26-01-2011, 00:31
Sayın OKAN,
Ankara satranç camiasının içinden ve (artık saçlarında beyazlar olan biri olarak çook eskiden) üç yıllık lise okuyup altı kez "Ankara liseler satranç şampiyonu" (3 MEB + 3 GSİM) olmuş biri olarak herhalde benim fikrim bu konuda yabana atılmamalıdır:
Keşke benim babam da sizin kadar duyarlı olsaydı! Öte yandan, satranç eğitiminin bir parçası da, "uygun konumda uygun kararı verebilmek"ten geçer. Sizin yerinizde olsam -ki değilim biliyorum ama- çocuğuma kendi hakkını aramayı öğretmesi açısından bu durumu bir sorun değil, fırsat olarak görürdüm.
-Hegel'ci bir bakış açısıyla diyalektiği çalıştırdığımızda tez ve anti-tez üretilmiş durumda, ancak Ankara İl Temsilciği'ni eksik parametre vermekle suçlarken, siz de eksik parametreyle konuya yaklaşıyorsunuz:
http://ankara.tsf.org.tr/
Federasyonun Ankara subdomaini bu. İletişim bilgilerinde de göreceğiniz Hulusi Cihangir ve Hakan Işılak, öncelikle sitede cep telefonlarını açıkça vermiş kişilerdir. Konu ile ilgili yetkili kişilerin fikrini/savunmasını almadan, "nasıl olsa burası özgürdür" diye feveran ekmek, kusura bakmayın ancak "çiğ" bir yaklaşımdır. Elbette bu yöntemi daha önce deneyip bir sonuç almadıysanız -ki sanmıyorum açıkçası- yukarıdaki ifade geçerli değildir. Kimsenin hakkını yemek istemem.
Sonralıkla, bu saygıdeğer kişilerin Ankara satranç camiasında kavgalı oldukları herhangi bir adamı ben görmedim de duymadım da. Bu Nedenle aynı adamlar taa Kahraman Olgaç zamanındaki federasyondan beri bu fahri ve ağır işi götürmeye devam ederler ve aksi olsaydı rakipleri çıkardı.
Ali Tamur'dan bir alıntı yapayım:
(Ben ilk kez Türkiye liseler satranç şampiyonu olduğumda)
Okullardan satranç temsilcilerinin teknik toplantıda bulunmasını şart koşmak da, eskide yaşanan bir takım tatsız olayların (Açıkçası yıllar içinde çeşitli okullardan gelen bir takım hocaların çamurluklarının. Çocukları masaya oturtmayı başardıktan sonra, sizden-benden daha centilmen oynuyorlar.) engellenmesi açısından elzem olmuştur.
Özetle, çocuğunuzun hakkını aramanızda beis yoktur; mutlaka arayacaksınız. Ancak
1: Mümkünse pedagojik açıdan ve sizin kontrolünüz altında olmak üzere, kendi hakkını aramaya alışması herhalde münasip olacaktır.
2: Ankara İl Temsilciliği hakkındaki ifadelerinizin elle tutulur bir dayanağı yoktur. "Ankara bıktı" ifadesinde kullandığınız tüm Ankara'yı temsil yetkiniz ise herhalde hiç yoktur.
3: Yazınızın an fikri güzel ve doğrudur: Bu turnuvanın tüm teknik ayrıntıları herkesin görebileceği şekilde Ankara sitesine asılmalıydı. Ancak, "yangından mal kaçırmak" ifadesi hem karşı tarafı töhmet altında bırakmakta, hem de açıkçası, sanki "sizin çocuğunuzun orada birinci olacağı garanti altındaymış da, sizin ayağınızı kesmek istiyorlar" izlenimi yaratmaya çalışmak açısından talihsiz bir ifade içermektedir; kusura bakmayın ancak baştan sona haksızsınız.
Not: Lütfen bunu bir "saldırı" değil, "düzeltme" iletisi olarak okuyun.
Saygılarımla,
Can
Ankara satranç camiasının içinden ve (artık saçlarında beyazlar olan biri olarak çook eskiden) üç yıllık lise okuyup altı kez "Ankara liseler satranç şampiyonu" (3 MEB + 3 GSİM) olmuş biri olarak herhalde benim fikrim bu konuda yabana atılmamalıdır:
Alıntı:çocuklarımın okulundaki satrançtan sorumlu hocanın bilgisi var ne de Ankara TSF ' de herhangi bir duyuru:
Keşke benim babam da sizin kadar duyarlı olsaydı! Öte yandan, satranç eğitiminin bir parçası da, "uygun konumda uygun kararı verebilmek"ten geçer. Sizin yerinizde olsam -ki değilim biliyorum ama- çocuğuma kendi hakkını aramayı öğretmesi açısından bu durumu bir sorun değil, fırsat olarak görürdüm.
-Hegel'ci bir bakış açısıyla diyalektiği çalıştırdığımızda tez ve anti-tez üretilmiş durumda, ancak Ankara İl Temsilciği'ni eksik parametre vermekle suçlarken, siz de eksik parametreyle konuya yaklaşıyorsunuz:
http://ankara.tsf.org.tr/
Federasyonun Ankara subdomaini bu. İletişim bilgilerinde de göreceğiniz Hulusi Cihangir ve Hakan Işılak, öncelikle sitede cep telefonlarını açıkça vermiş kişilerdir. Konu ile ilgili yetkili kişilerin fikrini/savunmasını almadan, "nasıl olsa burası özgürdür" diye feveran ekmek, kusura bakmayın ancak "çiğ" bir yaklaşımdır. Elbette bu yöntemi daha önce deneyip bir sonuç almadıysanız -ki sanmıyorum açıkçası- yukarıdaki ifade geçerli değildir. Kimsenin hakkını yemek istemem.
Sonralıkla, bu saygıdeğer kişilerin Ankara satranç camiasında kavgalı oldukları herhangi bir adamı ben görmedim de duymadım da. Bu Nedenle aynı adamlar taa Kahraman Olgaç zamanındaki federasyondan beri bu fahri ve ağır işi götürmeye devam ederler ve aksi olsaydı rakipleri çıkardı.
Alıntı:Yine Ankara'da yangından mal kaçırılır gibi kimsenin haberdar olmadığı bir sitede birtakım duyurular yapılıyor
Alıntı:Ankara bu numaralardan usandı artık!
Ali Tamur'dan bir alıntı yapayım:
(Ben ilk kez Türkiye liseler satranç şampiyonu olduğumda)
Alıntı:Ne kasılıyorsun kardeşim! Yaşı gelen herkes bir kere şampiyon oluyor işte!Bu ya da başka bir turnuvayı hafife almak için söylemiyorum ama, sonuçta durum bundan ibarettir. Turnuvanın ucunda GM normu yoktur, IM normu yoktur. Kimse de, "yangından mal kaçırır gibi" turnuvaya dair veriyi kaçırmak ucuzluğuna girmez. Federasyon web sitesinde Ankara subdomaininin daha etkin olmasını ister miyiz? Elbette isteriz. Bu konuda bir miktar eksiklik olduğu konusundaki eleştirinize katılırım, ancak, bilinçli olarak böyle bir şeyin yapıldığına dair fikriniz, ancak satranç camiasındaki kronik "art niyet" hastalığıyla açıklanabilir, oysa burada böyle bir durum yoktur.
Okullardan satranç temsilcilerinin teknik toplantıda bulunmasını şart koşmak da, eskide yaşanan bir takım tatsız olayların (Açıkçası yıllar içinde çeşitli okullardan gelen bir takım hocaların çamurluklarının. Çocukları masaya oturtmayı başardıktan sonra, sizden-benden daha centilmen oynuyorlar.) engellenmesi açısından elzem olmuştur.
Özetle, çocuğunuzun hakkını aramanızda beis yoktur; mutlaka arayacaksınız. Ancak
1: Mümkünse pedagojik açıdan ve sizin kontrolünüz altında olmak üzere, kendi hakkını aramaya alışması herhalde münasip olacaktır.
2: Ankara İl Temsilciliği hakkındaki ifadelerinizin elle tutulur bir dayanağı yoktur. "Ankara bıktı" ifadesinde kullandığınız tüm Ankara'yı temsil yetkiniz ise herhalde hiç yoktur.
3: Yazınızın an fikri güzel ve doğrudur: Bu turnuvanın tüm teknik ayrıntıları herkesin görebileceği şekilde Ankara sitesine asılmalıydı. Ancak, "yangından mal kaçırmak" ifadesi hem karşı tarafı töhmet altında bırakmakta, hem de açıkçası, sanki "sizin çocuğunuzun orada birinci olacağı garanti altındaymış da, sizin ayağınızı kesmek istiyorlar" izlenimi yaratmaya çalışmak açısından talihsiz bir ifade içermektedir; kusura bakmayın ancak baştan sona haksızsınız.
Not: Lütfen bunu bir "saldırı" değil, "düzeltme" iletisi olarak okuyun.
Saygılarımla,
Can