25-09-2014, 20:48
(Son Düzenleme: 25-09-2014, 21:04, Düzenleyen: M.Aşkın TAŞAN.)
Bu yazıyı "AYRICA", ayrı bir konu olarak bilinçli bir şekilde açmak istedim.
...
Turnuva yarım bırakılamaz.[size=x-large][/size]
Belli durumların dışında...
Bu durumları burada yazmak istemiyorum.
Bir oyuncu yönergesi önceden belirlenen bir turnuvaya katılma kararı almış ise her türlü maddi hesabı yaparak bu kararını uygulamalıdır.
Turnuva uzunsa katılma! Ya da bitir!
ÇEKİLMEK, TURNUVAYI TERK ETMEK ÇOK SIRADANLAŞTI!
Sıradan insanlar satranç oynayamaz.
Bunu ben söylemiyorum. FİSCHER söylüyor!
Başka katılımcılar ile aynı sözü vererek turnuvaya katılanlardansanız eğer, o söze sadık kalacaksınız onlar gibi.
"Ama kurallar benim terk etmeme bir şey demiyor ki" diyenlere bir sözüm var.
Satrancın etik kuralları yönergeye yazılmaz.
Siz bunu göremediğinizden turnuvayı bırakıyorsunuz.
Bunu özümseyemediğinizden terk kavramını; kanıksadınız, alıştınız, sıradanlaştınız.
Turnuvayı başlayıp bitiren her sporcuya içten saygı duyuyorum.
Amacı bitince turnuvayı bitirenlere saygı duyamam.
Hak etmiyorlar.
Yanlışlar örnek alınıp, gerekçe yapılıp kullanılamaz!
Bu basitliktir!
Sorumlu sporculuk, tüm rakiplerine ve tüm maçlarına saygı duymakla başlar.
Rakiplerine...
Rakiplerinin rakiplerine...
Sen yokken masadaki rakiplerine...
Sen yokken hakemlere, seyircilere...
SEN YOKKEN SENİN OYUNCULUĞUNA...
TABELADAKİ ADINA...
BİTMEDEN TERK ETTİĞİN PUANINA...
Seni masrafsız taşıyan belediye şoförüne...
SANA GÜVENEREK; BİLMEM KAÇINCI DEFA SENİ TURNUVAYA ALANLARA...
Sana ödül sözü vermiş sponsora...
Tur fotoğrafçılarına...
Seni ÖRNEK ALACAK(?!) ÖĞRENCİLERİNE...
Şimdi anlıyorum ki bu antrenör oyuncuların sporcularına spor ahlakı adına verebilecekleri çok şey varmış meğer. Ama saygı ve güven dışında tabi!
Ayıp, günah!
Yazıklar olsun...
SATRANCIN KİRLENMESİNE ÖNAYAK OLUP ÇANAK TUTANLARA KARŞI ÇÖZÜM BULACAĞIZ.
BU ZORUNLUDUR.
İLK ADIM ONLARIN İSİMLERİNE YAYINLAMAK...
ELBETTE KURU İLE YAŞ AYRILACAK.
Bilmem kaçıncı kez gelmemekle, ilk kez makul sebeple katılamamak farklıdır.
AMA;
Kısa çöp, uzun çöpten hakkını alacak elbette...
Kusura bakmasınlar...
SATRANCI, ONU KİRLETENLERİNDEN KORUMALIYIZ.
Etik davranışa teşvik yapılamaz.
Saygı insanın içinden saklayamaz kendini dışa vurur.
Son gün 2 puanlı onca sporcu gördüm salonda. İlk günün heyecanı ve iştahıyla...
Satrancı temiz tutan tüm sporculara selam olsun...
Camianın ortak gördüğü çözüm noktasına kulak vermek gerekir.
BEN TSF YETKİLİ KURULLARINI BU KONUDA ACİLEN ÇÖZÜM BULMAYA DAVET EDİYORUM.[i]
Bir oyuncu olarak...
Bir antrenör, bir öğretmen olarak...
Camiadan bir üye, bir çalışan olarak!
Emek dünyanın en yüce değeriyse eğer, tüm emek veren satranççılar adına istiyorum bunu.
Haksızlıklara karşı durmayanlarla, kulak arkası yapanlarla fikir birliği yapamam.
Yüzlerce, binlerce öğrencim oldu.
Bunu ve bu duyarsızlığı onlara anlatamam.
Kötüyü örnek almalarına ve onu kanıksamalarına engel olamam.
Yakında bu ayrışım; sporcu-terk' çi oyuncu, saygın antrenör-cambaz gibi yol ayrımlarına doğru ilerleyecek ve toplum bölünecek.
Selamlarımla...
...
Turnuva yarım bırakılamaz.[size=x-large][/size]
Belli durumların dışında...
Bu durumları burada yazmak istemiyorum.
Bir oyuncu yönergesi önceden belirlenen bir turnuvaya katılma kararı almış ise her türlü maddi hesabı yaparak bu kararını uygulamalıdır.
Turnuva uzunsa katılma! Ya da bitir!
ÇEKİLMEK, TURNUVAYI TERK ETMEK ÇOK SIRADANLAŞTI!
Sıradan insanlar satranç oynayamaz.
Bunu ben söylemiyorum. FİSCHER söylüyor!
Başka katılımcılar ile aynı sözü vererek turnuvaya katılanlardansanız eğer, o söze sadık kalacaksınız onlar gibi.
"Ama kurallar benim terk etmeme bir şey demiyor ki" diyenlere bir sözüm var.
Satrancın etik kuralları yönergeye yazılmaz.
Siz bunu göremediğinizden turnuvayı bırakıyorsunuz.
Bunu özümseyemediğinizden terk kavramını; kanıksadınız, alıştınız, sıradanlaştınız.
Turnuvayı başlayıp bitiren her sporcuya içten saygı duyuyorum.
Amacı bitince turnuvayı bitirenlere saygı duyamam.
Hak etmiyorlar.
Yanlışlar örnek alınıp, gerekçe yapılıp kullanılamaz!
Bu basitliktir!
Sorumlu sporculuk, tüm rakiplerine ve tüm maçlarına saygı duymakla başlar.
Rakiplerine...
Rakiplerinin rakiplerine...
Sen yokken masadaki rakiplerine...
Sen yokken hakemlere, seyircilere...
SEN YOKKEN SENİN OYUNCULUĞUNA...
TABELADAKİ ADINA...
BİTMEDEN TERK ETTİĞİN PUANINA...
Seni masrafsız taşıyan belediye şoförüne...
SANA GÜVENEREK; BİLMEM KAÇINCI DEFA SENİ TURNUVAYA ALANLARA...
Sana ödül sözü vermiş sponsora...
Tur fotoğrafçılarına...
Seni ÖRNEK ALACAK(?!) ÖĞRENCİLERİNE...
Şimdi anlıyorum ki bu antrenör oyuncuların sporcularına spor ahlakı adına verebilecekleri çok şey varmış meğer. Ama saygı ve güven dışında tabi!
Ayıp, günah!
Yazıklar olsun...
SATRANCIN KİRLENMESİNE ÖNAYAK OLUP ÇANAK TUTANLARA KARŞI ÇÖZÜM BULACAĞIZ.
BU ZORUNLUDUR.
İLK ADIM ONLARIN İSİMLERİNE YAYINLAMAK...
ELBETTE KURU İLE YAŞ AYRILACAK.
Bilmem kaçıncı kez gelmemekle, ilk kez makul sebeple katılamamak farklıdır.
AMA;
Kısa çöp, uzun çöpten hakkını alacak elbette...
Kusura bakmasınlar...
SATRANCI, ONU KİRLETENLERİNDEN KORUMALIYIZ.
Etik davranışa teşvik yapılamaz.
Saygı insanın içinden saklayamaz kendini dışa vurur.
Son gün 2 puanlı onca sporcu gördüm salonda. İlk günün heyecanı ve iştahıyla...
Satrancı temiz tutan tüm sporculara selam olsun...
Camianın ortak gördüğü çözüm noktasına kulak vermek gerekir.
BEN TSF YETKİLİ KURULLARINI BU KONUDA ACİLEN ÇÖZÜM BULMAYA DAVET EDİYORUM.[i]
Bir oyuncu olarak...
Bir antrenör, bir öğretmen olarak...
Camiadan bir üye, bir çalışan olarak!
Emek dünyanın en yüce değeriyse eğer, tüm emek veren satranççılar adına istiyorum bunu.
Haksızlıklara karşı durmayanlarla, kulak arkası yapanlarla fikir birliği yapamam.
Yüzlerce, binlerce öğrencim oldu.
Bunu ve bu duyarsızlığı onlara anlatamam.
Kötüyü örnek almalarına ve onu kanıksamalarına engel olamam.
Yakında bu ayrışım; sporcu-terk' çi oyuncu, saygın antrenör-cambaz gibi yol ayrımlarına doğru ilerleyecek ve toplum bölünecek.
Selamlarımla...
- MATRANÇ -