seçim anketi ve adaylar üzerine açıklamalar
#1
Değerli Dostum,

Seçim anketi olarak oraya iki aday koymuşsun. Camiamızın büyük bölümü ve ben dahil bu iki adaydan da hoşnut olmadığı son derece açık. Bu nedenle daha seçimlere çok vakit var. Bakarsın sürpriz bunlardan çok daha başarılı olabilecek, herkesin sevdiği ve saygı duyduğu yeni adaylar ortaya çıkabilir. Şimdiden bu direnci kırmayalım. Bu anketin ileri tarihe taşınmasını öneriyorum. İnsanları bu kişilere şartlandırmayalım. Bu camia bu kadar da yetersiz olamaz her halde diye düşünüyorum.
Haydi cesaret !! Bu ülkenin kan değişimine ihtiyaç var !! Sessiz çoğunluk lütfen harekete geçin, bu adamlardan kurtulma zamanıdır. Bugünkü tarih itibari ile mevcut iktidar ve muhalefetin Türk satrancına en ufak fayda sağlayacağı inancında değilim. Onlar aralarında sadece kayıkçı kavgası yapabilirler.

Sevgi ve saygılarımla
H. Sertaç Dalkıran
hsdalkiran
Cevapla
#2
Özgür Satranç Forumu yönetimi olarak şuan var olan iki adayın ismini yayınladık. Yazdığınız gibi bir gelişme olması halinde elbette anket yenilenecektir.
Saygılarımla...
FI-NA İhsan KILIÇ - Siirt
Cevapla
#3
Alıntı:Seçim anketi olarak oraya iki aday koymuşsun. Camiamızın büyük bölümü ve ben dahil bu iki adaydan da hoşnut olmadığı son derece açık. Bu nedenle daha seçimlere çok vakit var. Bakarsın sürpriz bunlardan çok daha başarılı olabilecek, herkesin sevdiği ve saygı duyduğu yeni adaylar ortaya çıkabilir. Şimdiden bu direnci kırmayalım. Bu anketin ileri tarihe taşınmasını öneriyorum. İnsanları bu kişilere şartlandırmayalım. Bu camia bu kadar da yetersiz olamaz her halde diye düşünüyorum.
Haydi cesaret !! Bu ülkenin kan değişimine ihtiyaç var !! Sessiz çoğunluk lütfen harekete geçin, bu adamlardan kurtulma zamanıdır. Bugünkü tarih itibari ile mevcut iktidar ve muhalefetin Türk satrancına en ufak fayda sağlayacağı inancında değilim. Onlar aralarında sadece kayıkçı kavgası yapabilirler.

Sanırım Sn. Dalkıran bey aday olmayı çok isterdi?
Gerçi olmaması için bir neden varmı bilmiyorum ama?
Yada aday olmasını destekleyeceği birileri var?

Zira yukarıdaki yazısına anlam veremediğim için bu sorular aklıma geldi.
Ara
Cevapla
#4
Sevgili Onur,

Geçmişte defalarca bana başkanlığa aday olmam konusunda öneriler yapıldı. Bunları kabul etmedim. Çünkü ben profesyoneldim ve satrançtan para kazanıyor ve kazancımında vergisini ödüyordum. Özetle satrançtan alın teri ile para kazanıyordum. Bu nedenle bu şartlar altında Başkanlığa aday olmam etik değildi.

Satranç müzesini açmamın nedeni bizden sonra gelecek kuşakların tarihimizi bilmesi, satrancı sevmesi, sevdiği konuyu daha iyi tanıması, mevcut tarihi emanetlerin sergilenmesi ve bu kapsam içinde gerek TSF gerekse diğer organizatör arkadaşlarımızın bu referanslarla daha kolay sponsor bulabilmesi idi. Burası kendi mülküm olduğu içinde ekonomik yükü söz konusu değildi. Benden sonrada yaşayabilecek alt yapısı vardı. Emekli oluşum ve üniversitedeki görevlerimde benim için yeterli ekonomik imkanlarımı sağlıyordu. Bu dönemde TSF'nin gerçekten başarılı bulduğum çalışmaların yanında, hiç de doğru bulmadığım çok sayıda yanlışlar ve eksikliklerde bulunuyordu. Bunları zaten bir kısmının neler olduğunu izliyoruz. Bu nedenle aynı teklif geçen yıl cumhuriyet mitingleri esnasında da yapıldı. 22 Temmuz seçim sonuçlarına göre aday olabileceğimi açıkladım. Bu açıklamamın kısa süre ardından sonra bu inanılması güç olay ile karşılaştım. Çok şükür bu derdi aşmak üzereyim.
Ailem ve çevrem çok üzüldü bu nedenle bu davam bitince gerekli kişilerden yargı önünde hesap elbette soracağım. Ancak en azından şu kısa dönemde Başkanlığa aday olmayı hiç düşünmüyorum. Bundan sonrası için de kolay kolay düşüneceğimi sanmıyorum.

Benim şu an desteklediğim herhangi kişi ya da oluşum yoktur. Ancak mevcut iktidar ve muhalefetin elle tutulur yanları hiç yoktur. Bu nedenle camiamızdan tertemiz yepyeni insanların gelmesi , kan değişikliği huzuru getirecek ve pek çok düzelmesi gereken konular düzelecektir. Mevcut bu şahıslarla gelen gideni aratır misali dertler büyüyerek artmaya devam edecektir. Sizlerin bu şahıslar hakkında mevcut hatalarının dışında bilmediğiniz daha çok şeyler var. Sizler aysberg'in su üstünde kalan kısmını görüyorsunuz ama ben bunlar hakkında hemen her şeyi biliyorum. Konuşmaya bile değmez zaten kendi aralarında konuşmaya başladılar, konuşulanları öğrendikçe daha çok hayret edeceksiniz.

Şu anda sen başkanlığa adaylığını açıklarsan sana tüm kalbimle başarılar dileyerek herkesi destek olmaya çağırabilirim. Bundan emin olabilirsin. Bu şahısların dışında kalan tüm herkese tüm kalbimle başarılar diliyorum.

Svegi ve saygılarımla
H. Sertaç Dalkıran
hsdalkiran
Cevapla
#5
Alıntı:Bu dönemde TSF'nin gerçekten başarılı bulduğum çalışmaların yanında, hiç de doğru bulmadığım çok sayıda yanlışlar ve eksikliklerde bulunuyordu. Bunları zaten bir kısmının neler olduğunu izliyoruz. Bu nedenle aynı teklif geçen yıl cumhuriyet mitingleri esnasında da yapıldı. 22 Temmuz seçim sonuçlarına göre aday olabileceğimi açıkladım. Bu açıklamamın kısa süre ardından sonra bu inanılması güç olay ile karşılaştım. Çok şükür bu derdi aşmak üzereyim.
Ailem ve çevrem çok üzüldü bu nedenle bu davam bitince gerekli kişilerden yargı önünde hesap elbette soracağım. Ancak en azından şu kısa dönemde Başkanlığa aday olmayı hiç düşünmüyorum. Bundan sonrası için de kolay kolay düşüneceğimi sanmıyorum.

Yani siz şimdi çözümlemekte olduğunuz bu olayın şu an ki TSF Yönetimi tarafından adaylığınızı engellemek amacıyla başlatıldığını mı söylüyorsunuz? Kusura bakmayın ama inanılması güç geliyor bana. Sizcede çok zahmetli bir komplo değil mi bu? Tabi dediğiniz gibi siz benden daha çok şey görüyor olmalısınız.

Alıntı:Benim şu an desteklediğim herhangi kişi ya da oluşum yoktur. Ancak mevcut iktidar ve muhalefetin elle tutulur yanları hiç yoktur. Bu nedenle camiamızdan tertemiz yepyeni insanların gelmesi , kan değişikliği huzuru getirecek ve pek çok düzelmesi gereken konular düzelecektir. Mevcut bu şahıslarla gelen gideni aratır misali dertler büyüyerek artmaya devam edecektir.

Sizin söylediklerinizin aksine ben şu an ki TSF Yönetimini başarılı buluyorum. Tabi ki eksikleri var ama bunlar çokta anormal sorunlar değil. Yani demek istediğim iktidara gelen her yönetimin aksikleri olacaktır. Önemli olan yararın zarardan fazla olmasıdır. Bence son beş senedir yarar zarardan çok daha fazladır.

Sözünü güvenilir biri olarak gördüğüm Sn. Selim Gürcan'ın geçen gün yazmış olduğu yazıyıda okuyunca, seçimleri Sn. Ali Nihat Yazıcı ve ekibinin kazanmasını ister oldum.

Sn. Selim Gürcan'ın 20.08.08 tarihinde Tsf Forumda Yazmış Olduğu Yazıdan Birebir Alıntı:

Alıntı:Ne şanslıyız ki 2000 yılı öncesindeki TSF ile şimdiki TSF arasında dağlar kadar fark var. Eski TSF'nin bürosu 30 metrekare civarındaydı. Başkan ve Genel Sekreter dışında da bir sekreter vardı (Telefonu "alo" diye açan) Aktif olarak satranç oynadığım 1990 ile 2000 seneleri arasında Türkiye sadece 2 Uluslararası Turnuva organize edebildi. Antrenör ise yoktu. Sadece belli bir dönem Ankara'da GM Vasiukov istihdam edildi. İstanbul'a gönderilmesi teklif edilince de "Oyuncular aralarında para toplayıp otelini halletsin" dendi. 2000 yılında olimpiyat öncesi kamp yapıldı. 2 gün boyunca demonstrasyon tahtası yoktu. 20 yaşındakilerin altı için hayal edilemeyecek kadar kötü bir satranç ortamı vardı.

Tüm eski dönemi yaşamış biri olarak bugünleri mucize olarak değerlendiriyorum ve şimdiki yönetimin yaptıklarına büyük sempati ve takdirle baktığımı söylemekte de sakınca görmüyorum. Bununla beraber her zaman için herşeyin daha iyisi yapılabilir ve diğer Başkan adayları bu konuda delegeleri ikna edebilirlerse bunu deneme fırsatına da kavuşurlar.

Forum ortamında karşılıklı yazışmalar başladı. İleride umarım projeler de tartışılacaktır ama şu ana kadar muhalefetin yönlendirdiği sorular açıkçası beni hayal kırıklığına uğrattı.

Türkiye Satranç Federasyonu sıklıkla Devlet ve FIDE Başkanlarını (Kirsan Ilyumzhinov aynı zaman Kalmukya'nın başkanı'dır) Bakanları ve pek çok üst düzey yöneticileri (İş Bankası vs) ağırlamakta ve gerektiğinde onları ziyaret etmektedir. FIDE'den daha büyük bir bütçeye sahip olduğu söylenen TSF'nin makam arabasına sahip olmasından daha doğal ne olabilir. Başkan'ın veya yöneticilerin toplantılara belediye otobüsü ile mi gitmesini beklemek lazım? Sonuçta Başkan TSF'yi, dolayısıyla Türkiye'yi temsil etmektedir. Ve bu kadar büyük bütçeli bir federasyon da bir makam arabasına sahip olabilir.

Aynı şekilde Asbaşkan'a da bir aracın tahsis edilmesinin de bir sakıncasını görmüyorum. Sonuçta fahri bir görev yapılıyor. TSF bir holdingten daha karmaşık bir yapıya sahip ve eminim ki özel bir kuruluşta benzer bir sorumluluğa sahip bir yönetici 10.000 dolar mertebelerinde bir maaş alacaktır. Murat Kul benzin parasını ödetmiş midir, yoksa araba tahsis edilmiş midir, fikrim yok. Ama tutun ki Asbaşkan yoğun bir çalışma döneminden sonra bir dönem başka bir işe yoğunlaşacağını söyledi. Başkan da Asbaşkanının rahatı için ona boşta olan bir aracı tahsis etti. Burada bahsi geçen rakam kaç para? Ayda 150 YTL mi yok 200 YTL mi? Murat Kul sayesinde basında fazladan kaç haber çıktı acaba? TSF ile ilgilenmediği dönemde basından o tahsis edilen araçla bazı arkadaşlarını ziyaret edip fazladan 4-5 haber çıkarsa bile benzin parasıyla ölçülebilir mi? Yine tekarar edeyim araba tahsis edilmiş mi edilmemiş mi bilmiyorum. Ama yukarıdaki sorular da aklıma gelmiyor değil.

Özgür Solakoğlu TSF YK'sında bulunmasının yanı sıra Milli Takımlar Menajerliği görevini de almış durumda. YK dışında bir başka kişinin göreve getirilmesi için araştırmaların olduğunu hatırlıyorum ama demek ki uygun aday bulunamadığı için Solakoğlu'nda karar kılınmış. Solakoğlu,nun aldığı maaşı herhalde bilgi edinme yasası ile öğrenmek mümkündür. Ne var ki sanki çalışanın maaş almasını bir suçmuş gibi sorgulamak bence garip. Sonuçta Özgür Solakoğlu bankacılık kariyerini satranç uğruna bırakıp bu görevi almış. Sene boyunca evden ve eşinden uzak kalmasını gerektirecek bir görev. Bu görevin layıkıyla yapılması için bir maaş belirlenmesinden daha doğal birşey olamaz ama tahminim Özgür Solakoğlu'nun bankacılık kariyerini devam etmesi halinde daha iyi bir maaş alabileceği yönünde. Açıkçası bunları yazınca da üzüldüm. Satranç camiasının sevilen ve görevini üstün başarıyla yerine getiren bir ismin maaşı, şudur budur diye tartışma konusu yapılıyor.

Kaç federasyonda kaç Başkana ve Asbaşkana makam aracı tasil edildiğini tartışmayı da akılcı bir muhalefet yöntemi olarak bulmuyorum. Demek ki diğer federasyonlar çok ufak ve bütçeleri yetmiyor. Veya büyük federasyonların başında çok zengin iş adamları var, kendi makam araçları zaten var ve yönetimi de başkalarına havale ettikleri için gerek duymuyorlar. Benzer şekilde kaç federasyonun forumu var diye de bir araştırma yapabilirsiniz ama o zaman da göreceksiniz ki TSF dışında dışında foruma sahip olan yok. Muhalefete tahammül edilemediğine dair hiçbir eleştiri diğer federasyonlara yönlendirilemez çünkü hiçbirinin zaten forumu yok. Benzer şekilde başka kaç federasyonun Atatürk Satranç Merkezi gibi konforlu ve bizlere yakışan bir merkeze sahip olduğu da araştırılabilir. Veya diğer federasyonların ne kadar lisanslı sporcuya sahip olduğu, senede ne kadar uluslararası turnuva organize ettikleri gibi konularla ilgili mukayeseler de yapılırsa objektife yakın bir değerlendirme elde edilebilir.

Seçimlerde veya seçimlerden sonra TSF ile ilgili hiç bir görev alma niyetinde değilim. Şu anda da hiçbir görevim yok. 2 sene önce kendi isteğimle Teknik Kurul'dan ayrılmıştım. Zamanında aldığım bu kısa görev sonunda bu tür fahri görevlerin ne kadar zor olduğunu biliyorum. Bu satırları yazma sebebim ise başta belirttiğim gibi duyduğum hayal kırıklığı. Yönetime talip olanlar demek ki temelde benzin parası, harcırah, makam aracı, Milli takımlar Menajerine ödenen maaş gibi konulara odaklanacak.

Bu kadar kapsamlı işlerin yapıldığı bir federasyonda eksikler de olacaktır. Emrahan Halıcı ve Kahraman Olgaç döneminde
sadece 2 şikayet konusu olurdu: Turnuva ve antrenör. Ne forumdan şikayet edilirdi ne web sitesinden. Menajerin aldığı maaştan da şikayet edilmezdi. Kampların tarihinden ise hiç şikayet olmazdı. Alınan kredi konusunun bahsi olmazdı. Oyuncular maaşları azlığından da şikayet etmezdi. Çünkü zaten bunlar yoktu!
Ara
Cevapla
#6
Sevgili Onur,

Henüz kimseyi suçlamadım. Lütfen yazımdan da bu manayı çıkartma. TSF Yönetimini bu olaydan hariç tuttuğumu daha önce de söyledim. Bazı kişiler var ki bunları şu an açıklayamam doğru olmaz hukuken yasak. Zamanı gelince öğrenirsiniz.

Ben TSF yönetimini bana karşı olduğu için istememezlik etmiyorum ki ! İçlerinde çok sevdiğim ve saygı duyduğum insanlar var. Benimle hiç ilgisi yok. Ortada her şey apaçık duruyor. Evet Ali Nihat doğru işler yapmıştır çoğu göz boyamaca da olsa ama yanlış ve hataları çok fazla. Bunların bir kısmını Cengiz Keleş dile getirdi ve yanlış buldukları ile ilgili olanları savcılığa verdi. Sonuçlarını göreceğiz.

Keşke Cengiz Keleş tek başına aday olsa idi. Onu desteklerdim. Yanına çok yanlış insanlar seçti ve eğer kaybederse bu nedenden ötürü kaybedecek seçimleri. Öte yandan Tahsin Aktar da sevdiğim ve saygı duyduğum arkadaştır. Keşke Başkan 2 seferle sınırlı kalsa idi ve o aday olsa idi onu da desteklerdim. Her iki tarafta da doğru ve yanlış insanlar var. Bu nedenle mevcut iktidar ve muhalefeti tutmuyorum. En önemlisi Despotluk en nefret ettiğim insan tipidir. Bu her iki tarafta da bulunan bazı insanlarda bu özellikler fazlası ile var. Eleştirim bu nedenledir.

2007 Türkiye Yaş Gruplarında Ali Nihat Yazıcı'nın kapanış töreninde tüm velileri çocuk azarlar gibi azarlamasını kimse unutmadı. O an dayak bile yiyebilirdi bizler bu tanımadığımız velileri tutarak sakinleştirmeye çalıştık. Yaptığı davranışların bile bazen farkında değil. Padişah bile davranış ve hitabetlerini kontrol altına alır bu maşallah. Daha bunun pek çok örnekleri var. Ayrıca hataları sadece bu davranış biçiminden kaynaklanıyor sanmayın. Ağır hatalarını en iyi Koral ile Hakan Aktaç zaten biliyorlar. Ben de biliyorum.Tek tek konulara buradan girmek istemiyorum. Yüzüne karşı karşılaştığımızda hatalarını söylemeyi tercih ederim. Aynı şekilde Veli Ozan Çakır'ın, Cem Yıldırım'ın, Suat Atalık'ın, Tolga Demirel'in, Simten Kanber'in de bilmediğiniz yüzleri var. Bunlarla olmaz, artık olmamalı, birileri bu yanlışları ve bu insanları durdurmalı !! Ali Nihat Yazıcı ile artık hiç olmaz.

Allah camiamızın yardımcısı olsun!!

Sevgi ve saygılarımla
H. Sertaç Dalkıran
hsdalkiran
Cevapla
#7
Alıntı:Zamanı gelince öğrenirsiniz.

Sabırla bekliyoruz Sn. Dalkıran
Ara
Cevapla
#8
Onur Bey
Ben yıllardır forumları takip ederim,(lütfen yanlışsam düzeltin) böyle ciddi bir konuda mod arkadaşın taraf olması akla çok yanlış şeyler getirebilir.
Açıkcası benim aklıma getirdi.
Ara
Cevapla
#9
Sn. Hüseyin Bey,

Aklınıza yanlış şeyler gelmesin.
Ne gelebilir onuda kestiremiyorum ama...
Sn. Dalkıran'ın yazısını fazla sert bulduğum için yanıt verdim.
Şu anki yönetimin yaptığı işleri takdir ettiğim doğrudur.
Bu taraf olmakmıdır? Yada taraf olarak ne yapabilirim?
Hata mı ettim bilmiyorum ama içimde kötülük yoktu.
Dediğim gibi aklınıza yanlış şeyler gelmesin.
Ara
Cevapla
#10
Sn Dalkıran,
Ankete dahil edilen iki ismin camianın çoğunun hoş karşılamayacağı isimler olduğunu yazmışsınız.Ben bugüne kadar başkanlık seçiminde oy kullanmadım ancak bildiğim kadarıyla Sn Yazıcı seçmenlerin büyük kısmının oyunu alarak seçilmişti.Ben taraftar veya muhalefet değilim ancak camia sevmiyor demek çok iddialı bir önerme gibi geliyor bana.Sizce camianın çoğunun benimseyeceği aday kim olurdu?
Ara
Cevapla
#11
Değerli Üstadım,

Yukarıda bahsettiğim isimlerin dışında satranççı kimliği olması koşulu ile herkes daha fazla oy alabilir.

Öncelikle buradan sırası gelmişken şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Mevcut seçim sistemi, asla camiamızı doğru bir şekilde temsil edebilecek yapılanma içinde değildir. Kısmi bir şekilde camiamızın temsili söz konusudur. Seçim sisteminin A dan Z 'ye değişmesi ve düzeltilmesi gerekmektedir. Bu konu ile ilgili öneriler özerklik dönemine geçerken gerekçeleri ile Genel Müdürlüğüe bildirilmişti ama işlerine gelinmediği için ( bunun pek çok nedenleri var ) ne yazık ki ortaya bu yetersiz çerçeve statü çıktı.

Bu sorun sadece satrançla sınırlı da değildir, tüm spor branşlarımız için de geçerlidir. Bu işi yönetemeyecek kapasitede insanlar oldukça, siyaset burnunu bu kadar sporun içinde soktukça, menfaatler ön planda oldukça ancak böyle saçma ve abuk sistemler oluşturulur ve neticesinde sporda ve satrançta uluslararası alanda hiç bir yere varılamaz.

Küçük yaşlarda alınan başarılı sonuçlar ailelerin büyük özverilerle verdiği destek ve kişisel kabiliyetlerimizin var oluşundan ortaya çıkmaktadır. Ancak bu kabiliyetlerimiz süreç içinde ortadan kaybolmakta veya uluslararası alanda hak edebilecekleri yerlere, arkalarında onları destekleyecek sistem kurulamadığından gelememektedirler. Bunların onlarca örneği önümüzde durmaktadır.

Ülkemizde en kısa süre içinde doğru işler yapabilen çağdaş, dürüst,laik, ve ulusal menfatlerimizi her şeyin üstünde tutabilen her konuda yönetici ve siyasilerin gelmesi en büyük dileğimdir.

Sevgi ve saygılarımla
H. Sertaç Dalkıran
hsdalkiran
Cevapla
#12
Değerli Dostlarım,

Yukarıda isimlerini saydığım kişilere Cem Pekün, Emrehan Halıcı'yı eklemeyi unuttum. Unutkanlığım nedeni ile özür dilerim.

Sevgi ve saygılarımla
H. Sertaç Dalkıran
hsdalkiran
Cevapla
#13
Değerli Dostlarım,
TSF Başkanı ile Selim Gürcan'ın satrancokulu.com da yaptıkları söyleşiyi dinledim. BU konudaki görüşlerimi bu sitenin forumuna aktardım. Aynen sizlere de yansıtıyorum.

Sevgi ve saygılarımla
H. Sertaç Dalkıran

Ynt: Türk Satrancında Neyi Değiştirmek İsterdiniz?
« Yanıtla #4 : Bugün 15:34:22 » Alıntı Değiştir

--------------------------------------------------------------------------------
Değerli Dostlarım,
Sayın TSF Başkanı Ali Nihat Yazıcı ile sevgili Selim Gürcan 'ın röpotajını dinledim. Bölüm 4 de ön açıklamada " TSF Başkanı kimseye kin besleyemez" ifadesi yer almaktadır. Ancak röportajı dinlerken Atalık hakkında yaptığı açıklamalarda söylediği her şey doğru ve haklı iken, konu ne alaka ise birden bire benden bahsedip " kendisine saygım var ama cenazeme bile gelmesini istemem, hiç sevmem" şeklinde ifade de bulunmaktadır.
Başkanın pek çok çelişkilerinden birisini yine tespit edip , benimle ilgili olan kısmını ortaya koyup, göz önüne sermek istedim.
Sevgi ve saygılarımla
H. Sertaç Dalkıran
hsdalkiran
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi