Türkiye Yaş Grupları Şampiyonaları
#1
Selamlar

Çok fazla sayıda, yarışmacının katıldığı 'Türkiye Yaş Grupları şampiyonası' Türkiye satrancının olmazsa olmazı mıdır?

Bu konuda, bir çok açıdan, söylenecek eleştiriler, deneyimler ve fikirler olduğunu düşünmekteyim.
Ara
Cevapla
#2
Finalin çok sayıda oyuncu ile yapılmasından daha çok iller (hatta ilçeler ..) düzeyinde kapsamlı çalışmalar, turnuva ve eğitim faaliyetleri yapılmalı, Türkiye Şampiyonası daha çok seçilmişlerin finali olmalı, parayı ve zamanı bulanın geleceği bir şampiyona olmamalı. Örneğin illerin şampiyonasından sonra bölge şampiyonaları, daha sonra Türkiye şampiyonasına gelinmeli ..
Geçmiş yıllarda 14 oyuncu/13 tur, 18 Oyuncu/17 tur şeklinde yapılan Türkiye Şampiyonaları vardı.. Şimdiki sistemler ustaları keşfetmeye uygun değil .. Anlık performanslara dayalı ve bence hatalı ..
Altyapı önemli, Altyapı gerekli, Altyapı olmazsa olmaz ..
[font=Trebuchet MS]ZESDER Balıkesir Zekâ ve Zihin Sporları Kulübü[/font]
Cevapla
#3
Ben Yaş Grupları Şampiyonaları'nın gerekli olduğunu düşünmüyorum.Genç sporcuları sürekli birbiriyle oynatmak doğru değildir.Yılda 4-5 defa aynı oyuncuyla karşılaşınca zaten skor belirleyiciğini kaybeder.Açık turnuvalar artırılmalı,bu şekilde daha iyi tecrübe kazanabilirler.İlla bir altyapı seçme yöntemi gerekiyorsa ELO'ya göre çağrılabilir.
Ara
Cevapla
#4
bence olmazsa olmazıdır. çocuklar birbirleri ilen olan seviyelerini başka nerede karşılaştırabilir? çocuk kendini nerede test edebilir. sahsen ben her zaman yaş gruplarına severek gitmişimdir.
her sene muazzam sayıda katılımcı geldiğine göre oyuncular açısından bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum , yoksa illa ki her sene o kadar sporcu yaş grupları için buluşmazdı.


Bence bir çocuk mutlaka ülkesinin yaş grupları şampiyonasına katılmalı. ama özel veya diğer turnuvalarda seçici olmalı. mesela kimse yanlış anlamasın ama, avrupa okul sporlarına gideceğine Çeşme Acık A kategorisine falan gitmek daha mantıklı.(raytingi yetiyorsa)
Ara
Cevapla
#5
Benim anlamadığım bir konu oldu bu.
Yaş gruplarına gitsin ya da gitmesin?
Bunu biz mi belirleyeceğiz?
...
Bırakın sporcuyu ailesini istediği turnuvaya katılsın istemediğine katılmasın.
Ancak siz kaliteli turnuvaya katılmasını istiyor ve onun şartlarını teşviğe yönelik geliştirmiyorsanız, desteklemiyorsanız, o zaman bir şeyler eksik gidiyor demektir.

Otelleri konuşmuyorum. Onca paralar verilerek turnuvalara katılmak uygun da değil adil de...Bunu aylarca yazdık.

Okul turnuvalarına neden düşmanlık var?
Anlamadım?

Gazoz turnuvası, çakma turnuva...

Bunlar yakışır mı arkadaşlar?
Bizim bir çok değerli sporcumuz geçmişten beri okul turnuvalarından çıkar.
Civciv yumurtadan çıkmış kabuğunu beğenmemiş...
Okulların satrançla tanışmasını sağlayan turnuvalardır bu turnuvalar.
Ha, Dünyada ve Avrupa'da önemsenmiyor, en kuvvetli sporcular katılmıyor. Onun için de gazoz-çakma turnuva oluyor öyle mi?
Yapmayın...
O zaman bildiğimiz tüm yerli yabancı turnuvalar da benzer bir yaklaşımla birbirlerine göre gazoz du değildi, çakmaydı yok gerçekti diye kıyaslanır.
O zaman bakın ne gazoz turnuvalar çıkar.
..
Bırakın gazoz turnuvaları da okulların bulduğu çözümleri konuşun.
Ben vakti zamanında bu konuda örnek birliktelik kurarak kendi kulüpleşmesini gerçekleştiren okul aile birlikleri bilirim.
Bunları da burada örnekledim.
...
Öyle okul ve öğrenciler var ki bu turnuvalara tam bir düzen ve maddi destek ile katılabiliyor.
Çok iyi yaklaşım gösteren, destek çıkan okul yönetimleri var. Bunlar örnek teşkil edecekler.
Okul içi örgütleri var.
Aile birlikleri ve örgütleri var.
...

Okul yönetiminin beklediği şey öğrencisini yarıştırabilmek.
Onun için kaynak gelir kalemleri bulma şansı , TSF turnuvalarından -3- misli fazladır.
...

Ben bunu anlayamadım. Okul turnuvaları TSF yaş gruplarından 18 sene önce başlamış ve yerleşik bir düzende 1982 yılından beri aksamadan yapılıyorken bunu değersizleştirmek, ortadan kaldırılmasına yönelik taleplerde bulunmak ne kadar anlaşılır bir fikirdir?

Elbette dünyadan en iyilerini örnek alıp bize uyan şartlarda yapalım, düzenleyelim.

Devlet başarılı sporcuyu korur diyoruz ama, devlet artık kendi yatırım ödeneğini azaltıyor.

Çare biziz arkadaşlar!
Devleti, TSF yi boş verin..
Sporcusu,antrenörü, hakemi, yöneticisi, velisi, her birimiz...
TSF sadece düzenleyici kalmalıdır, çok sonra gelir...

Sporcusunun yetiştirilmesiyle, turnuvalara katılımının(otel turnuvalarından bahsetmiyorum) kaynak bulup sağlanmasıyla ( devlet eskisi gibi ödemiyor), kulüpleşme ile, satranç merkezlerinin teşviğini ve gelişimini sağlanmasıyla...

Ben başından beri il örgütleri diyorum.

Selam ve saygılar.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#6
(18-07-2015, 12:40)Naci Erdem Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Finalin çok sayıda oyuncu ile yapılmasından daha çok iller (hatta ilçeler ..) düzeyinde kapsamlı çalışmalar, turnuva ve eğitim faaliyetleri yapılmalı, Türkiye Şampiyonası daha çok seçilmişlerin finali olmalı, parayı ve zamanı bulanın geleceği bir şampiyona olmamalı. Örneğin illerin şampiyonasından sonra bölge şampiyonaları, daha sonra Türkiye şampiyonasına gelinmeli ..
Geçmiş yıllarda 14 oyuncu/13 tur, 18 Oyuncu/17 tur şeklinde yapılan Türkiye Şampiyonaları vardı.. Şimdiki sistemler ustaları keşfetmeye uygun değil .. Anlık performanslara dayalı ve bence hatalı ..
Altyapı önemli, Altyapı gerekli, Altyapı olmazsa olmaz ..

Naci Bey, iyi günler. parayı ve zamanı bulanın turnuvası konusunda fikrimi belirtmek istiyorum. zaman çalışan kişiler için bulunması inanılmaz derece zor olan birşey. 20 gün izni olan bir kişiyim . kendi açımdan anlatıyorum. yılda gideceğim turnuva sayısı sabittir. belki +1 olur. (hafta sonu turnuvaları hariç)
1. Türkiye kupası, 2. turnuva lig turnuvası, 3. 'sü genelde çanakkale olurdu bu sene Çeşme oldu.
Türkiye Kupası zaten bir eleme turnuvası oluyor. orada derece elde edenler finale gidiyor. ki finale gidenlere bakarsanız masrafları karşılanmasına rağmen gelemeyenler oluyor . geçen sene finale 25. sırada olan oyuncu gitti diye hatırlıyorum. daha önceden 40. sıradaki oyuncuların bile gittiğini hatırlıyorum finale.

eskiden il seçmeleri , çeyrek final , yarı final , final final yapılıyordu Türkiye şampiyonası. tabi ki bu sistem bence de bir şampiyona için çok uygun ama, şunları göz önünde bulundurmak gerek. Bugün hemen hemen neredeyse Türkiye'deki tüm üst düzey satranç oyuncuları ders veriyor , belki de vermek zorundalar. bu turnuvalara gidemeyen oyuncular 2 hafta sonu ders veremezse hatırı sayılır miktarda kayıpta bulunuyorlar. belki sistem turnuvaları bu yöne yönlendiriyordur. sadece zamanı denk gelen sporcular gidebiliyor genelde turnuvalara. yoksa il birinciliği yapılsa , oradan derece alınıp gidilse bile, sadece bu hakkı kazananlarla bile turnuva yapıldığında sporcuların gidemediğini görüyoruz(ör. Türkiye kupası finalleri )

Kaldı ki Avrupa Bireysel Şampiyonası gibi inanılmaz güçlü bir satranç turnuvası bile '' seçilmişlerin '' turnuvası değildir.
paranız ve vaktiniz varsa gidebilirsiniz. bunu Subatta yapılan Türkiye kupası elemelerine benzetebiliriz, ama türkiye kupası finalinede dünya kupasına da gitmeniz için buralarda derece elde etmeniz gerekli.
Ara
Cevapla
#7
Merhaba Mustafa Bey,
Zamansızlık sorununuzu çok iyi anlıyor, takdir ediyorum. Zira ben de zaman bulamamaktan dolayı kendi ilimdeki turnuvalara bile katılmakta zorlanıyorum. Ben konuyu zaman ve para bulup gitmek gidememek şeklinde "genel" olarak ele aldım. Hedeflediğim esas konu satrançtaki dikey gelişim veya nitelik/nicelik durumlarına yöneliktir.
İfade ettiğiniz üst düzey bir çok satranç oyuncusunun geçimleri için verdikleri uğraşıları turnuvalara katılım için yapamadıklarında uğradıkları ekonomik kayıp gerçek bir tespit, buna yol açan da ne TSF ne de ülkemizin durumudur. En alt konumda illerde yer alan veya alacak olan eğitim/ihtisas kulüpleri olmalı, bu kulüpler ekonomik olarak güçlü olmalı, eğitim sonrası turnuvalara katılımda hem sporcuyu hem de antrenörünü maddi yönden desteklemelidir. Bu tablo özlenen, arzu edilen bir tablodur, ama pratikte ne kadar gerçekleşebilir o da ayrı bir konudur.
Turnuvalara gidememek bir anlamda organizasyon hatasıdır. Örneğin okulların tam son dönem sınavlarını yapıldığı bir tarihle kalkar "Yıldızlar Türkiye Şampiyonası" yaparsanız zaten giderek tükenmekte olan bu yaşlardaki oyuncularımızı baştan bu spordan soğuturuz. Bizler için yıllardır en iyi oyuncu kaynağı olan okullarımız adına yapılan Okul Sporları turnuvalarının hafta içi tam da okul ders saatlerinde 09:00~17:00 saatler arasında yapılması, söylediğimiz halde bunda ısrarcı olunması da ayrı bir oyuncu kıyım işidir ..
Türkiye Kupası bir eleme sonucu gidenlerden oluşmuyor, ilindeki il birinciliğine katılan ve bitiren istisnasız herkes gelebiliyor, daha ilginci de ilindeki turnuvaya katılmayanlar da ek organizasyon katkı payı vererek katılabiliyor. Bu durum oyuncularımız için aslında iyi bir durum, zira o yıl özel bir işi dolayısıyla katılamamışlara çok güzel bir fırsat, işin özünde oyuncu kaybetmemiş oluyoruz. Ama iş "Nitelik" konusundan ele alınırsa ??
"Seçilmişler" nitelemesi final turnuvalarının bir özelliği olmalı yine de, en azından bu iş için en iyi sistem olan berger, yani döner sistem turnuvanın seçme gücünü kullanmalıyız.
Tabi ki herkesin üst düzey oyuncu olması gerekli diye bir durum yok, en azından ben bir empati yaparsam kendime dönüp bir bakmalıyım, konuyu daha çok üst düzey sporcuları nasıl arttırabiliriz açısından ele alıyorum.
Belki de Üstad Yakup hocamın açtığı bu başlıktaki konuyu yanlış yönden inceliyoruz ??
[font=Trebuchet MS]ZESDER Balıkesir Zekâ ve Zihin Sporları Kulübü[/font]
Cevapla
#8
Şu ana kadarki yorumlardan yola çıkarak, bir kaç noktada fikrimi belirtmek istiyorum.

Olaya bakış açım; şimdilik önem, şekil ve bunların sonucunun, taraflara olabilecek fayda ve zararları şeklindedir.

Türkiye, başlığı taşıyan yarışmalar %90 veya daha fazla oranda önemlidir, değilse önemli hale getirilmelidir.

Yarışmaya katılan kesimi, kabaca 3 grupta toplayabiliriz.

İlk grup, Milli takım ve (veya) Milli takım havuzuna girerek, kendilerini satrançta daha ileriye götürecek, çalışma ortamlarına ve turnuvalara katılma hakkını elde etme amacında olanlar.

ikinci grup, bu gruba yakın istekleri olan fakat bunlar gerçekleşmese de yarışmaya gitme ve tecrübe kazanma veya tatil-satrancı yaşama hevesinde olanlar.

üçüncü grup, bu ikisinin karışımı veya daha başka nedenleri olanlar.

Turnuva şekline baktığımızda; Şu anki yaş grupları yarışma sistemi, sadece, ilk grup için yararlı bir sistem değildir, tam tersi diğer iki grup için faydalıdır.

Adında 'Türkiye' geçen, bu önemli yarışmada, yarışmacıların genel durumunu fazla karışıklığa girmeden açıklamaya çalıştım.
Bunlar benim gözlem, sohbet, yarışmalardaki tecrübelerden yola çıkarak edindiğim sonuçtur.

Daha genelini düşünelim: Birinci gruptaki yarışmacıların, o kadar çaba ve emekle girmeye çalıştıkları Milli takım ve Havuzu kendilerine ne derece faydalıdır?
Kuşkusuz Milli takıma girmek gurur verici bir olaydır, bunu tartışmaya gerek yoktur.

Fakat havuz ne kadar faydalıdır?

Bunu kesinlikle incelemek gerekir. Bu konuda ilginç fikirler olacağına eminim, benimde önerebileceğim fikirlerim var.

Şimdi taraf olarak TSF yi ele alırsak: Bana göre, adında 'Türkiye' geçen önemli bir yarışmayı, önemli bir grup için, turnuvanın şeklini ve mali şartlarını iyileştirmeye çalışmamakla, yarışmanın amacına uygun olmayan bir organizasyon yapıyorlar.

Yarışmanın bu şekilde yapılması, iyileri seçmeye çalışmaktan çok, gelir elde etmeye yönelik bir çalışma olarak yorumlamayı mümkün kılıyor.

Önemli bir yarışmanın giderinin daha fazla olması beklenir, değil mi?

Saygılarımla
Ara
Cevapla
#9
Maddi olanaksızlık içinde olanlar?

Bir çok örnek vardır elbette...

Bir Örnek : http://www.turkiyegazetesi.com.tr/ocal-uluc/437972.aspx

Yarışma sisteminde değişim gerekli!

Yarışma sonucunda, dereceye girenlere, verilen olanaklar iyileştirilmeli, geliştirilmeli!
Ara
Cevapla
#10
(18-07-2015, 21:47)H Mustafa Demir Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [color=#4B0082]Kaldı ki Avrupa Bireysel Şampiyonası gibi inanılmaz güçlü bir satranç turnuvası bile '' seçilmişlerin '' turnuvası değildir. [/color]
paranız ve vaktiniz varsa gidebilirsiniz. bunu Subatta yapılan Türkiye kupası elemelerine benzetebiliriz, ama türkiye kupası finalinede dünya kupasına da gitmeniz için buralarda derece elde etmeniz gerekli.

Mustafa Bey yazınızı okurken gördüm ve farkettim.
Bu durumdan haberim yoktu. Ben o turnuvaya ancak belli aşamalardan sonra gidilebilir sanıyordum.

Yani bu turnuvayı TSF mi örnek aldı, yoksa onlar mı bizden örnek aldı?

Bu konuda bilginiz var mı?
Aydınlatırsanız sevinirim.
Bazı taşlar ya da astroitler yerine oturabilir.

Selam ve saygılarımla...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#11
Son Avrupa bireysel İsrail'de yapıldı.

Toplam yarışmacı = 250

125. sıra 2457 Elo ile Oğulcan Kanmazalp

İsteyen gidebilir. Tek şart yarışmacının bağlı bulunduğu federasyonun onayı gereklidir.

Son turnuvaya Türkiye den 500 kişi başvursaydı Turnuva 750 kişilik olurdu.
Bu durumda ECU değişik bir karar alırmıydı bilinmez.

Doğrudur herkes katılabilir.
Ara
Cevapla
#12
Yani Bireysel Avrupa Şampiyonası, katılıma açık bir turnuva kategorisinde midir?
Düzenlendiğinden beri böyle midir?
ELO su olamayan da katılabilir mi?
TSF bunu mu örnek aldı?
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#13
(19-07-2015, 19:18)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Yani Bireysel Avrupa Şampiyonası, katılıma açık bir turnuva kategorisinde midir?
Düzenlendiğinden beri böyle midir?
ELO su olamayan da katılabilir mi?
TSF bunu mu örnek aldı?

Soruların amacının yaş grupları ile ilişkisini ben anlayamadım.

(19-07-2015, 09:42)Miyazaki Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Şu ana kadarki yorumlardan yola çıkarak, bir kaç noktada fikrimi belirtmek istiyorum.

Olaya bakış açım; şimdilik önem, şekil ve bunların sonucunun, taraflara olabilecek fayda ve zararları şeklindedir.

Türkiye, başlığı taşıyan yarışmalar %90 veya daha fazla oranda önemlidir, değilse önemli hale getirilmelidir.

Yarışmaya katılan kesimi, kabaca 3 grupta toplayabiliriz.

İlk grup, Milli takım ve (veya) Milli takım havuzuna girerek, kendilerini satrançta daha ileriye götürecek, çalışma ortamlarına ve turnuvalara katılma hakkını elde etme amacında olanlar.

ikinci grup, bu gruba yakın istekleri olan fakat bunlar gerçekleşmese de yarışmaya gitme ve tecrübe kazanma veya tatil-satrancı yaşama hevesinde olanlar.

üçüncü grup, bu ikisinin karışımı veya daha başka nedenleri olanlar.

Turnuva şekline baktığımızda; Şu anki yaş grupları yarışma sistemi, sadece, ilk grup için yararlı bir sistem değildir, tam tersi diğer iki grup için faydalıdır.

Adında 'Türkiye' geçen, bu önemli yarışmada, yarışmacıların genel durumunu fazla karışıklığa girmeden açıklamaya çalıştım.
Bunlar benim gözlem, sohbet, yarışmalardaki tecrübelerden yola çıkarak edindiğim sonuçtur.

Daha genelini düşünelim: Birinci gruptaki yarışmacıların, o kadar çaba ve emekle girmeye çalıştıkları Milli takım ve Havuzu kendilerine ne derece faydalıdır?
Kuşkusuz Milli takıma girmek gurur verici bir olaydır, bunu tartışmaya gerek yoktur.

Fakat havuz ne kadar faydalıdır?

Bunu kesinlikle incelemek gerekir. Bu konuda ilginç fikirler olacağına eminim, benimde önerebileceğim fikirlerim var.

Şimdi taraf olarak TSF yi ele alırsak: Bana göre, adında 'Türkiye' geçen önemli bir yarışmayı, önemli bir grup için, turnuvanın şeklini ve mali şartlarını iyileştirmeye çalışmamakla, yarışmanın amacına uygun olmayan bir organizasyon yapıyorlar.

Yarışmanın bu şekilde yapılması, iyileri seçmeye çalışmaktan çok, gelir elde etmeye yönelik bir çalışma olarak yorumlamayı mümkün kılıyor.

Önemli bir yarışmanın giderinin daha fazla olması beklenir, değil mi?

Saygılarımla

Ayrıca Küçükler ve Yıldızların yarışmalarının aynı zamanda oynatılması gerektiğini savunuyorum.

Sayın Tesla yarışma gereklidir fakat yarışmanın şeklini ve mali konuları düzgün bir şekilde amaca uygun olarak yenilemek gerekliliği vardır. Biraz geç cevap oldu , iyi günler diliyorum.
Ara
Cevapla
#14
(19-07-2015, 13:14)Miyazaki Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Maddi olanaksızlık içinde olanlar?

Bir çok örnek vardır elbette...

Bir Örnek : http://www.turkiyegazetesi.com.tr/ocal-uluc/437972.aspx

Yarışma sisteminde değişim gerekli!

Yarışma sonucunda, dereceye girenlere, verilen olanaklar iyileştirilmeli, geliştirilmeli!

Öcal ULUÇ'UN yazısını okudum.
Tamamen gerçek bir olaydan yola çıkarak olması gereken temenni noktasına gelmiş.
Ya çözüm?
...

Sedat'ı şöyle tanıtmış; "Küçük Sedat, KAYALIOĞLU köyündeki İSMAİL KESKİNOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU öğrencisi ve bana anlatılana göre, “13 yaş gruplarında” Akhisar Şampiyonu!"
Yazının ilerleyen bölümlerinde de Sedat gibi yeteneklere kendilerini gösterebileceği fırsatlar ve maddi kaynaklar bulunması fikrine yer vermiş.
Doğrudur, yapılabilir.
Ancak kendisi de söyledi.
Sedat'lara para ve fırsat gerek.

Para mı?
...
KESKİNOĞLU ne güne duruyor?

Okula adını vermiş. Bence o yöreye bir de gençlik merkezi yapabilir. Kulüp açabilir.
Sadece satranç için de değil...
İhtiyacı olduğundan değil elbette. Kendisi yeterince tanınıyor.
Çocukların ve gençlerin geleceği için.

Bunu ülke geneline yaydığınızda çıkabilecek oluşumları düşüne bilir misiniz?
Konya da TORKU,
Balıkesir'de YÖRSAN,
Çanakkale'de DARDANEL.
Kocaeli'de TÜPRAŞ...
Gerisini siz sayın artık. Bu da bir çare olabilir değil mi? İşte size devletin yetemediği yere vatandaş desteği. Devlet-millet, devlet vatandaş el ele demiyorlar mıydı yeri her geldiğinde ?
En ideali devletçe yapılması gereken düzenlemelerdir.
Ama hangi devlet değil mi?
...
Bir şey daha var.
Öcal ULUÇ fırsatların yaratılmasına değinmiş.
Bu konu bizim tartışmamızı tetikler işte.
Sadece yaş grupları değil!, Sedat'ların kendisini gösterebileceği kanalların da arttırılması gereklidir.
Alın size il-yöre-bölge müsabakaları aşaması.
Küçükler ve yıldızlar takımlar ligi.
Küçükler ve Yıldızlar Türkiye Şampiyonası.
Okullar Arası Türkiye Birinciliği...

BUNLARDAN BİR KISMI ÖDENEKLİDİR.

Ödenekleri de yasaldır. Ama iller kendi örgütlenmelerini kurarlarsa içlerinde kulüpleşmeye de gidilir, harcama kalemleri de oluşur, gelir kaynakları da...
Bunların çok gerçekçi il örnekleri vardır.

Ama Sedat, ÇAKMA turnuvaya katılır mı ?
Onu bilemem.

SELAM VE SAYGILARIMLA...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#15
Aşkın Bey.

Yazınızdan, TSF nin şu andaki şartlarla, yaş grupları yarışmasını format ve maddi şartlar bakımından, uygun gördüğünüzü anlıyorum.
Ara
Cevapla
#16
Ben daha atılımcı olunmalı diyorum.
Bunu da özerk olması gereken il örgütleri yapmalı diyorum.

TSF başında kim olursa olsun şu anda değiştiremeyeceği mevzuatlara göre yönetilmek durumdadır.

O zaman sadece bu konu başlığı değil, eksikliği görülen ve onlarca çözüm önerileri ile tartışılan bir çok sorunun da çözümü daha uygun ve kolay bulunacaktır.
Yazınıza sadece yaş grupları açısından bakmadım.
SELAMLAR.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#17
Aşkın bey

Yine aynı sorunu yaşıyoruz.
Net cevap yazmaktan çekiniyorsunuz, ben böyle algılıyorum.

Konu belli önermem belli, yanlışsa yanlış, doğru ise doğru yazın ki, ilerleme kaydedelim.
Ara
Cevapla
#18
Yazıp söylediklerim son derece açıktır.
Maddi olanaksızlıklar için verdiğiniz kaynakla ilgili görüşlerimi sundum.
...
Çok net bir cevap verdim siz görmek istemiyor musunuz?
"Özerk il örgütleri" dedim!

Bu yeterince açıktır. Yeterince cesur ve devrimcidir.
Bunu daha nasıl yazabilirim ki?
...

Yaş grupları formatı bir detaydır.
Katılma şartlarının kolaylaştırılmasına yönelik alt yapısal düzenlemeler yapılmadıkça bu formatlar daha çok devam eder. Biz de çok tartışırız.

İki yıl önce bu zamanlar çok yazdım. Önerilerim de olmuştu.

Format yanlış mı dememi istiyorsunuz?
...
Diyelim ki yanlış ve bana göre eksikleri var.

Geliştirilmelidir!
...

Adında ülke geçen birincilik ya da şampiyonaya her başvuran katılamamalıdır.

Bunun geçmişte bir örneği 2002-2004 yıllarında Kocaeli'de yapılmıştı.
Yanılmıyorsam Kemer, ya da Kuşadası idi.
Yaş grupları yine geniş katılımlı idi ama adı birincilik değildi;
TÜRKİYE ŞAMPİYONASI SEÇME YARIŞMASIYDI.

Yine o yıllarda 8-10-12-14 yaş altı kategorileri vardı, hatırlayın.
Bu kategorilerde ilk 8-10 a giren sporcular KOCAELİ de döner sistem TÜRKİYE ŞAMPİYONASI yaptılar.
Bence bu da olur. Ya da teknik ve ekonomik şartlara uygun başka bir düzenleme.

Ama yine bütçe ve teknik düzenleme gerekir Yakup Bey.
Fazladan bir şampiyona daha yapıyorsunuz.
Programlama da gerekir.
Avrupa ve Dünya Şampiyonaları takvimine uygun olmak zorundadır.
...

Dediğiniz gibi aynı anlaşmazlık noktasına doğru geliyoruz. Adı özerk olan bir federasyon maalesef sponsor ile yaşamak durumunda. Ve yine kendi yasal düzenlemelerini tamamen kendisi yapamaz durumda. Konu burada ayrılıyor, size anlamsız ve ilgisiz geliyor.
Sanıyorsunuz ki her şey satranç çerçevesinde çözülecek.
Keşke öyle olsa...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#19
Dediğiniz gibi aynı anlaşmazlık noktasına doğru geliyoruz. Adı özerk olan bir federasyon maalesef sponsor ile yaşamak durumunda. Ve yine kendi yasal düzenlemelerini tamamen kendisi yapamaz durumda. Konu burada ayrılıyor, size anlamsız ve ilgisiz geliyor.
Sanıyorsunuz ki her şey satranç çerçevesinde çözülecek.
Keşke öyle olsa...


[color=#FF0000]1. Adı özerk olan bir federasyon tespitinize katılıyorum.
Tamamen bağımlı bir federasyon olduğu tüm uygulamalardan belli.

2.Sponsor var.
Mali genel kurul tablolarını incelemenizi öneririm. Nerelere neler harcanıyor.

3. Yaş grupları formatı ve yarışmacıların mali durumları, konuları ile ilgileniyorsak, yasal düzenlemeyle ne işimiz var bunu anlayamadım.

4. sorunları satranç çerçevesinde çözemeyeceksek TSF nin içi boş bir kurum olduğunu kabulleniriz, ki bu kabul edilemez bir durum olur.[/color]

Format konusunda belirttiğiniz çözümleme yanlıştır demiyorum.

Dikkate kesinlikle alınmalıdır, önemli alternatiflerden birisidir.
Ara
Cevapla
#20
(19-07-2015, 21:53)Miyazaki Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [color=#FF0000]1. Adı özerk olan bir federasyon tespitinize katılıyorum.
Tamamen bağımlı bir federasyon olduğu tüm uygulamalardan belli.
[color=#0000CD]Tüm gelir kalemlerini kendi düzenlemeleri ile yapabiliyor mu? Bir çok yasal konuda GSGM ve bakanlığın mevzuatına bağlıdır.[/color]
2.Sponsor var.
Mali genel kurul tablolarını incelemenizi öneririm. Nerelere neler harcanıyor.

[color=#0000CD]Mali genel kurul tablolarını inceledim. Bunları diğer federasyonların gelir ve gider tabloları ile de kıyasladım. Burada açılan farklı konu başlıklarında da örnekleri ile sundum. TFF,TBF, TVF, TTF gibi branşlar ile karşılaştırdım. Bana göre çok daha farklı gelir kalemleri ve kaynakları yaratılabilir. Hukuksal alt yapısının oluşturulması gerekli Yakup Hocam. Bir TFF ile aynı gelir kalemlerine mi sahipsiniz? Reklam alabiliyor musunuz? TFF kulüplerden yılda %11-15 arasında canlı yayın ve reklam gelirleri gibi gelir kalemlerine sahipken, TSF KULÜPLERE ÖDEME YAPIP KONAKLAMA SAĞLIYOR.
O tabloları gecelerce inceledim.Karşılaştırdım. Kıyasladım. Düşüncelerimi yönetime sundum burada paylaştım.
SİZİN TSF sürecinizdeki duvarlar ile karşılaştım.[/color]

3. Yaş grupları formatı ve yarışmacıların mali durumları, konuları ile ilgileniyorsak, yasal düzenlemeyle ne işimiz var bunu anlayamadım.

[color=#0000CD]Yaş gruplarına sporcular kendi olanakları ile mi gelsinler? Geçmişte tüm katılımcılara yasal harcırah ödenirdi, bunu bilmeniz gerekir.
Zamanla GSGM bunu kaldırdı. Yerine ne koydu, hiç bir şey!!
Nerede kaynak?
8 yaşındaki sporcu ne ile, nasıl ve hangi kaynak ile gelecek?
BANA BUNU AÇIKLAYIN!
Yasal düzenlemeler zaten var idi, fakat iktidar bunu kaldırdı, özerk ol dedi.[/color]


4. sorunları satranç çerçevesinde çözemeyeceksek TSF nin içi boş bir kurum olduğunu kabulleniriz, ki bu kabul edilemez bir durum olur.

S[color=#0000CD] Sorunların toplumsal, sosyal, hukuksal, ekonomik ve politik kaynaklı çözüm süreçleri var ki siz bunları yok sayıyorsunuz.
Eskiye göre daha ileride miyiz daha geride mi, sizce?[/color]

[/color]
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 7 Ziyaretçi