22-12-2010, 08:41
Güneş hep Hopa'dan doğacak değil ya, bugün de Hakkari'den doğsun.
Ilgaz GÜMÜŞTAŞ burada isim değiştirir: Ilgaz GÜLÜŞTAŞ
Bendeniz (Akdeniz) de "katıla katıla" katılırım onlara: Hüseyin GÜLÜŞTAŞ.
"Ege Denizi kararınca" sevgili Hoca da gelir yanımıza; "ateş yakmaya"...
Arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Yaş gruplarında Limra'ya kitapçılar gelirse onlara ideal bir seçki yapmaya çalışacağım.
"Kişik, Navbera Sumbil û Berçelanê"
Bu eski Med atasözünü çözümlemeye çalıştım ama "kişik" sözcüğünden gerisini bulamadım. Kişik; satranç demekmiş.
"ber" kökünün 3. anlamı olarak "taş" var. "nav" (sanırım ön ek ya da sıfat) "nev" ile kardeş ise "yeni" olabilir. Buradan "yeni taşlar" gibi bir yorum çıkar mı bilmem.
Tamamen sezgisel bir yorum olarak: "satranç taşların açtığı bir çiçektir" ya da "Satranç taşlardan örülü bir çelenktir" diye bir sonuç çıkardım.
Kurmanci nizanim!
Ama bu sözün anlamını merak ettim: "Kişik, Navbera Sumbil û Berçelanê"
Bu arada ASEM derneğine bir konuğumuz gelmişti ve satrançta mat yapmayı "tavuk yakalamaya" benzeterek, "şah çekmek" eyleminin ya da "şah tehdidinin" "kiş" olarak anılmasının nedenini tavuğa kovalamak için söylenen "kış" ya da "kiş" sözüne dayandığını söylemişti. Çünkü tavuğa söylenen "kiş" sözü tavuk için bir tehdittir. Eğer "Med" dilinde de tavukları kovalamak için "Kiş" deniyorsa, "Kişik" sözcüğünün satrancı ifade etmesi çok hoş bir yaklaşımla üretilmiş görünüyor.
Tavuk yakalamak zordur. Birçok boksör antrenman için tavukla çalışır. Düz bir arazide bir tavuğu yakalamak için usunuza düşünüze gelmeyecek manevralar yapmak zorunda kalırsınız. Ta ki tavuk yorulacak bir köşeye sıkışacak da, siz de iki elinizi iki taraftan açarak, ayaklarınızla kaçma ihtimali olan yere devinmeye tetik, gövdenizle üstüne abanmaya hazır bir şekilde tavuğu teslim alacaksınız. Eğer mecaliniz kaldıysa.
Nasıl tek bir tehdit ile rakip şahı mat etmek zor ise (hatta eğer tek bir deliğe kıstırılmamışsa imkansızdır) tavuğun da düz bir arazide bir kişi tarafından yakalanması o denli zordur. Tabi çok yorulursa zavallı tavuk çöker. Ama çökmeden önce o sizi çökertir genelde. Koşmaktan diliniz dışarı çıkar. Bu yüzden "taşların işbirliği ve uyumu" şarttır!
Umarım Hakkari Empati Satranç Eğitim Merkezine de bizim ASEM'e olduğu gibi nice konuklar uğrar, "masallarda" kalmış deyimlerden bilincimize armağanlar bırakır. Birbirinize "kiş" der, kişik oynarsınız. Umarım buradan doğan güneş karanlıklara bir nebze olsun KİŞ ÇEKER!...
"Malan barkir lele" türküsü eşliğinde; Yolunuz açık olsun!...
Ilgaz GÜMÜŞTAŞ burada isim değiştirir: Ilgaz GÜLÜŞTAŞ
Bendeniz (Akdeniz) de "katıla katıla" katılırım onlara: Hüseyin GÜLÜŞTAŞ.
"Ege Denizi kararınca" sevgili Hoca da gelir yanımıza; "ateş yakmaya"...
Arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Yaş gruplarında Limra'ya kitapçılar gelirse onlara ideal bir seçki yapmaya çalışacağım.
"Kişik, Navbera Sumbil û Berçelanê"
Bu eski Med atasözünü çözümlemeye çalıştım ama "kişik" sözcüğünden gerisini bulamadım. Kişik; satranç demekmiş.
"ber" kökünün 3. anlamı olarak "taş" var. "nav" (sanırım ön ek ya da sıfat) "nev" ile kardeş ise "yeni" olabilir. Buradan "yeni taşlar" gibi bir yorum çıkar mı bilmem.
Tamamen sezgisel bir yorum olarak: "satranç taşların açtığı bir çiçektir" ya da "Satranç taşlardan örülü bir çelenktir" diye bir sonuç çıkardım.
Kurmanci nizanim!
Ama bu sözün anlamını merak ettim: "Kişik, Navbera Sumbil û Berçelanê"
Bu arada ASEM derneğine bir konuğumuz gelmişti ve satrançta mat yapmayı "tavuk yakalamaya" benzeterek, "şah çekmek" eyleminin ya da "şah tehdidinin" "kiş" olarak anılmasının nedenini tavuğa kovalamak için söylenen "kış" ya da "kiş" sözüne dayandığını söylemişti. Çünkü tavuğa söylenen "kiş" sözü tavuk için bir tehdittir. Eğer "Med" dilinde de tavukları kovalamak için "Kiş" deniyorsa, "Kişik" sözcüğünün satrancı ifade etmesi çok hoş bir yaklaşımla üretilmiş görünüyor.
Tavuk yakalamak zordur. Birçok boksör antrenman için tavukla çalışır. Düz bir arazide bir tavuğu yakalamak için usunuza düşünüze gelmeyecek manevralar yapmak zorunda kalırsınız. Ta ki tavuk yorulacak bir köşeye sıkışacak da, siz de iki elinizi iki taraftan açarak, ayaklarınızla kaçma ihtimali olan yere devinmeye tetik, gövdenizle üstüne abanmaya hazır bir şekilde tavuğu teslim alacaksınız. Eğer mecaliniz kaldıysa.
Nasıl tek bir tehdit ile rakip şahı mat etmek zor ise (hatta eğer tek bir deliğe kıstırılmamışsa imkansızdır) tavuğun da düz bir arazide bir kişi tarafından yakalanması o denli zordur. Tabi çok yorulursa zavallı tavuk çöker. Ama çökmeden önce o sizi çökertir genelde. Koşmaktan diliniz dışarı çıkar. Bu yüzden "taşların işbirliği ve uyumu" şarttır!
Umarım Hakkari Empati Satranç Eğitim Merkezine de bizim ASEM'e olduğu gibi nice konuklar uğrar, "masallarda" kalmış deyimlerden bilincimize armağanlar bırakır. Birbirinize "kiş" der, kişik oynarsınız. Umarım buradan doğan güneş karanlıklara bir nebze olsun KİŞ ÇEKER!...
"Malan barkir lele" türküsü eşliğinde; Yolunuz açık olsun!...