İZMİR AÇIK
#4
.



[color=red][size=24]İşte Böyle Bir Yönerge...[/size][/color]



"10th IZMIR INTERNATIONAL OPEN CHESS TOURNAMENT" yönergesini bahane ederek katılım bedeli yatırılan banka hesap numarasının Tsf Lisans tescil ve vize işlemi sırasında para yatırılan hesap numarası ile aynı olmasını konu alan bir soru sormuştum.


Soruma İzmir'li aktif sporcu, İsmet Dumlupınar tarafından yakın sayılabilecek bir dönemde Facebook'da oluşturulmuş "İzmir'de Satranç" adlı açık grupta cevap geldi. İzmir'li sporcu ve sporcu yakınlarının haberleşip tartışabildikleri ve değişiklik konular da sıklıkla bilgi paylaşımı yaptıkları bu platformun gelişim hızı İzmir satrancına yakışır düzeyde.



İzmir satranç ortamında velisi olduğu başaralı genç sporcu dolayısı ile yakından tanınan bir bankacı tarafından verilen cevap, teknik açıdan yeterince bilgi içeriği gereği, doyurucu tabii ki. Ben de bu yorumun altına kendi görüşümü ekledim. Şimdilik sorumun cevabını alamamış olsamda geçici olarak başkaca konulara değinmekte daha çok fayda var.


[color=brown][size=18]Dolar, Euro, Türk Lirası,[/size] [/color]



İzmir Ege'de önemli bir liman şehri olmasına rağmen uluslar arası turizmden istenilen payı ilgiyi alamıyordu yıllardır. İzmir Ticaret Odasının girişimleri ve desteği ile son iki yıldır Kruvaziyer tur gemileri İzmir Limanına sıklıkla yanaşmaya başlayınca İzmir de simitçisinden, kuyumcusuna kadar uzanan tüm süreçlerde Uluslar arası turizm ve yabancı turist ile tanışmış oldu.



İlkbahar döneminde İzmir'e özgü buzlu bademi seyyar arabası Kordon da gezerek satan genç bir satıcının el arabasının değişik yerlerine "100gr 2 Euro" "100gr 3 Dolar" ve "100gr 5 Milyon" şeklinde sattığı ürünün fiyatını içeren yazılar astığını gördüm.



Ben yanımda ki arkadaşıma, "---Şuraya bak. Türkiye milyonlu rakamların ayıbından kurtulalı yıllar oldu, bu genç hala alışamamış ayıbın reklamını yapıyor diye söylenirken, buzlu bademci gencin diğer arkadaşlarının "Oğlum ne bu len. Büyük iş adamı olmuşşsunnn. Dolarlar, Eurolar. Yakında bizi tanımazzzsın sen." diye takıldıklarına tanık oldum.



"10th IZMIR INTERNATIONAL OPEN CHESS TOURNAMENT" yaklaşık 200 sporcunun katılımı ile başladı.



İzmir'li sporcuları oyun sitiline bayıldığı Gürcü sporcular, azalan katılımlarına rağmen yine de varlar. Ukraynalı, Yunan, Suriyeli ve bir de Faslı sporcu konuğumuz var. Hepsine "INTERNATIONAL OPEN" a katkı sundukları için şükranlarımızı sunarız. Taa nerelerden spor olsun diye kalkıp geldiler.


On bir "INTERNATIONAL OPEN" oyuncusu "OPEN" turnuvamızda açıkça gururumuz oldu. Gelmeselerdi İzmir'li yeni yetişen genç sporcuların yabancı "Gm" görme hevesi müthiş kırılacaktı.



Gerçi İzmir bu konuda Türkiye genel ortamına oran ile çok şanslı. İzmir de yetişmiş genç sporcular Gm, Im, Fm ve benzeri sportif kariyer açısından değerli unvanları, Tsf'nin sunduğu olanaklar ile kısa sürede edinmeyi başarmışlardı?!



Yakın gelecekte pek çok İzmir'li genç sporcunun, bu tür önemli unvanları, yetenek ve bilgi birikimlerinin hakkı ile kazanacağından da eminiz.

Sabırsızlıkla da bekliyoruz.


Bu güzel turnuva ortamına emeği geçen ve emek veren herkesi canı gönülden kutlamamak elde değil.


Fakat yine de benim turnuva yönergesine bakarken bir şey dikkatimi çekti.


Yazımın başında değindiğim "Buzlu Badem Satan Genç" hikayesi de bu yüzden aklıma geldi.


Türkçe yönergeye bakıyoruz:

Katılım bedeli 35 Euro karşılığı 70 TL. Yerli sporcular için.



Turnuvaya spor olsun, Gm görelim, Im görelim diye, akın akın katılmayı düşünen yabancılar için ise kesinlik ile 35 Euro. ( Bu sene gelmediler ama gelecek sene katılacakları umuluyor.) Mevcut katılan yabancı "OPEN" konuklar tabii ki konumları gereği konuk statüsündeler ve katılım payı ödemiyorlar.



Ödüllere bakıyoruz.


İnanılmaz!?


Para birimi bu kez değişmiş; “Usa Dolar” olmuş.


Toplam 10000 Dolar ödül var.


Gelde "Buzlu Bademciye” espri yapan "Midyeciyi" ve "Simitciyi" anma...




[size=18]Oğlum ne bu len. Büyük iş adamı olmuşşsunnn. Dolarlar, Eurolar. Yakında bizi tanımazzzsın sen."[/size]



Yıllardır ülkemizde enflasyonu ve uluslar arası kaynaklı olmazsa devalüasyonu ve kur faklarını hissetmez olduk.



Uzun yıllar önce konvertibl olan Türk lirası artık güvenilir bir dünya parası. Özellik ile de bölgemizde.



İki yıl önce Sabah yazarı Zülfü Livaneli, Londra da Times nehri kıyısında yürüyüş yaparken önünden geçtiği bir döviz büfesinde Türk Lirasını, döviz kuru askı listesinde diğer para birimleri karşısında parite olarak gördüğünde büyük bir gurur duyarak şaşırdığını yazıyordu.



Yurt dışına giden arkadaşlarımızdan duyuyoruz. Suriye, Irak, İran da vatandaş hem alışverişte sıkça kullanıldığı ve hemde güvenilir olduğu için cebinde TL taşıyor ve pek çok ürünün fiyatını TL olarak da konuşuyor. Keza bu durum Gürcistan, Yunanistan, Bulgaristan vb. Ülkeler içinde geçerli.


Ve ayrıca cebinde dolar, euro taşıyanımız kaldı mı?



Hangimiz eskisi gibi sabah akşam bu paraların kur karşılığını takip ediyor.(İstisnalar sizin için söylemiyorum!)



Turnuvaya katılan 11 yabancıya karşılık, 184 yerli sporcu.




"Türk Lirası" ise bölgesinde güçlenen ekonomisi uluslar arası boyutta önemli bir yere ulaşmış ülkemizin, “ Uluslar arası piyasadaki konvertibl değeri açısından" saygı gören milli para birimimiz!!


Şimdi Soruyorum:


1) "Türkçe Yönerge"de katılım bedeli neden 35 Euro karşılığı 70TL olarak yer alır?



2) Ve neden ödüller maddesine geçildiğinde Toplam ödül tutarı 10000 USA Dolar olarak açıklanır.



-----------------------------

Dipnot:

ı) Cevap turnuva "INTERNATIONAL OPEN CHESS TOURNAMENT" olduğu için değil.

ıı) Altını çizerek, hikâye anlatarak ve örnekleyerek sormaya çalıştığım soruların özü üç para birimi* kullanma üçgeninde incelenmeli.

ııı) Ben kendimi "ulusalcı" olarak görüyorum. Fakat bu soruyu sormamın sebebi "Milli Para" birimimizin günümüz dünyasında kazanmış olduğu değere saygısızlık yapılmış olması ile de ilgili değil!..


----
Sürekli öğrenmek iyidir.Öğrendiklerini doğru kullanabilmek daha iyi.(Eski lahit yazıtlarından alıntı.)
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
İZMİR AÇIK - Yazar: Abidin Ünal - 09-08-2011, 21:15
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Atilla Alpaslan - 09-08-2011, 22:35
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Atilla Alpaslan - 30-08-2011, 18:44
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Atilla Alpaslan - 02-09-2011, 01:20
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Atilla Alpaslan - 08-09-2011, 08:22
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Harun Taner - 11-09-2011, 13:05
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Harun Taner - 11-09-2011, 13:11
Bakalım... - Yazar: Atilla Alpaslan - 11-09-2012, 16:12
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Atilla Alpaslan - 13-09-2012, 14:15



Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi