Habis Urlar

[Feti]

Yandaşlar 13-15 de berabere yapmış,
Sıradaşlar 30-33 de kaptana tapmış,
İki takım beraberce birinci ligi kapmış,
Satranç ise o mekanda yolundan sapmış.
 
Saygıya sevgiye layık değildir ; kaptana tapanlar.
Satranç toplumunda habis siğildir ; anlaşma yapanlar.
Temiz satranç ailesinin kiridir ; yollarından sapanlar.
Pespaye paçavralar gibi kirlidir ; şike yapıp ligi kapanlar.

[Feti]

Şike yaptığında birileri,
Açığa çıkarmalıyız o öteberileri.
Yıkayıp atarak o kirleri,
Yok etmeliyiz habis hücreleri.

Yukarıdaki şiirlerin 2. ligdeki bazı takımlar için yazıldığını sananlar yanılmaktadırlar.

Benim kendi kendime sorum şudur : Şike yapanlar şike yaptıklarını bilmekte midirler ?
Sorumun cevabını bilmiyorum.

[orakersin]

Benim kendi kendime sorum şudur : Şike yapanlar şike yaptıklarını bilmekte midirler ?

bu lafına %100 katılıyorum. Maalesef satranç içine o kadar girmiş ki insanlar şike olarak bakmıyor. "Son tur maçımı satarım rakiple bölüşürüz kazanılan parayı" bir konuşulsa satranççıların en az %70'i bunu yapar veya yapmıştır.

Hatta siz yapmazsanız size enayi derler, herkes yapıyor derler.
Herkes yapınca sanki işin şike boyutu geçiyor.

(Bu arada kabul ediyorum son tur Takım turnuvasında veya bireyselde derece yapacağım garanti ise anlaşmalı berabere yaptığım durumlar olmuştur. Ama hiç maç satın almadım, teklif etmedim, parayı bölüşmedim...)

Bence şu an satrançtaki en önemli sorun budur. Cidden Satranççılar neyi şike olarak görüyor neyi görmüyor.

[Ateş Ülker]

Bir başka bölümde Aşkın bey özel isimleri kullanarak konuyu tartıştığı için o bölümde şike konusuna devam etmedim.Sizin buradaki sunuş şekliniz daha iyi olmuştur.Ancak okurların daha iyi anlaması için açıklama yapmak gerekir:İkinci ligin son turunda şike kuşkusu uyandıran sonuçlar mı ortaya çıktı?Genellikle son turda mı olmuştur?Anlaşmalı beraberlikler de görülmüş müdür?Bunların oyun olarak ifade edilirse sayıları yaklaşık ne kadardır?Oyunun sonucu üzerinde yapılan anlaşmalarda yabancıların da katkısı olmakta mıdır?Siz bu sorunları çözmek için nasıl önlem alınmasını düşünüyorsunuz?Bunları yazarsanız Satranç toplumuna yararınız dokunur.Anlaşma yapanların parayı kırıştıklarını söylediniz.Belki de çok ihtiyaçları olduğu için etik olmayan yollara başvurmaktadırlar!Bu gibi etik olmayan anlaşmaların yapılmasını önlemek için çözüm de önermeliyiz.Ben bir çözüm yolu biliyorum.Açık turnuvalarda yerli sporcuların daha çok ödül almasını sağlarsak bu tip etik olmayan anlaşmalar azalır.Ödül sayısı ve çeşidi artmalıdır.Yerli ustalar hem genel klasmandan hem de Türk sporculara ayrılan ödül kontenjanından ödül alabilmelidir.Mutlaka bunun için öncelikle daha çok yerli sporcunun daha çok turnuvaya katılması için imkan yaratılmalıdır.İkinci bir çözüm önerisi kuşku uyandıran olaylara tanık olanlar bu oyunları Federasyona bildirmelidir.Federasyon bu oyunları inceleyebilir ve isterse soruşturma da açabilir.Siz açık isminiz ile Federasyona dilekçe yazmadıkça bu anlaşmaların kesilmesi mümkün olmayacaktır!
Özel isimleri neden kullanmak istemiyorum?(Bu 2 nci paragraf Aşkın beye hitap ediyor)Aynı kişinin aynı suçtan defalarca yargılanmasını istemiyorum.Benim için öncelikle önemli olan sanıklara yabancı veya yerli olduğuna bakılmadan eşit davranılmasıdır.Ben yabancılara daha çok hoşgörü gösterildiğini öne sürüyorum.Bu tezimi de çürütmeniz mümkündür.

[Feti]

Şiirlerim hem 1. ve hem 2. ligde 2 şer takımın yaptıkları şikeyle ilgilidir.
Yazım ve şiirlerim şike yapanlara seslenişimdir. Detayları öğrenmek isteyen herkese açık olan dataları inceleyebilir.

Şike örneği :
İkinci ligde iki takımın 3. masalarındaki oyunu gördükten sonra, 2000 lik koca koca adamların 2-3 hamle boyunca göstere göstere yanlış hamle yaparak çift soru işaretli hata yapmalarını ve arkasından 14. hamlede berabere yapmalarını gördükten sonra, iki takımın şike yaptıkları kanaatim perçinlendi.

Burada, TSF hakemlerinin vazifelerinden birisi de şike yapılma ihtimali olan ve şike yapıldığı belli olan takım maçlarını mercek altına almalarıdır. Maçları inceleyebilmek için 2000 lik adam olmaları şart değildir. Sadece maç yapılan ortamda ne için bulunduklarını hatırlamaları yeterlidir. Her şey herkesin gözünün önünde yapıldığına göre ya gözler kördür, ya dimağlar böndür ya da yönetenler şikenin parçasıdırlar.

Kaptan verir taktik ;
“Oyunlar olmalı simetrik,” (hem de nasıl simetrik !)
“Mutlaka yapın beraberlik,”
“Sonuç olsun dört dörtlük.”

[M.Aşkın TAŞAN]

Bir başka bölümde Aşkın bey özel isimleri kullanarak konuyu tartıştığı için o bölümde şike konusuna devam etmedim.Sizin buradaki sunuş şekliniz daha iyi olmuştur.Ancak okurların daha iyi anlaması için açıklama yapmak gerekir:İkinci ligin son turunda şike kuşkusu uyandıran sonuçlar mı ortaya çıktı?Genellikle son turda mı olmuştur?Anlaşmalı beraberlikler de görülmüş müdür?Bunların oyun olarak ifade edilirse sayıları yaklaşık ne kadardır?Oyunun sonucu üzerinde yapılan anlaşmalarda yabancıların da katkısı olmakta mıdır?Siz bu sorunları çözmek için nasıl önlem alınmasını düşünüyorsunuz?Bunları yazarsanız Satranç toplumuna yararınız dokunur.Anlaşma yapanların parayı kırıştıklarını söylediniz.Belki de çok ihtiyaçları olduğu için etik olmayan yollara başvurmaktadırlar!Bu gibi etik olmayan anlaşmaların yapılmasını önlemek için çözüm de önermeliyiz.Ben bir çözüm yolu biliyorum.Açık turnuvalarda yerli sporcuların daha çok ödül almasını sağlarsak bu tip etik olmayan anlaşmalar azalır.Ödül sayısı ve çeşidi artmalıdır.Yerli ustalar hem genel klasmandan hem de Türk sporculara ayrılan ödül kontenjanından ödül alabilmelidir.Mutlaka bunun için öncelikle daha çok yerli sporcunun daha çok turnuvaya katılması için imkan yaratılmalıdır.İkinci bir çözüm önerisi kuşku uyandıran olaylara tanık olanlar bu oyunları Federasyona bildirmelidir.Federasyon bu oyunları inceleyebilir ve isterse soruşturma da açabilir.Siz açık isminiz ile Federasyona dilekçe yazmadıkça bu anlaşmaların kesilmesi mümkün olmayacaktır!
Özel isimleri neden kullanmak istemiyorum?(Bu 2 nci paragraf Aşkın beye hitap ediyor)Aynı kişinin aynı suçtan defalarca yargılanmasını istemiyorum.Benim için öncelikle önemli olan sanıklara yabancı veya yerli olduğuna bakılmadan eşit davranılmasıdır.Ben yabancılara daha çok hoşgörü gösterildiğini öne sürüyorum.Bu tezimi de çürütmeniz mümkündür.

Ateş Bey,
Özel isimleri kullanmadan yazma konusunda yeterince duyarlıyımdır.
Özellikler yaşı reşit olmayanların...
Bu konu kesin!

Ancak, aynı kişi ülkemizde aynı oyunu farklı illerde defalarca yaparsa...
Haksız kazanç elde ederse...
Başkalarının hakkını hukukunu vicdansızca çiğnerse...
Tüm turnuvayı, organizasyonu, suçsuz insanları zan altında bırakırsa...
Yeni kuşaklara böyle örnek olacaksa...

Ve,
[size=large]Tüm bunları yetkin bir yaşta, kasıtlı olarak defalarca yaparsa...[/size]

Hiç kusura bakmayın!
Benim bunu;  İSMEN- ŞAHSEN- KARAKTER belirterek yazma hakkım vardır.
Bu bana da, size de, ona da haktır.

Ve yine kusura bakmayın!

(Özürlerimle..)
B.k yiyen kaşığını yanında taşıyacak !

Saygılarımla

[Feti]

Bu zaman kesitinde ağırlıklı olarak anlaşmalı beraberliğin yanlış olduğu düşüncesi zihnimi meşgul etmekte. Karşılaştığım olaylarda bu düşüncemi destekleyici veya önemsizleştirici düşünceler, olaylar dikkatimi çekmekte.
 
1.ve 2. lig maçlarını genelde izleyemedim. Detaylı olarak turları ve sonuçları da inceleyemedim. Turnuvalar bittikten sonra elde edilen sonuçlara baktım. Tabii ki, düşüncemde anlaşmalı beraberlik konusu önemli bir yer tuttuğundan turnuva sonuçlarına da bu gözle baktım. Bakar bakmaz aradığımı buldum. Doğrudan hedefimi seçtim, yayımı gerdim ve okumu attım. Hedefimde 2 ligin son turları vardı.
 
Okumu attığım yerde detaylara indikçe hedefimi 12 den vurduğumu gördüm. Fakat gördüğümde de çok üzüldüm. Hedefimde lise yıllarımdaki efsanelerden birisi varmış. Keşke okumu başka bir yöne gönderseydim de o efsane okuma hedef olmasaydı.
 
Yazmadan da edemezdim. Sonuç olarak, satranç mı önemli yoksa kişiler mi ?!
 
Şu sözler “İyi satranççı olmak için bir takım kriterler koymak gerekiyorsa, ilk kriter karakterdir. Sporcunun ahlaklı olması önemlidir. Bunun üzerine ne kurulursa gelişecektir. Karakterde sorun varsa bu mutlaka satrancına yansır.” efsanenin sözleridir.
 
Sonuç olarak ; dışarıdan bakarak 1. ve 2. ligin son turlarındaki 2 maç kapsamında gördüklerimi yorumladım. Gördüklerim benim baktığım pencereden görülenlerdir. Her pencereyi ve her açıyı gözden geçirmem ve görmem çok zordur. Olayların iç yüzünü yaşayanlar bilir. Benim bakamadığım ve göremediğim pencerelerden benim düşüncelerimi çürütücü düşünceler ve olaylar görünüyorsa ve bunlar bana bildirilirse memnun olurum.

[Feti]

Liglerin yönergelerine 9.1.1 yazıldığı için…,
Şikeyi zorlaştıran madde yönergelere yazıldığı için…,
TSF ye teşekkür ederim.

“N’olacak yani ! İstediğin kadar zorlaştır. Sen istediğin kadar temiz tut. Oraya yapacak olan yine yapar.”

Ya ! Öyle mi ! Konu senin bildiğin gibi değil. Organizatör seçimini yaptı. Sen şikeyi zorlaştırıcı maddeyi görmene rağmen yine de o temiz, o nezih ortama yaparsan o senin pisliğindir, organizatörün değil. Bundan sonra sen düşün ve seçimini yap ey oyuncu. Top senin kucağındadır artık.

Eğer görürsem, duyarsam, sezinlersem (bu ihtiyar yaşımda ne kadar görebilirim bilemiyorum) haddini bildiririm. Nefesim ensendedir ey oyuncu !

[Feti]

Aşağısı 1600 lük birinin 2000 liklerin oyununu analiz denemesidir.

İki oyuncu düşünün.
Biri 1900 lük diğeri 2000 lik.
2000 lik olan oyun açılışında 2. hamlede atını c6 ya konuşlandırıyor. Sonra ortada fol yok yumurta yokken atının yerini beğenmeyerek 9.hamlede eski yerine b8 e geri getiriyor. 10.hamlede aynı atı vezirinin önüne d7 ye getiriyor. Yani oyun açılışında atını 10 hamle boyunca 3 kere oynuyor. 11.hamlede ise müthiş bir kale e8 hamlesiyle kendi vezirini hareketsiz bırakacak şekilde kıskıvrak kapana sıkıştırıyor.

Ve rakibe gel diyor, seç beğen al.
İstersen at ve filine karşılık vezirimi hediye edeyim.
İstersen filine karşılık piyonumu ve kalemi hediye edeyim.

1900 lük yok diyor, istemem, ben atımla şaha kalkacağım. Kalkıyor.

2000 lik iki hamle sonra aynı hamleyi tekrarlayarak vezirini veya kalesini hediye etmekte ısrar ediyor.
1900 lük nuh diyor peygamber demiyor. Ben atımla oynamayı çok sevdim, onunla oynamaya devam edeceğim diyor. Oynuyor.

Sonuç ;14. hamlede beraberlik.

[Feti]

[align=left]Hikayemsi[/align]
 
İki kaptan başbaşa verirler, ne yapacaklarının planını oluşturmaya çalışırlar.
Birisi der, “Anlaşma yapalım yapmasına da ya anlaşmamıza uymazsanız ! Bana nasıl garanti verirsin ?”
Öteki der, “Haklısın, anlaşmaya uyulmazsa yandı gülüm keten helva. İlk önce bir masa erken sonuçlanmalı. Diğer masalara ve birbirimize kuvvetli bir mesaj olmalı.”
“Nasıl olacak ?”
“Senin oyuncun yanlış hamle yapacak.”
“Ee ?”
“Benim oyuncum da o yanlış hamleyi görmeyip faydalanmayacak ve oyun hemen berabere bitecek.”
“Anladım. Böylelikle anlaşmaya sadık kaldığımız ispatlanmış olacak.”
“Aynen öyle. Ondan sonrası oyuncuların maharetine kalmış. 30 dan sonra beklemeden berabere yapacaklar.”
“Tamam anlaştık. Ama erken berabereden hemen sonra anlaşmamızın gereğini yerine getireceksin. Yoksa bozuşuruz.”
“Sen hiç merak etme. Anlaşmamız harfiyen uygulanacak.”

[Feti]

Bugün bir bulmacam var. Bir maçın bir bölümü.
 
Maç diyorum ama maçın anlamının ne olduğunu TDK bize anlatsın.
 
Türk Dil Kurumu’na göre maç (eş anlamı karşılaşmadır) ‘İki sporcu veya iki takım arasında, karşılıklı olarak kazanmak amacıyla yapılan yarışma’ dır.
 
Hayır, maçın anlamı öyle değil (!) diyenler TDK sitesini açıp baksınlar. Mamafih kendilerine göre maçın anlamının öyle olmadığını bazıları sadece dilleriyle değil, yaptıklarıyla da ispat etmektedirler. Son cümlemin ispatı aşağıdakilerdir.
 
[size=large]1[/size][size=medium].[/size][size=medium]e4 c6 [/size][size=large]2[/size][size=medium].d4 d5 [/size][size=large]3[/size][size=medium].Ac3 dxe4 [/size][size=large]4[/size][size=medium].Axe4 Ff5 [/size][size=large]5[/size][size=medium].Ag3 Fg6 [/size][size=large]6[/size][size=medium].h4 h6 [/size][size=large]7[/size][size=medium].Af3 Ad7 [/size][size=large]8[/size][size=medium].Fd3 Fxd3 [/size][size=large]9[/size][size=medium].Vxd3 e6 [/size][size=large]10[/size][size=medium].O-O Agf6 [/size][size=large]11[/size][size=medium].Kd1 Fe7 [/size][size=large]12[/size][size=medium].h5 Fd6 [/size][size=large]13[/size][size=medium].Ae5 Axe5 [/size][size=large]14[/size][size=medium].dxe5 Fxe5 [/size][size=large]15[/size][size=medium].f4 Fc7 [/size][size=large]16[/size][size=medium].Vxd8+ Kxd8 [/size][size=large]17[/size][size=medium].Kxd8+ Fxd8 [/size][size=large]18[/size][size=medium].Fd2 O-O [/size][size=large]19[/size][size=medium].Ke1 Fc7 [/size][size=large]20[/size][size=medium].c4 Kd8 [/size][size=large]21[/size][size=medium].Fe3 a6 [/size][size=large]22[/size][size=medium].b3 Ag4 [/size][size=large]23[/size][size=medium].Fc1 Fb6+ [/size][size=large]24[/size][size=medium].Şh1[/size]

Siyah oynar kazanamaz.


  Bel1.docx (Dosya Boyutu: 388.04 KB / İndirme Sayısı: 8)

[Feti]

Bulmacanın devamını yorumlayalım.
 
Siyah [size=medium]24[/size]… Af2+ oynar [size=x-large][/size] ve oyun şöyle devam eder. [size=medium]25[/size].Şg1 Ag4+ [size=medium]26[/size].Şh1 Af2+ [size=medium]27[/size].Şg1 Ag4+ [size=medium]28[/size].Şh1 Af2+ [size=medium]29[/size].Şg1 Ag4+ [size=medium]30[/size].Şh1 Af2+ ve oyun berabere biter. [size=x-large][/size]
 
Bu oyun 1.ligdeki iki takımda oynayan ve hızla gelişmekte olan, yaklaşık 1650 ve 1680 UKD kuvvetine sahip 2 küçük satranççı çocuğumuzun oyunudur.
 
Bu iki çocuğumuza hiçbir kızgınlığım, kırgınlığım yoktur ve olamaz. Onların düşüncelerini esir alan, onlara satranç dışı emirler veren koca koca adamlaradır kızgınlığım. Çocuklarımızı bu hallere düşürenlerden nefret ediyorum.
 
Bu iki küçük çocuğumuzun yer aldığı 2 takımın son tur tüm oyunları berabere sonuçlanmıştır. 9.son tur başlamadan önceki verilere göre, oyunları berabere sonuçlanmasaydı 2 takımdan birinin ligden düşme ihtimali vardı. Bu 2 takımdan ikisi de ligde kaldıkları için başka bir takım ligden düşmüştür.
 
Bunun cezai müeyyidesi olmalıdır.

[H Mustafa Demir]

Bulmacanın devamını yorumlayalım.
 
Siyah [size=medium]24[/size]… Af2+ oynar [size=x-large][/size] ve oyun şöyle devam eder. [size=medium]25[/size].Şg1 Ag4+ [size=medium]26[/size].Şh1 Af2+ [size=medium]27[/size].Şg1 Ag4+ [size=medium]28[/size].Şh1 Af2+ [size=medium]29[/size].Şg1 Ag4+ [size=medium]30[/size].Şh1 Af2+ ve oyun berabere biter. [size=x-large][/size]
 
Bu oyun 1.ligdeki iki takımda oynayan ve hızla gelişmekte olan, yaklaşık 1650 ve 1680 UKD kuvvetine sahip 2 küçük satranççı çocuğumuzun oyunudur.
 
Bu iki çocuğumuza hiçbir kızgınlığım, kırgınlığım yoktur ve olamaz. Onların düşüncelerini esir alan, onlara satranç dışı emirler veren koca koca adamlaradır kızgınlığım. Çocuklarımızı bu hallere düşürenlerden nefret ediyorum.
 
Bu iki küçük çocuğumuzun yer aldığı 2 takımın son tur tüm oyunları berabere sonuçlanmıştır. 9.son tur başlamadan önceki verilere göre, oyunları berabere sonuçlanmasaydı 2 takımdan birinin ligden düşme ihtimali vardı. Bu 2 takımdan ikisi de ligde kaldıkları için başka bir takım ligden düşmüştür.
 
Bunun cezai müeyyidesi olmalıdır.

Ben de bu konumu yazmak ile yazmamak arasında çok kaldım. Belki de cidden görmemiş olabilirler ama, hem Ff2 hamlesi hem de Ad3 hamlesi o kadar net kazanca gidiyor ki... Bu arkadaşların biraz daha buyuk abileri kale finalinde acık hat almıyor, yazıda ilk verdiğiniz macta da oynanmayan Ff7 hamlesinin kazancı 100% (40 macın 25 inde bu oynanmıs, diğer remi kesenler de Ag5 git gel yapmıs...) Belki de bu 3 mactaki oyuncular da görmemistir... malasef oyuncuların güclerine bakınca , takım sonucunun da 4-4 bitmesini görünce kendimi bile inandıramıyorum.
Bir de bu takımlardan birinin düsme ihtimali vardı ama 3 macında sonucunun kendileri icin olumsuz olması gerekli idi. ikisi oldu ama üçüncüsü olmadı. o zaman bayağı efsane olacaktı

[H Mustafa Demir]

O yüzden benim önerim TSF nin 30 hamle uygulamasından vazgeçmesi. Bu uygulama sporcular a ya da TSF ye birşey kazandırmıyor. Daha çok yıpratıcı olaylara yol açıyor.

[Feti]

5-6 hamle sonra berabere yapılması ile 30 hamle sonra berabere yapılması arasında çok önemli farklar vardır. Yönergede “Beraberlik için hamle sınırlaması getirilmemiştir.” demek, hakemlerin anladığı şekilde “İstediğiniz zaman, istediğiniz şekilde anlaşarak beraberlik yapabilme iznini size veriyorum.” demektir. Bu, şikeye eğilimli oyuncuyu, kaptanını, vs. rahatlatır. Hangi hamleleri yapacağını fazlaca düşünmeden, yorulmadan 5-6 hamlede anlaşmalı beraberliğe ulaşır, hakemlerimiz de bu anlaşmayı onaylayıverir.
 
“Ancak 30 hamle sonra beraberlik yapabilirsin.” demek “Oyuncuların anlaşarak kısa beraberlik yapmalarını istemiyorum.” demektir. Bu durumda şikeye eğilimli oyuncu, kaptan, vs. satranç sporunu yapmadan 30 hamle sonra nasıl berabere yapabileceğinin hesabını yaparken önceki turnuvalarda olduğu gibi gülünç, acınası, nefret edilesi durumlara düşerler.
 
9.1.2 de (beraberlik için hamle sınırlaması olmadığında) organizatör şike için tüm kapıları hakemler vasıtasıyla aralamıştır. Oyuncu sırtını yönerge kuralına dayayarak rahatça berabere yapar. Burada organizatör (hakem) çanakçı, oyuncu kapkaççıdır.
 
9.1.1 de (30 hamle sınırında) şikeye eğilimli oyuncu ıkınır, sıkılır, zorlanır ve pisliğini yine de yapar. Ama eline yüzüne bulaştırarak yapar. Etraf da bu durumu görür. Pis kokular etrafı sarar. Burada gerçek organizatör temiz, şikeye eğilimli oyuncu pistir.
 
9.1.2 e alışmış olan toplumun 9.1.1 i anlaması zaman alacaktır. Bu bir süreçtir. Bu süreçte 9.1.1 yeterince anlaşılıp kavranıldıkça şikeciler yavaş yavaş kaçacak köşe bucak arayacaklardır.

Öte yanda, kuralın ruhu (esas olarak satrancın ruhu) hakemler tarafından yeterince anlaşılabilse, 9.1.2 bile şikecileri ortaya çıkartmaya yeterlidir.

[Feti]

Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sözü : “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlâklısını severim.”

Ahlâksızlık sporla ve sporcuyla bağdaşamaz. Bazı kişiler öylesine olumsuz özelliklere sahip oluyorlar ki, yetiştirmeye çalıştıkları sporcu adaylarını da kendilerine benzetiyorlar.

Bir kısım insanlar kendilerinin olumsuz düşünce ve eylemlerinin normal olduğunu sanarak yetiştirdiklerini iddia ettikleri sporcu adaylarının beyinlerine zehir zerk ediyorlar ama yaptıkları işin yanlış olduğunu fark edemiyorlar.

Yaptıkları işin sporcu adaylarına zararlı olduğunu bilerek sadece kendi çıkarları uğruna yetiştiricilik iddiasında olanlar da var. Adı ister Satranççı Yetiştirme Merkezi olsun, ister Satranççı Sevenler Kulübü olsun, gerçek adları Satranççı Zehirleme Merkezi, Satranççı Dövenler Derneğidir. Habis urlar dediğim işte bunlardır.

Yanlış yaptığını bilmeyene doğruyu göstererek kabullendirmek mümkündür.
Fakat bilerek yanlış yapanlar, yani habis urlar satranç toplumundan izole edilmeli ve daha fazla zarar vermelerini önlemek için satranç toplumu içinden dışarı atılmalıdır. Varsa, bu habis urların açtıkları merkezler, kulüpler kapatılmalıdır.

[M.Aşkın TAŞAN]

Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sözü : “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlâklısını severim.”

Ahlâksızlık sporla ve sporcuyla bağdaşamaz. Bazı kişiler öylesine olumsuz özelliklere sahip oluyorlar ki, yetiştirmeye çalıştıkları sporcu adaylarını da kendilerine benzetiyorlar.

Bir kısım insanlar kendilerinin olumsuz düşünce ve eylemlerinin normal olduğunu sanarak yetiştirdiklerini iddia ettikleri sporcu adaylarının beyinlerine zehir zerk ediyorlar ama yaptıkları işin yanlış olduğunu fark edemiyorlar.

Yaptıkları işin sporcu adaylarına zararlı olduğunu bilerek sadece kendi çıkarları uğruna yetiştiricilik iddiasında olanlar da var. Adı ister Satranççı Yetiştirme Merkezi olsun, ister Satranççı Sevenler Kulübü olsun, gerçek adları Satranççı Zehirleme Merkezi, Satranççı Dövenler Derneğidir. Habis urlar dediğim işte bunlardır.

Yanlış yaptığını bilmeyene doğruyu göstererek kabullendirmek mümkündür.
Fakat bilerek yanlış yapanlar, yani habis urlar satranç toplumundan izole edilmeli ve daha fazla zarar vermelerini önlemek için satranç toplumu içinden dışarı atılmalıdır. Varsa, bu habis urların açtıkları merkezler, kulüpler kapatılmalıdır.

Tespitleriniz yerindedir, katılıyorum.

Şu anda GÜÇ satrancın içindeki RANT ı ve KİTLE yi keşfetti. Kullanıyor !!
Bu zararlı merkezlerin kapatılması için yasal düzenleme gereklidir.
Ama bunu yapmayacaklar !

[Feti]

Süper ligimizde 2 takımın oyunu çok enteresan. İkisi de düşme tehlikesiyle başbaşa.

Bugün saat 11.00 de canlı yayına baktım. İlk sıradaki maçlardan birisi düşme tehlikesine göğüs germeye çalışan 2 takımın oyuncuları arasında.

Oyunları berabere bitmiş. Merak ederek baktım. Bir oyuncunun saati 1.23 de diğere oyuncunun saati 1.39 da takılı kalmış. Yani oyun jet hızıyla berabere sonuçlanmış.

Oyunları çok ilginç gelişmiş. 37 hamle sürmüş. Eşit sayıda piyonla ve ters renkli fillerle berabere yapmışlar.

Ama bir enstantane beni çok güldürdü. Oyun sonuna doğru şahların kalelerin yanına gelebilmek için koştura koştura ilerlemeleri. Daha sonra kaleler şahların yardımıyla hemen kırışılmış. Ters renkli filler ve piyonlar düzene sokulmuş ve oyun kilitlenerek berabere yapılmış.

İlerleyen zamanlarda her iki takımın oyuncularının savaşlarını seyredip sportmenliklerinden dolayı ve satranca sadakatlarından dolayı onları alkışlamak istiyorum.

[Feti]

Saat 11.30.
Az önce canlı yayına baktım.

Düşme tehlikesiyle boğuşan her iki takımın 1. masaları zamanlarından 30 ar dakika kullandıktan sonra ve 30. hamlede yine eşit sayıda piyon ve ters renkli fillerle berabere yapmışlar.

Takımlarına çok değerli olan yarımşar puan kazandırmışlar.

[Feti]

Düşmemek için çarpışan iki takımın 5. masaları çok heyecana kapılmışlar sanırım.

19. hamleye gelmelerine rağmen ve oyun neredeyse oyunsonuna girmişken hala fil+kale ve at+ kale çiftleri yerinden hiç kıpırdamadan atıl vaziyette bekliyorlar.