Kuvvetli oyuncu
#1
Yıllardır hakemlik yapıyorum .Bu kadar kuvvetli oyuncular neden maçları bittiğinde masadaki çöplerini kaldıramaz? Sandalyelerini duzeltmeye gücü yetmez hep merak etmişimdir.Acaba kast sisteminin bir gereği olarak en alt sınıfta yer alan hakemlerin toplamasini ve duzeltmesini mi bekleme[/size]ktedirler ? Rica edeceğim bir gözlemleyin salonu ve bana haksizsin deyin
Ara
Cevapla
#2
Kuvvetli oyuncu olmakla; kibar, çevresine değer veren, en azından bulunduğu yeri bulduğu şekilde terk edebilecek kadar medeni değerlere sahip olmaya ait bir ilgi mi var?

Satrancın kurallarını hayata uygulayabilenler iyi satranççılardır. Örneğin zulme baş kaldırırlar, fedakarlık yaparlar; özgürlüklerinden, sağlıklarından, canlarından; sırf ülkeler, insanlar eşit, adil ve özgür olabilsinler diye. Örneğin, CHE böyle bir satranççıydı.

Mustafa Kemal gibi, azınlık atağı için 19 Mayıs 1919'da bir avuç yurtseverle Samsun'a çıkarlar.

Diğerleri ise sadece satranç oyuncusudur. Kuvvetli, zayıf, orta fark etmez.
Ara
Cevapla
#3
(12-09-2015, 01:19)Nescio Nomen Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Yıllardır hakemlik yapıyorum .Bu kadar kuvvetli oyuncular neden maçları bittiğinde masadaki çöplerini kaldıramaz? Sandalyelerini duzeltmeye gücü yetmez hep merak etmişimdir.Acaba kast sisteminin bir gereği olarak en alt sınıfta yer alan hakemlerin toplamasini ve duzeltmesini mi bekleme[/size]ktedirler ? Rica edeceğim bir gözlemleyin salonu ve bana haksizsin deyin

Gözleminiz sadece kuvvetli oyunculara mı yöneliktir?
Satranç oyun gücü ile böyle bir gözleme dayanan tespitiniz arasında bağ kuramadım.
Daha çok yeni başlayanların, çoğunlukla bilmeden, zamanla da satranç sporculuk eğitimi almamalarından kaynaklanıyor olamaz mı?

Saygı ve selamlarımla...
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#4
Satrancın diğer kademelerindeki oyuncularımızda da görülen bir durum bu, işin kuvvetli satranç oyuncusu olmak ile değil, aileden gelen, kişisel görgü ve terbiye ile alakası vardır. Ama satranççıların akıllı, görgülü insanlar olması beklentisi sizi bu yönde düşünceye sevk etmiş..
Balıkesir'de Karizma Spor Merkezinde yaptığımız 2013 il birinciliği turnuvasında çoğunluğun masasından kalkarken takımını dizip sandalyesini düzeltmesini hayretler içinde izleyen tesis sahibinin bana gelip satranççıların terbiyesine hayran kalışını anlattığı aklıma geldi sizin satırlarınızı okurken ..
[font=Trebuchet MS]ZESDER Balıkesir Zekâ ve Zihin Sporları Kulübü[/font]
Cevapla
#5
Kuvvetli-kuvvetsiz sporcu ayrımına girmeden bir futbol, basketbol yada voleybol müsabakasını izlediğimizde hangi sporcunun su şişesini, yediği muzun kabuğunu yada burnunu sildiği peçeteyi alıp da gittiğini görüyoruz? Sporcu tahtaya gelir, oyununu oynar ve gider. Gerisi sporcu için teferruattır. Giderken bir plastik bardağı da al çöpe at, nolacak diyebilirsiniz ama dünyadaki hemen hemen tüm örnekler bu şekilde. Sporcu oyuna konsantre olmuşken bir de dış etkenlerle meşgul edilmemesini doğal karşılıyorum. Zaten hep sporcuların arkasını toplayan birileri oluyor. Ama bir futbol, basketbol yada voleybol müsabakası izlediğinizde sporcunun arkasını toplayan bir hakem de göremezsiniz! Bu başkalarının işidir ama ne yazık ki satrançta her turnuvada bir de salon temizliği için görevli bulunduracak para yok.

Satrançta uygulamada "hakemlik" diye birşey hemen hemen hiç yoktur; salonu düzenleyecek, masaları taşıyacak, taşları dizecek, taşları toplayacak, kolileri açıp kapatacak, saatlerin pillerini takıp sökecek, sandalyeleri dizecek ve düzeltecek, çöpleri atacak, notasyonda yazan 1, 0, 1/2, +, - işaretlerini elindeki kağıda geçirecek, konuşan çocuklara "Satranç oynarken konuşulmaz" diyecek, DENK GELİRSE bir uyuşmazlık hakkında karar verecek ama bu karar verme de toplam yaptıklarının %10'u bile olmayacak "ucuz işçi!" vardır. Tabii ki hakemliğin teoride bu şekilde olmamasına rağmen maalesef hakemler fiiliyatta bu şekilde kullanılıyor ve bu da maalesef satranç hakemliğinin saygınlığını düşürüyor.

Geçenlerde bir turnuvadan sonra iki hakem sohbet ederken biri diğerine "Kaç gündür sabah 8, gece 12 burdayız. Bize plaket verirler değil mi?" diye sordu. Yan masada oturan hakemi duyunca kahkaha attım. Turnuva ödül töreninde tüm hakemler adına başhakeme bir fidan sertifikası verilmiş. Ama organizatörlere çeşit çeşit plaket yaptırılır çünkü onlar para veriyor. Hatta bir hakemin bir senenin yarısı boyunca her gün hakemlik yapsa anca kazanabileceği parayı bir seferde veriyor. Maalesef bu bir gerçek, acı ama gerçek...
Ara
Cevapla
#6
Değerli görüşleriniz için teşekkür ederim.Sanirim bu durumun ratingle ilgisi masa başında geçirilen süre ile ilgili.Üst masalardaki sporcularin maclari daha uzun suruyor ve bundan dolayi daginiklik vs. daha çok göze çarpıyor .Sporcu arkadaslarimizin hakemlerin işyükünün farkinda olmasi ve duyarli davranmasi temel dileğimiz.Hiç kimsenin hakemliği para için yaptiğini sanmiyorum .Özverili bir biçimde çalisan insanlar ve anlayisi hakediyorlar diye düşünüyorum.
Ara
Cevapla
#7
(12-09-2015, 14:34)Attorney at Law Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Sporcu oyuna konsantre olmuşken bir de dış etkenlerle meşgul edilmemesini doğal karşılıyorum. Zaten hep sporcuların arkasını toplayan birileri oluyor.

Evet katılıyorum.
Çünkü genelde bunu gözlemliyoruz.
Ama bu durum bir dış etken olmamalı işte, oyuncu tarafından kazanılmış bir iç etmen olmalı.
Nasıl ki bazen tahtada daha önce zaten düzeltilmiş olan taşları yeniden düzeltme ihtiyacı duyarız ya, bu da onun gibi bir şey.
Küçükken kazandırılması gereken bir davranış modelidir.
Öyle de olmalı.
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#8
ÇÖPLERİMİZİ TOPLAYALIM, HAKEMLERİMİZİ EKSTRADAN YORMAYALIM!

Kimse kimsenin pisliğini, çöpünü toplamak zorunda değil, biraz dikkat lütfen.
Ara
Cevapla
#9
Satranç oynama becerisinden ziyade adabı muaşeretle ilgili bir sorun.
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 5 Ziyaretçi