinin ZAYIF HANEleri üzerine oynayıp onları ZUGZWANG KONUMUNDA bırakma niyetindeler.
Tüm bunları ancak satranççılar anlayabilir.
Selam ve saygılarımla.
- MATRANÇ -