30-07-2011, 11:48
Ben konuyu anladığımı sanıyorum.Çift vatandaşlığı olanların tabi olacakları kurallar değişik olabilir.En büyük sorun arkadaşlarımızın ancak konu kendi takımlarından bir oyuncuya dokunduğu takdirde devreye girmeleridir.Oysa bu yasaları her zaman konuşalım.Okuyalım ve öğrenelim!FİDE son yıllarda profesyonellere imkan sağlamak üzere "vatandaşlığa geçmeden milli sporcu olmanın"yolunu kolaylaştırmıştır.Önce bu sorunu aşmak gereklidir.Bu sorun çözüldüğü takdirde Cemil beyin durumunu değerlendirmek de kolaylaşacaktır.Tabii bu arada insanın aklına değişik sorular gelmektedir.Bir sporcunun isminin yanında TC vatandaşı olmadığı halde "Türk" yazsa ne olur?İşte bu sorunun yanıtını anlamak için Keşan 2011 turnuvasının yönergesine bakmak yeterlidir.Vatandaş olmasa da vatandaş olanlara sağlanan haklardan yararlanmanın yolu açılır!Veya böyle bir durumda 7 yabancı sporcu oynatan bir takım 6 yabancı sporcu oynatıyor izlenimi verir.Şu halde en doğrusu bir ülkede geçerli yasalarla, Federasyon ve FİDE nin yasalarının birbiri ile çelişmesine izin verilmemesidir.Olayları serinkanlı bir şekilde kimseyi kırmadan ve görüşlerimizi herkesin anlayabileceği bir dille ifade ederek değerlendirmeliyiz.
Cemil bey örneği biraz farklıdır.Yanılmıyorsam,Cemil beyin çifte vatandaşlığı vardır.Türkiye Cumhuriyetinin çifte vatandaşlığı olan sporculara tanıdığı imkanlardan yararlanmalıdır.
Siz "bizim sorunumuza neden kimse ilgi göstermiyor?"anlamında 1-2 soru sordunuz.Ben ise yıllardır"kimse başkasının sorununa ilgi göstermiyor.Günün birinde kendisi mağdur olan konuşmaya başlıyor"diyorum.Bunun doğrusu herkesin ilgi göstermesidir.İşin başında bütün yasalar iyi okunmalıdır.Eğer boşluk ve eksiklik varsa baştan tamamlanmalıdır.Boşluk ve eksiklikler özellikle bırakılıyorsa,bunların nasıl tamamlanacağı bellidir.Üst düzeydeki yöneticiler bunları tamamlar.Hergün değişik uygulama da olabilir.Bu iyi bir yol değildir.Ama önce "Özerklik"sonra da "Bağımsızlık"bize mevcut uygulamaları aynen kabul ettirmektedir.Şikayetin yolu kapanmıştır.Mahkemelerde hak aramak çok uzun zaman alacağından kazanılacak bir davanın pratikte önemli bir yararı yoktur.Bizi aydınlığa ulaştırabilecek tek yol çok sayıda üyemizin görüşlerini bildirerek çoğunluğun eğilimlerini ortaya koymasıdır.Zaten Özerklik dönemi başlatılırken,bir Toplumun kendi kendini denetleyebileceği varsayılmıştı.Oysa bunun mümkün olmadığını gördük.Bu kutuda 3-4 kişinin yazı yazması,Toplumun kendi kendini denetlemesi sayılamaz.Daha fazla kişi ve kulüp,böyle herkesi ilgilendiren önemli konularda düşüncelerini dile getirmelidir.
Cemil bey örneği biraz farklıdır.Yanılmıyorsam,Cemil beyin çifte vatandaşlığı vardır.Türkiye Cumhuriyetinin çifte vatandaşlığı olan sporculara tanıdığı imkanlardan yararlanmalıdır.
Siz "bizim sorunumuza neden kimse ilgi göstermiyor?"anlamında 1-2 soru sordunuz.Ben ise yıllardır"kimse başkasının sorununa ilgi göstermiyor.Günün birinde kendisi mağdur olan konuşmaya başlıyor"diyorum.Bunun doğrusu herkesin ilgi göstermesidir.İşin başında bütün yasalar iyi okunmalıdır.Eğer boşluk ve eksiklik varsa baştan tamamlanmalıdır.Boşluk ve eksiklikler özellikle bırakılıyorsa,bunların nasıl tamamlanacağı bellidir.Üst düzeydeki yöneticiler bunları tamamlar.Hergün değişik uygulama da olabilir.Bu iyi bir yol değildir.Ama önce "Özerklik"sonra da "Bağımsızlık"bize mevcut uygulamaları aynen kabul ettirmektedir.Şikayetin yolu kapanmıştır.Mahkemelerde hak aramak çok uzun zaman alacağından kazanılacak bir davanın pratikte önemli bir yararı yoktur.Bizi aydınlığa ulaştırabilecek tek yol çok sayıda üyemizin görüşlerini bildirerek çoğunluğun eğilimlerini ortaya koymasıdır.Zaten Özerklik dönemi başlatılırken,bir Toplumun kendi kendini denetleyebileceği varsayılmıştı.Oysa bunun mümkün olmadığını gördük.Bu kutuda 3-4 kişinin yazı yazması,Toplumun kendi kendini denetlemesi sayılamaz.Daha fazla kişi ve kulüp,böyle herkesi ilgilendiren önemli konularda düşüncelerini dile getirmelidir.
Ateş Ülker