Keklenmek
#1
Bu yazımı 22 Mayıs tarihinde, İzmir'de Satranç Facebook grubu sayfasında yazdım. Özünde İzmir Sportif Satranç Ortamına yönelik yazım, Sosyal Medyanın yapısı gereği içeriği ile yazımsal işleyişi bakımından sizlere farklı gelebilir. Fakat Sosyal Medyada okunması hedefi ile tartışma-eleştiri içerikli uzun yazılar yazmanın zorluğunu bilirsiniz.

İzmir Sportif Satranç Ortamının pek çok katmanıyla bana yeniden tanışma, konuşma ve tartışarak görüş alışverişi yapma şansı vermiş olması dolayısı ile aslına sadık kalarak Özgür Satranç Forumda yayımlıyorum. Değiştirerek ve yeniden biçimlendirerek yayımlamayı daha çok isterdim.

Aslına sadık kalarak Özgür Satranç Forumda yayımlamamın bir sebebi de İzmirli dostlarımın bildiği gibi pek çok konuda yaptığım araştırma ve öneri-eleştiri içerikli yazımı gelecekte yayımlamaya karar verirsem Sosyal medyada kaybolması kesin olan bu yazımın da hatırlanması isteğim.

https://www.facebook.com/groups/izmirdes...367677377/
-------------------------------------------------------------------------------



[size=18]Keklenmek[/size]


Günümüz gençlerinin kullandığı bir kelime;

"Keklenmek"

izmir.tsf.org.tr web sayfası, İzmir Sportif Satranç Ortamının iletişim ihtiyacını karşılamak üzere, Türkiye Satranç Federasyonu Teknik Kurulu tarafından oluşturulmuş Resmi bir web sayfası.

Diye biliyoruz.

Bu web sayfasının ana yüzü ortalama üç yıl önce, Türkiye genelinde ki tüm İl web sayfalarının ana yüzü ile birlikte aynı zamanlamayla değiştirildi ve tek tip yapıldı.

Basitçe 2009-2011 yılları arasında İzmir Sportif Satranç Ortamını yakından takip edenler, İzmir'in o dönemdeki eski web sayfasını hatırlamaya çalışsınlar.

Çok eski değil?

Hatırlamaya çalışalım!

Özel turnuvaların "Yandaş-Candaş" ayrımı yapılarak ya büyük bir abartıyla duyurulduğu, yada "en dikkatle bakanlar bile" göremesin diye bazan onlarca fotoğraf yayımlanarak, bazan da olmayan olağan üstü gündemler abartılarak, istenmeyen "özel turnuva" haberinin, haberlerin gölgelendiği dönemler!

Ve "Amazon Cangıllarını" çağrıştıran acayip bir karmaşa!

Günümüzün de çalışkan İl düzenleme Kurulu Üyelerinden olan, Kurulun seçimi sırasında bizlere verdiği sözlerle, yapılan uygulamalar ve yaşanan olaylar karşısında ki tutumu çok farklı olsa bile, yinede temsilcisi olduğu Üçyol Satranç Eğitim Spor Kulübünün yaptığı başarılı turnuva organizasyonları ve kulübün yetiştirdiği yetenekli genç sporcular nedeniyle sevilen tanınan bir spor yöneticisi, Sayın Ali Han, bu konuyu en iyi bilenlerden ve hatırlayanlardan olmalı kuşkusuz.


2011-2012 yılları arasında "Tesadüfen(??)" Satranç İl temsilcisi olan ve tarihe geçen en büyük başarısı, uygulaması olarak;

---Resmi İlkhaftasonu Turnuvasına, 117'inci turnuvaya Mayıs 2011'de, 1-Ocak-1968'den önce doğanlar (43 yaşından büyükler) turnuvaya katılamaz maddesini koyan; Bi Rol sahibinin döneminde ki web sayfası yönetimini de bir hatırlayın!


Sahi bu arada o ayıplı yaş sınırlaması turnuvaya "Kim?" katılmasın diye konmuştu.


---Hatırlayan var mı?


#O dönemin büyük "Sıkıntı Yaratan" en önemli başlığını da tatlı su kurnazlarına tekrar hatırlatalım:

Yapılan hakem toplantılarında ve olası her fırsatta;

---İlimizde yapılan resmi ve özel turnuvalara yapılan hakem atamalarını resmi web sayfasında görmek istiyoruz!

genel ısrarlarına rağmen;

---Bu konuyu araştırıyoruz. İl spor müdürlüğüne ve Federasyona da soracağız. Yapılabilir mi diye?

vb. cevaplarla ildeki hakem atamalarının, turnuvaların bile gizlendiği karanlık dönemden altını çizerek özellikle bahsediyoruz.

Mevcut yol arkadaşları özellikle bu konuyu bir kaç kere okuyup tekrar tekrar düşünsün!..

Özetle ve fazlaca uzatmadan günümüze gelelim.

28 Nisan 2012'den bu yana Sayın Emin Yasa Altun İzmir'de Federasyon Satranç İl Temsilcisi.

Daha göreve geldiği ilk günlerde, yaptığı ilk uygulama, İlimizdeki Hakem atamalarının inanılmaz bir netlikle yayımlandığı Hakem görevlendirmeleri sekmesini, izmir.tsf.org.tr web sayfasında açmak oldu.

Bu uygulama aklı başında, dürüst yöneticilerin görev yaptığı illerde zaten yıllardır vardı.

İzmir Sayın Altun ile birlikte, bu hassas konuda ki önemli uygulama ile de tanışmış oldu!

Başkaca;

Önemli bir uygulama olarak Tsf'nin İzmir'i örnek alıp neden yaygınlaştırmadığına şaştığımız özenle hazırlandığı her şekilde belli olan "Prosedürler" sekmesi.

Yeni dönemin umut veren uygulamaları arasındaydı.


--------------------------
Değişmeyen Kural ----------------------------

Değişmeyen tek şey değişimdir!

İzmir Sportif Satranç Ortamınına duyarlı kişiler olarak, gün içinde İzmir Tsf web sayfasına dikkatle bakmadan ve takip etmeden duramıyoruz; doğal olarak.

Son aylardaki şekliyle, (Net olarak tam bir yıldır) sürekli bakan insanın yaşam kalitesine bile kötü yönde etki yapabilecek, gittikçe kötüleşen korkunç bir web sayfası işleyişi ve web sayfası yönetimi...!


Melih Çiçek geçtiğimiz sonbaharda yapılan İl Hakem toplantısında bu konuyu gündeme getirip bazı sorular da sordu.

---Ne oldu?

Melih sorduğu sorunun cevabını (cezasını) yapılan uygulamalarla fazlasıyla aldı sanırım!


----------------------------------- ! -----------------------------------
Değişim iyi yönde olursa, gelişim yaratırsa güzeldir.
----------------------------------- ! -----------------------------------


Uzak geçmişte Türkiye Sportif Satranç Ortamının lokomotifi, gelişmiş satranç şehri, "İzmir".

Günümüzde hala 10'un üzerinde kaliteli satranç eğitim merkezini ve 30'un üzerinde bilgili ve üstün yetenekli satranç Antrenörünü bünyesinde bulunduran yaklaşık 4 Milyon nüfuslu İzmir.


Birileri neyi bekliyor anlamıyoruz?



Son satranççı satranç ortamından ayrılana ve son satranç sever satranç takımını tozlu raflara kaldırana kadar mı İzmir Sportif Satranç Ortamıyla "oynamaya" devam edeceksiniz?

Hayal gücünüzün sınırlarını zorlayıp, yatıp kalkıp düşünüp istediğiniz kadar mücadele edin, İzmir Sportif Satranç Ortamını bitiremezsiniz!

Ancak bu kadar batar.

O kadar...

----Uzun yazıların bir başına birde sonuna bakanların çoğunlukta olduğunu biliyorum.----

Şimdi resme, yani ana konumuza dönelim.

izmir.tsf.org.tr web sayfasının "Satranç Haberleri" sekmesinde, bu resimde ki görüntüyü görünce önce çok şaşırdık.

Büyük bir cangıla dönüşme yolunda hızla ilerleyen, "Resmi web sayfasında" hangi sekmede ne göreceğimizi bilemeden dolaşmaya alışığız.

Fakat bu bam başka bir olaydı!?

Sayfa Hacker saldırısına mı uğramıştı?

Bu konularda (web yönetimi) fazlasıyla deneyimli ve bir uzman olarak da gördüğüm başarılı bir Hakem ve yetenekli bir Antrenör olarak daha kolay tanıdığınızı bildiğim, Sayın Abdullah Arık'a danıştım önce.

Bu sayfa "Heklenmiş olabilir mi?" diye.

Resimde ki sayfaya baktığında;

--- Heklenmiş olması zor. Fakat kaygılanmakta haklısın çok ilginç bir durum.

yanıtını aldım.

İsmini hiç duymadığımız ve ilk sorduğumuz genel bilgi sahibi kişilerin de bilmediği "Berk Tuğra Çalışkan Satranç Derneği" ve çok yaratıcı, ilginç bir logo.

Ayrıca izmir.tsf.org.tr web sayfasında sıklıkla düzenledikleri turnuvaların duyurusunu ve kayıt sayfasını bile açmaktan "özenle imtina eden" İzmir Satranç Dostları Spor Kulübü Derneğinin ismi ve tanınan logosu.

Sayfaya şak diye yapıştırılmış...

Ne bir başlık, ne bir yorum?

İzmir Satranç Dostları Spor Kulübü yöneticisi Sayın Oğuz Cem Akın 'ı arayıp sorduk.

Resimde görülen sayfayı açıp bakınca ilk tepkisini;

--Bu ne yahu böyle?!

sözüyle verdi.

Düşünüyoruz.............!?

Tsf Teknik Kurulunun uzun yıllardır başkanı olan Sayın Abidin Ünal'ın İl web sayfaları ile ilgili yetki ve sorumluluğu var mıdır acaba?

Varsa da Sayın Ünal pek çok konuda yaptığı gibi bu konuyu da kuyruğa, kuyrukta pireye mi bırakmıştır.

Yoksa bu vahim durumlar nasıl oluşur?

Sayın Gülkız Tülay 9 Mart 2013 de Ankara'da yapılan Federasyon Temsilcileri toplantısında, büyük bir özenle, altını çize çize, resmi il web sayfalarının verimli ve mantıklı kullanılmasını önemsediklerini belirtmişti.


Gerçi o toplantıda da yılların teknik kurul Başkanı Sayın Abidin Ünal yoktu ama benim kanaatim sorunun yine de "Gayet Teknik" olduğu yönünde.


Bu saçmalığı da gördük ya.


Sözün bittiği yerdeyiz. Kesin!...



web_resim.jpg
Sürekli öğrenmek iyidir.Öğrendiklerini doğru kullanabilmek daha iyi.(Eski lahit yazıtlarından alıntı.)
Ara
Cevapla
#2
(6 Haziran'da aynı başlık altına eklediğim yazım)



[size=18]Üzgünüm[/size]



izmir.tsf.org resmi web sayfasında yayınlanan bir gönderiyi baz alarak yazdığım "Keklenmek" başlıklı haber-yorum yazımda, İzmir Sportif Satranç Ortamında ki "kör gözün gördüğü, açık göz ile bakanların görmüyorum" diyebildiği(!?) kendimce önemli sorun başlıklarını sizlerle paylaşmıştım.

Yazı sosyal medya yayımcılığı çerçevesinde bakıldığında fazlasıyla uzundu.

Cesurca "Beğen" sekmesini tıklayan ve yazı altına yorum yapanlar, 2000'in üzerinde üyesi olan sayfa açısından bu yazının okunurluğunun ölçütü mü?

Sayın Hamdullah Ceylan 'ın deyişiyle İzmir'de her ortamı "Ajan" gibi gezen her yere girip çıkan bir ben varım. Doğru.

Ve yine Sayın Ceylan ve benzer unsurların yüzüme karşı fırsat buldukça söylediği gibi, her detay konuda bilgili olan da benim... Memnuniyetle kabul ediyorum. Doğru!

Peki neden oluyor, nasıl oluşuyor böyle bir durum?

Kimin eli kimin cebinde belli olmasın!, "Satranç Sever", "Satranç Dostu", "Satranççı Sever" ve benzeri kavramlar (son kavramı ben uydurdum dikkat) önemli olmasın.

İzmir Sportif Satranç Ortamının geleceğinden kaygı duyanlar, sportif kaygı duyanlar "Ayak Bağı" olarak görülsün.

Neden?

Eşşek yüküyle, küfeyle para kazananlar;

-- Nereden kazananlar?

İzmir Sportif Satranç Ortamından kazananlar(!) kendi sorunlu iktidarlarını sağlam görüyor.

Kolayca da sağlamlaştırmaya devam ediyor?!

Şüpheli...



-----------Sportif Satranç Ortamında Muhalif var mı?------------



Yok!..

Bir zahmet "Muhalif" kelimesinin sözlük anlamına bir bakın.


Muhalif kelimesi mevcut yönetime, işleyişe veya hakim görüşe karşı olmak, alternatif görüşü olmakla birlikte, mevcut durumun "genel çerçevesi" esas olmak şartıyla "Yapıcı-gelişim yaratan karşıt fikir ve öneri"lerle sergilenen bir alternatif duruşu kapsar.


Yapıcı-gelişim yaratan karşıt fikir ve öneriler sunmayan ve alternatif herhangi bir sunumu olmadan, sadece yönetimi-yönetimde olanları değiştirmeye çalışarak ?menfi fiil? sergileyenlere ne denir?


Halen İzmir Tsf Satranç İl Temsilcisi olarak görevini sürdüren Sayın Emin Yasa Altun ile Mülkiye turnuvası sırasında, bu başlığa konu olan yazıma yönelik eleştiri ve yorumları ve benim cevaplarım içerikli bir diyalog şansımız oldu.

Bu yazıyı yazmamış olsaydım koridorlarda bir kaç kez özellikle karşısına geçsem, elimi kolumu sallasam bile, kendisine selam vermem bile zor olurdu sanırım.


Üzgünüm!


Ben de yapıcı eleştiri yapmıyorum. Muhalif değilim! Sportif Satranç Ortamı işgal altında...




Hatta "Keklenmek" başlıklı yazımda olduğu gibi pireyi deve yapıp, "Hem nala, hemde mıha" dengeli şekilde vurmaya çalışarak kendimce İzmir Sportif Satranç Ortamında yeni bir düzlem açmaya da çalışıyorum.

Bu düzlem "Muhalif" olarak çare-hak arama düzlemi değil. Bozuk düzende sağlam çark işe yaramaz!..

Daha öncede pek çok ortamda söylediğim gibi,

---Satrancın Sportif Özünden "Bal" almamış olanlar, Sportif Satrancın muhalifleri, haksız ve şüpheli bir erkle "İktidarda".

#Sportif Satrancın gerçek unsurları, ezilen, ötelenen, ötekilenen konumda.

Bu duruma ne denir?

Benim yapmaya çalıştığım işin özeti, bu KARANLIK da önce tanımları, ana kriterleri, konuşmalar düzleminde oturtmaya çalışmak.

İğneyle kuyu kaz daha iyi!... Biliyorum.


Üzgünüm!


Web sayfası yönetimi üzerinden, Tsf İzmir Satranç İl Temsilciliğine yönelik bir haber-yorum yazısı yazdım.

Bu yazıda yazdığım şu cümleler TSF web sayfası içinde fazlasıyla geçerli:



..."İzmir Sportif Satranç Ortamına duyarlı kişiler olarak, gün içinde İzmir Tsf web sayfasına dikkatle bakmadan ve takip etmeden duramıyoruz; doğal olarak.

Son aylardaki şekliyle, (Net olarak tam bir yıldır) sürekli bakan insanın yaşam kalitesine bile kötü yönde etki yapabilecek, gittikçe kötüleşen korkunç bir web sayfası işleyişi ve web sayfası yönetimi...!"
...


Tsf web sayfasında 14 Mayıs 2014 Çarşamba saat 11:11'de Soma'da meydana gelen kazada yaşamını yitiren vatandaşlarımızla ilgili "Başsağlığı" yas ve üzüntü içerikli bir duyuru yayımlanmıştı.

Olayın üstünden bu gün itibarıyla 23 gün geçti.



Yas tutmanın ve üzüntü bildirmenin de yazılı olmayan toplumsal bazı kuralları var.



Mişli geçmişe bakarsak;



Ege bölgesinde yapılan arkeolojik kazılarda en çok çıkan ilkel eşyalardan biri de ?gözyaşı? şişeleridir.

Maden Mühendisleri odası ve takip ettiğimiz işçi sendikalarının sayfalarında "Yas" içerikli başlıklar kalkalı bir kaç hafta oldu! Kuruluş amaçları olan ana konularında var güçleriyle çalışmaya ve mücadeleye devam ediyorlar!...

Türkiye Satranç Federasyonu, hala bozuk düzenin katline sebep olduğu emekçilerin arkasından ağlamaya devam edin! diyor...


Türkiye Sportif Satranç Ortamına ve yaşadığımız sorunlara ilimiz özelinde baktığımızdaysa, içimiz kan ağlıyor.


Derdimizi anlatacak zemin bulamıyor, zorlayıp bulsak bile "senden başka sesini çıkaran yok!" denip ötekileniyoruz.

Sportif Satrancın güncel durumu hariç, her konuda üzülmek, düşünmek serbest.

Tersini yaparsan; "Sorunlu Şahsiyet"sin...




sil_tsf.jpg
Sürekli öğrenmek iyidir.Öğrendiklerini doğru kullanabilmek daha iyi.(Eski lahit yazıtlarından alıntı.)
Ara
Cevapla
#3
Ne yazık değil mi, Atilla Bey. Sorunlu kişi veya ilgisiz yazıların müellifi diye nitelenerek ötekileştirilenlerden bir başkası konumuna layık görülüyoruz. Düzeltmemiz gereken ne çok yanlış varmış meğer...
IECC 2246, MAPEJK 2300, DESC 2213
Best regards, iyi günler, mfSG, HT
Cevapla
#4
Güzel ve değişik bir yazı olmuş hocam. Emeğinize sağlık beğendim.
Ara
Cevapla
#5
Elinize sağlık. Yazılarınız çok hoş Big Grin
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi