Beş Yıldızlı Otelde Misafir Bile Olamamak :-(
#1
Merhaba
Aşağıda gönderdiğim dilekçeyi sizinle paylaşmak istedim.Umarım çocuklarımızın satranç geleceğine ışık tutar.



GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE
ANKARA

Türkiye Satranç Federasyonu’nun 5 yıldızlı otellerde düzenlenmesini gelenek haline getirdiği Türkiye Yaş Grupları Satranç Şampiyonasına 1 veli ve 1 öğrencinin katılabilme maliyeti konaklama giderleri ile birlikte 2.000.00 TL ye yaklaşmaktadır.Türkiye şartlarında orta gelir grubunda bir aile olarak tek çocuğumuz, oğlumuz Tarkan Salğın’ın iki yıldır bu şampiyonaya katılmayı çok istemesine karşın bu isteğini yerine getiremedik.
Genel Müdürlük olarak olaya müdahale etmenizi,geniş kitlelere hitap etmesi gereken satrancın, zengin zümrenin sporu olmaktan çıkarıp her düzeyde çocukların katılabileceği spor haline getirilmesini talep eder,gereğinin yapılmasını arz ederim.
Saygılarımla

İlknur Salğın
Öğrenci velisi
Ara
Cevapla
#2
Bu yönetim kulüplerden korkmaz!
O kulüpler bir zaman sonra ligden düşer(!) nasılsa!

Sporculardan hiç korkmaz..Bakın koskoca GM Suat Atalık bile ne tür saldırılara maruz kalıyor.

Sponsorlardan korkarlar bak!Çünkü para oradan gelmektedir.

Bir de velilerden korkarlar!Çünkü veliler de para kaynağıdır onlar için.Ama dikkat edin, tek tük velilerden korkmazlar, hesaplarlar bu velinin bize maliyeti nedir, şudur, o zaman bunun çocuğundan satranççı olmayıversin derler...Veliler toplu halde masaya yumruklarını vururlarsa korkarlar.Çünkü fizibilite raporlarında zarar büyümektedir.Velileri o zaman hoş tutarlar.

Veliler konuşmaya başlıyor.Ne güzel..Ama yetmez, etraftaki velilere haber uçurun, birer dilekçe, zor değil!Birer dilekçe!

Artık zenginlerin katıldığı, birincilerin paraları olmadığı için misafir bile olamadığı turnuvalar istemiyoruz!
Ara
Cevapla
#3
"evlerinin önü bahçelik bağlık
ne güzel işlemiş eline sağlık"

Sizi kutluyorum İlknur Hanım.

Hükümetlerin en çok korktuğu şey insan sesidir.

Sesinize başka seslerin katılması, davranışınızın hak arama bilincine ulaşma yolunda, diğer velilere bir "ilk-nur" olması dileğiyle, saygılar sunarım.
Cevapla
#4
Ne yazıkki Türkiye'de bu her zaman böyleydi. 5 6 sene önce biz de yaş gruplarına katılırken, otelde kalamazdık, her gün kemere servis kaldırılırdı. Sabah herkesten erken kalkıp 1.5-2 saat yolculuk yapardık. Tabi birde bunun dönüşü var. Haliyle otelde yemek de yiyemezdik. Turistik bir yerde yemek yiyecek bir yer bul bulabilirsen... Ve günlerce yapılan yolculuk bir de turnuvanın yorgunluğu da eklenince çin işkencesine dönerdi. Bu işe gerçekten bir çözüm bulunacağını sanmasamda umut ediyorum ve bende herkese dilekçe yazmaya davet ediyorum. En azından bizden sonrakiler biraz olsun rahat etsinler.
Efe Kerem UZUNOĞLU
iletişim: [email protected]
Ara
Cevapla
#5
Kerem Abi,

Davet edeceğimize yazalım birer dilekçe.
Benim dilekçe yazdıracağım kişiler var.Onlara da haber vereceğim.
Dilekçe hak aramak için değil mi?
Yazalım biz de...

Bir şey olması için değil, safımızı belli edelim.
Ara
Cevapla
#6
Tabiki yazalım İbrahim, zaten ben de belli bir kamuoyu oluşması açısından herkesi davet ettim umarım bu yazı çok daha fazla kişiye ulaşır. Hatta Diğer satranç forumlarına da yazılmasını öneriyorum...
Efe Kerem UZUNOĞLU
iletişim: [email protected]
Ara
Cevapla
#7
Herkese merabalar. Bu konuya çok hakim olmadığımı ancak yazılanlardan yola çıkarak kişisel fikrimi belirteceğimi baştan söylemek isterim. Malum ne bir turnuva ne de bir şampiyona deneyimim var.. Ancak bahsedilen rakamların yüksekliği benimde dkkatimi çekti. Türkiye şartlarında herkesten bu maliyeti karşılaması beklenemez ve dilekçe uygulamasını da destekliyorum. Sonuçta bu tür aktiviteler satrancı geniş kitlelere tanıtma ve yayma amaçlı aktivitelerdir. Bu nedenle ortalama ekonomik seviyeye uygun olması elbette herkes tarafından arzulanır. Dilerim gerekenler en kısa zamanda yapılabilir.
Yine de affınıza sığınarak Sayın Ethem Beye bir soru sormak istiyorum lütfen yanlış anlaşılma olmasın. Yazınızın sonundaki cümle aklımı biraz karıştırdı doğrusu.
''Bir şey olması için değil, safımızı belli edelim'' yazmışsınız ancak dilekçe verilmesinin amacı kendi hatalarını göremeyen kişi kurum ve kuruluşlara yanlış giden bir takım şeyleri uygun bir üslup ile belirtmek suretiyle aksaklıkların en kısa zamanda giderilmesine katkıda bulunmak değil midir? Lütfen beni bu konuda aydınlatırsanız sevinirim.
Saygılarımla Selin AKÇALI
Ara
Cevapla
#8
Selin Hanım,

İyi niyetiniz ve desteğiniz için teşekkürler.Umarım bu desteğinizi boş bir vaktinizde benzeri bir dilekçeyi yazarak ya da yazılmasına vesile olarak resmiyete dökersiniz.Bulunduğunuz ilde benzeri şikayetleri olan velileri buna teşvik ederseniz, o turnuvaya katılamayan kardeşlerimiz adına çok sevinirim.

Söylediklerinize gelince, kağıt üstünde haklısınız!Fakat siz de takdir edersiniz ki öyle birkaç dilekçeyle, bir anda hiçbir şey düzelmiyor.Benim o sözlerim de bu noktada sitem niteliği taşımaktadır.Gücüm kırıldıkça güçleniyorum, güçlendikçe gücüm kırılıyor..

Bu yönetimin yaptığı turnuva da böyle olur, yine yazıyorum:
Parası olanın çocuğu sonuncu olsa da gider turnuvaya katılır, sen şampiyon ol istersen, paran yoksa ziyaret bile edemezsin!Sonra bekle ki satranç gelişsin, büyük ustalar yetişsin.İllerdeki kontenjanlar kaldırılmasaydı, her ilde belirli derecelere girenler bu turnuvaya ücretsiz katılma hakkını yitirmeselerdi, parası olan da yine "parayı bastırıp" katılsaydı, bu pekala anlaşılabilirdi.Böylece "fiyatlar pahalı, federasyon velilerden fazlasıyla paralar kazanıyor" diyenlere karşı ellerinde bir savunma olurdu!

Biz federasyon kazanmasın demiyoruz.Para olmazsa hiçbir şey olmaz.Ama dereceye giren kardeşlerimizi de oraya kazandırmak gerekli.Türkiye'nin en iyi çocuklarını oraya toplayın, üstüne parayı veren de gelsin, bunda bir kötülük yok.Ama yeter ki oraya iyiler gelebilsin.

Sekiz yaşındaki, on yaşındaki bir çocuk, velisi olmadan nasıl gelir?Velisiyle birlikte de 2000TL tutuyorsa yaklaşık, hiç asgari ücretlinin çocuğundan şampiyon çıkar mı?Çıkar elbette, ama gerçekten şanslıdır!Sonra da övünürler.."Parası olmayanlardan da usta satranççı çıktı, bakın biz böyleyiz işte" diye anlatırlar..

Senin sistemin parası olmayanın elinden satranç taşını çekip alsın, sonra da bir iki tanesi her şeye rağmen aradan sıyrılınca hiçbir şey olmamış gibi bütün bu kusurlarını halının altına süpürmek için kullan bu sporcuyu!

Çok doluyum..
Ama ümitliyim!
Sayın Yazıcı da bunları görüyordur, duyuyordur.Bazen ben de kendisine haksızlık ettiğimi düşünüyorum, haklı olduğum konularda dahi biraz abartıyorum belki, ama bunları da yazmazsak vay halimize..Onun etrafında dolaşıp, önünde elimi ovuşturarak "en iyisini siz bilirsiniz başkanım" desem daha mı iyiydi?Ben Sevgili Başkan Adayımız Veli Ozan Çakır'ı her şeyden önce velileri kâr kapısı olacak görmeyeceğini söylediği için desteklemiştim, olmadı, kısmet değilmiş, şimdi bu yönetimin yaptıklarını-yapacaklarını takip ediyoruz..

Saygılarımla..
Ara
Cevapla
#9
Herkese merhabalar. Öncelikle böyle bir konuyu gündeme getiren sayın velilerimizi kutluyorum. Ne var ki ben de Efe Bey'in söz ettiği gibi bu durumun düzeleceği konusunda şüphedeyim. 4-5 yıl önce yaş gruplarına ilk gittiğimde ben de otelde kalamamıştım ve sıkıntılı bir turnuva geçirmiştim.O zamanlarda dilekçe göndermiştim;ama durum maalsef ortada. Öyle ki otelde kalma zorunluluğu gündeme geldiğinde gidemediğim yıllar da olmuştu! Her ne kadar bu turnuvaya artık katılamasam da katılacak sporcularımız,arkadaşlarımız ve kardeşlerimiz için her zaman varım dilekçe yazmaya!
Saygılarımla..
Ara
Cevapla
#10
Elbette eksiklikler her zaman olacaktır. Önemli olan aşılması için bir emek sarfedilmesi -yapılamasa bile- Eminim ki Sayın Ali Nihat Bey de Sayın Veli Ozan Bey de bütün bunları takip ediyor, çözümü için çaba sarfediyordur. Seçimler geride kaldı kimi üzüldü kimi sevindi. Bunların artık önemi yoktur. Önemli olan seçilen yönetimin bu süre içerisinde satranç adına atılabilecek en olumlu adımları atmasıdır. İnanıyorum ki sorunlar yavaş yavaş aşılacaktır. Hemen aşılmasını beklemek insafsızlık olur.
''EĞER GERÇEKTEN İSTERSEN HER ZAMAN BİR YOL VARDIR'' Bu lafın doğruluğuna inanırım. Velilere kolaylıklar sağlanabilir. Sadece üzerinde biraz düşünülmesi gereken bir konu. Buna değecektir..

Saygılarımla Selin AKÇALI
Ara
Cevapla
#11
"5 yıldızlı otelde misafir olmak Big Grin" konu başlığına karşı verilebilecek en güzel cevap yine bir konu başlığı ile oldu:

" Beş Yıldızlı Otelde Misafir Bile Olamamak :-( "


teşekkürler İlknur hanım..
Ara
Cevapla
#12
Herkese Merhaba,

Ben ilköğretim 7. sınıf öğrencisiyim. İki kişilik ailemizi annem, yarım zamanlı işlerde çalışarak geçindiriyor.Derslerim oldukça iyi. Derslerim dışında kalan zamanımı en büyük hobim olan satrançla değerlendirmekteyim. Bağlı bulunduğumuz belediyemizin düzenlediği satranç turnuvasında 1. oldum ve şu anda kullandığım bilgisayarı kazandım.

Yaş grupları şampiyonasına gitmeyi çok istiyordum. Ama ekonomik sebeplerle gidemedim. Bunun için önceleri annemi suçluyordum. Ama bu forumdaki yazıları okuyunca gerçek suçlunun annem olmadığına karar verdim.

İnşallah bu yazılar ses getiri. Ben de gelecek sene şampiyonaya katılma şansı yakalarım. Herkese selam ve sevgiler.

Ümit Sadedil
Ara
Cevapla
#13
Sevgili Ümit Sadedil,

Forumdaki yazıların ses getirmesini bekleme, annen veya babana boş zamanlarında iki satır dilekçe yazdır, ilgili makama ver.Hatta dilersen özel mesaj yoluyla ben sana detayları anlatayım.Hakkını yasal olarak aramak varken neden sadece forumda yazasın?

En güzel iki koldan devam etmek..

Selamlar..
Ara
Cevapla
#14
HERKES UYANSIN!

Herkese Selam,

Aşağıdaki resimler aynen gerçektir. "Kemer", "Satranç", "Turnuva","Şampiyona" sözcükleri bize artık Kızılay çadırını çağrıştırıyor. Satrançzedeler (doğrusu federasyonzedeler) olarak 9 gün kızılay çadırında ikamet ettik.

Turnuvaya katılanları içeridekiler ( Limra, 5 yıldız) ve dışarıdakiler( çadırcılar) diye ikiye ayırmak mümkündür. İçeridekilerin kaça ayrıldığını bilmiyorum ama dışarıdakileri de itiraz edenler ve sesini çıkartmayanlar diye tekrar kendi içerisinde ikiye ayırabilirsiniz. Bu kadar bölünmüşlük de federasyon için yeterlidir zaten.

Çadırı ortak paylaştığımız kişilere itiraz edeceğimi söyleyince;" aman dikkatli davran, çocuğunun geleceğine zarar verirsin" diyenlere şunu hatırlatmak isterim;
Ben çocuğumun öncelikle hak yemeyen ve hakkını yedirmeyen düzgün bir insan olmasını istiyorum. Evladımın çok iyi bir satranççı olup da hakkını arayamayan ezik ve duyarsız bir insan olmaktansa hakkını arayan kişilikli bir insan olmasını tercih ederim.

Tüm bu nedenlerle çektiğim sıkıntıları ilgili resmi kurumlara da ileteceğim.Ayrıca hukuki yollardan da hakkımı arayacağım.Dokuz köyden kovulsam da onuncu köyde şansımı deneyeceğim!

HURİYE ÖZKAYAGAN
Pq1qCqY0.jpg

Pq1qCts9.jpg

aV1lbm8i.jpg

Pq1qCDqJ.jpg

aV1lbB69.jpg

gxF9zBi.jpg

aV1lbL4J.jpg
:evil: :evil:
Ara
Cevapla
#15
Bu resimlerin üstüne herhangi bir söz söylenmez artık dilekçelerinizi bekliyoruz!!!!
Efe Kerem UZUNOĞLU
iletişim: [email protected]
Ara
Cevapla
#16
Ben biraz başlığı değiştirip olaya başka yönlerden girmek istiyorum.Ülkemizin dünya ülkeleri içinde neden satranç ve benzeri eğitim ve öğretim metaryallerinde bu kadar geri kaldığını açıklamak için sanırım HURİ arkadaşımızın çektiği resimler yeterli ve kafi gelecektir.Bir federasyon düşünün şukadarcık bir organizasyonu dahi düzenlemekten aciz bi federasyon,şimdi bir kaç soru sormak istiyorum bu yetkili zevat arkadaşlara.1-Sizi neden federasyonda yetkili yaptılar 2-Siz ne iş yaparsınız 3-Aldığını maaşı hakketiğinizi düşünüyormusunuz 4-Şu kadarcık bi organizasyonu dahi beceremediğiniz için istafa müeseseini uygulamayı düşünürmüsünüz 5-Yoksa federasyona sadece ve sadece maaşlı bir kukla olmak içinmi geldiniz.Tabi ki şöle bir kaç soruda gelebilir biz ve bizim gibi mağdur satranç severlere ''kardeşim milletin ekmeği yok yemeye siz kalkmışsınız keyfiye işlerle zaman geçiriyonuz'' tabi kazın ayağı öle değil.Biz ve bizim gibi fedakar aileler ülkemzin bu tür spor aktivitelerinde dünyanın son sıralarında olmaya hazmedemiyoruz,hem ailemizden,hemde cebmizden fedakarlık yaparak,altını çizerek söylüyorum bir çok engelleme ve sıkıntılara rağman bu sporun ülkemizde yaygınlaşması için mücadele ediyoruz.Maalesef satranç artık ülkemizde tıpkı nesli tükenmekte olan bir hayvan türü gibi korunmaya alınmalı,fakat değil koruma resmen bırakın bu işleri der gibi haksız ve zulmlere maruz kalıyoruz.Eğer federasyon bu kafayı değiştirmezse,bu fedekar ailelere maddi ve manevi yardım sağlanmazsa maalesef bu spor dalı 3-5 seneye kalmaz ülkemizden iyice yok olup,sadece ve sadece sohpet anında oynanan fuzuli bir meşkale olarak kalmaya mahkumdur.SON OLARAK BİZE ANTALYADA MADDİ VE MANEVİ YARDIMLARINI ESİRGEMEYEN HURİ ARKADAŞIMIZADA SONSUZ TŞKR.VE SAYGILARIMI SUNUYORUM,SEN OLMASAYDIN HALİMİZ PERİŞANDI ARKADAŞIM İYİKİ VARSIN,BU ARADA OĞLUNUNDA DOĞUM GÜNÜNÜ KUTLAR NİCE MUTLU YILLARA BİRLİKTE GEÇİRMEK NİYETİYLE,MUTLU YILLAR.
Cevapla
#17
Beyefendi,
Bağcıyı dövmeyelim..Yazınızda maalesef başta bilgisizce kaleme aldığınız için, ayrıca duygusallığınızın da etkisiyle çok hatalarınız var...

Yine de buraya tepkinizi ortaya koymak için yazı yazdığınız için teşekkürler.Ama böyle bir yazıyı yazmadan önce keşke biraz araştırma yapsaydınız.
Ara
Cevapla
#18
Bu federasyondan bizi siz veya sizin üslubunuzdakiler kurtaracaksa; daha olanı biteni anlamayan, kimin kim olduğunu çözemeden ağzına geleni yazan siz ve sizin gibiler yerine SAYIN ALİ NİHAT YAZICI'NIN BİN YIL FEDERASYONU YÖNETMESİNİ TERCİH EDERİM.

Bu tartışmayı uzatmaya niyetim yok.

Siz devam edebilirsiniz beyefendi..
Ara
Cevapla
#19
deli-kadir Nickli Kullanıcıdan Alıntı:1-Sizi neden federasyonda yetkili yaptılar 2-Siz ne iş yaparsınız 3-Aldığını maaşı hakketiğinizi düşünüyormusunuz 4-Şu kadarcık bi organizasyonu dahi beceremediğiniz için istafa müeseseini uygulamayı düşünürmüsünüz 5-Yoksa federasyona sadece ve sadece maaşlı bir kukla olmak içinmi geldiniz.

Bu beş soruda ne var İbrahim?
Neresinde bağcı dövülmüş?
Yaşanan sefalet karşısında, uzakdoğuda olsa herhalde harakiri yapılırdı, arkadaşımız yalnızca sormuş; "Şu kadarcık bi organizasyonu dahi beceremediğiniz için istafa müeseseini uygulamayı düşünürmüsünüz" diyor.

Federasyon bu velilere SAHRA ÇADIRI SÖZÜ VERMİŞTİR ve tutmamıştır. Olağanüstü doğa koşulları oluşmasına rağmen, bu veliler yağmurun altında bırakılarak, paralarıyla bir sıcak çay içiminden bile mahrum edilmiştir. 180 lira katılım ücreti karşılığında en az 360 KERE içine etme hakları olan tuvaletlere yalvara yakara izin verilmiştir. Hakı hukuku bir yana bırak, insanlık bu mudur? Peki katılım ücreti neden alındı? Anlamı nedir? Yaşanan adeta nuh tufanıydı ve bu insanlar hakları olduğu halde açıkta bırakıldılar. Antalyalı bir çocuğumuzun annesinden 51 tl ziyaret parası alındı. Tüm bunlardan sonra,...



Beş dakika önce özeleştiri yaptığın bir üslubu, söyleminde öz olarak hiç bir yanlış olmayan bir velimize karşı kullanman ne garip?!...

"Pazarda bal var İbrahim pazarda bal var
Sende bir hal var ibrahim sende bir hal var"

Çocuk dediğin
eş dediğin
gün dediğin
güneş dediğin
akşam dediğin
sabah dediğin
Bizde de var ibrahim, bizde de var!....
Cevapla
#20
Ben; muhalefetin, öfkenin o tatlı zehrinin aklın önüne geçtiği aşamasında yokum!
Benim muhalifliğim birilerinin öfkelenip ağzına geleni yazdığı yerde biter!

Ben en öfkeli halimde bile bu yazının yüzde biri kadar kaba, cahilce ve ağır konuştuğumu hatırlamıyorum.

Muhalefet, başkanı bir kaşık suda boğma sanatı değildir.
Duyulan kini, bu yolla kusma sanatı hiç değildir.
Kişiye değil, olaylara muhalif olmak gerek.Olaylar neticesinde elbette kişi hedef alınabilir!

Benim muhalifliğim, böyle bir üslup takınırsanız, sizin muhalifliğinizin başladığı yerde biter!

Açıklayıcı olmuştur umarım.
Haydi selametle..
Ara
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 8 Ziyaretçi