20-03-2011, 04:43
Merhaba,
Başlıklar halinde yazdığınız yazıyı kendi bakış açıma göre yorumlamak istiyorum. Böylece tarafsız birinin bakış açısı ile olaya tekrar bakmak daha iyi olacaktır sizin için.(Pek fikrim olmayan maddeleri es geçeceğim.)
2- Kişisel fikrim Türkiye Şampiyonasının bu hali oldukça iyi(Oynayan biri olarak). Nedenine gelince öncelikle eski halini düşünelim. Ünvanlı bir çok oyuncu sadece finale geliyordu. Dolasıyla 1800-2100 arası oyuncular onları sadece internetten izleyebiliyordu neredeyse. Ve Türkiye Şampiyonası elemelerine gitmek ve orada dengi oyuncularla oynamak o kadar da cazip olmuyordu. Bu seneki formatta Türkiye Şampiyonu olabilmek için ünvanlı oyuncular bizim gibi(1800-2200 elo arası oyuncular) oyuncularla da oynaması gerekiyordu. Ve aslında bu turnuva bizim için biraz da cazibe merkezi haline geldi. Çevremdeki bir çok kişi aslında gitmeye niyetli olmasa bile bu kadar kuvvetli oyuncuların bir arada olduğu turnuvada olabilmek adına bir çok fedakarlık yapıp turnuvaya girdiler. İşin maddi yanında TSFnin kişi sayısıyla kar etmeye çalıştığını yadsımıyorum. Fakat ben formatı genel olarak beğendim diyebilirim.
4- Sizin bahsettiğiniz haberler bizlere ulaşmıyorsa eğer ben burada sadece muhalefeti suçlarım. Çünkü ciddi bir propaganda yapamamışlardır. Peki bu nasıl yapılabilirdi? Bence TSF websitesine ciddi bir rakip olabilecek bir adresle bunlar yapılabilirdi. Bu site sadece propaganda yapmayacak tabiki. Türkiye ve dünyadan haberler sunmalı, belki de eğitim amaçlı yayınlar olmalı. böylece çok kişinin düzenli bilgi aldığı bir siteden eleştiriler sunmak daha kolay ve hedefe ulaşan bir yöntem olabilir.
7- Özellikle yazımı yazmak istediğim konu burası. Ama takıldığım konu bambaşka ve bu konudan bahseden bir yazıya da rastlamadım. Türkiye Şampiyonası yapıldı, 1. 7500 TL aldı ve toplam ödül de 30000 Tl idi. Bu ödülün geçen sene hiç olmadığı düşünülürse çok da iyi bir rakamdı. Fakat aynı TSF, Avrupa Kadınlar Şampiyonasına talip oluyor ve 1.ye önerdiği rakam 20500 Euro(Türkiye Şampiyonuna verilen ödülün kaç katı olduğunu hesaplamak dahi istemiyorum.) ve toplam ödül ise tam tamına 104 000 Euro. Ben buradan TSF'nin satrancın gelişmesine önem vermediğini anlarım. Siz bu 7500 TL'lik ödülü 20000-30000 TL yapsaydınız insanlar satranççılıktan vazgeçip antrenör olma yolunu seçmezlerdi. Bir çok kişi Kıvanç Haznedaroğlu'nun neden Türkiye Şampiyonasında kötü oynadığını merak ediyor ve anlam veremiyor. Ama eleştirenler bilmiyor ki Türkiye Şampiyonasından önce 10 gün boyunca yoğun bir şekilde antrenörlük yaptığını. Yine aynı durumda olan bir çok ünvanlı ünvansız sporcu var. İnsanlar satranç sporculuğunu seçemiyorlar ÇÜNKÜ bu yolla para kazanıp hayatına devam edemiyorlar. Böyle bir ortamda Hem yatay hem de dikey gelişimin olabileceğine inanmıyorum.
10- Herhalde en fazla yakınacağım ve dolasıyla destek vereceğim madde budur. Bir ülke düşünün yetişkin bir bireyin(Çocukları dahil etmedim çünkü girebilecekleri bir çok turnuva var.) girebildiği turnuva sayısı neredeyse yok. Bence en az her şehirde Orta ölçekli(2500-2300 arası oyuncuların bulunduğu turnuvalar. Tabiki şuan yapılan ve sırf adı elo turnuvası olanları kastetmiyorum.) bir turnuva olmalı. Belli başlı büyük şehirler de ise GrandPrixler olmalı diye düşünüyorum. Fakat bunun tek suçlusu malesef ki TSF değil. Bizim herşeyi devletten bekleyen zihin yapımızın da bunda etkisi var. Yani özel desteklerle yapılmış turnuvarlar da olmalı. Eğer bunlar yapılmazsa TSF tarafından desteklenmiş sporcular hariç tüm sporcularımız underrated(yani seviyesinin altında eloya sahip oyuncular) olarak kalacaklardır. Dahası onlara herhangi bir şans dahi verilmiş olmayacaktır.
Bir de İstanbul Satranç Festivalini bu sene hiç beğenmedim. Eskiden üniversite öğrencilerine konaklama ücretsiz verilirdi ve böylece bir çok durumu iyi olmayan üniversiteli satrançsever turnuvaya rahatlıkla katılabiliyordu. Şimdi hem katılım katkı payı hemde İTÜ yurtlarıının fiyatları oldukça yüksek. Tabiki İstanbul gibi bir şehirde konaklamanın çok da ucuz olmasını beklemiyorum ama satranç adına bir iş yapılıyorsa bu sporu sadece elit bir kesimin oynadığı oyun haline gelmesine engel olmak gerekir diye düşünüyorum.
Ayrıca okullardaki satranç dersleri hakkındaki yorumlarınızın altına imzamı atıyorum. Ben bizzat şahit olduğum bir olayı anlatmadan geçemeyeceğim. Ben 2000 üstü elo ve ukdsi olan biriyim. Ve antrenör belgesi almaya karar verdim. Ama seviyemin yeterli olacağından emin değildim. Fakat antrenörlük kursuna katılmış insanları görünce bu işi yapmalıyım dedim. İnanın satranç antrenörlüğü kursunda taşların hareketlerini öğreniyorlardı. Bu insanların okullarda çocuklara öğrettiği satrançtan ne bekleyeceksiniz?
Çok bile konuştum mu bilmem.
İyi günler...
Başlıklar halinde yazdığınız yazıyı kendi bakış açıma göre yorumlamak istiyorum. Böylece tarafsız birinin bakış açısı ile olaya tekrar bakmak daha iyi olacaktır sizin için.(Pek fikrim olmayan maddeleri es geçeceğim.)
2- Kişisel fikrim Türkiye Şampiyonasının bu hali oldukça iyi(Oynayan biri olarak). Nedenine gelince öncelikle eski halini düşünelim. Ünvanlı bir çok oyuncu sadece finale geliyordu. Dolasıyla 1800-2100 arası oyuncular onları sadece internetten izleyebiliyordu neredeyse. Ve Türkiye Şampiyonası elemelerine gitmek ve orada dengi oyuncularla oynamak o kadar da cazip olmuyordu. Bu seneki formatta Türkiye Şampiyonu olabilmek için ünvanlı oyuncular bizim gibi(1800-2200 elo arası oyuncular) oyuncularla da oynaması gerekiyordu. Ve aslında bu turnuva bizim için biraz da cazibe merkezi haline geldi. Çevremdeki bir çok kişi aslında gitmeye niyetli olmasa bile bu kadar kuvvetli oyuncuların bir arada olduğu turnuvada olabilmek adına bir çok fedakarlık yapıp turnuvaya girdiler. İşin maddi yanında TSFnin kişi sayısıyla kar etmeye çalıştığını yadsımıyorum. Fakat ben formatı genel olarak beğendim diyebilirim.
4- Sizin bahsettiğiniz haberler bizlere ulaşmıyorsa eğer ben burada sadece muhalefeti suçlarım. Çünkü ciddi bir propaganda yapamamışlardır. Peki bu nasıl yapılabilirdi? Bence TSF websitesine ciddi bir rakip olabilecek bir adresle bunlar yapılabilirdi. Bu site sadece propaganda yapmayacak tabiki. Türkiye ve dünyadan haberler sunmalı, belki de eğitim amaçlı yayınlar olmalı. böylece çok kişinin düzenli bilgi aldığı bir siteden eleştiriler sunmak daha kolay ve hedefe ulaşan bir yöntem olabilir.
7- Özellikle yazımı yazmak istediğim konu burası. Ama takıldığım konu bambaşka ve bu konudan bahseden bir yazıya da rastlamadım. Türkiye Şampiyonası yapıldı, 1. 7500 TL aldı ve toplam ödül de 30000 Tl idi. Bu ödülün geçen sene hiç olmadığı düşünülürse çok da iyi bir rakamdı. Fakat aynı TSF, Avrupa Kadınlar Şampiyonasına talip oluyor ve 1.ye önerdiği rakam 20500 Euro(Türkiye Şampiyonuna verilen ödülün kaç katı olduğunu hesaplamak dahi istemiyorum.) ve toplam ödül ise tam tamına 104 000 Euro. Ben buradan TSF'nin satrancın gelişmesine önem vermediğini anlarım. Siz bu 7500 TL'lik ödülü 20000-30000 TL yapsaydınız insanlar satranççılıktan vazgeçip antrenör olma yolunu seçmezlerdi. Bir çok kişi Kıvanç Haznedaroğlu'nun neden Türkiye Şampiyonasında kötü oynadığını merak ediyor ve anlam veremiyor. Ama eleştirenler bilmiyor ki Türkiye Şampiyonasından önce 10 gün boyunca yoğun bir şekilde antrenörlük yaptığını. Yine aynı durumda olan bir çok ünvanlı ünvansız sporcu var. İnsanlar satranç sporculuğunu seçemiyorlar ÇÜNKÜ bu yolla para kazanıp hayatına devam edemiyorlar. Böyle bir ortamda Hem yatay hem de dikey gelişimin olabileceğine inanmıyorum.
10- Herhalde en fazla yakınacağım ve dolasıyla destek vereceğim madde budur. Bir ülke düşünün yetişkin bir bireyin(Çocukları dahil etmedim çünkü girebilecekleri bir çok turnuva var.) girebildiği turnuva sayısı neredeyse yok. Bence en az her şehirde Orta ölçekli(2500-2300 arası oyuncuların bulunduğu turnuvalar. Tabiki şuan yapılan ve sırf adı elo turnuvası olanları kastetmiyorum.) bir turnuva olmalı. Belli başlı büyük şehirler de ise GrandPrixler olmalı diye düşünüyorum. Fakat bunun tek suçlusu malesef ki TSF değil. Bizim herşeyi devletten bekleyen zihin yapımızın da bunda etkisi var. Yani özel desteklerle yapılmış turnuvarlar da olmalı. Eğer bunlar yapılmazsa TSF tarafından desteklenmiş sporcular hariç tüm sporcularımız underrated(yani seviyesinin altında eloya sahip oyuncular) olarak kalacaklardır. Dahası onlara herhangi bir şans dahi verilmiş olmayacaktır.
Bir de İstanbul Satranç Festivalini bu sene hiç beğenmedim. Eskiden üniversite öğrencilerine konaklama ücretsiz verilirdi ve böylece bir çok durumu iyi olmayan üniversiteli satrançsever turnuvaya rahatlıkla katılabiliyordu. Şimdi hem katılım katkı payı hemde İTÜ yurtlarıının fiyatları oldukça yüksek. Tabiki İstanbul gibi bir şehirde konaklamanın çok da ucuz olmasını beklemiyorum ama satranç adına bir iş yapılıyorsa bu sporu sadece elit bir kesimin oynadığı oyun haline gelmesine engel olmak gerekir diye düşünüyorum.
Ayrıca okullardaki satranç dersleri hakkındaki yorumlarınızın altına imzamı atıyorum. Ben bizzat şahit olduğum bir olayı anlatmadan geçemeyeceğim. Ben 2000 üstü elo ve ukdsi olan biriyim. Ve antrenör belgesi almaya karar verdim. Ama seviyemin yeterli olacağından emin değildim. Fakat antrenörlük kursuna katılmış insanları görünce bu işi yapmalıyım dedim. İnanın satranç antrenörlüğü kursunda taşların hareketlerini öğreniyorlardı. Bu insanların okullarda çocuklara öğrettiği satrançtan ne bekleyeceksiniz?
Çok bile konuştum mu bilmem.
İyi günler...