16-03-2011, 14:30
*
[color=brown][size=24]"Başlamak Bitirmenin Yarısı" mıdır?[/size][/color]
Satranç ile ilgili "Forum Köşeleri" (sn. A.N.Yazıcı'nın adlandırması ile) sportif satranç ile ilgilenen; aktif sporcu, antrenör, hakem, yönetici veya sporcu yakını vb. toplumsal kesimlerin "güncel konuları, haberleri, duyuruları" yorumları ile birlikte takip edebildikleri, kendi düşünce ve yorumlarını ekleyebildikleri tek ortam.
Ayrıca, Türkiye'nin değişik bölgelerinde bir birinden bağımsız faaliyetlerini sürdüren ve genellik ile Tsf'nin desteği ve teşviki olmaksızın sportif satranç için emek veren, kaygı duyan, çalışan kişilerin de buluşma noktası niteliğinde. (Tespit içeren son cümlem olması gerekene ergi anlamıyla algılansın lütfen.)
Özgür Satranç Forum'da uzun süredir alışılmışın dışında durgun bir süreç yaşanıyor. Dr Harun Taner'in "İletmek İstedikleriniz" başlıklı forum sekmesi altına açtığı "13 önemli başlık" bu sekmenin ön yüzünde ki görünümü ile forum okuyuculardan önemli bir ilgi ve destek görmemiş durumda. Benim altına on üç gün önce bir yazı eklemiş olduğum," 'Satranç Yok!' Gm Suat Atalık'ın Mükemmel Analizi. " başlıklı yazı ise geçen süre içinde sadece "260" görüntülenme sayısı artışı gösterdi. (Son günlerde katıldığım turnuvalarda Özgür Satranç Forum'u tanıtırken en çok karşılaştığım soru "--Dr Harun Taner kim?" sorusu. Bunu da belirtmek isterim...)
İzmir de katılmış olduğum turnuvalarda; yetişkin sporcular, sporcu yakınları ve satranç ilgili olan kişiler bana yakalanıp, sürekli benzer konuları "belgeleri işleyip anlattığım" zorunlu bir sohbeti dinlemek konumundan kurtulamıyorlar!
"Tsf-İzmir Gsim-İl tertip kurulu-İl hakem kurulu-spor kulüpleri vb." yapıların işleyişi ve bu yapılar ile ilgili eleştirilerimi içeren konuşma repliğimi, tekrarlar oluşturacak şekilde yapılandırmaktan sakınarak ve dinleyicileri sıkmasını engellemek için, Özgür Satranç Forumda yayımlamak üzere hazırladığım yazılarımın içeriği ile de süsleyerek renklendiriyorum. (Bu hafta yayımlamaya başlıyorum.)
13-Mart-2011 pazar günü yapılan İzmir Çocuk Ligi karşılaşmalarının son turlarında da önemli sohbetler yapma fırsatı buldum. Ve yine İl satranç yönetiminin komik hallerini izleyerek eğlendim! (Eğlendik!)
13-Mart-2011 Pazar günü son turları oynanan İzmir Çocuk Satranç Ligi karşılaşmaları sırasında bir antrenör arkadaşım ile sohbet ederken konu, başlangıçta 117 takımın yarışmalara katıldığı "İzmir Çocuk Satranç Ligi" karşılaşmarının son üç-dört turuna pek çok takımın katılmamış olması gerçeği, yani üç oyuncu ile dahi masaya oturamayıp, turnuvayı tamamlayacak sporcu katılımını sürdürememiş olması konusuna geldi.(Neredeyse ilk katılımın üçte biri turnuvayı tamamlamadı. Tamamlayamadı!)
Ben hemen, yanımızda ki diğer dinleyicileri de konuyu katacak şekilde başlığı genişletip;
---Sizce bizim önemsediğimiz ve aramızda konuşup, sebepleri ile değerlendirmeye çalıştığımız bu konuyu İl Satranç Yönetimi önemsiyor mudur? Sizce onlar da bizim burada ciddiyetle tartışıp değerlendirmeye çalıştığımız bu konuyu, kendi aralarında yaptıkları toplantılarda(?!) gündem maddesi yaparlar mı?
diye sordum.
Verilen cevapları, içeriğinde ki sataşmalar ve cevapların menfi içeriğinin yapısı gereği, yazara fazlaca sorumluluk yükleyeceği için, ben bile, yazmayı çok istememe rağmen, yazmaktan çekineceğim.
Fakat bu konu ve benzeri konular üzerine söyleyip yazacaklarım var. Hem de uzunca bir süredir araştırma da yaparak hazırlanıyorum. Resmi evrak ve belgeleri tamamlamaya çalışıyorum. (Bu konu ve benzeri konular ile birlikte kendi gözlem ve eleştirilerimi içeren başkaca konular üzerine de Özgür Satranç Forum da yazı yazmayı uzunca bir süredir ertelememin esas nedeni, Forum yöneticilerinin, forumun etkin yazarı ve yorumcusu Sayın Hüseyin Aktaş'a karşı takındıkları olumsuz tutum nedeni ile.)
Özgür Satranç Forum da ki "İzmir'den çift ünlem hamle...İZSAT kuruldu." başlığı, bu sohbetler sırasında aklıma geldi. Yaklaşık bir yıl önce "10-Mart,2010" günü "oguzcemakin" kullanıcı adı ile Özgür Satranç Forum da İletmek İstedikleriniz başlıklı forum sekmesine gönderilen bu "Şık" başlık ve altında ki yazı unutulmayı hak etmeyecek kadar özlü ve manidar.
"İzmir'de satrançla başlayan dostluklar; GENS UNA SUMUS felsefesine uygun düşünceleri tüzüğünde bulunduran dernek çatısı altında birleşti. "
Yazıyı bulup tekrar okuyunca ilk cümlede ki vurgulu övgü ile derneğin tüzüğünü merak ettim ve kendimi de biraz ayıpladım. "GENS UNA SUMUS felsefesine uygun düşünceleri tüzüğünde bulunduran dernek çatısı altında birleşti." cümlesini okunduktan sonra, bu tüzüğü bir an evvel edinip okumamış olmak, yaşadığı yılların önemli bir bölümünü, derneklerde mücadele ve dernekler yasası ve uygulayıcıları ile karşılıklı muhakeme-mahkeme sürecinde geçirmiş bir kişi olarak en azından bana yakışmazdı.
Fakat devamında ki cümle yani derneğin ismine vurgu yapan cümle de mi ilgimi çekmemiş?
''İzmir Satranç Dostları Spor, Eğitim, Sosyal ve Kültürel Dayanışma Derneği'' kuruldu."
Derneğin ismi "Sosyal ve Kültürel Dayanışma" kavramlarını içinde barındırıyor. Ben, "Atilla Alpaslan" olarak varlığı fazlasıyla hissedilecek şekilde yıllardır İzmir satranç ortamının içindeyim. Ve İzmir satranç ortamına zarar vermek-İzmir'li satranççıları yok etmek için bitmez tükenmez bir mücadeleyi kısa bir süre ara vermiş olsam dahi, yeniden inatla sürdürüyorum?! Sportif satranç ile organizasyon anlamında kurumsallaşma hedefi ile ilgilenmeye 1984'de başlamıştım. Şimdi 2011 yılındayız.
"Soru konunun açıldığı ortamda sorulmalıdır" prensibinden hareket ile, İzsat yöneticilerine sormak istediğim bir kaç sorum var.
Dernek başkanı Sayın Ahmet Bulut ve derneğin yönetim kurulu üyeleri Sayın Fatma Apaydın, Nizam Özen, Bahadır Ürkmez, Oğuz Cem Akın:
1) Ben yönetim kurulunuzda ki iki ismi Fatma Hanımı ve Oğuz Beyi uzun yılardır yakından tanırım. "Ayran içtik ayrı düştük" bu ayrı bir konu. Diğer yönetim kurulu üyeleri ile hatırlaya bildiğim bir tanışıklığım yok. Bu yüzden benzer ortamlarda birlikte bulunsak bile merhabalaşıp sohbet etme imkanını istekli olmama rağmen ben bulamıyorum.
Bu sebeple kuruluşunuzdan bu yana yaptığınız toplantılarda İzmir satranç ortamında yaşanan sıkıntı ile ilgili olarak, derneğinizin yaptığı değerlendirmeleri ve varsa sizin bakış açınız ile güncel bir durum tespitini öğrenmek isterim. Bu konuda ki açıklamanız İzmir satranç kamuoyunu da memnun edecektir.
2) "Sosyal ve Kültürel Dayanışma" kavramları, yaşanılan ortama ve bu ortamda ki kişilerin yaşadıkları sorunlar ile birlikte yaşam biçimlerinin değişim ve gelişimine olan ilginin ifadesi ise; çekinmeden açıkça yazıyorum, "--Benim, İl Spor Müdürlüğü ve özünde İl satranç yönetimi ile yaşadığım sorunların ve sürdürdüğüm mücadelenin farkında mısınız?
3) "Rekor sayılabilecek kurucu üye sayısı ile kuruluş başvurusu tamamlandı."
Bu başarılı birlikteliğe hayran olmamak elde değil. Bir hedefe yönelik birliktelik için çok iyi bir başlangıç şekli.
Satranç kamu oyuna kuruluş duyurunuzu paylaştığınız, geçen bir yıl içinde yaptığınız çalışmaları, kamu oyuna açık bir şekilde "Özgür Satranç Forum'da" bizler ile paylaşır mısınız?
4) "Derneğin amaçlarının özeti adından anlaşılmaktadır."
23.11.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5253 sayılı Dernekler Kanununun 2. maddesinde derneğin tanımı; " Dernek: Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır” şeklinde tanımlıyor.
Bir "Kamusal Tüzel Kişilik" olarak derneğinizin önümüzde ki bir yıl içerisinde yapmayı planladığı çalışmaları varsa daha uzun vadeli hedeflerinizi de bizimle paylaşır mısınız?
Sizlerin yapacağı açıklamalar sonucunda "Derneğinizin amaçlarının özeti" adından anladığım kadarı ile benim verdiğim mücadele ile çakışıyorsa bazı önemli düzenlemeler yapmak zorunda kalacağım.
5) "İzmir'li satranç severleri, satranca gönül verenleri aramızda görmekten mutlu olacağız."
demişsiniz.
"--Derneğimizin adresi belli, "1372 Sk. Kültür İş Merkezi No:1 D:101 Konak-iZMİR" deyiz. Buraya bu kadar yazı yazı yazacağınıza büromuza gelip bir çayımızı içseydiniz. Bu arada sorularınıza da memnuniyetle yanıt verirdik." diyebilirsiniz.
Haklı da olabilirsiniz.
Kişiler ile yapılan konuşma ve görüş alışverişi sürecinin "Suya yazı yazmak" misali, çok zor bir şey olduğunu bilirim. Bunu bilmeme rağmen, bile bile, yıllardır, tekrar tekrar da denedim.
Bu yüzden, yapacağınız ilk yönetim kurulu toplantısına, "İzmir sportif satranç ortamı ile ilgili söyleyecekleri olduğunu iddia eden" bir kişi olarak, beni de çağırır mısınız? diye sormak istiyorum.
Sizler beni aranızda görmekten mutlu olursanız, bakarsınız bende aranızda kalmak için talepte bulunurum...
Saygılarımla.
Atilla Alpaslan.
Mail: [email protected]
[color=brown][size=24]"Başlamak Bitirmenin Yarısı" mıdır?[/size][/color]
Satranç ile ilgili "Forum Köşeleri" (sn. A.N.Yazıcı'nın adlandırması ile) sportif satranç ile ilgilenen; aktif sporcu, antrenör, hakem, yönetici veya sporcu yakını vb. toplumsal kesimlerin "güncel konuları, haberleri, duyuruları" yorumları ile birlikte takip edebildikleri, kendi düşünce ve yorumlarını ekleyebildikleri tek ortam.
Ayrıca, Türkiye'nin değişik bölgelerinde bir birinden bağımsız faaliyetlerini sürdüren ve genellik ile Tsf'nin desteği ve teşviki olmaksızın sportif satranç için emek veren, kaygı duyan, çalışan kişilerin de buluşma noktası niteliğinde. (Tespit içeren son cümlem olması gerekene ergi anlamıyla algılansın lütfen.)
Özgür Satranç Forum'da uzun süredir alışılmışın dışında durgun bir süreç yaşanıyor. Dr Harun Taner'in "İletmek İstedikleriniz" başlıklı forum sekmesi altına açtığı "13 önemli başlık" bu sekmenin ön yüzünde ki görünümü ile forum okuyuculardan önemli bir ilgi ve destek görmemiş durumda. Benim altına on üç gün önce bir yazı eklemiş olduğum," 'Satranç Yok!' Gm Suat Atalık'ın Mükemmel Analizi. " başlıklı yazı ise geçen süre içinde sadece "260" görüntülenme sayısı artışı gösterdi. (Son günlerde katıldığım turnuvalarda Özgür Satranç Forum'u tanıtırken en çok karşılaştığım soru "--Dr Harun Taner kim?" sorusu. Bunu da belirtmek isterim...)
İzmir de katılmış olduğum turnuvalarda; yetişkin sporcular, sporcu yakınları ve satranç ilgili olan kişiler bana yakalanıp, sürekli benzer konuları "belgeleri işleyip anlattığım" zorunlu bir sohbeti dinlemek konumundan kurtulamıyorlar!
"Tsf-İzmir Gsim-İl tertip kurulu-İl hakem kurulu-spor kulüpleri vb." yapıların işleyişi ve bu yapılar ile ilgili eleştirilerimi içeren konuşma repliğimi, tekrarlar oluşturacak şekilde yapılandırmaktan sakınarak ve dinleyicileri sıkmasını engellemek için, Özgür Satranç Forumda yayımlamak üzere hazırladığım yazılarımın içeriği ile de süsleyerek renklendiriyorum. (Bu hafta yayımlamaya başlıyorum.)
13-Mart-2011 pazar günü yapılan İzmir Çocuk Ligi karşılaşmalarının son turlarında da önemli sohbetler yapma fırsatı buldum. Ve yine İl satranç yönetiminin komik hallerini izleyerek eğlendim! (Eğlendik!)
13-Mart-2011 Pazar günü son turları oynanan İzmir Çocuk Satranç Ligi karşılaşmaları sırasında bir antrenör arkadaşım ile sohbet ederken konu, başlangıçta 117 takımın yarışmalara katıldığı "İzmir Çocuk Satranç Ligi" karşılaşmarının son üç-dört turuna pek çok takımın katılmamış olması gerçeği, yani üç oyuncu ile dahi masaya oturamayıp, turnuvayı tamamlayacak sporcu katılımını sürdürememiş olması konusuna geldi.(Neredeyse ilk katılımın üçte biri turnuvayı tamamlamadı. Tamamlayamadı!)
Ben hemen, yanımızda ki diğer dinleyicileri de konuyu katacak şekilde başlığı genişletip;
---Sizce bizim önemsediğimiz ve aramızda konuşup, sebepleri ile değerlendirmeye çalıştığımız bu konuyu İl Satranç Yönetimi önemsiyor mudur? Sizce onlar da bizim burada ciddiyetle tartışıp değerlendirmeye çalıştığımız bu konuyu, kendi aralarında yaptıkları toplantılarda(?!) gündem maddesi yaparlar mı?
diye sordum.
Verilen cevapları, içeriğinde ki sataşmalar ve cevapların menfi içeriğinin yapısı gereği, yazara fazlaca sorumluluk yükleyeceği için, ben bile, yazmayı çok istememe rağmen, yazmaktan çekineceğim.
Fakat bu konu ve benzeri konular üzerine söyleyip yazacaklarım var. Hem de uzunca bir süredir araştırma da yaparak hazırlanıyorum. Resmi evrak ve belgeleri tamamlamaya çalışıyorum. (Bu konu ve benzeri konular ile birlikte kendi gözlem ve eleştirilerimi içeren başkaca konular üzerine de Özgür Satranç Forum da yazı yazmayı uzunca bir süredir ertelememin esas nedeni, Forum yöneticilerinin, forumun etkin yazarı ve yorumcusu Sayın Hüseyin Aktaş'a karşı takındıkları olumsuz tutum nedeni ile.)
Özgür Satranç Forum da ki "İzmir'den çift ünlem hamle...İZSAT kuruldu." başlığı, bu sohbetler sırasında aklıma geldi. Yaklaşık bir yıl önce "10-Mart,2010" günü "oguzcemakin" kullanıcı adı ile Özgür Satranç Forum da İletmek İstedikleriniz başlıklı forum sekmesine gönderilen bu "Şık" başlık ve altında ki yazı unutulmayı hak etmeyecek kadar özlü ve manidar.
"İzmir'de satrançla başlayan dostluklar; GENS UNA SUMUS felsefesine uygun düşünceleri tüzüğünde bulunduran dernek çatısı altında birleşti. "
Yazıyı bulup tekrar okuyunca ilk cümlede ki vurgulu övgü ile derneğin tüzüğünü merak ettim ve kendimi de biraz ayıpladım. "GENS UNA SUMUS felsefesine uygun düşünceleri tüzüğünde bulunduran dernek çatısı altında birleşti." cümlesini okunduktan sonra, bu tüzüğü bir an evvel edinip okumamış olmak, yaşadığı yılların önemli bir bölümünü, derneklerde mücadele ve dernekler yasası ve uygulayıcıları ile karşılıklı muhakeme-mahkeme sürecinde geçirmiş bir kişi olarak en azından bana yakışmazdı.
Fakat devamında ki cümle yani derneğin ismine vurgu yapan cümle de mi ilgimi çekmemiş?
''İzmir Satranç Dostları Spor, Eğitim, Sosyal ve Kültürel Dayanışma Derneği'' kuruldu."
Derneğin ismi "Sosyal ve Kültürel Dayanışma" kavramlarını içinde barındırıyor. Ben, "Atilla Alpaslan" olarak varlığı fazlasıyla hissedilecek şekilde yıllardır İzmir satranç ortamının içindeyim. Ve İzmir satranç ortamına zarar vermek-İzmir'li satranççıları yok etmek için bitmez tükenmez bir mücadeleyi kısa bir süre ara vermiş olsam dahi, yeniden inatla sürdürüyorum?! Sportif satranç ile organizasyon anlamında kurumsallaşma hedefi ile ilgilenmeye 1984'de başlamıştım. Şimdi 2011 yılındayız.
"Soru konunun açıldığı ortamda sorulmalıdır" prensibinden hareket ile, İzsat yöneticilerine sormak istediğim bir kaç sorum var.
Dernek başkanı Sayın Ahmet Bulut ve derneğin yönetim kurulu üyeleri Sayın Fatma Apaydın, Nizam Özen, Bahadır Ürkmez, Oğuz Cem Akın:
1) Ben yönetim kurulunuzda ki iki ismi Fatma Hanımı ve Oğuz Beyi uzun yılardır yakından tanırım. "Ayran içtik ayrı düştük" bu ayrı bir konu. Diğer yönetim kurulu üyeleri ile hatırlaya bildiğim bir tanışıklığım yok. Bu yüzden benzer ortamlarda birlikte bulunsak bile merhabalaşıp sohbet etme imkanını istekli olmama rağmen ben bulamıyorum.
Bu sebeple kuruluşunuzdan bu yana yaptığınız toplantılarda İzmir satranç ortamında yaşanan sıkıntı ile ilgili olarak, derneğinizin yaptığı değerlendirmeleri ve varsa sizin bakış açınız ile güncel bir durum tespitini öğrenmek isterim. Bu konuda ki açıklamanız İzmir satranç kamuoyunu da memnun edecektir.
2) "Sosyal ve Kültürel Dayanışma" kavramları, yaşanılan ortama ve bu ortamda ki kişilerin yaşadıkları sorunlar ile birlikte yaşam biçimlerinin değişim ve gelişimine olan ilginin ifadesi ise; çekinmeden açıkça yazıyorum, "--Benim, İl Spor Müdürlüğü ve özünde İl satranç yönetimi ile yaşadığım sorunların ve sürdürdüğüm mücadelenin farkında mısınız?
3) "Rekor sayılabilecek kurucu üye sayısı ile kuruluş başvurusu tamamlandı."
Bu başarılı birlikteliğe hayran olmamak elde değil. Bir hedefe yönelik birliktelik için çok iyi bir başlangıç şekli.
Satranç kamu oyuna kuruluş duyurunuzu paylaştığınız, geçen bir yıl içinde yaptığınız çalışmaları, kamu oyuna açık bir şekilde "Özgür Satranç Forum'da" bizler ile paylaşır mısınız?
4) "Derneğin amaçlarının özeti adından anlaşılmaktadır."
23.11.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5253 sayılı Dernekler Kanununun 2. maddesinde derneğin tanımı; " Dernek: Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır” şeklinde tanımlıyor.
Bir "Kamusal Tüzel Kişilik" olarak derneğinizin önümüzde ki bir yıl içerisinde yapmayı planladığı çalışmaları varsa daha uzun vadeli hedeflerinizi de bizimle paylaşır mısınız?
Sizlerin yapacağı açıklamalar sonucunda "Derneğinizin amaçlarının özeti" adından anladığım kadarı ile benim verdiğim mücadele ile çakışıyorsa bazı önemli düzenlemeler yapmak zorunda kalacağım.
5) "İzmir'li satranç severleri, satranca gönül verenleri aramızda görmekten mutlu olacağız."
demişsiniz.
"--Derneğimizin adresi belli, "1372 Sk. Kültür İş Merkezi No:1 D:101 Konak-iZMİR" deyiz. Buraya bu kadar yazı yazı yazacağınıza büromuza gelip bir çayımızı içseydiniz. Bu arada sorularınıza da memnuniyetle yanıt verirdik." diyebilirsiniz.
Haklı da olabilirsiniz.
Kişiler ile yapılan konuşma ve görüş alışverişi sürecinin "Suya yazı yazmak" misali, çok zor bir şey olduğunu bilirim. Bunu bilmeme rağmen, bile bile, yıllardır, tekrar tekrar da denedim.
Bu yüzden, yapacağınız ilk yönetim kurulu toplantısına, "İzmir sportif satranç ortamı ile ilgili söyleyecekleri olduğunu iddia eden" bir kişi olarak, beni de çağırır mısınız? diye sormak istiyorum.
Sizler beni aranızda görmekten mutlu olursanız, bakarsınız bende aranızda kalmak için talepte bulunurum...
Saygılarımla.
Atilla Alpaslan.
Mail: [email protected]
Sürekli öğrenmek iyidir.Öğrendiklerini doğru kullanabilmek daha iyi.(Eski lahit yazıtlarından alıntı.)