2014 TROMSÖ satranç olimpiyatları türk satrancına hangi vizyonu verdi

[MuzafferŞekerli]

2014 tromsö de 21. olduk. bu başarı türk satrancını ve satranççılarını nasıl etkiledi. nasıl bir vizyon kazandı türkiye. bunun tartışılması gerektiğine inanıyorum.

sanırım artık hiç kimse eskisi gibi düşünmüyor ve satrancımızın geleceği konusunda bir takım plan ve hayaller kuruyordur.

2014 olimpiyatları acaba türk satranççılarına hangi vizyonları kazandırdı.

m. şekerli

[yusuf_omur]

Kusura bakmayın, eleştiri ise eleştiri; ben Ipatov'un performansını hiç beğenmedim. .Solak'tan sonra takımın 2. en kuvvetli oyuncusu. .ve nerdeyse hep 4. masada oynadı. .puan almakta hep zorlandı. . Bu sonuçları alan yabancı asıllı GM ler takımda olmamalı. .kendi IM ve GM lerimiz o 4.masada çok daha iyi sonuçlar alırlardı. Takım oyuncuları iyi secilmiyor gibi..4.masamizin gereksiz puan kayıpları olmasa daha yukarıdaydik.

[MuzafferŞekerli]

sayın Yusuf Ömür ün derdi bütün türk satranççılarının derdi galiba .
http://ratings.fide.com/topfed.phtml
türkiye FİDE dünya sıralamasında 27. sırada ve 9 GM NİN 4 ü yabancı. suat atalık ta devre dışı. Erşan gökarmanın bir yazısı dikkatimi çekti türkiye ÇİN modelini benimsemiş. dar bir kadroya her türlü devlet olanaklarını seferber edip başarıyı yakalamak. bu güne kadar bundada başarılı olunamamış, bu nedenle 4 tane yabancı oyuncu türk yapılmış. bu değişmeli, satrancı tavana mı indirmeli. bence değişmeli ve türkiye' nin yapısına uygun olan 2. yol tercih edilmelidir. bir TÜRKİYE GM turnuvası ihdas edilmeli ve gerçek türkiye şampiyonu GM birincisi kabul edilmelidir.GM birincisi olanı federasyon paraya boğmalıdır.

m. şekerli

[Ateş Ülker]

Muzaffer bey,
İfade ettiğiniz yöntemi "dar bir kadroya her türlü olanağı sağlamak"biz konuşma dilinde -Havuz politikası-olarak isimlendiriyoruz.Bu politika Federasyonumuzun 1991 den beri devam eden Politikasıdır.Bunun Çin'deki uygulamalara benzeyip benzemediğini bilmiyorum.Bunu tartışmaya da gerek yoktur.Ben 1991 den beri bu yaklaşımın yetersiz veya eksik olduğunu öne sürüyorum.Ancak dar kadroya sağlanmakta olan olanakların yine aynı şekilde devam edebileceğini ve hatta bazı iyileştirmeler de yapılabileceğini kabul ediyorum.Mesele "bu dar kadronun dışında ne yapacağız?"meselesidir!Bunu konuşmalıyız.Bu kadronun dışındakiler sadece lisans ve vize ücreti ödemekle yükümlü olan,turnuva giriş ücretlerini ve kendi konaklama masraflarını temin eden kişiler midir?Bunlara da bazı küçük kolaylıklar sağlamak mümkün değil midir?Örneğin Devlet 16 yaşından küçüklerden lisans ücreti alınmasına izin vermiyor.Ama 16 yaşından küçükler 1 Eylülde başlayacak olan yarışmada 75 TL giriş ücreti ödeyecekler.Ödeyemeyenler katılamayacaklar!Ne dersiniz?Bu konuları hiç konuşmayalım mı?
A Milli takımımız,Olimpiyatlarda bugüne kadar sağladığı en iyi dereceyi Norveç'te kazanmıştır.Emeği geçenleri kutluyorum.İnşallah bu yükselme Gelecekde de devam edecektir.

[Harun Taner]

Aksaklıklardan dolayı ancak Kilis'e kadar gidebildik. Geri dönüş yoluna çıkmak üzereyiz. Artık gerisini sonra gezeriz. Kısmet bu kadarmış diyelim. Suriyelilerin durumları 1999 depremzedelerinin durumlarından çok daha kötü. Acilen bir kampanya başlatmam gerekiyor, haftaya.

2014 Satranç Olimpiyatlarında başarılı sonuç alan milli takımımızı ve bu başarıya bütün emeği geçenleri kutlarım.

[Ayhan Mansız]

Ipatov kötü bir performansla oynadı evet. Peki mükemmel bir bir performansla oynasa ne olurdu? 21 değil de 16. olsaydık ne olacaktı? Hiç. Bunun Türk satrancına faydası nedir? Hiç. Tek yaracağı şey sonraki seçimlerde şimdiki federasyonun propaganda malzemesi olmaktır. Zaten tüm spor dallarındaki bu devşirme sporcu patlaması kanımca bu kolay başarı peşinde koşmaktan kaynaklanıyor. Bakın işte tarihi başarı kazandık v.s muhabbeti. Solak yerine Ipatov yerine genç IM'ler oynasın tecrübe kazansın. Takım 30. olsun ne var? Üstelik Ipatov örneğine bakarsak daha iyi netice alabileceğimizi de kabul edelim. Bu da cabası.

[MuzafferŞekerli]

yazmayacaktım ama yazmalıyım, yazmak zorundayım..''turnuvayı yarım bırakmak cezalandırılmalı'' başlığına hiç bir şey yazmayıp tartışmaya katılmakta istememiştim .
bir deli kuyuya bir taş atar kırk akıllı çıkaramaz derler . deli derken bizim deli, [/b]dahi deli bobby fischer.

1970 palma de mallorca dan önce ''rus satranççılar kendi aralarında şike yapıyorlar'' diye bir laf attı ama önce palma de mallorca yı kazandı sonra önüne geleni, taimanov u 6-0 ,larsen i 6-0, petrosian ı 5-1 yenip spasky ye rakip oldu . onuda yenip dünya şampiyonu oldu.
sonra fischer e karpov la maç yap dediler. fischer de FİDE YE ,9-9 luk bir sonuç beni şampiyon yapsın dedi; florencio campomannes başkanlığında toplanan FİDE de bunu kabul etmedi ve karpov dünya şampiyonu oldu. zaten fischer inde derdi maçı yaptırmamaktı FİDE Yİ uygulamalarından dolayı protesto etmekti .

bunu niçin anlatıyorum!!! FİSCHER in kuyuya attığı taşı bu güne kadar dünyanın bütün akıllıları çıkaramadı , türkiye nin akıllılarımı çıkaracak .

tartışmayı ibretle izliyorum, neredeyse yönetmeliklerde FİDE kurallarını delip yeni kurallar koyacaklar.

yahu efendim türk satrancının onca derdi var, sayın ATEŞ ÜLKER de bir başlık açmış yeni ufuklara açılmalıyız diye. aslında o konu benim başlığım altında tartışılmalıydı; böyle konular dururken nedir yani bütün dünyanın çıkaramadığı bir taşı çıkarmaya uğraşmak .

yine ATEŞ ÜLKER güzel bir tesbit yapmış, '' sorunlar halledilmezse yerli dinamikler kendi sorunlarını kendileri çözecekler '' diye . ne güzel tesbit.

sayın ateş ülker;
yerli dinamikler kendi sorunlarını kendileri epeydir çözmeye başladılar bile . bunda özgür satranç forumun, bu forummda yazan ben dahil herkesin son derece olumlu etkileri olduğunu gözlemliyorum . mesela artık turnuvalarda +1800, -1800 diye guruplar kuruluyor. çeşme ile amasya turnuvaları bu sene +1600 olarak bölmüş ama olsun bölünüyor ya . izmir GM lojistik 1600 elo ve yukarısı diye bölmüş . hiç yakışmamış . Çanakkale 1800 ve yukarısı diye bölmüş çok yakışmış . buradan şunu öneriyorum bütün turnuvalar +1800 yukarısı ve aşağısı olarak bölünmeli . oyuncu bulamayacağım diye kimse endişelenmemeli.bu bütün türk satranççılarının genel kabulü olmalı.

bakın keşan üç gurup yapmış , ilk beş turdan sonra guruplar birleşir demiş. sizin eleştiriyorsunuz niçin? diye. tahmin ediyorum onlarda arayış içindeler. ama ilk beş tur rapid son üç tur standart bunu bende anlamadım gitti . neye yarayacak .

yalnız benim gözlediğim bu tür turnuvalara federasyonun yaptığı eski ,dostlar alışverişte görsün kabilinden turnuvalardan daha fazla talep var . türk satranççıları +1800 ün değerini ve manasını her geçen gün daha fazla anlayacak ve +1800 ler bir gün satranç yönetiminede ,her şeyede talip olacaklardır . bu sonu kimse durduramayacak gibi ....

muzaffer şekerli
muğla,datça

[EnisBilyap]

Sayın Şekerli,

"izmir GM lojistik 1600 elo ve yukarısı diye bölmüş . hiç yakışmamış" diye yazmışsınız.

*Bu cümlenin bu başlıkla ne alakası var?
*Ayrıca, "izmir GM lojistik" diye bir turnuva yok, turnuvanı adı;"3. MTS LOGISTICS AÇIK ve GM SATRANÇ TURNUVALARI SERİSİ" dir.

Acık turnuvanın dağılımı şu şekildedir,
A GRUBU:1600 ve üstü ELO’lu sporcular.
B GRUBU: 1599 ve altı ELO ile 1600 ve üstü UKD’li’sporcular.
C GRUBU:1599 ve altı UKD’li sporcular.

GM turnuvasındaki katılım ise ise;
Davetli 3 Türk sporcu, MTS LOGISTICS AÇIK Satranc turnuvasında en üstte olan iki Türk sporcu olmak üzere beş Türk sporcu ve FIDE ID'si olan geçerli bir pasaporta sahip beş ünvanlı (3'ü GM) yabancı sporcu ile oynanacaktır.

Acık turnuvasının, 350 kişi kontenjanı vardır, bu gün itibariyle,
A grubunda 25 (7 Yabancı sporcu), B grubunda 90, C grubunda 110 yarışmacı vardır.

Yukarıdaki katılım bilgilerini +1800 takıntınızdan dolayı verdim, nedeni ise, 13. sü yapılan İzmir Open'da 164 yarışmacının, Türk oyuncu katılımında 23 kişi +1800 durumundadır. Bu 23 kişinin de 14 tanesi izmirlidir.

Siz 1600 ve üstü ELO'su olan bir sporcuyu, herhangi bir turnuvanın A grubuna yakıştıramıyor musunuz?

Satranc sporcularını +1800, -1800 diye kategorize etmek doğru değildir. Ayrıca ELO ya da UKD'de sayısal bir ayrım sınırı olduğuna da inanmıyorum.
Saygılarımla,

[MuzafferŞekerli]

enis bey.
öncelikle bir sohbet imkanı verdiğiniz için özellikle teşekkür ederim . babanız siracettin bilyap ile 1980 türkiye birinciliği sırasında tanışmış uzun bir sohbet imkanı bulmuştum . ayrıca selim palavan ilede tanışmış kendi evinde aynı şekilde uzun bir sohbet imkanı bulmuştum . biliyorsunuz her ikiside satrancımızın kurucuları arasında sayılmaktadır.
ayrıca izmir satranç derneğinin ilk adının ''ege satranç kulübü'' olduğunu ve Karşıyaka halkevlerinde ilk faaliyetine başladığını biliyorum . kulüp fahri reisliğine Yusuf hatemi şahimoğulları , yönetim kurulu üyeliklerinede tahsin buldurlu, sadi iplikçi ve özellikle haşmet zeybek in getirildiğini söyleyebilirim .

türkiyenin ilk satranç birinciliği '' türkiye satranç mecmusı ''vasıtası ile 1943 de izmir fuarında yapılmış selim palavan birinci olmuş daha sonra 1944, 1945,1946 da yine selim palavan birinci olmuştur. türkiyenin ilk satranç şampiyonuda dolayısı ile selim palavan dır.

1946 da siracettin bilyap Mübin boysan ile ikinciliği paylaşmışlardır. bunları şu amaçla anlatıyorum . izmir in satranç tarihimizdeki yeri son derece önemlidir , her türk satranççısınında izmir in geçmişini merak edip araştırması lazım .satranç akademilerindede okutulması lazım . sizin çalışmalarınızıda zaten öteden beri takip ediyorum .

enis bey;
diyorsunuz ki + 1800 sizin takıntınız. evet takıntım ,zira bunu ben siracettin bilyap tan da duydum selim palavan danda duydum . bir yerde yazmaz ama işittim . zaten o zamanlar iki tane satranç kitabı vardı . biri selim palavan ın'' modern satranç'' 1944 İTÜ baskısı, ikinciside defalarca basılan capablanca nın ''satrancın esasları'' .

ikisininde yayınlanma sebebi +1800 lük oyuncu çıkartmaktı . hele +1800 lük oyuncumuz olsun gerisi allah kerim zihniyeti hakimdi .demekki satranççı demek 1800 raitingi gören kişi demektir. bu kabul görecek tekrar türk satrancında eminim ve sadece ben dillendiriyorum . bu nedenle turnuvaları +1800 altı ve üzeri olarak bölmenin türk satrancı için ne kadar önemli olduğunu bir daha belirtmek isterim .

sizin yaptığınız turnuvaları tartışmak istemiyorum ve çalışmalarınızı takdirle takip ediyorum . ama asıl size söylemek istediğim şey başka . uzun zamandır söyleme fırsatı arıyordum .

milli bir büyükustalar turnuvası
örneği aşağıda.
http://www.ncf-phil.org/ncfp_photo_gallery.html
http://www.microsofttranslator.com/bv.as..._2014.html

böyle bir turnuvayı aslında TSF yapması lazım . ama o yapmıyorsa yapmak size yakışır diye düşünüyorum . bu konunun ikinci yazısında bundan bahsetmiştim . okuyabilirsiniz. TSF nin yaptığı türkiye birinciliği eleme kabul edilebilir, en yüksek raitingli 5 büyük usta , türkiye birinciliğinden gelen 5 oyuncu ve türkiye gençler birinciliğinin ilk iki oyuncusu ile bu turnuva kolaylıkla yapılır.

Filipinlerde GM eugene torre kendi büyükustalar turnuvalarına her yıl sırf desteklemek için katılır; bir derece alamaz ama katılır. çünkü çok önemli olduğunu bilir. böyle bir turnuva yapmakta size yakışır. sponsor bulmaktada zorlanacağınızı sanmıyorum .
http://www.microsofttranslator.com/bv.as...ers-f21%2F

tekrar saygılar sunuyorum .

muzaffer şekerli.

[Ozgur_Akman]

Açık turnuvalarda reyting kategorilerinin oluşturulması her seviyede rekabeti arttırma açısından son derece faydalı bir uygulama olmuştur. Çanakkale'deki 1800 üstü ve altını A ve B kategorileri olarak bölmek de benzer ve doğru bir uygulamadır. MTS Turnuvaları'nın uzun yıllar devam etmesini dilerim.

Belki de tek sıkıntı 5 tur ve yoğun bir program olması ama o da benim gibi şehir dışından gelen ve çalışanlar için bir fırsat sayılır. Terazide tartınca o formata da fazla bir şey demek zor. Birkaç yerde söylemiştim, Enis Bilyap'ın şu an Türkiye'deki en iyi satranç organizatörü olduğunu düşünüyorum. Sanayi ve ticaretin yoğun olduğu kıyı şehirlerinin sponsor bulması biraz daha yüksek olasılıktır her zaman için. Umarım MTS de bu turnuvayı desteklemeyi sürdürür.

Kendi yaşadığım yer olduğu için oraya çekeceğim, Ankara'da da unvanlı oyuncuların katılımını özendirecek bu tarz formatlara ihtiyaç var.