07-09-2011, 10:28
.
[color=red][size=24]Görelim.. (2)[/size][/color]
[size=18]"1) Geçmişte uygulanan "Satranç il temsilciliği" sistemi nasıl işliyordu ve sportif satrancın illerdeki yönetimi sürecinde "Satranç il temsilcisinin rolü neydi?"[/size]
Öncelikle satranç il temsilciliği kavramının, Gençlik ve Spor ve Genel Müdürlüğüne bağlı Türkiye Satranç Federasyonu 1991 yılında kurulmasından çok önce; 1981 yılında dönemin sıkıyönetim hükümeti tarafından "Fahri" olarak yapılan bir görev olarak ihdas edilmiş olduğunun, altını çizerek yorumlamaya başlamak gerekli.
[size=18]Satranç İl Ajanı (!)[/size]
Evet. 1981 yılında Bursa-Karacabey'e Milli Eğitim İzcilik Kampına Hizmet içi eğitim kapsamında çağırılan, yaklaşık 40-45 ilde ki, satranç ile ilgisi-bilgisi olan ve konuda ek çalışma yapmak konusunda isteği olan, öğretmenler öncelik ile "satranç hakemi" olarak yetiştirildikleri ve turnuva organizasyonu yapabilmeleri için satranç turnuvası eşleştirme sistemlerinin büyük bir titizlik ile öğretildiği bir kamp çalışmasına katılıyorlar.
O dönemde bilgisayarın hiç olmadığının altını çizerek, günümüzün "ukala" genç hakemlerine İsviçre Sistemi turnuvalarda eşleştirmeleri sporcu eşleştirme kartları ile, şimdi gibi bilgisayar başına oturup, her tuş hareketini tören ile yapan “genç hakemlerden” daha hızlı bir şekilde yaptığımızı ve üstelik eşleştirmenin tüm sorumluluğunun da bilgisayar programına değil bizlere ait olduğu bir dönemde, bir çok turnuvada sıfır hata ile çalışarak organizasyonları şimdiki sefalet durumdan daha hızlı sürdürdüğümüzü hatırlatmak isterim. (Sonuçları ve eşleştirmeleri de el ile yazıp ilan ediyor olmamıza rağmen!...)
Karacabey Milli Eğitim Gençlik kampında, daha sonra ki yıllarda Türkiye Satranç Federasyonunun Kurucu başkanı da olacak olan Sayın Kahraman Olgaç nezaretinde büyük bir titizlik ile sürdürülen bu eğitim çalışması sonucu katılımcılara verilen dersler neticesinde, "--Siz artık hakemsiniz geri döndüğünüzde kendi illerinizde turnuvalar yapabilirsiniz, ayrıca, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığını her yıl Ankara Beşevler Kampüsünde, Türkiye Milli Eğitim Türkiye Satranç Şampiyonası yapacak." denilerek ve bir de "Hakem" belgesi verilerek "Satranç İl Ajanı" unvanı ile; o zamanlar birleşik bir kurum bir kurum olduğunun altını çizeceğim, Milli Eğitim Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerinde satranç branşında görev yapmak üzere illerine gönderiliyorlar.
"Satranç İl Ajanı" isminin yarı askeri bir kavram olduğu ve zorlama isim bir olarak kulağı fazlaca tırmaladığı konusuna değinmeden geçmek olmaz.
Dönemin sıkı yönetim hükümeti "Gençleri" kötü alışkanlıklardan korumak (Özellik ile siyaset ve siyasi anlamda bilinçlenme gibi...) amacı ile sporun yaygılaştırılmasının önemli olduğuna karar vererek ve özellikle amatör sporlara ek kaynak sağlamayı, tüm spor dalların da özendirici çalışmalar yaparak, gençleri spora kanalize etmeyi bir devlet programı olarak benimsiyor. Bu konuda eğitim vererek görevlendirdiği kişilere de "Satranç İl Ajanı" unvanını öngörmesinden daha uygun bir durum da olamazdı.
Bu unvan, taa ki 06-Aralık-1990 tarihinde dönemin "Özal Hükümeti" tarafından yapılan köklü değişikler kapsamında Spor Bakanlığının ayrı bir kurum olarak oluşturulmuş olması dolayısı ile amil yönergenin "Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü İl Spor Dalı" yönetmeliği şekli ile sivil bir ağız ile düzenlenip küçük değişiklikler ile tekrar yayımlanmasına kadar da sürüyor. (http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?Mev...L%DD%D0%DD )
[size=16]
"Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Spor Dalı Yöneticisi (Satranç vs.)" veya bizim söylediğimiz şekliyle "Satranç İl Temsilcisi"[/size]
1991 Yılı Mayıs ayında Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı bir kurum olarak, Türkiye Satranç Federasyonunun kurulması ile birlikte spor dalı yöneticisi olarak "Satranç İl Temsilcileri" büyük önem kazandı. Uzun yıllar komik sayılabilecek bir bütçe ile yönetilen Tsf (güncel rakamlar ile 15000 ile 50.000 tl civarı yıllık! bütçe.) İller de kullanılmak üzere İl Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerine aktarılan ve esasen Tsf'nin "kontrolünde ve hatta rakamsal olarak bilgisi dâhilinde" bile olmayan satranç İl bütçelerinin verimli bir şekilde illerde kullanılmasını sağlamaya çalışarak faaliyetlerini büyük bir başarı ile sürdürmüştü.
Özetle, Satranç İl Temsilcisi Kavramı neydi?
1) Resmi Gazete de 06.12.1990 tarihinde yayımlanan şekliyle tanımlanan görev (Resmi Gazete Sayısı: 207179) :
ı) " İllerde spor faaliyetleriyle meşgul olmak üzere valilerin sorumluluğu altında o il’de yapılacak olan spor faaliyetlerinin ilgili federasyonları ile uyumlu çalışabilme ve bu federasyonların taşra bağlantılarını sağlayabilme amacıyla fahri olarak görev yapan" Gençlik ve Spor İl Müdürünün öneri ve Valilik ataması ile görev yapan kişi demekti.
ıı) "İl spor dalı temsilcilerinde, ilgili oldukları spor dalında sporcu, antrenör, hakem veya yöneticilik yapmış, spor çevresinde tanınmış ve iyi eğitim almış olma gibi nitelikler aranır.
İl spor dalı temsilcisi atamaları, federasyon başkanları seçiminden sonra en geç iki ay içerisinde dört yıllık süreyle görev yapmak üzere yapılır." deniliyordu.
ııı) "İl spor dalı temsilcisi olmak isteyen ve bu maddede belirtilen niteliklere sahip olanlar bulundukları ilin il müdürlüğüne dilekçe ile müracaat ederler. İl müdürlükleri müracaatları değerlendirir ve nitelikleri uygun olanların adaylıklarını kabul ederek il başkanının onayına sunar. Adaylar arasından birisi il müdürünün teklifi ve il başkanının ( Valilik Makamı kastediliyor.) onayı ile il spor dalı temsilcisi olarak atanır. Ataması yapılan il spor dalı temsilcisinin adı soyadı ilgili federasyon başkanlığına bildirilir."
Görüldüğü gibi.
"İl spor dalı temsilcisi" ataması yapılırken, İl Spor Müdürü ve bulunulan "Mülki" alanın devlet adına yöneticisi olarak sadece "Valinin" yetkili olduğu, ilgili Federasyonun basitçe bilgilendiriliği açıkça belirtilmiş.
Yasayı okuyarak devam edersek...
Spor Dalı Temsilcilerinin Görevleri
Madde 7- Spor dalı temsilcilerinin görevleri şunlardır.
a – Federasyonlarının görevlerine uyumlu olarak mahalli spor temaslarının programlarını yürütürler ve yürütülmesini izleyip, denetlerler.
b – Spor teşekküllerinin, sporcuların spor temasları programını ilgili federasyonun faaliyet programı ile çeşitli kuruluşlar tarafından düzenlenecek spor temasları programları ve bütçe imkanlarını göz önünde bulundurarak bağdaştırmak suretiyle mahalli spor temasları programını hazırlar, il ve ilçe müdürlüğünün onayından sonra uygular, denetler, sonuçlarının tescilini sağlar.
c – Genel Müdürlük genelgelerinin, il müdürlüğü ile birlikte spor teşekkülleri ile ilgili kuruluşlara iletilmesini sağlar.
d – Spor temasları içinde yer alan tüm fahri antrenör, monitör, hakem gibi spor teması görevlilerine dair eğitim hizmetlerini, federasyonları ile iş birliği yaparak programlar ve yürütür.
e – Spor mevzuatının uygulanmasından çıkacak aksaklıklardan dolayı gerekli gördükleri mevzuat düzenlemesi için önerilerde bulunurlar.
f – Mahalli spor temaslarının tüm kayıtlarının tutulmasını sağlarlar.
g – Federasyonların o mahalde verecekleri temsilcilik, gözlemcilik, deneticilik ve organizatörlük gibi görevleri yaparlar.
h – Spor teşekkülleri arasında çıkacak anlaşmazlıkları tertip kurulu ile birlikte birinci derecede çözüme bağlarlar.
ı – Kendi spor branşındaki yıllık faaliyet sonuçlarının, gençlik ve spor il başkanlığı yıllığına konulmasını sağlarlar,
j – Mahallerindeki en başarılı sporcu ve spor teşekküllerinin il’i temsil kabiliyetlerinin geliştirilmesini sağlayıcı ve idame ettirici tedbirleri alırlar.
k – Spor dallarında ihtisas kulüplerinin kurulmasını sağlayıcı çalışmaları yürütürler.
l – Spor temaslarında görev alan tüm fahri görevlilerin kayıtlarının tutulmasını sağlamak üzere il müdürlüğü ile işbirliği yaparlar.
Spor dalı Temsilcilerinin Yetki ve Sorumlulukları
Madde 8- Spor dalı temsilcileri, federasyonların mahalli teknik spor yöneticileri ve mahallindeki spor temasları uygulamalarının resmi ve teknik mercidirler.
Spor dalı temsilcileri, bağlı oldukları federasyonların statü, yönetmelik ve genelgelere kadar tüm mevzuatının uygulanmasında ve spor temaslarının yürütülmesinde; federasyonlara ait organizasyonlarda federasyona karşı, il organizasyonlarında federasyonları ile bağımlılıklarını sürdürmek suretiyle gençlik ve spor il başkanlığına karşı sorumludurlar.
Her ay il veya ilçe müdürlüğünce yapılacak olan toplantılara katılarak branşları ile ilgili bilgi ve rapor verirler. Branşlarının daha iyi duruma getirilmesi için öneride bulunurlar.
----
Pekii, bu kadar görevi "Fahri" olarak çalışan bir kişi tarafından yapabilir mi?
Veya niye belirli süreklilikte "Asaleten" (bordrolu olarak) çalışmayan bir kişi bu görevi yapıp duruyor olsun?
Bunu cevabı hiç basit değil!
Satranç İl Temsilcisine, memur maaş katsayısına orantılı olarak değişen bir miktarda "temsil görevi harcı" adı ile yaptığı görevler karşılığı, bu görevlerin kaç gün-kaç seans sürdüğü gibi basit kritere bağlı olarak mali ödeme, İl Spor Müdürlükleri tarafından yapılırdı.
Bu rakam gerçekten bu görevi sürdüren kişinin yapacağı ve yapması öngörülen tüm işler düşünüldüğünde çok mütevazi kalan bir rakamdır. (Özellikle büyük şehirlerde ki yaşam koşullarının zorluğu ve sporcu yoğunluğuna bağlı olarak "yapılmasının gereken işlerin çokluğu" ile birlikte verilen görevin "layıki ile yapılması için ayırılması gereken zamanın" çok oluşu ve masrafı düşünülünce.)
Fakat İl Spor Müsabakaların da görevli hakemlerin aldığı rakam İl temsilcisinin aldığı "Fahri Görev" temsil harcından ortalama 1/3 oranında daha fazladır. (Bazı özellik ile yaratılmış durumlarda biraz(!!) daha fazla.)
Bu yüzden de Satranç İl temsilcilerini, İllerde yapılan pek çok turnuvada, "Sadece turnuvayı organize edip turnuvanın işleyişi sırasında ise oturup dinlenmeyi tercih ederek" sporcular, sporcu yakınları, antrenörler ve spor kulübü yöneticileri tatlı tatlı sportif sohbetler ederken görmek yerine, genellik ile yapılan turnuvanın "BAŞ HAKEMİ" olarak ve sporcular, sporcu yakınları, antrenörler ve spor kulübü yöneticileri ile "sebebi belirsiz" bazı tartışmaların içinde bir muharip ve mücahit edası ile tartışır olarak da görürdük!...
--------------------------------------------------------------------------
Not:
1) "Yeni sistem, yani Federasyon satranç il temsilciliği (Federasyon İl satranç temsilciliği) ne anlam ifade ediyor? Bir önceki sistem ile kıyaslaması kısaca nasıl yapılabilir? "
Devam edeceğim.
Atilla Alpaslan-İzmir
((35 Euro karşılığı 70 TL ye kıyıp, kendi ilinde yapılan ve bir miktarı GM olan on bir yabancı sporcunun katıldığı "10th IZMIR INTERNATIONAL OPEN CHESS TOURNAMENT" etkinliğine çok istemesine rağmen katılamayan meraklı "OPEN" izleyicisi. ("izleyicisi" evet böyle yazmıştım ama; ne yazık ki ben ve bana yakınlığı ile bilinen kişiler tetikte bekleyen "OPEN" hakemleri tarafından karşılaşmaların yapıldığı alanın girişinde büyük bir zevk ile bloke ediliyorken, blokajı yapıp büyük alkış alan hakemin hemen sağında ve solunda pek çok sporcu yakını veya ilgili izleyicinin rahatça dolaşıyor olduğunu "kör" olmamıza rağmen kolayca görüyoruz.) ))
[color=red][size=24]Görelim.. (2)[/size][/color]
[size=18]"1) Geçmişte uygulanan "Satranç il temsilciliği" sistemi nasıl işliyordu ve sportif satrancın illerdeki yönetimi sürecinde "Satranç il temsilcisinin rolü neydi?"[/size]
Öncelikle satranç il temsilciliği kavramının, Gençlik ve Spor ve Genel Müdürlüğüne bağlı Türkiye Satranç Federasyonu 1991 yılında kurulmasından çok önce; 1981 yılında dönemin sıkıyönetim hükümeti tarafından "Fahri" olarak yapılan bir görev olarak ihdas edilmiş olduğunun, altını çizerek yorumlamaya başlamak gerekli.
[size=18]Satranç İl Ajanı (!)[/size]
Evet. 1981 yılında Bursa-Karacabey'e Milli Eğitim İzcilik Kampına Hizmet içi eğitim kapsamında çağırılan, yaklaşık 40-45 ilde ki, satranç ile ilgisi-bilgisi olan ve konuda ek çalışma yapmak konusunda isteği olan, öğretmenler öncelik ile "satranç hakemi" olarak yetiştirildikleri ve turnuva organizasyonu yapabilmeleri için satranç turnuvası eşleştirme sistemlerinin büyük bir titizlik ile öğretildiği bir kamp çalışmasına katılıyorlar.
O dönemde bilgisayarın hiç olmadığının altını çizerek, günümüzün "ukala" genç hakemlerine İsviçre Sistemi turnuvalarda eşleştirmeleri sporcu eşleştirme kartları ile, şimdi gibi bilgisayar başına oturup, her tuş hareketini tören ile yapan “genç hakemlerden” daha hızlı bir şekilde yaptığımızı ve üstelik eşleştirmenin tüm sorumluluğunun da bilgisayar programına değil bizlere ait olduğu bir dönemde, bir çok turnuvada sıfır hata ile çalışarak organizasyonları şimdiki sefalet durumdan daha hızlı sürdürdüğümüzü hatırlatmak isterim. (Sonuçları ve eşleştirmeleri de el ile yazıp ilan ediyor olmamıza rağmen!...)
Karacabey Milli Eğitim Gençlik kampında, daha sonra ki yıllarda Türkiye Satranç Federasyonunun Kurucu başkanı da olacak olan Sayın Kahraman Olgaç nezaretinde büyük bir titizlik ile sürdürülen bu eğitim çalışması sonucu katılımcılara verilen dersler neticesinde, "--Siz artık hakemsiniz geri döndüğünüzde kendi illerinizde turnuvalar yapabilirsiniz, ayrıca, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığını her yıl Ankara Beşevler Kampüsünde, Türkiye Milli Eğitim Türkiye Satranç Şampiyonası yapacak." denilerek ve bir de "Hakem" belgesi verilerek "Satranç İl Ajanı" unvanı ile; o zamanlar birleşik bir kurum bir kurum olduğunun altını çizeceğim, Milli Eğitim Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerinde satranç branşında görev yapmak üzere illerine gönderiliyorlar.
"Satranç İl Ajanı" isminin yarı askeri bir kavram olduğu ve zorlama isim bir olarak kulağı fazlaca tırmaladığı konusuna değinmeden geçmek olmaz.
Dönemin sıkı yönetim hükümeti "Gençleri" kötü alışkanlıklardan korumak (Özellik ile siyaset ve siyasi anlamda bilinçlenme gibi...) amacı ile sporun yaygılaştırılmasının önemli olduğuna karar vererek ve özellikle amatör sporlara ek kaynak sağlamayı, tüm spor dalların da özendirici çalışmalar yaparak, gençleri spora kanalize etmeyi bir devlet programı olarak benimsiyor. Bu konuda eğitim vererek görevlendirdiği kişilere de "Satranç İl Ajanı" unvanını öngörmesinden daha uygun bir durum da olamazdı.
Bu unvan, taa ki 06-Aralık-1990 tarihinde dönemin "Özal Hükümeti" tarafından yapılan köklü değişikler kapsamında Spor Bakanlığının ayrı bir kurum olarak oluşturulmuş olması dolayısı ile amil yönergenin "Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü İl Spor Dalı" yönetmeliği şekli ile sivil bir ağız ile düzenlenip küçük değişiklikler ile tekrar yayımlanmasına kadar da sürüyor. (http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?Mev...L%DD%D0%DD )
[size=16]
"Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Spor Dalı Yöneticisi (Satranç vs.)" veya bizim söylediğimiz şekliyle "Satranç İl Temsilcisi"[/size]
1991 Yılı Mayıs ayında Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı bir kurum olarak, Türkiye Satranç Federasyonunun kurulması ile birlikte spor dalı yöneticisi olarak "Satranç İl Temsilcileri" büyük önem kazandı. Uzun yıllar komik sayılabilecek bir bütçe ile yönetilen Tsf (güncel rakamlar ile 15000 ile 50.000 tl civarı yıllık! bütçe.) İller de kullanılmak üzere İl Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerine aktarılan ve esasen Tsf'nin "kontrolünde ve hatta rakamsal olarak bilgisi dâhilinde" bile olmayan satranç İl bütçelerinin verimli bir şekilde illerde kullanılmasını sağlamaya çalışarak faaliyetlerini büyük bir başarı ile sürdürmüştü.
Özetle, Satranç İl Temsilcisi Kavramı neydi?
1) Resmi Gazete de 06.12.1990 tarihinde yayımlanan şekliyle tanımlanan görev (Resmi Gazete Sayısı: 207179) :
ı) " İllerde spor faaliyetleriyle meşgul olmak üzere valilerin sorumluluğu altında o il’de yapılacak olan spor faaliyetlerinin ilgili federasyonları ile uyumlu çalışabilme ve bu federasyonların taşra bağlantılarını sağlayabilme amacıyla fahri olarak görev yapan" Gençlik ve Spor İl Müdürünün öneri ve Valilik ataması ile görev yapan kişi demekti.
ıı) "İl spor dalı temsilcilerinde, ilgili oldukları spor dalında sporcu, antrenör, hakem veya yöneticilik yapmış, spor çevresinde tanınmış ve iyi eğitim almış olma gibi nitelikler aranır.
İl spor dalı temsilcisi atamaları, federasyon başkanları seçiminden sonra en geç iki ay içerisinde dört yıllık süreyle görev yapmak üzere yapılır." deniliyordu.
ııı) "İl spor dalı temsilcisi olmak isteyen ve bu maddede belirtilen niteliklere sahip olanlar bulundukları ilin il müdürlüğüne dilekçe ile müracaat ederler. İl müdürlükleri müracaatları değerlendirir ve nitelikleri uygun olanların adaylıklarını kabul ederek il başkanının onayına sunar. Adaylar arasından birisi il müdürünün teklifi ve il başkanının ( Valilik Makamı kastediliyor.) onayı ile il spor dalı temsilcisi olarak atanır. Ataması yapılan il spor dalı temsilcisinin adı soyadı ilgili federasyon başkanlığına bildirilir."
Görüldüğü gibi.
"İl spor dalı temsilcisi" ataması yapılırken, İl Spor Müdürü ve bulunulan "Mülki" alanın devlet adına yöneticisi olarak sadece "Valinin" yetkili olduğu, ilgili Federasyonun basitçe bilgilendiriliği açıkça belirtilmiş.
Yasayı okuyarak devam edersek...
Spor Dalı Temsilcilerinin Görevleri
Madde 7- Spor dalı temsilcilerinin görevleri şunlardır.
a – Federasyonlarının görevlerine uyumlu olarak mahalli spor temaslarının programlarını yürütürler ve yürütülmesini izleyip, denetlerler.
b – Spor teşekküllerinin, sporcuların spor temasları programını ilgili federasyonun faaliyet programı ile çeşitli kuruluşlar tarafından düzenlenecek spor temasları programları ve bütçe imkanlarını göz önünde bulundurarak bağdaştırmak suretiyle mahalli spor temasları programını hazırlar, il ve ilçe müdürlüğünün onayından sonra uygular, denetler, sonuçlarının tescilini sağlar.
c – Genel Müdürlük genelgelerinin, il müdürlüğü ile birlikte spor teşekkülleri ile ilgili kuruluşlara iletilmesini sağlar.
d – Spor temasları içinde yer alan tüm fahri antrenör, monitör, hakem gibi spor teması görevlilerine dair eğitim hizmetlerini, federasyonları ile iş birliği yaparak programlar ve yürütür.
e – Spor mevzuatının uygulanmasından çıkacak aksaklıklardan dolayı gerekli gördükleri mevzuat düzenlemesi için önerilerde bulunurlar.
f – Mahalli spor temaslarının tüm kayıtlarının tutulmasını sağlarlar.
g – Federasyonların o mahalde verecekleri temsilcilik, gözlemcilik, deneticilik ve organizatörlük gibi görevleri yaparlar.
h – Spor teşekkülleri arasında çıkacak anlaşmazlıkları tertip kurulu ile birlikte birinci derecede çözüme bağlarlar.
ı – Kendi spor branşındaki yıllık faaliyet sonuçlarının, gençlik ve spor il başkanlığı yıllığına konulmasını sağlarlar,
j – Mahallerindeki en başarılı sporcu ve spor teşekküllerinin il’i temsil kabiliyetlerinin geliştirilmesini sağlayıcı ve idame ettirici tedbirleri alırlar.
k – Spor dallarında ihtisas kulüplerinin kurulmasını sağlayıcı çalışmaları yürütürler.
l – Spor temaslarında görev alan tüm fahri görevlilerin kayıtlarının tutulmasını sağlamak üzere il müdürlüğü ile işbirliği yaparlar.
Spor dalı Temsilcilerinin Yetki ve Sorumlulukları
Madde 8- Spor dalı temsilcileri, federasyonların mahalli teknik spor yöneticileri ve mahallindeki spor temasları uygulamalarının resmi ve teknik mercidirler.
Spor dalı temsilcileri, bağlı oldukları federasyonların statü, yönetmelik ve genelgelere kadar tüm mevzuatının uygulanmasında ve spor temaslarının yürütülmesinde; federasyonlara ait organizasyonlarda federasyona karşı, il organizasyonlarında federasyonları ile bağımlılıklarını sürdürmek suretiyle gençlik ve spor il başkanlığına karşı sorumludurlar.
Her ay il veya ilçe müdürlüğünce yapılacak olan toplantılara katılarak branşları ile ilgili bilgi ve rapor verirler. Branşlarının daha iyi duruma getirilmesi için öneride bulunurlar.
----
Pekii, bu kadar görevi "Fahri" olarak çalışan bir kişi tarafından yapabilir mi?
Veya niye belirli süreklilikte "Asaleten" (bordrolu olarak) çalışmayan bir kişi bu görevi yapıp duruyor olsun?
Bunu cevabı hiç basit değil!
Satranç İl Temsilcisine, memur maaş katsayısına orantılı olarak değişen bir miktarda "temsil görevi harcı" adı ile yaptığı görevler karşılığı, bu görevlerin kaç gün-kaç seans sürdüğü gibi basit kritere bağlı olarak mali ödeme, İl Spor Müdürlükleri tarafından yapılırdı.
Bu rakam gerçekten bu görevi sürdüren kişinin yapacağı ve yapması öngörülen tüm işler düşünüldüğünde çok mütevazi kalan bir rakamdır. (Özellikle büyük şehirlerde ki yaşam koşullarının zorluğu ve sporcu yoğunluğuna bağlı olarak "yapılmasının gereken işlerin çokluğu" ile birlikte verilen görevin "layıki ile yapılması için ayırılması gereken zamanın" çok oluşu ve masrafı düşünülünce.)
Fakat İl Spor Müsabakaların da görevli hakemlerin aldığı rakam İl temsilcisinin aldığı "Fahri Görev" temsil harcından ortalama 1/3 oranında daha fazladır. (Bazı özellik ile yaratılmış durumlarda biraz(!!) daha fazla.)
Bu yüzden de Satranç İl temsilcilerini, İllerde yapılan pek çok turnuvada, "Sadece turnuvayı organize edip turnuvanın işleyişi sırasında ise oturup dinlenmeyi tercih ederek" sporcular, sporcu yakınları, antrenörler ve spor kulübü yöneticileri tatlı tatlı sportif sohbetler ederken görmek yerine, genellik ile yapılan turnuvanın "BAŞ HAKEMİ" olarak ve sporcular, sporcu yakınları, antrenörler ve spor kulübü yöneticileri ile "sebebi belirsiz" bazı tartışmaların içinde bir muharip ve mücahit edası ile tartışır olarak da görürdük!...
--------------------------------------------------------------------------
Not:
1) "Yeni sistem, yani Federasyon satranç il temsilciliği (Federasyon İl satranç temsilciliği) ne anlam ifade ediyor? Bir önceki sistem ile kıyaslaması kısaca nasıl yapılabilir? "
Devam edeceğim.
Atilla Alpaslan-İzmir
((35 Euro karşılığı 70 TL ye kıyıp, kendi ilinde yapılan ve bir miktarı GM olan on bir yabancı sporcunun katıldığı "10th IZMIR INTERNATIONAL OPEN CHESS TOURNAMENT" etkinliğine çok istemesine rağmen katılamayan meraklı "OPEN" izleyicisi. ("izleyicisi" evet böyle yazmıştım ama; ne yazık ki ben ve bana yakınlığı ile bilinen kişiler tetikte bekleyen "OPEN" hakemleri tarafından karşılaşmaların yapıldığı alanın girişinde büyük bir zevk ile bloke ediliyorken, blokajı yapıp büyük alkış alan hakemin hemen sağında ve solunda pek çok sporcu yakını veya ilgili izleyicinin rahatça dolaşıyor olduğunu "kör" olmamıza rağmen kolayca görüyoruz.) ))
Sürekli öğrenmek iyidir.Öğrendiklerini doğru kullanabilmek daha iyi.(Eski lahit yazıtlarından alıntı.)