25-12-2010, 00:29
Milli Sporcu belgesi ile ilgili yönetim kurulu kararı ve İlay Ümit'im şikayetçi olduğu durum, benden önceki yönetim kurulu zamanında alınmıştır. Konuyla hiçbir ilgim yoktur.
Ancak federasyon Asbaşkanı olarak Antalya ziyaretlerimde hiçbir ayrım yapmadan İlyas Ümit'in görevli olduğu kulübe de defalarca uğramış, kendisi ile görüşmüşümdür. Bu görüşmelerde sürekli bu milli sporcu belgesi konusunu gündeme getirmiştir.
Turnuva Türkiye'de yapıldığı için, doğrudan hakkı olmayan ancak ev sahibi ülkenin sporcusu oldukları için bir ayrıcalık olarak uluslararası turnuvalarda oynayan sporculara bu belge verilmemiştir. Konu İlyas Ümit tarafından tahkim kurulu ve mahkemeye taşınmış ve İlyas Ümit iddialarında haksız bulunmuştur.
Tüm bunlar benden önceki dönemde gerçekleşmiş konulardır.
Benim kendisine söylediğim; hukuken kapanmış olan bu konuda yapılabilcek birşey olmadığıdır. İlyas Ümit, bu anlamda mağdur edildiğini düşündüğü bir genç kızımızı bu işin sözcülüğüne soyunduracağını ifade etmiştir. Sporcuları, genç insanları hukuken neticelenmiş böylesi zor konularda öne çıkartmaması gerektiğini ifade etmiştim.
Bu konuda ve daha önceleri sorduğu bilgilere ve istediği yanıtlara ulaştığı için teşekkür ettiğini de iletmeliyim. Ancak kişi bu konuyu başka görüşmelere de taşımış ve içerisinde bulunduğu olumsuzluk kulüp yöneticilerince de tesbit ve ifade edilmiştir.
Şimdi ise bu konuyu gene malzeme ederek, hala daha aynı vurguyu sürdürmektedir. Yani, hak aramak değil, hak arar gibi yaparak kendi iktidar mücadelesini vermektedir.
Ben sadece bir tek Avrupa Şampiyonası'nda kafile başkanlığı yaptım. Bu kafilede erkek milli takım sporcularımız bulunuyordu. Hepsi en üst düzey oyuncularımız ve hiçbirisi bir kulübün başkanın oğlu değildir.
Bu konuda isim ve tarih açıklarsa ben de kendilerini aydınlatırım. Ayrıca kafile başkanlığı verilen bir görevdir. Milli takım seçme işi ise kafile başkanlığının dışında bir konudur.
Görüyorum ki, İlyas Ümit bu kadar ilgisiz olduğum konularda adımı anmak zorunda hissetmektedir kendisini. İlyas Ümit'i matematik doğrular ve bilgiler üzerinden konuşmaya davet ediyorum.
Bir alt mesajında sözünü ettiği toplantıdaki saygısız tutumuna, kendi kulüp yöneticileri de şahit olmuş, adını bu şekilde anmak istemediğim büyüğümüz, herkesin bildiği bu değerli insan telefon açarak, oğlu yaşındaki benden özür dilemek durumunda hissetmiştir kendisini. İlyas Ümit'in ev sahibi olarak, nezaketsiz üslubundan dolayı! İlyas Ümit Bey, bu olayların devamında görevinden de alınmıştır. Adını bu şekilde anmak istemediğim için uzun süredir yanıt vermediğim bu başlığa, tutumunu sürdürdüğü için yanıt vermek zorunda kalmış bulunuyorum.
Tüm bunların sonunda ise, Ali Nihat Yazıcı İbrahim Şencan Bey'den Mustafa İmamoğlu'na görev vermesini istemiş ve bu gerçekleşmiştir.
İlyas Ümit'in görevinde kalmasını ve biraz olsun yapıcı olmasını dilerdim. Bunu gerçekten isterdim. Kendisini hemen her Antalya ziyaretimde kulübüne giderek ziyeret etmişimdir. Her toplantıya davet etmişimdir. Ve maalesef defalarca, saldırgan üslubunun katkı sağlamadığını, birbirimize ihtiyacımız olduğunu belirtmeme rağmen tutumunu değiştirmemiştir.
Ben kendisine federasyon görevlisi olarak nezaket içerisinde ve görev sorumluluğu içerisinde yaklaştım. Ancak forum ortamında bunca zaman sonra o hala, bu saldırgan üslubunu devam ettirmektedir.
Öteden beri tercih ettiği yolda başarılar diler, suçalamarda bulunacaksa, zaman ve zemin olarak önce bir yazacaklarını gözden geçirmesini tavsiye ederim.
Saygılarımla
Kuvay Sanlı
Ancak federasyon Asbaşkanı olarak Antalya ziyaretlerimde hiçbir ayrım yapmadan İlyas Ümit'in görevli olduğu kulübe de defalarca uğramış, kendisi ile görüşmüşümdür. Bu görüşmelerde sürekli bu milli sporcu belgesi konusunu gündeme getirmiştir.
Turnuva Türkiye'de yapıldığı için, doğrudan hakkı olmayan ancak ev sahibi ülkenin sporcusu oldukları için bir ayrıcalık olarak uluslararası turnuvalarda oynayan sporculara bu belge verilmemiştir. Konu İlyas Ümit tarafından tahkim kurulu ve mahkemeye taşınmış ve İlyas Ümit iddialarında haksız bulunmuştur.
Tüm bunlar benden önceki dönemde gerçekleşmiş konulardır.
Benim kendisine söylediğim; hukuken kapanmış olan bu konuda yapılabilcek birşey olmadığıdır. İlyas Ümit, bu anlamda mağdur edildiğini düşündüğü bir genç kızımızı bu işin sözcülüğüne soyunduracağını ifade etmiştir. Sporcuları, genç insanları hukuken neticelenmiş böylesi zor konularda öne çıkartmaması gerektiğini ifade etmiştim.
Bu konuda ve daha önceleri sorduğu bilgilere ve istediği yanıtlara ulaştığı için teşekkür ettiğini de iletmeliyim. Ancak kişi bu konuyu başka görüşmelere de taşımış ve içerisinde bulunduğu olumsuzluk kulüp yöneticilerince de tesbit ve ifade edilmiştir.
Şimdi ise bu konuyu gene malzeme ederek, hala daha aynı vurguyu sürdürmektedir. Yani, hak aramak değil, hak arar gibi yaparak kendi iktidar mücadelesini vermektedir.
Ben sadece bir tek Avrupa Şampiyonası'nda kafile başkanlığı yaptım. Bu kafilede erkek milli takım sporcularımız bulunuyordu. Hepsi en üst düzey oyuncularımız ve hiçbirisi bir kulübün başkanın oğlu değildir.
Bu konuda isim ve tarih açıklarsa ben de kendilerini aydınlatırım. Ayrıca kafile başkanlığı verilen bir görevdir. Milli takım seçme işi ise kafile başkanlığının dışında bir konudur.
Görüyorum ki, İlyas Ümit bu kadar ilgisiz olduğum konularda adımı anmak zorunda hissetmektedir kendisini. İlyas Ümit'i matematik doğrular ve bilgiler üzerinden konuşmaya davet ediyorum.
Bir alt mesajında sözünü ettiği toplantıdaki saygısız tutumuna, kendi kulüp yöneticileri de şahit olmuş, adını bu şekilde anmak istemediğim büyüğümüz, herkesin bildiği bu değerli insan telefon açarak, oğlu yaşındaki benden özür dilemek durumunda hissetmiştir kendisini. İlyas Ümit'in ev sahibi olarak, nezaketsiz üslubundan dolayı! İlyas Ümit Bey, bu olayların devamında görevinden de alınmıştır. Adını bu şekilde anmak istemediğim için uzun süredir yanıt vermediğim bu başlığa, tutumunu sürdürdüğü için yanıt vermek zorunda kalmış bulunuyorum.
Tüm bunların sonunda ise, Ali Nihat Yazıcı İbrahim Şencan Bey'den Mustafa İmamoğlu'na görev vermesini istemiş ve bu gerçekleşmiştir.
İlyas Ümit'in görevinde kalmasını ve biraz olsun yapıcı olmasını dilerdim. Bunu gerçekten isterdim. Kendisini hemen her Antalya ziyaretimde kulübüne giderek ziyeret etmişimdir. Her toplantıya davet etmişimdir. Ve maalesef defalarca, saldırgan üslubunun katkı sağlamadığını, birbirimize ihtiyacımız olduğunu belirtmeme rağmen tutumunu değiştirmemiştir.
Ben kendisine federasyon görevlisi olarak nezaket içerisinde ve görev sorumluluğu içerisinde yaklaştım. Ancak forum ortamında bunca zaman sonra o hala, bu saldırgan üslubunu devam ettirmektedir.
Öteden beri tercih ettiği yolda başarılar diler, suçalamarda bulunacaksa, zaman ve zemin olarak önce bir yazacaklarını gözden geçirmesini tavsiye ederim.
Saygılarımla
Kuvay Sanlı