Neden Ülkemizde Kaliteli Turnuva Yapılmıyor
#1
Arkadaşlar merhaba,

Bir satranç oyuncusu ve satranç sever olarak sizinle paylaşmak istediğim bir konu var. Ayrıca bu konuda sizin fikirlerinizide merak ediyorum.

Makedonya'da karpos open 2014 turnuvasi yapilmis ve turnuvada 2300 elo uzerinde 100'den fazla oyuncu var.Makedonya nüfusu 2 milyon. Yani istanbulun yaklasik 7'de biri. Sırbistanda, Bosna hersekte bu sekilde bir cok kucuk diye bilecegimiz bir cok ulkede bu sekilde bir cok turnuva yapiliyor. Ben 2013 yilinda ulkemizde bu sekilde bir turnuva yapildimi hatırlamiyorum. Istanbul satranc festivalini ornek vereyim. Katılım ucreti 100 tl idi ve 3-5 tane 2200 ustu oyuncu vardi.

Cesme, Malatya vs. diger illerde yapilan 4-5 tane turnuvayida bildigim kadarıyla o iller finans olarak destekliyorlar.

-Federasyon 390.000 lisanli oyuncumuz var derken ovunuyor.Ayrıca federasyon başkanı amacımız dünya şampiyonu çıkarmak demiş. Bu ortamda bana şaka gibi geliyor dünya şampiyonu çıkarmak. 2 milyon nufuslu ulkelerdeki turnuva kalitesi dahi yok.
-Turnuvalara dogru duzgun iyi oyuncu gelmiyor cunku oduller cok dusuk.

Sormak istediğim ve sizin yorumlarınızıda gerçekten merak ediyorum. Acaba benmi birşeyleri yanlış değerlendiriyorum? Yoksa gerçekten federasyonmu çok başarısız. Federasyonu başarılı buluyormusunuz? Bu konudaki fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Teşekkürler...
Ara
Cevapla
#2
bir çok turnuvada maddi üdül bile verilmiyor madalya kupa ile geçiştiriliyor.
ayrıca turnuva nın yapıldıgı salonunda gurultu yonunden iyi durumda olması gerekir. bazı turnuvalarda ışıklandırma yetersiz dışardaki gürültü içeriye giriyor vs.
zaten satrançı lar olarak turnuva bile herzaman bulamıyoruz. istanbulda yapılanların coguda 12 yaş altı avm turnuvaları vb.
istanbulda mayıs 2014 te herkese açık 60 dk üstü (agır parti) bir tane bile turnuva yapılmadı.(var olan tek turnuvada soma faciası gerekçesiyle iptal oldu.) bazen 2-3 ay boyunca hiç turnuva yapılmıyor (12 yaş altı avm turnuvalarını vb kapalı turnuvaları saymıyorum. avmler niçin 12 yaş altı yapmakta ısrar ederler acaba.)
------------------------
2014 nisan ayrınca kartal belediyesinin duzenledigi turnuvaya teşekurler.
turnuvada
*toplam 9 tane çeyrek altın ödül olarak verilmişti.
*gelen herkese sandiviç, çay, su vb. ücretsiz olarak dagıtılmıştı.
istanbulda en fazla turnuva yapan ve ödül veren belediye kartal belediyesi oldugunu rahatlıkla soyleyebilirim. zaten belediyeler bizden topladıkları vergileri bu gibi organizasyonlara harcalamalıdırlar.

--------------------------
bu sene 29 mayıs 2014te yapılacak fetih kupası umarız geçen sene gibi olmaz. geçen sene güneşin altında insanlar kavrulmuştu.
bu sene bir çare bulurlarsa iyi olur.


------------------------------

en son 2008 te yapılan istanbul open turnuvasındada ibb sponsormuş daha sonra sebebi nedendir bilinmez destegini çekmiş.

acaba haziran ayında herkesin katılabilicegi bir turnuva yapılıcakmı istanbulda?
savaşı zenginler çıkartır fakirler ölür.
Ara
Cevapla
#3
Kaliteli turnuva yapılırsa ele ne geçecek?Birkaç derece elde edip ana sponsora şirin görünmektir ,kitlesel lisans çıkarımları ,vizeler'den vs. gelenlerdir önemli olan.
Ara
Cevapla
#4
Mehmet Ali Kuseyri Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Kaliteli turnuva yapılırsa ele ne geçecek?Birkaç derece elde edip ana sponsora şirin görünmektir ,kitlesel lisans çıkarımları ,vizeler'den vs. gelenlerdir önemli olan.
lisans çıkarımı ve vizeler derken? biraz açarmısınız?
savaşı zenginler çıkartır fakirler ölür.
Ara
Cevapla
#5
Mehmet Nickli Kullanıcıdan Alıntı:
Mehmet Ali Kuseyri Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Kaliteli turnuva yapılırsa ele ne geçecek?Birkaç derece elde edip ana sponsora şirin görünmektir ,kitlesel lisans çıkarımları ,vizeler'den vs. gelenlerdir önemli olan.
lisans çıkarımı ve vizeler derken? biraz açarmısınız?
Bir turnuvada oyuncuların ELO ortalaması 1500'den 1900'a çıkınca Federasyonun kasasına birşey girmeyecek tam tersine iyi oyuncuları çekmek için biraz daha fazla ödül koymak zorunda kalacak , kasadaki para azalacaktır.Lisans çıkarttırıp vizelettirince kasadaki meblağ artacaktır.Bu kadar çocuk turnuvası sadece satrancın geleceği düşünüldüğünden ortaya çıkmadı.
Ara
Cevapla
#6
Sayın İngenieur,
"Neden Kaliteli turnuva yapılmıyor?"diye sorarken bu kavram ile hangi özellikleri aradığınız belirtmeniz gerekir.Siz aradığınız özellikleri söylerseniz sorunuz daha kolay yanıtlanacaktır.
Sizin aradığınız türden turnuvaların yapılmasını isteyen kaç kişi vardır?Hiç daha önce şimdi kullandığınız başlığa benzer bir başlık gördünüz mü?İstek olmayınca turnuva yapılması için neden de bulunamaz.Çoğunluk durumundan memnun görünmektedir.Bu Çoğunluğa soru sorduğunuz zaman alacağınız yanıt Diyojen'in ünlü sözüne benzeyecektir.
Siz daha önce benim yazdığım yazılara görüş eklediniz mi?Geriye doğru bir tarama yapın ve kontrol edin!Sık sık "eksikleri giderelim.yanlışları düzeltelim.Piramidin ortasına bakalım"şeklinde yazıyorum.Fazla bir tepki almıyorum.Demek ki çoğunluk durumundan memnundur.O zaman sizin sorunuzu yanıtlamak için neden de yoktur.
Bazı satrançseverlerimizin ısrarla kimliklerini gizleyerek yazmaya devam etmeleri, eksikleri tamamlama ve yanlışları düzeltme şansımızın çok az olduğunu gösterir.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#7
Mehmet Ali Kuseyri Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Bir turnuvada oyuncuların ELO ortalaması 1500'den 1900'a çıkınca Federasyonun kasasına birşey girmeyecek tam tersine iyi oyuncuları çekmek için biraz daha fazla ödül koymak zorunda kalacak , kasadaki para azalacaktır.Lisans çıkarttırıp vizelettirince kasadaki meblağ artacaktır.Bu kadar çocuk turnuvası sadece satrancın geleceği düşünüldüğünden ortaya çıkmadı.

Hiç Turnuva tecrubesi olmayan okul Öğretmenlerine antrenörlük belgesi verilmeside bu sebeptenmi acaba Mehmet Ali bey
savaşı zenginler çıkartır fakirler ölür.
Ara
Cevapla
#8
Tekrardan merhabalar,

Öncelikle yorum yapan tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. Yaptığınız değerli tespitlerin neredeyse tamamına yakınına katılıyorum. Ateş bey sizin değindiğiniz bir iki noktaya açıklık getireyim.

Kaliteli turnuvadan aslında kastettiğim şey oyun gücü yüksek oyuncu oranının yüksek olduğu turnuvalardı. Tüm tespitlerinize katılıyorum ayrıca daha önce belki siz bu tür eleştirileri defalarca yaptınız ve benim gibi satranç severler okumadı bile. Bu konudada bizi eleştirmekte haklısınız. Talep olmazsa düzelme olmaz demişsiniz. Peki bu talepler nasıl dile getirilmelidir? Ne düzeyde dile(toplu mu olmalı) getirilirse etkili olabilir?

Kimliğimi saklama konusu ise sadece burası için değil genel prensip olarak tüm forumlarda yaptığım birşeydir. Sonuçta bireysel olarak kim olduğumun çok önemli olmadğını, önemli olanın fikirlerim olduğunu düşünüyorum. Kim olduğumu merak eden olursa söyleyebilirim ancak bunun çok önemli olduğunu zannetmiyorum. Sonuçta burada kişiler değil fikirler tartışılıyor.

Teşekkürler...
Ara
Cevapla
#9
Kaliteli turnuvadan ziyade ben şunu düşünüyorum..

Türkiye'de neden acaba bir wijk ann zee, bilbao masters, dortmund, london, tal memorial vb. turnuvalar yapılmıyor onu merak ediyorum. Hani bi taneside ülkemizde olsa dünyanın büyükustalarını yakından izlemeye gitsek fenamı olur?
Her başarının altında sistemli bir çalışma yatar...
Ara
Cevapla
#10
Ben özellikle muhatabını suçlayan ve birilerine hucüm edenlerin kimliklerini gizli tutmamaları gerektiğini söylemek istiyorum.İngenieur'un böyle yaralayıcı bir uslubu yoktur.Bu bakımdan kimliğini gizli tutması kendi tercihidir.Bu tercihe saygı gösteririz.
İngenieur bir isteğini dile getirmek istiyor.Bu konuda Federasyona dilekçe yazmasını tavsiye ederim.Dilekçe incelenecektir.(Dilekçeyi de kod ismi ile gönderebilir)Birkaç kişi aynı isteği dile getirirse etkili olma ihtimali artacaktır.Sadece bu forumda yazı yazarak isteklerin yerine gelmesini beklemek doğru değildir.
Esasen İngenieur'un isteği benim uzun zamandır anlatmaya çalıştığım bir önemli sorunu dile getirmektedir.Piramidin orta kısmına ilgi gösteremiyoruz.Piramidin orta kısmını teşvik edemiyoruz.Çünkü yöneticiler teşvik kavramına önem vermiyorlar.Onların önceliği yaptıkları etkinliklerin ses getirmesi oluyor.Durum böyle olunca kimin yarışmaya katıldığı kimlerin katılamadığı hiç sorgulanmıyor.Yapılan bazı yarışmalar tamamen yabancı oyuncuların yararını gözeten özelliklere sahip oluyor.Bazı yanlışları ve eksikleri düzeltemiyoruz.Ben yıllarca turnuvaları gruplara bölmeleri için adeta yalvarıyorum.Bu defa bölseler de çok garip gruplandırmalar yapıyorlar.Bir türlü Ülkemizin gerçeklerine uygun düşen programlar hazırlayamıyoruz.Çok önemli harcamalar yaparak ortaya koyduğumuz bazı yarışmalarda kendi oyuncularımızın sayısını kısıtlayarak kendi çocuklarımızın yolunu kapatıyoruz.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#11
Kaliteden ne beklendiği tabii göreceli ama mesela Kahraman Olgaç Anı Turnuvası son 10 yılın Ankara Birinciliklerinden daha kuvvetli ilk 10 sıradaki oyuncunun elolarını baz alırsak. Program da çok uygundu, benim yoğun okul-iş programıma bile bir şekilde uydu. Günde tek tur olması ve 30 dakika gecikme kuralı da önemli bir artı. Zaten il yarışmalarına 0 dakika kuralı koymanın hiçbir akla manta sığan tarafı yok. Bizim memleketin yeni yeteneklerinden Ege Karaahmetoğlu ve diğer gelişmek isteyen birçok çocuk için de iyi bir mücadele alanı.

Ha kastedilen süper turnuvaysa o bir Türk olmadıkça biraz zor ve kimse desteklemez. Bence Londra Satranç Klasiği gibi bizim GM'lerin son 3 oyuncu olarak alındığı ve süper GM'lerin davet edildiği, alt kategorilerle aynı salonda oynanan bir turnuva gayet mantıklı ve finanse edilebilir.

Yaş Gruplarında sahneyi Bilbao'da kullanılan ses yalıtan camlarla ayırıp büyükusta kategorisinin de orada oynanması yıllardır dillendirdiğim bir öneri.
Ara
Cevapla
#12
Hakan Aktaş ve Özgür Akman'ın yukardaki bazı fikirlerine katılmıyorum.Onlar farkında olmadan yine Piramidin tepesinde asılı kalıyorlar.Ana sorun Londra veya Bilbao gibi Süper Büyükusta turnuvaları yapmak değildir.Bizim 3 Büyükustamızın turnuvaya katılması gibi bir sorun zaten yoktur.Yerli büyükustalar yurtdışındaki turnuvalara katılabilmektedir.Öte yandan bu Süper turnuvaların maliyet hesabı yapıldığında bu maliyetin yüksek olacağı ve sağlayacağı verim ve yararın az olacağı bellidir.Son 10 yılda çok sayıda uluslarası turnuva yaptık.Bu yarışmalara yabancı Büyükustalar katıldılar.12 yıl ara ile Satranç Olimpiyatı düzenledik.Süper Lig maçlarına Süper Büyükustaları getirdik.Buna rağmen Bilbao gibi bir turnuva yapmamız mı gerekiyor?Veya kim hangi büyükustaları seyretmek istiyor?İnternet sitelerinde mevcut olan canlı yayınlar zaten birçok oyunu izleme imkanı sunmaktadır.Kuvvetli veya kaliteli turnuva düzenleme,Süper Büyükustaları seyretme gibi bir sorunumuz olduğunu düşünmüyorum.Kalitesi orta,kuvvet derecesi orta düzeyde olan turnuvalara ihtiyacımız var.Piramidin ortasında ciddi bir durgunluk var.Bu durgunluğu fark etmek gereklidir.Akman, Olgaç Anı turnuvasına katılabilmiş olmaktan ötürü duyduğu sevinci paylaşıyor ve 30 dakikanın hesabını yapıyor.Bu noktada haklıdır.Kendisi bizim gibi bir amatördür.Satranç oynamak istemekte ama zaman bulmakta zorlanmaktadır.Akman, Piramidin ortasında bulunan tipik bir örnektir.Biz devamlı Piramidin tepesine baktıkça Piramidin ortasındaki sorunları görmeyeceğiz.Artık 1991 den devam eden yöntemleri bırakmak ve yeniliklere açılmak gereklidir.Daha çok sayıda yerli oyuncuyu katılabilecekleri yarışmalarda oynatmanın yollarını aramalıyız.Konulan ödül sayısı kadar yabancı çağırmakla bu işler olmaz.Yerliler artık kendi çıkarını düşünmeli ve koşullarını beğenmediği yarışmaya katılmamalıdır.
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#13
Süper turnuva yapılacaksa illa, masrafı düşürme yolu önerisiydi benimki. Mevcut turnuvaların yanına böyle bir kategori eklenmesi masrafları daha az etkiler.

Çeşme ve Malatya iyi turnuvalar. Katılım da oluyor. Şahsen katılmak istiyorum da ama kişisel takvimime çok ters ve izin alamıyorum.

Olgaç gibi turnuvalara ve amatörlerin satranç oynamasına ihtiyaç var. Program, katılım ücreti ve para ödülleri ayarlamak da çok zor olmamalı ne federasyon ne de diğerleri açısından. Sadece madalya verilen turnuvalar özellikle görece kuvvetli amatörleri çekmeye yetmiyor. Artık "büyükusta olma" ve "norm alma" sorunları kalmayınca Nilüfer Çınar Çorlulu'nun çabalarıyla turnuva yerel amatörlerin katılımına açıldı tıpkı Ali İpek gibi. Umarım önümüzdeki yıllar 2200 üstü hatta unvanlı satranççılar da oynar bu turnuvalarda.

Bu dilek ve temenni, neden turnuva yapılmıyor temalı konular çok sık açıldığı için biraz dağıtmakta sakınca görmüyorum. O yüzden bir de muhataplarına da ilettiğim bir eleştiriyi dile getireyim. Ankara'da mekan olarak ODTÜ Mezunlar Derneği'nin Vişnelik Tesisleri gibi nefis bir yer bulduk. Dernek başkanı ve yönetimle bağlantılar kurdum, başkaları da kurdu. Orada da yapılan ilk turnuva çocuk turnuvası oldu ki bu benim iyi niyetli olduğuna inandığım dostlara da dile getirdiğim bir hayalkırıklığımdı.
Ara
Cevapla
#14
Sayın Ateş hocam. Çoğu fikirlerinize katılsam da bende bazı düşüncelerinize katılmıyorum. Evet turnuva organizasyonlarında sorun var. Ama bu sorun nedir? Seçilen kategorilerin yanlışlığımı-eksikliğimi, ödüllerin yeterince tatmin etmemesi veya olmamasımı, katılabilinecek yeterlilikte olan turnuvaların çoğu kişilere göre ulaşımı zor olması? Ben ülkemizde satrancın popülerliğinin artmasından bahsediyorum. Satrancın gelişimi için faydalı olacağını düşündüğüm turnuvalardan değil. Herkes biliyor ki bahsettiğiniz piramidin orta kesimi için pekte faydalı işler yapılmıyor. 1800 elolu bir oyuncu ülkemizin ustalarıyla oynama fırsatını ne zaman bulabilmektedir? Kahraman Olgaç turnuvasının afişini görüyorum ancak ben manisadayım. manisa nerede ankara nerede? altın kayısı turnuvası görüyorum. malatya nerede manisa nerede? ben manisadaki bir turnuvaya katıldığım rahatlıkla bu turnuvalara oyuncu götüremem. An az bir antalya turnuvası kadar gideri olacaktır. Ve öğrencilerimizin bir çoğu bu maddi desteği bulamamaktadır. Turnuva konusunda çok büyük eksikliklerimiz var. Üst düzey oyuncular ve maddi durumu iyi olanların bu kaygısı yoktur. Ve ben onların adına bir turnuva olmasını ilk planda düşünmüyorum. Yukarıdaki yorumlarımı yazmam benim sadece tepeyi sevindirecek turnuvalar yapılmasını istediğim veya sadece onları düşündüğüm anlamına gelmez. Ayrıca ingenieurun yakınmalarından yola çıkarak yorumlarımı tekrarlamak istiyorum...

Ülkemizdeki turnuvalarda eksik çoktur. Federasyon benim görüşümce gençler şampiyonası vb. turnuvaları olabildiğince üst düzeyde tertipleyeme çalışmıştır. Ancak aynı disiplin ve düzen ile başka turnuva düzenlemeyi düşünüyorlarmı acaba? Türkiye'nin adını parlatacak 2 girişim vardır. Birincisi piramidin orta kısımlarını geliştirecek tatmin edecek ve eloya dahil 'uluslararası' turnuvalar sık sık düzenlenmelidir. Bu sayede oyuncularımız piramidin üstüne çıkmayı başarabilirler. Aksi takdirde hep yerlerinde sayarlar. Bunun yoluda sanırım sağlam bir sponsordur. Bunun anahtarıda federasyondadır. İsterler ise her turnuva için sponsor bulabilirler diye düşünüyorum. İkinci girişim ise bahsetmiş olduğum dünyasatrançseverlerin gözlerini bizim ülkemize çevirecek bir turnuva. Altın kayısı şenliğinde büyükustalar kategorisi isimli kategori oluşturulsa ve buraya civar ülkelerden kaliteli büyükustalar davet edilse nasıl olur? Bu turnuvanın diğer kategorilerinde yarışan sporcuların artmasını ve Türkiyenin her kesimindeki iyi oyuncuların dikkatini çekmesini sağlamaz mı? Veya bir bilbao masters benzeri turnuva düzenlesek adını Ankara Ustalar turnuvası koysak olmazmı? Bu satranç medyasının turnuva süresince Ankarada bulunması demek olur. Ve bir çok kişi katılmayacak olsa bile sırf yerinde izlemek için turnuva yerine gidecektir. Düşün bi dünya kupası yarı final maçını televizyonda izlemek var, brezilyada tribünde canlı canlı izlemek var. İkisi aynı zevki verirmi? Sizin düşüceleriniz Sn. Ateş Ülker bu bağlamda bence yanlıştır. İnternetten canlı takip etmek başka zevktir yakından takip etmek başka bir zevktir. Bizde U-19 şampiyonası yapılıyor tamam ama A milli şampiyonası 'yapılamıyor'. Biz sadece dünyanın diğer ülkelerinde yapılan turnuvaları intertten canlı takip ediyoruz. Sadece izliyoruz...
Her başarının altında sistemli bir çalışma yatar...
Ara
Cevapla
#15
Sevgili Hakan,

Sen yaştayken aynı soruyu kendime sorup duruyor ve nerede satranç turnuvası varsa katılmaya özen gösteriyordum. Hem de bir 657 iken yani devlet memuru. İzin alıp Adana dan ta İstanbul a giderdim. Hem de tam 27 günlüğüne. Tabi o zamanlar Türkiye Birinciliği 18 oyuncu, döner sistem oynanıyordu. Hem de ajurneli, yani ertelemeli.
Seksenli yıllarda bugün aradığımız ölçülerde kaliteli turnuva bulmak çok zordu. Bulsak bile zaman ve para gerekiyordu. Bu gün de benzer yanlar çok var elbette. Hem oyuncu sayısı daha az; ama kaliteli oyuncu sayısı fazlaydı.

Yalnızca günümüz koşularına tanıklık yapan yeni kuşak sporcuları artık satrancın yeni teknolojiyle beraber farklı keyifler veren, farklı imkanlar sunan yönlerini keşfetmişler internet başında.

Yeni kuşak gençliğin en büyük özelliği aynı ortamı paylaşmasına rağmen tek ortak sanal birliktelik özelliği var. Her ne kadar satranççıları bu kategoriye dahil etmesek bile, çok büyük bir bölümü kendisine en basitinden playchess'e kaptırmış durumda. Sabahlara kadar uykusuz ve kan çanağı olmuş gözlerle ertesi güne devam etmeye çalışıyorlar. Bu arkadaşlarımız için klasik satranç turnuvaları bir şey ifade etmiyor ne yazık ki.

Satranç turnuvalarına sponsor bulmak kolay değil Hakan. Ben de önceleri dışarıdayken çok eleştirirdim. Nitelikli bir turnuva şartları oluştuğunda ise, sizlerin de bahsettiği gibi; yol, zaman-izin, para, mesleki ve ailesel sorunlar ortaya çıkmakta.

2002 Kocaeli Grand-Prix düzenledik. V. İvanchuk onur konuğumuzdu. Kimler yoktu ki... Stefannova'dan, Z. Azmailparashvili' ye, Mamedyarov'dan kimlere kadar...
Ya toplumun ilgisi ?? Ulusal basında hiç yer almadı bile...
Ama sonrası bize kalan sıkıntıları biz yaşadık. Güçlü bir sponsorumuz da vardı. Ama masraflar çok çıktı.
Bugün en iyi çözüm yerel güçlerle organize olarak bölgesel turnuvalar düzenlemektir. Bunları da il oluşumları düzenleyebilir. Bunun için de örgütlenme anlayışı ve bilinci yatar.
Her şey merkezden beklenemez. Zaten her yere yetişemez. Ama her yeri yönlendirebilir, olumlu örnekleri gösterebilir.
Ülkemizde bu anlamda oluşumunu tamamlamış ve gelenekselleşmiş neredeyse çeyrek asra yaklaşan başarılı turnuvalar var.
Bunları biliyoruz.
Yenilerini de görmeye başlıyoruz.

Aslında kendi cevaplarını da verdiğin sorunlar bunlar.

Her şey düşündüğümüz oranda başarılı olamıyor. ELO ve UKD listelerinde pasif listelere bir göz atmanı öneririm.
O listelerin puan ortalamasını daha yüksek bulacaksın.
Bir çok başarılı sporcumuz artık satranç arenasında yok.
Bunların bir çok zorunlu ya da tercihen sebepleri var.

Selamlar...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#16
Süper Büyükustalarla Türkiye'de yarışma düzenlemenin bize bu aşamada hiçbir yararı yoktur.Türkiye'de hala Satrancın ne olduğunu bilmeyen çok insan vardır.Ve söylediğiniz Bilbao turnuvası burada düzenlenmiş olsa durum yine değişmeyecektir.Buna karşılık Özgür Akman gibi Satrancın temel ilkelerini kavramış bir oyuncu "filan turnuvaya katılamadığını"söylemektedir.Biz onun katılmasını sağlamak için neler yapabiliriz?Yapmıyoruz.Çünkü turnuva düzenleyeicilerine sesimizi duyuramıyoruz.Çünkü amatörlere kolaylık sağlamak kimsenin umurunda değildir.En basit örneği eğer Cumartesi,Pazar ve tatil günleri tur koymayıp iş günleri turnuva oynatılıyorsa burada tartışmamızın bir anlamı yoktur.Bugün bazı turnuvalarda yerel ve yerli oyunculara özel ödül verilmeye başlanmışsa bunda benim yazdığım çok sayıda yazının payı vardır.Yabancılara kolaylık sağlarken mutlu oluyoruz.Yerlilere imkan sunarken tereddüt ediyoruz.Bu alışkanlığın değişmesi zaman alacaktır.Bu kadar etkinliğin düzenlenmesinin esas amacı yerlilerin gelişmesidir.Federasyon neden var?Esas görevi yerlileri desteklemek ve geliştirmektir.Ne yazık ki farkında olmadan bu amaca giden yolun dışına çıkılmaktadır!
Ateş Ülker
Ara
Cevapla
#17
Ateş bey merhaba,

Oyuncular penceresinden baktığımız zaman sizin yazdıklarınızın tamamına katılıyorum.

Ancak (benim görebildiğim kadarıyla) şu gerçekleri de fazlasıyla yaşamaktayız.

Hakem sayıları turnuvalara tam olarak yetişmemektedir. Bunun mesleki yoğunluk, ekonomik, ailevi ve daha farklı tercihi sebepleri var.

En yeterli örgütlenmelere sahip, en aktif hakemi olan iller bile turnuvalarda hakem bulabilme sorunlarını fazlasıyla yaşamaktadırlar. Hakemler üstüne vazife olmayan işleri de yapmak zorunluluğu yaşamaktalar. Salonun teknik düzenlemesinin dışında orada görevli personelin işlerini de zorunlu olarak yapmak durumunda kalmaktadırlar. Bunlar, kabul edilemez gelse bile ne yazık ki yaşanan gerçeklerdir. Ortalarda gözükmeyen personel, hakemler masa sandalye taşırken, ücret alabilmektedirler. Elbette önlenebilir bu durumlar, ama hakemlerin "yapmıyorum bu işi" deme lüksü kalmamakta ve bu gibi turnuvalarda görev almaktan sakınmaktadırlar.

Cumartesi ve pazar önerinizi anlıyorum.

Ayrıca, tatil günleri yani normal mesai saatinin dışında görev alan hakemler %25 gibi fazla mesai almaları gerekir. Fakat bu uygulanmamaktadır.
Hakem seans ücretleri çok düşüktür. GSGM mevzuatıdır, ama çoktan düzenlenmesi gerekirdi.
Akşam 20.30 dan sonraya aktivite devam etmedikçe hakemler 3. seans ücretini alamıyorlar. Oysa hepimizin bildiği bir gerçektir ki bir çok hakem turnuvalardan saat 22.30, hatta 00.30 a kadar görev yapabilmektedir.

Hafta sonu ailesini ya da ek işinin ücretini bırakıp gelebilecek hakem sayısı çok azdır. Rica ve minnetle bu işler ne zamana kadar yürür?
Uzak belde ve ilçelerden gelmek zorunda kalan hakemleri yasal yolluk harcırahları ödenmesi gereklidir. Bu %90 ödenmiyor.

Hakemlerin maddi kaybı büyük olmaktadır.

Sponsor bulabilmek kolay değil!
Biz Kocaeli' de yüzlerce sanayi kuruluşu olan bir ilde yaşamamıza rağmen sponsoru en kolay bizim bulabilmemiz gerekir gibi?!...
Ama gerçekten de çok zor bir olay.
Aslında satranç çok geniş bir kitleye hitap eden bir spor etkinliği.
Bu kullanılabilirlik işlenmelidir.

Önemli günler, kuruluş günleri, kurumların bu bağlamda en uygun başlama sebepleridir. Belki de günümüzde artık bu sebep cazip gelmemektedir.

Kaliteli turnuva!
Hepimizin isteğidir, en doğalı ve doğrusudur.
Şartların daha kaliteli, harcanan emeğin karşılığı daha makul şartlarda düzenlenmedikçe, çok zor!
Bunun içinde birlik olmak gerekmez mi? Çözüme ulaşmak için belli oluşumlar her zaman en geçerli aşamadır.
Ama ne yazık ki, toplumumuzun duyarsızlığını, şartlar ne olursa olsun her zamanki memnuniyetinin bedelini hepimiz ödemekteyiz.
Gerçek satranç emekçileri bu durumu sırtlarında daha ne kadar taşıyabilirler?
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#18
Maddi kayba uğrayan sadece hakemler midir?Biz yıllarca imkansızlıklar nedeniyle sıkıntı çekmedik mi?Hala çekiyoruz.Hala tatil günlerinden yararlanmamak için gerekçe arıyoruz.Sponsor bulmak zordur.Ama mevcut sponsorların sağladığı imkanlar çoğunlukla yabancıların lehine kullanılmaktadır.Yabancıları ödüllendirirken çok mutlu oluyoruz.Yerlilere kolaylık sağlarken tereddüt ediyoruz.
Ben en azından 2 nci lig takımında oynayabilecek bir sporcu iken 2 sezondur lig maçlarında oynamıyorum.Özgür Akman bazı yarışmalara katılamadığından yakınıyor ve Olgaç turnuvasına katılmış olmasından duyduğu sevinci dile getiriyor.Yarışmaya katılabilmek bizi piyango çıkmış gibi sevindiriyor.
1991 den beri alışkanlık ve gelenek haline gelmiş yöntemler var.Bunları değiştirmeliyiz.Yeniliklere açılmalıyız.Türk Satrancı Piramidin tepesinden ibaret değildir.Piramidin ortasını işlemedikçe, Piramidin tepesinin daha çok yükselmesi de mümkün olmayacaktır.
Diğer kutuda Mojo Jojo'nun eleştirilerini okuyunuz!Mojo Jojo o eleştirileri yaptığı için ben şimdilik aynı konuda yorum yapmaya gerek görmedim.Hızlı satranç turnuvası bile olsa, bir yarışmanın ilk turunda çok sayıda hükmen galibiyet varsa orada yanlış giden işler vardır.
Yerliler mevcut yarışmalara bir süre katılmıyarak eksik ve yanlış işleri protesto etmelidir.Yakın gelecekde başka çözüm görünmemektedir.
Ara
Cevapla
#19
Ateş ağabey ve Mojo Jojo'nun söylediklerine katılıyorum.Turnuvalara katılırken seçmeci olunmalıdır.Hatta bu süreçte çok daha seçmeci olunarak sorunlara dikkat çekilmelidir.Böyle giderse yurtdışı turnuvalara gidilmek zorunda kalınacaktır.
1980'ler ile bu günleri kıyaslamak gerçekçi değildir.Resmi bir federasyona sahip satrancın bugün çok farklı yerlerde olması gerekirken bugün satranç Ateş ağabeyin belirttiği "piramidin ucu" ve ders vererek hayatını kazanan bir kesim haricinde kimseyi memnun edemeyecek durumdadır.
Ara
Cevapla
#20
Her seferinde oyuncuların seçtiği sıkıntılar yerine hakemlerin çektiği sıkıntılardan bahsedilmesi benim için pek çok şeyin özetidir. Emin olun hakemler olmadan da satranç turnuvaları oynanabilir. Hakemler her koşulda "benzin parası çıkartmak için de olsa" turnuvalardan bir para alıyorlar hatta almadan da gelmiyorlar. Oyuncular için bu çoğu zaman söz konusu değil. Pardon da gerçek satranç emekçileri hakemler değil GSGM diliyle sporculardır, böyle bir tespit kabul edilemez.
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 13 Ziyaretçi