17-06-2012, 13:03
Birileri yeni başlık açar diye bekledim ama konu pek ilgimizi çekmedi sanırım.
Uzun zamandır bazı isimlere yeterince şans verildiğini ancak, sadece bir yere kadar gelebildiklerini yada çok uzun sürelerde başarı sayabileceğimiz noktalara ulaşabildiklerini dile getirip artık yeni sporculara şans verilmesi gerektiğini savunurdum. Nihayet bu beklentim sonunda gerçekleşti. Gerçi bir takım sporcuların davet edildiğini ama bazılarının şartlar ileri sürerek, bazılarının ise direkt reddettiğini duyuyoruz. 8 yaş ortalamalı takım belki tartışılabilir, artıları ve eksileri vardır ama bence hoş bir karardır. 16 yaş ortalamalı takım ise bence yapılabilecek en doğru hamlelerden biridir. Sonuç olarak gençlere yönelmek beni sevindirdi. Olimpiyatlarda ülkemizi temsil edecek tüm takımlara başarılar diliyorum.
Bizi en iyi şekilde temsil etmek amacıyla kurulan takım ise daha iyi olabilirdi. Gençlere yönelirken, bir yandan da ülkemizde düzenlenecek olimpiyatta en iyi sonucu almak için bence gereken herşey yapılmalıydı. Örneğin 2. masada oynayacak bir Gurevich bence kolay kolay parti kaybetmezdi. Yine en iyi sonucu almak adına Suat Atalık da milli takıma dahil edilmeliydi. Kim ne derse desin, satranç dışı konularla kötülesin yada istemesin, kendisi Türkiye'nin 1 numaralı satranççısı ve bence en iyiyi elde etmek adına iki taraf da bir takım tavizlerde bulunmalıydı. ELO listemizin ilk 5 ismini (Atalik, Gurevich, Solak, Baris, Ipatov) olduğu gibi takıma almalıydık bence.
Mustafa bence çok özel bir oyuncudur. Gelecekte en büyük başarılarımıza imza atacaktır. Olimpiyatlarda onu 1. masa olarak oynatmak bence büyük bir tecrübe kazandırırdı kendisine. Yani genç oyunculardan oluşan takımımız Mustafa, Emre, Burak, Cemil Can diye başlayabilirdi.
Kadın takımımıza gelince; eminim ki hepimiz Katia, Betül, Kübra, Zehra takımını hayal ediyorduk. Olimpiyatta kadın takımımızda sadece 2 tane 2000 üzeri sporcu olması bize yakışmadı. Keşke diğer 2 sporcumuz bu milli görevi şartsız kabul etselerdi yada şartlarda bir orta yol bulunsaydı.
Sonuç olarak, uzun süredir savunduğum "Milli Takımda da gençlere, yeni isimlere yatırım yapılması, fırsat verilmesi, fırsat eşitliği yaratılması" fikri tam olarak olmasa da gerçekleşti ve bu beni memnun etti. Ancak, mümkün olan en iyi sonuçları hedefleyen 1. takımlarımız (kadın-erkek) en iyi sporculardan oluşmalıydı. Gerekirse hem sporcular hem de federasyon ülkemizde düzenlenecek böylesine özel bir olimpiyat için birazcık taviz vererek bir şekilde bu sağlanmalıydı.
Uzun zamandır bazı isimlere yeterince şans verildiğini ancak, sadece bir yere kadar gelebildiklerini yada çok uzun sürelerde başarı sayabileceğimiz noktalara ulaşabildiklerini dile getirip artık yeni sporculara şans verilmesi gerektiğini savunurdum. Nihayet bu beklentim sonunda gerçekleşti. Gerçi bir takım sporcuların davet edildiğini ama bazılarının şartlar ileri sürerek, bazılarının ise direkt reddettiğini duyuyoruz. 8 yaş ortalamalı takım belki tartışılabilir, artıları ve eksileri vardır ama bence hoş bir karardır. 16 yaş ortalamalı takım ise bence yapılabilecek en doğru hamlelerden biridir. Sonuç olarak gençlere yönelmek beni sevindirdi. Olimpiyatlarda ülkemizi temsil edecek tüm takımlara başarılar diliyorum.
Bizi en iyi şekilde temsil etmek amacıyla kurulan takım ise daha iyi olabilirdi. Gençlere yönelirken, bir yandan da ülkemizde düzenlenecek olimpiyatta en iyi sonucu almak için bence gereken herşey yapılmalıydı. Örneğin 2. masada oynayacak bir Gurevich bence kolay kolay parti kaybetmezdi. Yine en iyi sonucu almak adına Suat Atalık da milli takıma dahil edilmeliydi. Kim ne derse desin, satranç dışı konularla kötülesin yada istemesin, kendisi Türkiye'nin 1 numaralı satranççısı ve bence en iyiyi elde etmek adına iki taraf da bir takım tavizlerde bulunmalıydı. ELO listemizin ilk 5 ismini (Atalik, Gurevich, Solak, Baris, Ipatov) olduğu gibi takıma almalıydık bence.
Mustafa bence çok özel bir oyuncudur. Gelecekte en büyük başarılarımıza imza atacaktır. Olimpiyatlarda onu 1. masa olarak oynatmak bence büyük bir tecrübe kazandırırdı kendisine. Yani genç oyunculardan oluşan takımımız Mustafa, Emre, Burak, Cemil Can diye başlayabilirdi.
Kadın takımımıza gelince; eminim ki hepimiz Katia, Betül, Kübra, Zehra takımını hayal ediyorduk. Olimpiyatta kadın takımımızda sadece 2 tane 2000 üzeri sporcu olması bize yakışmadı. Keşke diğer 2 sporcumuz bu milli görevi şartsız kabul etselerdi yada şartlarda bir orta yol bulunsaydı.
Sonuç olarak, uzun süredir savunduğum "Milli Takımda da gençlere, yeni isimlere yatırım yapılması, fırsat verilmesi, fırsat eşitliği yaratılması" fikri tam olarak olmasa da gerçekleşti ve bu beni memnun etti. Ancak, mümkün olan en iyi sonuçları hedefleyen 1. takımlarımız (kadın-erkek) en iyi sporculardan oluşmalıydı. Gerekirse hem sporcular hem de federasyon ülkemizde düzenlenecek böylesine özel bir olimpiyat için birazcık taviz vererek bir şekilde bu sağlanmalıydı.
