14-11-2012, 12:09
TESBİTLER ,ÖNERİLER ve YENİDEN YAPILANMA SÜRECİ… (-1-)
Son günlerdeki seçim ve sonrasında oluşan konumu gerçekci bir şekilde değerlendirmek, geleceğe ışık tutması açısından son derece faydalı olacaktır.Görüşü hangi yön ve taraftan olursa olsun söz konusu olan satranç ve ülkemizin geleceği ise ,satranç için satrançcıların görüşleri en öncelikli makul ve sürdürülebilir olanıdır.Bu tanım içine her yaştaki sporcusundan antrenörüne,devlet bürokratından hakemlere ve velilerinde içinde yer aldığı geniş bir kesimi kastederek alıyorum.Çünkü satranç çok komplike bir spor ve oyundur.Tek parçadan oluşmaz.Çalışınca tüm parçalar uyum içinde olmalıdır. Ait olduğu kitle de öyledir.Oluşumundan kuruluşuna ,yürürlükten zamanı geldiğinde görev devrine ve yeniden oluşumuna kadar.Bu süreçte satrancı yönetme sorumluluğu üstlenenler iç çemberde kalarak görev ve yetkileri belirlenerek hazırlanan program ile çalışma sürecini hayata geçirirler.Dış çemberi oluşturan büyük kitle satranç kamuoyu ise doğal üyelik konumuyla süreci izler,doğru uygulamaları destekler,hata ve eksikleri değerlendirip düzeyli ve etkili biçimde uyarabilir.Elbette doğal denetleyicidirler.Günü geldiğinde,seçimlerde seçme-seçilme hakkına sahip olmalıdırlar.
5.kasım.2012 tarihinde yapılan TSF seçimleri gerek oluşumu ve gerekse uygulanış şekliyle yöntemi çok önceden belirlenen kurallara göre gerçekleşmiştir.İyi yada kötü,bu -ANA STATÜ-kabul edilerek seçim ortamı kurulmuş ve seçimler böylece kuralına uygun yapılmıştır.Şekil olarak bu süreç’e bir itirazım yoktur.
Ancak seçim kazanan yada kaybeden,çok geniş bir kesim uygulamadan ve görebildiğim kadarıyla kuralların konma şekli olan ANA STATÜ den rahatsızdır.Tamamına itiraz olmasa bile çok temel özgürlükler anlamında bir çok konuda yapısal eksiklikler mevcuttur.TEMEL SORUN BU EKSİKLİKLERİN NASIL GİDERİLEBİLECEĞİ KONUSUDUR…Yapılan eleştiri,yorum ve önerilerde daha geniş kapsamlı,daha nitelikli ve deneyimli söz sahibi kitlenin de genel kurulda yer alarak uygulamaların ve sorumluluğun paylaşıldığı yapılanma süreci kendisini hissettimektedir.
Demokrasilerde temel esas halkın kendisini yönetecekleri yine kendisinin seçmesidir.
Ülkemizdeki demokrasi anlayışı hep tartımakonusudur.Eksikler,hatalı uygulamalar,denetlemede halkın yeri …Tartışılır durur yıllardır,bilir ve tanık oluruz. Ucu dokuna uygulamalardan da şikayetçi konuma düşer hak arama yollarını arşınlarız .Olması gereken bu mudur ?
“ Olması gerekenleri DIŞ ÇEMBER oluşturmalıdır “diyorum ben.Çünkü zamanı geldiğinde oluşacak İÇ ÇEMBER bu DIŞ ÇEMBER’ in içinden çıkmalıdır.
Konuyla ilgili tesbit,görüş ve önerilerimi paylaşmaya devam edeceğim.
Son günlerdeki seçim ve sonrasında oluşan konumu gerçekci bir şekilde değerlendirmek, geleceğe ışık tutması açısından son derece faydalı olacaktır.Görüşü hangi yön ve taraftan olursa olsun söz konusu olan satranç ve ülkemizin geleceği ise ,satranç için satrançcıların görüşleri en öncelikli makul ve sürdürülebilir olanıdır.Bu tanım içine her yaştaki sporcusundan antrenörüne,devlet bürokratından hakemlere ve velilerinde içinde yer aldığı geniş bir kesimi kastederek alıyorum.Çünkü satranç çok komplike bir spor ve oyundur.Tek parçadan oluşmaz.Çalışınca tüm parçalar uyum içinde olmalıdır. Ait olduğu kitle de öyledir.Oluşumundan kuruluşuna ,yürürlükten zamanı geldiğinde görev devrine ve yeniden oluşumuna kadar.Bu süreçte satrancı yönetme sorumluluğu üstlenenler iç çemberde kalarak görev ve yetkileri belirlenerek hazırlanan program ile çalışma sürecini hayata geçirirler.Dış çemberi oluşturan büyük kitle satranç kamuoyu ise doğal üyelik konumuyla süreci izler,doğru uygulamaları destekler,hata ve eksikleri değerlendirip düzeyli ve etkili biçimde uyarabilir.Elbette doğal denetleyicidirler.Günü geldiğinde,seçimlerde seçme-seçilme hakkına sahip olmalıdırlar.
5.kasım.2012 tarihinde yapılan TSF seçimleri gerek oluşumu ve gerekse uygulanış şekliyle yöntemi çok önceden belirlenen kurallara göre gerçekleşmiştir.İyi yada kötü,bu -ANA STATÜ-kabul edilerek seçim ortamı kurulmuş ve seçimler böylece kuralına uygun yapılmıştır.Şekil olarak bu süreç’e bir itirazım yoktur.
Ancak seçim kazanan yada kaybeden,çok geniş bir kesim uygulamadan ve görebildiğim kadarıyla kuralların konma şekli olan ANA STATÜ den rahatsızdır.Tamamına itiraz olmasa bile çok temel özgürlükler anlamında bir çok konuda yapısal eksiklikler mevcuttur.TEMEL SORUN BU EKSİKLİKLERİN NASIL GİDERİLEBİLECEĞİ KONUSUDUR…Yapılan eleştiri,yorum ve önerilerde daha geniş kapsamlı,daha nitelikli ve deneyimli söz sahibi kitlenin de genel kurulda yer alarak uygulamaların ve sorumluluğun paylaşıldığı yapılanma süreci kendisini hissettimektedir.
Demokrasilerde temel esas halkın kendisini yönetecekleri yine kendisinin seçmesidir.
Ülkemizdeki demokrasi anlayışı hep tartımakonusudur.Eksikler,hatalı uygulamalar,denetlemede halkın yeri …Tartışılır durur yıllardır,bilir ve tanık oluruz. Ucu dokuna uygulamalardan da şikayetçi konuma düşer hak arama yollarını arşınlarız .Olması gereken bu mudur ?
“ Olması gerekenleri DIŞ ÇEMBER oluşturmalıdır “diyorum ben.Çünkü zamanı geldiğinde oluşacak İÇ ÇEMBER bu DIŞ ÇEMBER’ in içinden çıkmalıdır.
Konuyla ilgili tesbit,görüş ve önerilerimi paylaşmaya devam edeceğim.
- MATRANÇ -