Faaliyet Programı
#21
(16-10-2014, 09:06)Mojo Jojo Nickli Kullanıcıdan Alıntı: -ki 13 yıldır birçok büyükustayı ağırlayan firma bir turnuvadır bu- kamuoyuna duyurmamak, gizlemek bir "saygı" sorununa işaret etmez mi?
Bunu (13 Yılı)

(16-10-2014, 10:09)Ateş Ülker Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Mojo Jojo'nun bu sene İstanbul Festivali kapsamında 13 yabancı büyükustanın ağırlanmamış büyük üzüntü duyduğu ...
Böyle (13 Yabancı Büyükusta) okumak ve anlamak...

Ve üzerine de 1 sayfa yorum yapmak için....

Türkiye'de satranç duayeni olmak gerekir.

(16-10-2014, 10:09)Ateş Ülker Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Zaten bizim öncelikli amacımız yabancı ustaları ağırlamaktır.

Kim daha çok yabancı ağırlayacak?diye yarışıyoruz.

Ama bu ağırlanan yabancıların yerlilere ne kadar yararlı olduğunu araştırmıyoruz.

Bu ağırlanan yabancılar açık turnuvaların ilk turlarında küçüklerle oynuyor.Orta turlarında 1-2 adet dişe dokunacak yerli ile karşılaşıyor.

Son turlarında da "bazan maça çıkmamak da dahil olmamak üzere"aralarında anlaşma yapıyorlar.

Sonra ödülleri alıp gidiyorlar.

Konaklama masrafı da yapmıyorlar.

Özetle "yabancı cenneti"olduk.

Ben bu nedeni şöyle açıklıyorum.

Kafaların sürekli meşgul edilmesi,dikkatlerin başka yöne çevrilmesi ve önemli konuların unutulması için Öney'e sataşmak güzel bir yöntem olabilir.

Muhteşem anlamışsınız.
Ara
Cevapla
#22
Tutku bey,
Ben kendimi ortaya koydum. Yazım 1500 de olabilir, 126 da da kalabilirdi.


Aslında yukarıdaki kadar yazacaktım. Ama genlerim devam etmemi sağlıyor.Angel
Sayılara takılır ve döneme göre baz alırsak benim dışımda ve benden önceki dönemlere doğru yolculuk başlar.
Ortaya farklı ve daha da ilginç tanımlamalar ve sonuçlar da çıkar. Mesela ben de şöyle düşünebilirim: Sıkı muhalif olduğunu bildiğim bazı isimler bu 24 aylık dönemde eleştiri yazısı olarak -0- adet yazı yazmışlar. Şimdi buna göre TSF yi desteklemişler midir? Hayır. Yazmaya değer bulmamışlar ya da izlemeyi tercih etmişlerdir.
Yazı konularına bakarsanız her konuya girmedim.
Girdiğim her konuda TSF yi savunmadım.
Eleştiri yazılarım içedönük kuruma ve ilgili kişiye yazdım. Mevcuttur, uydurmuyorum. Kanıtlanabilir bir konudur ve rahatım.
Eleştiri aldığım konularda ki özellikle sustuğum konulardır, adalete havale edilen konulardı.
İçinde olmadan ve yaşamadan hiçbir konuda ahkam kesmedim.
Maydanoz olduğum bir çok konuda yanlış algı yaratılmaya çalışılmasını engellemeye yönelik kanıtlarıyla yazdım.
Önceki forumdan kalan, sadece yazıp sonuçta hiçbir şey bir şey söylemeyen kişi ve rumuzlara yazdım.
Tartışmalardan kaçmadım. Üzerime gelen, saldıran, hakaret eden, aşağılayan, topluma afişe eden, 3-5 kişiyle aynı konu zemininde kararlılıkla savaştım.
Hani bir laf vardır; ... yiyen kaşığını yanında taşır!

O kişi oldum.

Tartışmalardan kaçsaydım yıpranma payım da az olurdu. Ama kaçmadım.
Mücadelem vardı.

Tutku kardeşim,
Şurada biz bizeyiz değil mi?
Bak sana çok özel bir sırrım!

Ben hayatımın son 8 yılını yeniden yaşıyorum.
Sağlık açısından büyük bir mücadeleden çıktım. Bunu olur olmaz ortaya koymamam gerek biliyorum.
BAŞIM DİK ANLIM AÇIK!

Ben kendimi güçlü görmek istiyorum. Psikolojisi çok değişiktir.

" Yarabbi ne olur son 10 turnuva!" diyen psikolojiyi birinci elden yaşadım. Neden öyle derdi biliyor musun, hiç aklına geldi mi?
Kendisinde sönmeyen bazı yetenekleri somut olarak görme arzusu bambaşka bir psikolojidir. Lütfen yanlış anlamayın ama, sizin gibi sağlıklı insanlar asla anlayamazlar!

Hayatla ancak mücadele ederek hayatta kalmaya mahkum bizler için, bu ve benzeri durumlar bazen bulunmaz ilaç oluyor.

Daha da yazacağım ama, konuyu oldukça saptırıyoruz. Eleştiri alacağız haklı olarak. Ama toplum önünde sorduğunuz için kaçak güreşemem değil mi?
Özelimle kafa şişirmek istemiyorum.

selamlar...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#23
Şifalar dilerim. Bence kendinizi psikolojik açıdan yormayın, değmez.
Stres kan damarlarının sertleşmesine neden olur. Bu bilinen bilimsel bir şey.
Sonu kalp krizine ve hatta ölüme bile gidebilir Allah esirgesin.
Bizler burada sapır sapalak konuşup yazıp duruyoruz diye stres olmanızı istemem bu çok kötü.
Vallahi değmez.
Cevapla
#24
İzmir 15 Ocak'a kadar faaliyet programını açıklamış. http://www.izmir.tsf.org.tr/etkinlik-takvimi

Ankara için ise ipuçlarını takip etmek zorunda kalıyoruz. Küçükler Birinciliği'nin tarihleri belli olmuş ve iki hafta sürecekmiş. Herhalde arkasından Yıldızlar oynanır gibi teoriler üretiyoruz.
Ara
Cevapla
#25
Ankara il temsilciliği sayfasında birkaç gündür ben görüyordum.

http://ankara.tsf.org.tr/images/Il_Temsi...akvimi.htm
Ara
Cevapla
#26
her yerde var merak etmeyin. il il bütün programlar açıklanmış..hemde en ayrıntılı biçimde. konu yine saptı ve İstanbul festival turnuvasına dönüştü. o tartışıldı..
Ara
Cevapla
#27
Sabah-akşam kontrol ediyordum. Herhalde gözümden kaçmış.
Ara
Cevapla
#28
(16-10-2014, 10:04)Ozgur_Akman Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Konu dışına çıkmayalım. Konu faaliyet programının hala belli olmamış olması. Bunu anlayamamış olmak da bir başarı.

@adamehmet77:
Ali Nihat Yazıcı'nın değil basın koordinatörü değil, Ali Nihat Yazıcı'nın başkanlık yaptığı dönemde 2.5 yıl Türkiye Satranç Federasyonu'nun basın koordinatörlüğünü yaptım. Bu ayrımı cehaletinizden mi yoksa başka bir sebepten dolayı mı yapmayı beceremediniz? Bizi aydınlatırsanız sevinirim.

Devam edelim. Ali Nihat Yazıcı'nin yaklaşık iki yıldır TSF ile herhangi bir kurumsal bağı yok. Seçim sonuçlarının neden hatırlatıldığı konusunda bir tahminde bulundum. Bu forumlarda her zaman seçim öncesi bu konuşmalar artar. İsimsiz kahramanların sayısı artar. Ekimde ısınmaya başladı kasımda hararet artar.

"ANY 'nin basın koordinatörü olarak ( kariyerinizde bu paye var) çok güzel yazmışsınız. Ben yaklaşan mali kurul falan demedim . Ben özetle koordinatöre ve ANY 'nin bu yönetimini" ....Bu cümleyi de hiç anlayamadım.

Kariyerime olan ilginiz beni gururlandırdı, ancak Türkiye Satranç Federasyonu'ndaki işimden beş (5) yıl üç (3)ay on altı (16) gün önce ayrılmış olduğumu hatırlatmak isterim.

Özgür bey ben sizi ismen tanımıyordum. Adınızı ve soyadınızı satranç kelimesiyle birlikte arama motoruna yazdım . ANY 'nin basın koordinatörü olduğunuzu böyle öğrendim. Fotoğrafınızı da gördüm. Fotoğraflarda SİZİ biraz ANY benzettim ve bazı turnuvalarda sizi gördüğümü de hatırladım.

Özgür bey kariyerinize ilgim sadece ANY basın koordinatörü olduğunuzu belirtmemdir. Bu durumu yazmam sizin benim

"Seçim sonuçlarını bir hatırlayalım istedim . .

Gülkız TULAY : 108

Cengiz Özdemir KELEŞ : 39

Geçersiz Oy Sayısı : 9

Ben de bu sonuçları alsam hiç bir faaliyet açıklamam . Hemde ibra olmayan bir yönetimin içinde yer alıp bu sonuçla seçilen bir başkan olsam . Belli ki ANY 'nin bu aralar işleri yoğun "

yorumuma

"Bu arada ne zaman satranç "siyaseti" konuşmaya başlasak ne tesadüf bir Mali Genel Kurul veya Olağan Genel Kurul yaklaşıyor oluyor. Kendimi birkaç yıl daha oralardan uzak tutmak istediğim için bunu sırf sportif amaçlarla sorduğumu belirtmek isterim. Bu konu başlığının o eksene gelmesinden yana da değilim"

cevabını yazmanızdır.

Özgür bey ANY basın koordinatörlüğünde bu 2,5 yıl bence kariyeriniz için kötü bir lekedir. Ayrıldığınızdan beri geçen süreyi hem yazıyla hem rakamla özellikle belirtmeniz sizin de hoşnut olmadığınızı açıkça göstermekte ...Umarım fark edersiniz .

Sizi mali kurulda ibra olmayan ANY yönetimi işe almıştır. Buna bir itirazınız var mı ? Sizİ işe TÜRKİYE SATRANÇ FEDERASYONU almaMIŞTIR. Tabi sizi rahatlatacaksa istediğiniz kadar ben Türkiye Satranç Federasyonu basın koordinatörüyüm diyebilirsiniz. Şimdi asıl ben size sormak isterim bu ayrımı neden anlamıyorsunuz diye ... ?

Gelelim anlamadığınız cümleye ... Ben cümleyi bir daha yazacağım . AYM Basın koordinatörü olarak belki bu sefer anlarsınız.

"Ben özetle koordinatöre ve ANY 'nin bu yönetimini

Satrancı Matranç yaptım dese de yine seçecek olanlara ne faaliyetinden bahsediyorsunuz diyorum "

Sizde çok iyi biliyorsunuz ki bu yönetim ANY nin yönetimidir. Şu andaki satranç bilmeyen başkan ve yine satranç bilmeyen Tahsin bey sizin gibi ANY nin eski çalışma arkadaşlarıdır . Bu başkan mali kurulda ibra olmayan ANY yönetimindeydi ve 12 yılın hesabı sorulmaması için vitrindedir.

Saygılarımla

Dr. Mehmet Fatih VARLI
Ara
Cevapla
#29
"Ben özetle koordinatöre ve ANY 'nin bu yönetimini...

"Satrancı Matranç yaptım dese de yine seçecek olanlara ne faaliyetinden bahsediyorsunuz diyorum "

"Sizde çok iyi biliyorsunuz ki bu yönetim ANY nin yönetimidir. Şu andaki satranç bilmeyen başkan ve yine satranç bilmeyen Tahsin bey sizin gibi ANY nin eski çalışma arkadaşlarıdır ."


Fatih bey merhaba,
Benim yukarıdaki ÖSF imzamı kullanarak bazı saptama, itham ve düşünceleriniz var.

Bu düşüncelerinizi neden benim ile ilişkilendirme ihtiyacı duyduğunuzu
anlamak isterim.
Selam ve saygılarımla...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#30
Aşkın bey tamamen tesadüf . Ben sizin ÖSM imzanızın MATRANÇ olduğunun farkında değildim. Bu kelimeyi tamamen satrancı değiştirip başka bir şey yapsalar anlamında kullandım. Ama benim yine sonradan fark ettiğim ilginç bir tesadüf daha var. Bildiğiniz gibi MAT (MATE) kelimesi Pers dilinden gelmektedir ve anlamı ÖLÜM demektir. İngilizcede ise MAT kelimesinin PASPAS manasına da bulunmakta . Yani buradan satrancı öldürseler vaya paspas etseler anlamı da da çıkar mı bilmem.

"ANY 'nin bu yönetimini Satrancı Matranç yaptım dese de yine seçecek olanlara ne faaliyetinden bahsediyorsunuz diyorum "

"Sizde çok iyi biliyorsunuz ki bu yönetim ANY nin yönetimidir. Şu andaki satranç bilmeyen başkan ve yine satranç bilmeyen Tahsin bey sizin gibi ANY nin eski çalışma arkadaşlarıdır .

Ben bir ithamda bulunduğumu düşünmüyorum. Tahsin bey ve şimdiki başkan bayan

ANY 'nin yönetimindeydiler . Bu bir itham mı sizce yoksa bir realitemi ? Satranç bilmeme konusu için ise FIDE elo listesine bakmamız yeterli . İsterseniz ukd listesine de bakabiliriz. Bir şey göremeyeceksiniz.

Saygılarımla
Ara
Cevapla
#31
Aşkın bey tamamen tesadüf . Ben sizin ÖSM imzanızın MATRANÇ olduğunun farkında değildim. Bu kelimeyi tamamen satrancı değiştirip başka bir şey yapsalar anlamında kullandım. Ama benim yine sonradan fark ettiğim ilginç bir tesadüf daha var. Bildiğiniz gibi MAT (MATE) kelimesi Pers dilinden gelmektedir ve anlamı ÖLÜM demektir. İngilizcede ise MAT kelimesinin PASPAS manasına da bulunmakta . Yani buradan satrancı öldürseler vaya paspas etseler anlamı da da çıkar mı bilmem.

Fatih bey,
MATRANÇ yani bana ait olan imza, benim isim ve soy ismimin baş harflerinden oluşmuş ( Mehmet Aşkın TAŞAN) benim bulup kullandığım bir yakıştırma isimdir. Ben yıllarca yerel gazete ve İSEM dergisinde de aynı ismi kullanmıştım. MAT Farsça da canlılığını kaybetmiş anlamında da kullanılır.
Ben art niyetli yazdığınızı düşünmedim.


"Sizde çok iyi biliyorsunuz ki bu yönetim ANY nin yönetimidir. Şu andaki satranç bilmeyen başkan ve yine satranç bilmeyen Tahsin bey sizin gibi ANY nin eski çalışma arkadaşlarıdır. Ben bir ithamda bulunduğumu düşünmüyorum. Tahsin bey ve şimdiki başkan bayan ANY 'nin yönetimindeydiler . Bu bir itham mı sizce yoksa bir realitemi ? Satranç bilmeme konusu için ise FIDE elo listesine bakmamız yeterli . İsterseniz ukd listesine de bakabiliriz. Bir şey göremeyeceksiniz.
Direk olmasa da dolaylı bir itham yok mu sizce?
Açıkça bir itham var.
Çünkü
1- Yönetim ANY YÖNETİMİ değildir, federasyon organizasyon listelerine bakınız, siz de bunu göreceksiniz!
2- Eğer dolaylı-gizli olarak yönetimin içindedir diyorsanız, ben kendisiyle de çalıştım. Çalışma yöntemleri, söz ve fikir dinlemeler, hitaplar, il gezileri hiç birinde eskinin havası yok.
3- Yönetimde iletişim açısından bizden daha ileride olmanız ve bunu görüp fark etmeniz gerekir. Oysa yaklaşımlar ve çalışma stilleri, ve anlayış temelden çok farklı.
4- Bazı konularda şu an ki yönetimle ANY’NIN fikirlerinin örtüşmesi( eğer örtüşüyorsa ki), kendisinin yönetimde olduğunu gösterir mi?
5- ANY ile eski çalışma arkadaşları sadece sn. G. TULAY ve sn. Tahsin AKTAR değil ki! Bizler de varız.
6- Satranç yönetimi için satrancı elbet bilmek gerek. Ancak koşul için TSF ya da ELO listelerinde olma gerekliliğini sizden öğrendim. Ama yaklaşık 20- 30 yıldır bu olayın içinde hizmet veren insanlar için biraz haksızlık değil midir, sizin bu yaklaşımınız?

Ben, sizin satranç için doğru tespitler yapıp, sorumlulukla uyarı ve öneriler getirme amacında olduğunuzu düşünüyorum.

Selam ve saygılarımla...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#32
(19-10-2014, 17:04)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Açıkça bir itham var.
Çünkü
1- Yönetim ANY YÖNETİMİ değildir, federasyon organizasyon listelerine bakınız, siz de bunu göreceksiniz!
2- Eğer dolaylı-gizli olarak yönetimin içindedir diyorsanız, ben kendisiyle de çalıştım. Çalışma yöntemleri, söz ve fikir dinlemeler, hitaplar, il gezileri hiç birinde eskinin havası yok.
3- Yönetimde iletişim açısından bizden daha ileride olmanız ve bunu görüp fark etmeniz gerekir. Oysa yaklaşımlar ve çalışma stilleri, ve anlayış temelden çok farklı.
4- Bazı konularda şu an ki yönetimle ANY’NIN fikirlerinin örtüşmesi( eğer örtüşüyorsa ki), kendisinin yönetimde olduğunu gösterir mi?
5- ANY ile eski çalışma arkadaşları sadece sn. G. TULAY ve sn. Tahsin AKTAR değil ki! Bizler de varız.
6- Satranç yönetimi için satrancı elbet bilmek gerek. Ancak koşul için TSF ya da ELO listelerinde olma gerekliliğini sizden öğrendim. Ama yaklaşık 20- 30 yıldır bu olayın içinde hizmet veren insanlar için biraz haksızlık değil midir, sizin bu yaklaşımınız?

Ben, sizin satranç için doğru tespitler yapıp, sorumlulukla uyarı ve öneriler getirme amacında olduğunuzu düşünüyorum.

Selam ve saygılarımla...

Mehmet bey, Türkiye'de satranç matranç olalı bayağı oldu, mahlası arkadan geldi sadece. Ama o işin diğer tarafı. Bu yazıdan ise anlayacağımız şudur:

1 - Son sözü daima Matranç bey söyler Big Grin

2 - Kendisinin TSF sözcülüğü ile ilgisi yoktur (Stalin de kapitalistir).

3 - TSF asla kötü birşey yapmaz. Bu ülkede iyi ne yapıldıysa son 20 yılda yapılmıştır.

Gül hanımın ELO listesinde olmaması satranç bilmediği anlamına gelmez. Ama Gül hanımın ELO listesinde olmamasının satranç bilmediği anlamına gelmemesi, mükemmel satranç yöneticisi olduğu anlamına gelir.

4 - Ayrıca işin içinde sadece Gulkız hanım ile Tahsin bey yok, ifade edildiği üzere Aşkın bey var; şimdi hepimiz rahat ettik (bu arada bu itiraf aslında Gulkız hanımın ve Tahsin beyin bilgisiz olduğunu mu söylüyor bize?)

Çalışma yöntemleri, söz ve fikir dinlemeler, hitaplar, il gezileri falan hep değişmiş. TSF'de her gün kurul raporları yayınlanıyor, orada görüyoruz. Keza artık Kemer Limra'da turnuva düzenlenmiyor, profesyonel oyuncularımız bebeklere ders vermekten kurtuldu, İstanbul'da yılda 4 uluslararası turnuva düzenleniyor.

5 - Bizim görevimiz "doğru tespitler yapıp, sorumlulukla uyarı ve öneriler getirme amacında olmaktır". Aman ha !

6 - Hayır şimdi cevap vermeye de kalkarsınız, aklınızda olsun; buradaki tüm maddeler, birinci maddeye gider Smile.

Şimdi ben 160'a kadar sayıyorum ve kendileri geliyor.

En güzel grubu sen kurdun, en güzel ritmi sen buldun, ANY'yi sen çözdün, son mesajı da hep sen attın.

Peki peki anladık; sen hiç sözcü değilmişsin be ağbi Cool
Ara
Cevapla
#33
Mojo Jojo Bey,
Hiç dolandırmadan, ve sırıtan resimler koymadan yazacağım. Hani bir zamanlar sizin deyişinizle;
Bu forumun yazılı olmayan etik kuralları vardır.
Ben sözümü ifadelere muhtaç kalmadan da söyleyebilirim. Eskiden ben de yaptım. Ama artık yanlış ve çocukça buluyorum. Siz tarzınıza devam edebilirsiniz.


Son yazınız, entrikaları önleyememiş ve seçim kaybetmiş, bu yüzden işsiz kalmış bir avukatın duygularıyla, günlüğünden kalma bir yazı gibi geldi bana.
Hani bizleri görevlerimiz, mesleklerimiz üzerinden sorguluyor, olur olmaz temelsiz ve ucuz şova yönelik benzetmelerle toplum önünde küçük düşürdüğünüzü sanıyorsunuz ya.
Aslında bizim ülke insanları olarak da sizi sorgulama hakkımız yok mudur?
Bakın biz GSGM NE bağlı bir federasyonuz. Onun hukuk kurulu ve komisyonlarının sınırlarını çizdiği yönetmeliklerle yolumuzu çizer ve denetleniriz. Olumsuzlukların hesabı yine aynı üst kurumca veya genel kurulda kesilir.
Sizin şahsınızla ya da fikirlerinizle ancak genel kurul oluşumunda güç ve iş birliği yapabilirim. Tabi bu yine de sizin bileceğiniz bir iş.
Hangi genel kurul diyorsanız o zaman fikirlerinizi ortaya koymanız yetmez.
Özellikle siz hukukçuları en öncelikli ilgilendiren bir konudur ki, o da bu ülkenin geleceği hakkında karar mekanizmalarının neresinde olduğunuzdur.
Bunu topluma bir açıklayınız ki önümüzü bir görelim.
Şu hakkaniyetli, özenilen, adil, hak eden insanlardan kurulmuş genel kurula ulaşabilecek miyiz?
Günlerdir yeni statüyü eskisiyle karşılaştırmalı olarak yayınlıyorum.
Önemsiyorum. TSF’DE OLMAMA RAĞMEN BAS-BAS BAĞIRIYORUM.
Adil değil diye!
Hukuki değil diye!
Yenisinin camia tarafından hep birlikte yapılması konusunda 5.11.2012 den beri MATRANÇ imzasıyla gündemde tutmaya çalışıyorum.
Bir tane hukukçu görüş bildirdiniz mi?
İşini gücünüz ten tene… Limra, TSF Sözcülüğü, Gülkız, Tahsin, ANY, MFÖ ve diğerleri…
Bir de Stalin çıktı sayenizde.
Sadece laf!
Peynir geminiz bile ortalarda yok.
Ali Nihat YAZICI Ankara’da TSF koltuğunda oturuyor olsa ne olacak sanki. İdeal GENEL KURUL mu kurulacak?
Tahsin AKTAR inzivaya çekilse ideal şartlar mı oluşacak?
Ülke bu günlerinden mi kurtulacak?
Şimdiki yönetimin bu GENEL KURULU oluşturabileceğini sanıyor musunuz?
İsteyip istememesi önemli değil! Bunu her kim yönetimde olursa olsun başaramaz. Aktif satranççılardan oluşmuş bir YK çok isterdim. Ama bunun nasıl facialarla sonuçlanabileceğini zamanla anladım. Ben bu kadar uygun olmama rağmen yılda ancak 3-4 kez toplanabiliyoruz. Bana hangi satranççının hangi turnuvasını bırakıp da il gezilerinde sorun dinleyip çözüm için çabalayacağını ama, aynı duvarla karşılaşacağını bahsetmiyorsunuz bile değil mi?
Bana diğer federasyonlardan aksi bir örnek sunun.

Ya, lütfen bırakın şu laklakayı, tenteneyi!

23 aydır perde arkasından sözüm ona muhalefet yapıyorsunuz. Aman Allah’ım çok etkilendim!

TSF de bir tane adam, geçmişten farklı olarak dikkat çekmeye, birlik olmaya, toplumsal çözüm üretmeye davet ediyor.
Toplanın diyor!
Üretin diyor!
Şimdiki TSF bunu hukuken yapamaz diyor!
İşinize gelmiyor değil mi?
Hukuksal bir çözümünüz yok değil mi?

TSF Hukuk Kurulu bunu çoktan gördü. Aynı duvarın dibinde bekliyor.
KOBANİ’DE yok olmanın eşiğindeki bir halk gibi, satranç da belki diğer dallar gibi yok olacak.
Ama orada savaşan ve varlık mücadelesi veren bir halk var.

Evet, sadece S.Arabistan da satranç il temsilciliği yok.

Hep yanlış yerlerden örnek verdiniz zaten!

Oradaki gibi, ama il temsilciliğini en çok sizin arayacağınız bir ülke olmanın eşiğine ilerliyoruz.

Vaktiyle bir yazımda yazmıştım.“TAŞI ALTINDAKİ ELİNİZİ GÖREMİYORUM” derken bunları kast ediyordum.

Bu ülkenin oyuncusu ve yöneticisi, hakemi ve antrenörü, tüm insanları, özellikle siz hukukçularıyla sorumluluk almadıkça, bedel ödemedikçe, duruş sergilemedikçe, daha çok genel kurul kaçacak, saçma sapan YK lar kurulacak, yarın gelenleri belki de hep birlikte eleştireceğiz.

Mazhar’dan okumayı bırakın. Ben sizden ciddi ve hukuki duruş, çözüm, yol haritası beklerim.
Var mı sahiden, söyleyin!
...


Sorumluluklarımın hiçbir gelecek kaygısı duymadan ve çıkar beklentisi olmadan farkındayım.
Günü geldiğinde hepimizin savunması gereken bir TSF’MUZ bile olmayabilir.
Satranç, görev ve sorumluluğunu yerine getirmeye çalışan yeni” MATRANÇ’LARINI” bulamayabilir bile…

24 ay geçmek üzere. Önümüzdeki 24 ayın hukuki temellerini, bu konudaki önerileri siz hukukçulardan takip etmek isterim.
Bakın sizin mensubu olduğunuz toplumsal örgütler bile ayağınızın altından kaymaktadır.
Çok üzülüyorum. Aydın insanların aşağılanmasına, haksız gösterilmeye çalışılmasına, hukuksuzlukların belli çevrelerce meşru gösterilme çabaları karşısında gerçek hukukçuların içinde bulunduğu duruma açık destek vermek istiyorum. Ben çözümün önemli bir sürecinin bu dayanışmadan geçtiğini düşünüyorum.

Bence önümüzdeki sürecin en öncelikli konusudur.

SATRANÇ KENDİ GELECEĞİ İÇİN KENDİ ÇÖZÜM SÜRECİNİ TOPLUMSAL TEMELLİ OLARAK KURABİLECEK MİDİR ACABA?

MATRANÇ’ I onun için seçtim.

Ya satrancı kurtaracağız, ya da MATRANÇ olacağız!

Siz seçiniz.
M. BOTVİNNİK'İN dediği gibi;

SATRANÇ KÜLTÜRÜN BİR PARÇASIDIR, EĞER KÜLTÜR DÜŞÜŞE GEÇERSE SATRANÇDA DÜŞÜŞE GEÇER.

Saygı ve selamlarımla.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#34
bu konu çok uzadı ve daha önce belirttiğim gibi amacından iyice saptı . açın tartıştığınız konu ile ilgili bir başlık bende dahil olayım diyeceğim ama olmuyor . tartışılan konular hakkında benimde söyleyeceğim şeyler var elbette .

konu 1. İstanbul festival turnuvası..

türkiye satranç federasyonunun yapılamayan turnuvayı yapacak vizyonu yok . yani cem pekün ün yerine koyacağı bir kimse yok . cem pekün ün yeri doldurulamaz ama 17 milyonluk istanbulda onun yerini dolduramamak nasıl bir satranç federasyonununa sahip olduğumuzun açık bir delilidir.

her tarakta bezi olanlarla çalışmak bu federasyonun fıtratında var . satranççı ve satranç için her şeyini ortaya koyan , turnuvaları yoktan var eden kişiler in yerini doldurmak ancak satranççı bir yönetim ile mümkündür.

konu 2. tahsin aktar ın satranççı olmaması meselesi .

ya kardeşim tahsin aktar a satranççı değil demek bir hakaretmi ki ; o söylüyor zaten'' ben satranççı değilim , satrancı ve satranççıları yönetiyorum'' diye . ben yöneticilik yapıyorum diyor. bunun neresi hakaret aşağılama . ama eleştirmek mi diyorsunuz .

işte eleştiri . bölgesi adana dır . açın hemen şimdi adana temsilcilik sitesini ayna gibi görürsünüz. adana il temsilcisi teşkilatlanmışmıdır . ilçe teşkilatlarını kurmuşmudur . bırakın adana içini, Ceyhan gibi birinci ligde temsil edilmiş bir ilçenin bile temsilcisi yoktur. ama en iyi temsilci odur . niçin ??? çünkü adana satranççılarına değil federasyona, tahsin aktar a yakındır .

İstanbul il temsilcisini tanırım eski , satranççı ve satranç vizyonu olan iyi bir kişidir ama özelliği adana satranç il temsilcisine benzer .

mojo jojo haklıdır . birileri bir proje getirecek ki , yapabilsin veya o yapsın kendisi seyretsin . kendisi bir proje geliştiremez.

hakemlik konusundada antrenörlük konusundada federasyona yakınsanız ne ala, yoksa yandınız demektir . şöyle böylede değil . AYGAZ gibi yanarsınız . ne külünüz ne dumanınız kalır. yok olur gidersiniz.

bu gün türkiye satranç federasyonu, kendi varlığını devam ettirmek için baştan beri bulduğu tek yol, her tarakta bezi olanları sivriltmek, satranççıları potansiyel tehlike görmektir. başka bir şey değil .

muzaffer şekerli .
Ara
Cevapla
#35
bence ilk kez konu sapmadı. onu da göremiyorsunuz. adı faaliyet programı. şimdini ve geleceğin.ne fark eder. ne söyleyeceğiniz varsa söyleyin.
yoksa söyleyeceğiniz bir şey yokmudurrrr.

hepinize saygılar.
Yarımca.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#36
her ilin faaliyet programı açıklanmış , konuyu açan sayın özgür akman da ''gözümden kaçmış'' dedi ve bu konu kapandı . daha ne olsun yani .
Ara
Cevapla
#37
(19-10-2014, 20:18)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Bir tane hukukçu görüş bildirdiniz mi?
İşini gücünüz ten tene…
Görüş bildirdiklerimiz ne oldu? En başta Gürcü konusunda ne yapıldı? TSF'nin ceza verebileceğini örneklerle ve mevzuat maddeleriyle belirttikçe siz TSF'nin tek başına ceza veremeyeceğini ima eden yazılar yazdınız. Eski Ana Statü'de de ceza verilmesi için bir engel yokken yeni Ana Statü sonrası "BUNDAN SONRA" ceza verilebilir yazdınız.

Bunları geçtim, dünyada konusundaki en üst düzey yargı organı olan CAS'ın şike konusundaki ceza vermeye yeterlilik oranını bile elinizin tersiyle ittiniz! Çünkü sizinle farklı şeyi söylüyordu.

Şimdi o Ana Statü hakkında "işinize gelmediği zaman bildirdiği görüşlerin defalarca tersini yazdığınız" hukukçulardan mı görüş istiyorsunuz?

TSF'nin kurulları yok mu? Eğitim Kurulu "forum işi"ne bakıyorsa, Sağlık Kurulu da çok iyi bir mevzuat düzenlemesi yapabilir! (mi?)
Ara
Cevapla
#38
Faaliyet konusu kapandı ama bugüne kadar bazı suçlamalara karşı sessizliğim pasifliğime veya kabullenmeme verildi. Sükut ikrardan gelmiyor her zaman. O yüzden alttaki cevap konu dışı olup bundan sonrası Dr. Mehmet Fatih Varlı'ya cevaptır.

Sayın Dr. Varlı,

Her şeyden önce benim ibra olmayan yönetimle 7-8 ay çalıştıktan sonra ayılrdım ve 1.5 yıl sonra bu yönetim ibra edilmedi. İşe girdiğim dönem (Kasım 2006) 2004 Genel Kurulu'nda seçilen yönetim vardı. Bu arada mali bir sorumluluğum olmadan ibra olmayan yönetimle ne ilişkim olduğunu anlayamıyorum.

Kastettiğiniz benim maddi kazanımlarımsa, 950 TL maaşla (1.5 yıl zam almayarak), 24 saat çalışarak, otellerde odamı dahi göremeyen, 23-24 yaşında bir sürü niteliksiz yöneticinin mobbing'iyle uğraşarak, kimsenin emek takdir etmeyi bilmediği bir ortamda, ODTÜ SBKY mezunu birisi olarak zaten kazanabileceğimin çok altında çalıştım. Sadece satrancı sevdiğim için bu işi yaptım.

ANY'ye ima ettiğiniz kadar yakın olsaydım ("onun" basın koordinatörü olacak kadar) 50'den fazla ülke gezmiş olur, harcırahlarla kendime bir ev hadi en kötü bir araba parası da biriktirmiş olurdum. Sanki çocuk kızdırır gibi parmakla gösterme ısrarınızı forum trollüğüne olan merakınıza mı vermeliyim? Benim ANY'nin mi TSF'nin mi basın koordinatörlüğünü yaptığımı başkalarının takdiri elbet ama bence durum açık. Herkesin takdir hakkı vardır ama satrançla hiç alakası olmadan ve hakkımda eksik/yanlış bilgiyle atıp tutanlara da cevap verebileyim.

Bu arada ibra olmayan yönetimle olan ilişkimi de henüz idrak edemedim.
Ara
Cevapla
#39
Tutku Bey, yazdıklarımı çok önemli olan, ama geneli daha çok ilgilendirmesi gereken farklı konular (genel kurul) açısından bakamadığınızı, okuyamadığınızı düşünüyorum.



Görüş bildirdiklerimiz ne oldu?
Bildirmenizi istediğim görüş birkaç turnuva terkinden, ya da disiplin olayının çok ötesindedir. Bunu anlayamadınız ki soruyorsunuz.
Benim görüş bildirmenizden kastım GENEL KURUL YAPILANMASININ OLUŞUMU üzerinedir. Ben Genel Kurulun 2102 den önceki ve bu yeni statüye göre adil olmadığını hep söyledim. Bu sabittir.
Bu konuda görüş, öneri ve onun çok ötesinde çözüme yönelik yapılanma üzerine somut örnekler verdim. Kulüpler Birliği, Sporcular Derneği-Birliği, Antrenörler Derneği, Satranç Hakemleri Dayanışma Derneği gibi, ülke genelinde oluşumlar önerdim. İl Temsilciliklerinin kendi kendini seçmesi ve yönetmesini ortaya attım. Örnek oluşumları işaret ettim. Kararlarında hür sorumlulukta ve denetimde TSF ye bağlı olmalarını benimsedim. Bu öneri ve düşüncelerim toplumca ve yönetimce de bilinmektedir.
Ancak ülkemizde insanların fikirlerinin yanında değil, gücü oluşturan kalabalıklar içine saklandıklarını çok iyi biliyorum. Ben bunu açık kimliğimle ilan ediyorum. Hukukun eksikliği burada çok fazladır.



En başta Gürcü konusunda ne yapıldı?
Sadece takibe alındığını biliyorum. Ama Gürcünün ülkesine döndükten sonra yaptıkları da var.


TSF'nin ceza verebileceğini örneklerle ve mevzuat maddeleriyle belirttikçe siz TSF'nin tek başına ceza veremeyeceğini ima eden yazılar yazdınız. Eski Ana Statü'de de ceza verilmesi için bir engel yokken yeni Ana Statü sonrası "BUNDAN SONRA" ceza verilebilir yazdınız.
Evet! Bu benim şahsi görüşümdür. Aynı noktadayım.
Sebebini de hukuki ve resmi yoldan açıklamıştım. Tutku bey bunu da anlamamışsınız ya da görmezden gelmektesiniz.
Yine kendi görüşüm olarak suçun işlendiğinin hukuki yoldan sabit kılınması gerek. Yani suç işlenmişse, belli süre içinde onu kanıtlarıyla kayıt altına almalısınız. Adamdan ne turnuva alanında, ne diğer turnuva da ne ziyarete gittiği diğer ilde bir yazılı ifadesi bile alınmadı. Ben şahsi girişimimle kendisini olay hakkında konuşturmasam şimdi tamamen başka şeyler konuşuyor olurduk.



Bunları geçtim, dünyada konusundaki en üst düzey yargı organı olan CAS'ın şike konusundaki ceza vermeye yeterlilik oranını bile elinizin tersiyle ittiniz! Çünkü sizinle farklı şeyi söylüyordu.

Evet, doğru! Ben hala aynı görüşteyim. Prof. Ertan KILCIGİL s"atranç spor değildir" derken de benzer kararlı duruştaydım.

Çünkü benim için %75 şüphe, sadece kuvvetli bir şüphedir. Kanıt farklıdır. Kanıtlanmadıkça bir insanı nasıl zan altında bırakırsınız.

Hukukta kanıt nedir, şüphe nedir?
Günümüzde şüphe üzerine aylarca yıllarca yatan suçsuz tutuklular var. Bunları inkar mı ediyorsunuz?

Gerçek kanıt farklıdır. Hukukta bunu bildiğinizi sanıyordum. Ama yine de %75 i, %100 ile bir tutan görüşe mantık olarak da matematiksel olarak da katılamam. Buna en önce fikren siz hukukçuların karşı çıkmasını beklerdim.



Şimdi o Ana Statü hakkında "işinize gelmediği zaman bildirdiği görüşlerin defalarca tersini yazdığınız" hukukçulardan mı görüş istiyorsunuz?

Tamamen asılsız ve yakıştırma.
Hangi ana statünün hangi maddesi hakkında hangi hukukçunun görüşüm ile birlik olan fikrine karşı çıktım? Gösterin!
Ben 1982 den beri tüm statülerin “GÜCÜN YENİDEN KENDİNİ SEÇTİRMESİ ÜZERİNE” olduğunu yazdım. Aynı tespit noktasındayım.


TSF'nin kurulları yok mu? Eğitim Kurulu "forum işi"ne bakıyorsa, Sağlık Kurulu da çok iyi bir mevzuat düzenlemesi yapabilir! (mi?)



Kusura bakmayın ama bu bir hukukçu önerisi olamaz. Ciddiye mi almalıyım bu önerinizi?
Eğitim Kurulu dediniz. Bir hukukçu konuşurken, görüş bildirirken kastını aşan ifadelere, kanıtlayamayacağı iddialara dikkat etmeli. Davaya mal olabilir.
Kurulun bütünü ya da bir kısmı hiçbir şekilde FORUM görevi ile uzaktan yakından ilgili değildir.
M. Aşkın TAŞAN olarak yazıyorum.
Beni GÖREVLİ SANIP, DON KİŞOT GİBİ YELDEĞİRMENLERİNE SALDIRAN ARKADAŞLARIMA ARTIK GÜLEMİYORUM BİLE…

Ateş Bey yıllardır yazıyor. Sporcular Kurulu adına mı yazıyor?
Sabri KOÇAK yazıyor, Yayın Kurulu adına mı yazıyor?
Ara sıra Umut ATAKİŞİ yazıyor, Ulusal Oyuncular Kurulu adına mı yazıyor?
Abidin Bey Teknik Kurul adına mı yazıyor?


Her birimiz kendi adımıza yazıyoruz. Ben fazla yazarım. Siz az. Ben fazla kişiyle muhatap olurum. Siz belki hiç…Siz saldırısınız, ben yeri gelince savunurum. Ama auta gidenleri de gol sayıyorsunuz.

Siz de yoksa başka bir kişi ya da kurum adına mı yazıyorsunuz. Sanmam, ama başkaları adına yanıldığınıza adım, mesleğim gibi eminim. Bunu size açıklamıştım.

Benim bilgilendirme için yazı dizilerim oldu, onca sorular soruldu. Elbette cevaplarım ve tartışmalarım olacak. Burası forum. Ben sabahtan akşama, facebook ya da play chess başında değilim. Muhalefet ya da yönetim dışından elbette eleştirilip öneriler, sorular olacak. Ben olmasam da olur belki. Keşke kapışmaları sadece izleseydim.
Siz dışarıda kalabildiniz mi?
...

Görüş bildirin Tutku Bey, görüş!
İçi dolu, insanları ikna ve tatmin eden...
Hukuksal alt yapısı ve gerekçeleri sağlam.
Ben BU FEDERASYONUMUZUN HALEN YÜRÜRLÜKTE OLAN MEVZUAT GEREĞİ KENDİ KABUĞUNU KIRBİLECEĞİNİ SANMIYORUM.
KEŞKE BU KONUDA YANILIYOR OLSAM !
Bana tam aksini söyleyin.
Benim fikrimin yanlış olduğunu, önerilerimin geçersiz olduğunu söyleyebiliyor musunuz?

Her seçimde güç kendini yeniden seçtiriyor. Bu delege sisteminden belli.
Bu arada hala yeni statüyü hala incelemediğinizi anladım.

Kendi düşüncemdi, ama sizin isteğiniz üzerine hızlandırarak KARŞILAŞTIRMALI OLARAK yayınlıyorum.

Henüz tek bir "tık" yok.
Bir cevap, bir öneri, bir çözüm...
İnsanımızın okumadığını, öğrenmediğini, kafa yormadığını, dolayısıyla fikrinin de olmadığını görüyorum.

Tartışılan konulara bakar mısınız?
Neleri tartışıyoruz...

Bu arada tentene lafı size değildi. Bir tarz olarak bir bireye üçüncü çoğul şahıstan hitap edilmişti. Ben, kendimden "ben" diyerek ama, sen den "siz" diyerek konuşuyorum.

Selamlar...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#40
(19-10-2014, 23:50)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı:
TSF'nin kurulları yok mu? Eğitim Kurulu "forum işi"ne bakıyorsa, Sağlık Kurulu da çok iyi bir mevzuat düzenlemesi yapabilir! (mi?)



Kusura bakmayın ama bu bir hukukçu önerisi olamaz. Ciddiye mi almalıyım bu önerinizi?
Eğitim Kurulu dediniz. Bir hukukçu konuşurken, görüş bildirirken kastını aşan ifadelere, kanıtlayamayacağı iddialara dikkat etmeli. Davaya mal olabilir.
Dava açmakla tehdit etme noktasına, yani en son noktaya gelindiyse demek ki yazılanlar sizi gerçekten rahatsız ediyor ve çaresiz kalıyorsunuz. Yıllar içinde bu forumda dava konusu olabilecek yazılarım belki olmuştur ama size bir avukat tavsiyesi, yukarıda alıntı yaptığınız kısım ile ilgili dava açmayın çünkü abesle iştigalden öteye gitmez. Başka yazılarıma bakıp birşeyler bulmaya çalışın. İllaki çıkar...

Doğrular yazılmasın, siz doğru zannettiğiniz ama benim mesleki bilgilerimle yanlış olduğundan çok emin olduğum konuları yazmaya devam edin, forumu okuyanlar da "Bak TSF Gürcü'ye yabancı olduğu için ceza veremiyormuş!" diye yanlış bilgilensin. Böyle gül gibi geçinip gidin forum ahalisi olarak...

Sizin gibi satranç camiasında saygın birisiyle böyle yazıştığım için gerçekten üzülüyorum. Bırakın artık "bu işi" Aşkın Bey... Lütfen! İtibarınız zarar görüyor...
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 7 Ziyaretçi