LİSANSLAR NE OLACAK?
#1
TÜRKİYE SATRANÇ FEDERASYONU'NUN  hiçbir dönemde, uygulamadaki kanun, yönetmelik ve mevzuat karşısında bu kadar çaresiz kaldığını hatırlamıyorum.
Camiamızın içinden kişilerce bu kadar baltalandığını, camiadan bildiğimiz öğrenci velisi tarafından üst makamlara lisans şikayeti yapılarak pire için yorgan yakıldığını…

Lisansların şimdiki durumuna bakınız. 

Henüz yeni sezon gelmedi. İki buçuk aya yakın bir süre var. Meclisimiz de tatile girmedi. Lisans çıkarmanın eskisi gibi kolay olduğu döneme geri dönebilecek miyiz?

Bu konuda şikayet eden kişi şikayetini geri alabilir mi? Ya da Federasyonumuzun bu konudaki girişimleri ne durumdadır?
16 Eylül 2025 tarihine gelindiğinde satranç lisans çağı gelen birçok sporcumuzun velisi büyük sıkıntılar yaşayacak. Sağlık raporu için her ilimizde ilçemizde Spor Hekimliği Kürsüsü var mıdır? 

Neler yaşanabileceğini tahmin etmek hiç de zor değil.

İnsanın aklına hitap eden bir spor dalında böyle akılsızca uygulamalara neden geri dönülür ki?
Şimdi şikayet eden bu velimizin egosu tatmin oldu mu?
Vicdanı rahat mı?
Merak ediyorum.
-  MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#2
(26-06-2025, 10:15)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: TÜRKİYE SATRANÇ FEDERASYONU'NUN  hiçbir dönemde, uygulamadaki kanun, yönetmelik ve mevzuat karşısında bu kadar çaresiz kaldığını hatırlamıyorum.
Camiamızın içinden kişilerce bu kadar baltalandığını, camiadan bildiğimiz öğrenci velisi tarafından üst makamlara lisans şikayeti yapılarak pire için yorgan yakıldığını…

Lisansların şimdiki durumuna bakınız. 

Henüz yeni sezon gelmedi. İki buçuk aya yakın bir süre var. Meclisimiz de tatile girmedi. Lisans çıkarmanın eskisi gibi kolay olduğu döneme geri dönebilecek miyiz?

Bu konuda şikayet eden kişi şikayetini geri alabilir mi? Ya da Federasyonumuzun bu konudaki girişimleri ne durumdadır?
16 Eylül 2025 tarihine gelindiğinde satranç lisans çağı gelen birçok sporcumuzun velisi büyük sıkıntılar yaşayacak. Sağlık raporu için her ilimizde ilçemizde Spor Hekimliği Kürsüsü var mıdır? 

Neler yaşanabileceğini tahmin etmek hiç de zor değil.

İnsanın aklına hitap eden bir spor dalında böyle akılsızca uygulamalara neden geri dönülür ki?
Şimdi şikayet eden bu velimizin egosu tatmin oldu mu?
Vicdanı rahat mı?
Merak ediyorum.

Yazımdan hemen sonra bana gelen cevabi yazıyı paylaşıyorum. Burada olayların sebep-sonuç ilişkisi anlatılıyor. Herhangi bir yargıda bulunmak için olayı kaynağından ve birinci elden incelemek gerek. Gelen yazı aynen şu şekilde: " Tarihlere, olaylara, uyarılara ve sürece dikkat lütfen.
3289 Sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu’nun 22. Maddesinde sporcuların lisans alma aşamasında sağlık raporu almaları 2001 ve 2007 yıllarında yapılan düzenlemeler ile zorunlu hale getirilmiştir.
Ben ise satranç camiasına sağlık raporu zorunluluğundan tam 10 yıl sonra yani 2011 yılında dahil oldum.
Günümüzden tam 24 yıl önce Kanun gereği zorunlu kılınan sporda sağlık raporu zorunluluğuna bizzat kendim ve yakınlarım da uyarak lisanslarımızı aldık.
Federasyonun önceki yönetimi ve Gençlik ve Spor Bakanlığındaki bazı aklıevvellerin işgüzarlığı ile Satrançta lisans almayı kolaylaştırmak adına bir yönetmelik hazırlanarak 14.12.2019 yürürlüğe konuldu. Yönetmeliğe göre sporcunun veya velisinin biz sağlıklıyız beyanı lisan almak için yeterli olacaktı.
Yönetmelik Kanuna aykırı lütfen dikkat edin bu ilerde sıkıntı oluşturur uyarısını en az 15 resmi başvuruyla düzeltmeye, köklü çözüm üretilmesine yönelik uyarılarımız oldu. Ama kaf Dağındaki yönetime söz geçirilemedi.
Bu Yönetmeliğin Kanuna aykırı olduğunu bilen İzmir Milletvekili Hasan KALYONCU da bir ay bile geçmeden 10.01.2020 Tarihinde Meclise yazılı önerge vererek Gençlik ve Spor Bakanlığından hangi adımların atıldığı hususunda görüş talep etti.
Ancak bu önergeyi de dikkate almayan Federasyon ve Gençlik ve Spor Bakanlığı Kanuna aykırı olan Yönergenin hukuksuz bir şekilde uygulanmasını günümüze kadar devam ettirerek Kanunda düzenlenme yoluna gerek duymadı. Ta ki yıllar sonra Danıştay bu Yönetmelik Kanuna aykırı kararı verince birileri FAKE hesaplar açarak günah keçisi aramaya başladılar.
Kimse lisans zorlaştırılsın, illa ki sağlık raporu alınsın, sağlık raporu şu şekilde olsun iddiasında değildir. Kanun düzenlenmesi girişimiyle Federasyon ve Bakanlığın bir aylık bir süre içerisinde çözebileceği bir olay için trollerin devreye girmesine gerek yoktur.
Özetle satranç oyun değil sporsa spor branşları için gerekli her türlü şartı sağlamak zorundadır. Bizimki daha kolay olsun biz eforsüzüz iddiası hala devam ediyorsa da mantıklı hukuki adımlar atılarak köklü çözümler üretilmelidir.
Face yazdığım yorum.
Sporcu lisansı
Madde 22 – Sporcuların yarışmalara katılabilmeleri için lisans almaları şarttır. Spor yapmaya ve
müsabakalara katılmaya elverişliliği sağlık raporu ile tevsik edilmeyenlere lisans verilmez.
Gerçek şahıslar, bir kulüp adına veya ferdi olarak lisans alabilir.
Aşkın hocam bu Kanun Maddesi.
21.05.1986 Tarihinde yürürlüğe giren 3289 Sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu’ nun 22. Maddesi ”Sporcuların yarışmalara katılabilmeleri için lisans almaları şarttır. Spor yapmaya ve müsabakalara katılmaya elverişliliği SAĞLIK RAPORU ile tevsik edilmeyenlere lisans verilmez.” Şeklinde olup Sağlık Raporunu spor branşı ve Federasyon ayrımı yapmaksızın, kurum, kuruluş ve kişilerin inisiyatifine bırakmaksızın zorunlu kılmaktadır. Bu kanun maddesi ta 1986 yılında yürürlüğe girmiş ben ise federasyon camiasında 2011 yılından itibaren varım.
Sağlık Raporu yerine kişi beyanının yeterli olabileceği görüşü ile Kanuna Aykırı olan “Gençlik ve Spor Bakanlığı Sporcu Lisans, Vize ve Transfer Yönetmeliği” hazırlanmış ve 14 Aralık 2019 Tarih ve 30978 Sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
2389 Sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu’ nun 22. Maddesi’ne aykırı olan Yönetmeliğin aykırı olan Maddesi ve aykırılık nedenleri ise;
14 Aralık 2019 Tarih ve 30978 Sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğin (EK 1) 6. Maddesi, fıkra, bendi ve alt bendi aşağıda olduğu gibidir.
“MADDE 6 – (1) Sporcu lisansı sahibi olabilmek için;
b) Spor yapmaya ve yarışmalara katılmaya elverişliliğini sağlık raporu ile tevsik etmek,
1) İlgili federasyon tarafından spor dalının fiziksel efor gerektirmediği yönünde karar alınması halinde, spor yapmaya ve yarışmalara katılmaya elverişliliğini yazılı beyanla belgelemek,” şeklindedir.
Yani daha öncelikli olan Kanun sağlık raporu zorunluluktur derken Federasyon ve Gençlik ve Spor Bakanlığı Kanunu hiçe sayıp Yönetmelikle işi çözmeye çalıştılar ve yıllar sonra da Danıştay da bu Yönetmelik Kanuna aykırı dedi.
Olayın özeti."
-  MATRANÇ -
Ara
Cevapla
#3
Ne yazık ki, son yıllarda giderek artan bir şekilde şikayet ve ihbar kültürü toplumsal meselelerde belirleyici hale gelmekte, diyalog ve ortak akıl yerine bireysel şikayetler yoluyla yön verilmeye çalışılmaktadır. Bu durum sadece kurumların işleyişini zora sokmakla kalmamakta, aynı zamanda güven ortamını da zedelemektedir. Özellikle eğitim, spor ve kültür gibi alanlarda çözüm odaklı yaklaşımlar yerine kişisel egolarla hareket edilmesi, süreci tıkamakta ve tüm camiaya zarar vermektedir.

Oysa konular, oldu-bittiyle ya da geçici çözümlerle değil; hukuka ve yürürlükteki kanunlara uygun biçimde, şeffaf, adil ve kalıcı yaklaşımlarla ele alınmalıdır. Bu yöntem daha zor ve zaman alıcı olabilir; ancak uzun vadede hem kurumsal istikrarı sağlar hem de toplumsal barışı ve adaleti besler. Sorunların köklü şekilde çözülmesi, günü kurtarma anlayışından değil, ilkesel ve sorumlu bir yönetişim anlayışından geçmektedir.

Bu nedenle yöneticiler, geçici memnuniyetler ya da dış baskılarla hareket etmek yerine, doğru bildikleri hukuki ve ahlaki çizgiden sapmamalıdır. Kamuoyunun ve ilgili tüm paydaşların güvenini kazanmanın yolu; sabırlı, kararlı ve ilkeli bir duruş sergilemekten geçer. Aksi takdirde hem kurumların itibarı zedelenir hem de toplumda hukuka olan güven telafisi güç biçimde sarsılır.
● T a ş l a r ı · y e r i n d e n · o y n a t m a · z a m a n ı  !
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi