Hacivat Karagöz Oyunu
#1
Kuklacı dedi ki en son:
- Biz aslında Hacivat'ın bahçesinde Karagöz'e uçurtma uçurttuğumuzda, Hacivat'ın bu uçurtmanın ipini keseceğini biliyorduk. Hatta o kesmese onun adına biz kesecektik ve bunu bahane edip Hacivat'ı tepeleyecektik! Ancak Hacivat'ın sülalesinin bu denli işe karışacağını hesaplayamadık. "tekavişe"(tekaüt) kadar ipini saldığı uçurtmanın, ipinin sarıldığı kazık Karagöz'ün elinde kaldı ve kimse de Karagöz'e uçurtmasını geri vermedi. Biz de veremezdik. Ne var ki Karagöz'ü teselli etmemiz lazımdı. Düşündük ve dedik ki Hacivat'a;
- Hacivat, sen şimdi Karagöz'ün uçurtmasının ipini kesmiştin ya, Karagöz de sana bir şey yapamadı, elinde uçurtmanın ipinin sapı debelenip kaldı ya, sen şimdi bu sümüklünün bahçesine bir iki taş at, o da senin bahçene bir kaç misli taş atsın ve iki taraf da zevahiri kurtarmış olsun, ondan sonra herkes yoluna sepeti koluna!

"Olmaz" dedi Hacivat ama başka oluru da yoktu. Hem Hacivat'ın bahçesi tar-umardı hem de Karagöz "Dedeme taşşak çok yakışırdı ama" diye diye ağlayıp duruyordu.

Sonuçta Hacivat razı edildi ve başladı Hacivat götünden korka korka Karagöz'ün bahçesini taşlamaya. Karagöz bu taşlamaya karşı "toplarla" yanıt verip üstüne de "kimse benim taşaklarımı test etmeye kalkmasın" deyince her iki taraf ta zevahiri kurtarmış oldu. Karagöz şimdi bir parça olsun mutluydu...

Sonra Kuklacılar yeni bir oyun yazmaya, her durumda kaybeden seyirciler ise oynanmış oyunu yorumlamaya devam ettiler.
Salondan çıkarken seyirciler, "Yankee'siciler" tarafından cüzdanlarının çalındığını fark edecekler miydi acaba?... Hüseyin AKTAŞ- 5 Ekim 2012
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi