20-01-2011, 16:57
Sayın Ateş Ülker
Yıllardır satranç camiasının içindesiniz.Forumların aktif yazıcı ve okuyucususunuz. Yıllar itibarıyla Kahraman Olgaçın, Emrehan Halıcının, Ali Nihat Yazıcının yönetimine tanıklık ettiniz. Olgaç döneminde de asbaşkandınız. Son seçimler de dahil Ali Nihat Yazıcı yönetimine karşı muhalefette yer aldınız. 2010 Mali Genel Kurulunda yoktunuz ama ilgi ile izlediğinizi tahmin ediyorum. Ben ünlü bayan satrançcıların Antakya'daki turnuva ile ilgili şikayetlerinin haklı olduğuna inanmıyorum.Fiyatların pahalı olduğunu söylüyorlar.Ama bu fiyatları önceden bilerek katılmayı kabul ettiler. demişsiniz. 64 oyuncunun katıldığı bu organizasyonda 18 sporcunun açık eleştirisi size inandırıcı gelmiyor .
Bir kişi fiyatların yüksek olduğunu düşünerek bir organizasyona katılmayı kabul edebilir.Kişinin ödediği bedelinin karşılığında, hakkeder bir hizmet alma beklentisi çelişki midir? Kişiler yüksek ücret ödüyorlarsa hizmet kalitesinin de yüksek olmasını beklemezler mi? Bunun karşılığını alamamanın eleştirisinin yapılması size neden inandırıcı gelmiyor? Üstelik ortada rakamlar çok net konuşuyorken.
Bu konunun size niçin hiç tanıdık gelmediği ayrıca şaşırtıcı bulduğum bir durum. 2000 yılındaki Türkiye Yaş Grupları Şampiyonasında, kış sezonu olmasına rağmen çok uygun koşullarda siz de 5 yıldızlı otelde, Sol Belvilde kalmıştınız ve oldukça uygun fiyatlara çok kaliteli bir hizmet almıştınız.Özerklik sürecinden sonraki yaş grupları otel ücretlerinin yüksekliği ve hizmet kalitesine yönelik yıllardır yapılan nice eleştiriler, yaşanan sorunlar, bu sorunu destekler bir çağrışım yapmıyor mu sizde? 2009 Türkiye Yaş Grupları Şampiyonasında sahra çadırı sözü veren TSFnin bulduğu trajikomik Kızılay Tentesi çözümü, yaşanmış bir olay değil midir? Sizin de düşüncelerinizle destek verdiğiniz tüm bu olan bitenleri unuttunuz mu? Yaşayanların yaşadığı mağduriyeti unuttunuz mu?
Gerek ulusal, gerekse uluslararası organizasyonlarda yaşananlar hep aynı konu üzerinde çakışmıyor mu? Yüksek ücret, düşük hizmet ! Bu basit denklemin yıllardır çözülmediğine hep beraber tanık olmuyor muyuz?
Kasım 2008 TSF seçimleri öncesi, henüz tam zamanı ekibi oluşmadan tsf forumda daha temmuz ayında Yazıcıya karşı aday olabilecek bir başkan adayının olacağına inanmadığınızı söyleyerek de yine şaşırtıcı bir açıklama yapmıştınız. Şu an yaptığınız bu açıklama da bir o kadar şaşırtıcı değil mi?
Değerli büyüğüm Ateş Ülker
Yıllarca Türk satranç tarihine tanıklık etmiş biri olarak sizin, inandığınız değil de inanmadığınız şeyler, her şeye rağmen geleceğe umutla bakan bizlere bir şeyler kaybettiriyor.
Yıllardır satranç camiasının içindesiniz.Forumların aktif yazıcı ve okuyucususunuz. Yıllar itibarıyla Kahraman Olgaçın, Emrehan Halıcının, Ali Nihat Yazıcının yönetimine tanıklık ettiniz. Olgaç döneminde de asbaşkandınız. Son seçimler de dahil Ali Nihat Yazıcı yönetimine karşı muhalefette yer aldınız. 2010 Mali Genel Kurulunda yoktunuz ama ilgi ile izlediğinizi tahmin ediyorum. Ben ünlü bayan satrançcıların Antakya'daki turnuva ile ilgili şikayetlerinin haklı olduğuna inanmıyorum.Fiyatların pahalı olduğunu söylüyorlar.Ama bu fiyatları önceden bilerek katılmayı kabul ettiler. demişsiniz. 64 oyuncunun katıldığı bu organizasyonda 18 sporcunun açık eleştirisi size inandırıcı gelmiyor .
Bir kişi fiyatların yüksek olduğunu düşünerek bir organizasyona katılmayı kabul edebilir.Kişinin ödediği bedelinin karşılığında, hakkeder bir hizmet alma beklentisi çelişki midir? Kişiler yüksek ücret ödüyorlarsa hizmet kalitesinin de yüksek olmasını beklemezler mi? Bunun karşılığını alamamanın eleştirisinin yapılması size neden inandırıcı gelmiyor? Üstelik ortada rakamlar çok net konuşuyorken.
Bu konunun size niçin hiç tanıdık gelmediği ayrıca şaşırtıcı bulduğum bir durum. 2000 yılındaki Türkiye Yaş Grupları Şampiyonasında, kış sezonu olmasına rağmen çok uygun koşullarda siz de 5 yıldızlı otelde, Sol Belvilde kalmıştınız ve oldukça uygun fiyatlara çok kaliteli bir hizmet almıştınız.Özerklik sürecinden sonraki yaş grupları otel ücretlerinin yüksekliği ve hizmet kalitesine yönelik yıllardır yapılan nice eleştiriler, yaşanan sorunlar, bu sorunu destekler bir çağrışım yapmıyor mu sizde? 2009 Türkiye Yaş Grupları Şampiyonasında sahra çadırı sözü veren TSFnin bulduğu trajikomik Kızılay Tentesi çözümü, yaşanmış bir olay değil midir? Sizin de düşüncelerinizle destek verdiğiniz tüm bu olan bitenleri unuttunuz mu? Yaşayanların yaşadığı mağduriyeti unuttunuz mu?
Gerek ulusal, gerekse uluslararası organizasyonlarda yaşananlar hep aynı konu üzerinde çakışmıyor mu? Yüksek ücret, düşük hizmet ! Bu basit denklemin yıllardır çözülmediğine hep beraber tanık olmuyor muyuz?
Kasım 2008 TSF seçimleri öncesi, henüz tam zamanı ekibi oluşmadan tsf forumda daha temmuz ayında Yazıcıya karşı aday olabilecek bir başkan adayının olacağına inanmadığınızı söyleyerek de yine şaşırtıcı bir açıklama yapmıştınız. Şu an yaptığınız bu açıklama da bir o kadar şaşırtıcı değil mi?
Değerli büyüğüm Ateş Ülker
Yıllarca Türk satranç tarihine tanıklık etmiş biri olarak sizin, inandığınız değil de inanmadığınız şeyler, her şeye rağmen geleceğe umutla bakan bizlere bir şeyler kaybettiriyor.