22-09-2011, 13:27
Alıntı:İzmir Open bu yıl uluslararası boyutu önceki yıllara göre sönük ama önemli sayıda yerel (özellikle de İzmirli ) sporcunun katılımıyla yapıldı.
Yıllar içinde İzmirdeki başıbozukluğu ve gerilemeyi gören ve İzmir il yöneticilerin sorumsuz, hedefsiz, günü bile kurtarmayı beceremeyen, satranç toplumunun duygu ve taleplerinden kopuk, şişkin egolu, kralcı tavırlarına, kırgınlık ve kızgınlıklarına karşın İzmir ve diğer illerden satranca gönül verenlerin katılımıyla 10. kez yapıldı. İzmir Açık Turnuvasına satranççılar sahip çıktı.
Bu organizasyona emeği geçenlerden BİZ denmesi beklenirken her zaman olduğu gibi bolca BEN dediler. Başarısızlıklarda ortalarda görünmemeyi tercih eder ve sorumluluğu üstlenmeyi hiç sevmezlerdi. Geçen yıl Openın yapılamamasıyla ilgili açılışta ayak üstü yapılan ekonomik kriz mazeretine de o tarihlerde İzmir tsf sitesinden resmen yapılan Fiba-basketbol turnuvası nedeniyle İzmirdeki oteller dolu en kısa sürede açıklama yapılacaktır mazeretinin hangisinin doğru olduğunu da ve neden bunu söylemek için bir yıl beklendiğini de kimse sormaya gerek duymadı.
Artık ildeki yöneticilerin bir yandan mazeretlere sığınıp diğer yandan böbürlenmeleri arasında yaptıkları tutarsız açıklamalar dinleyicileri fazla ilgilendirmiyordu. Olumlu veya olumsuz her uygulamalarında federasyon, bölge, kurul vs. gücünün ellerinde, arkalarında olduğuna eleştirenleri inandırmaya çalışırken kendileri de inanmışlar güzelim bir satranç denizini sığ bir göle çevirmişlerdi.
Satrancı kitlelerden kopardılar. Gerçekte ekip bile olamamış, dağılmış eski yönetim-iş ortaklarının inandırıcılığını yitirmiş göstermelik ve zorlama samimiyeti gerçekten üzücüydü...
Karşılama ve uğurlamaları, şeffaf görevlendirmeleri, usulüne uygun görev devir teslimlerini, hesap vermeyi bir türlü içselleştirememiş olanlardan ne beklenebilir ki?
Eğer kurum kültürü oluşmuşsa, ancak il yönetiminin kurumsallaşması durumunda ekip, gönüllü, fahri çalışma kavramlarının hak ettiği değeri bulacağını idrak edemeyen, Faaliyet planı yayınlamak kadar asıl faaliyet sonu raporlarının camia ile paylaşılması gerektiğini kavrayamayan, satrancın sadece para-lisans-turnuva-masa-sandalye-takım-ödül-yine para denklemiyle satranç kültürünü yeşertip geliştirebileceğini sanma yanlışına düşmüş, fincancı dükkanına giren bir fil gibi satranca gönül vermiş her kesimi dağıtan, küstüren yöneticiler için yaptıkları katkı hatırına yine de centilmence, sade bir uğurlamaydı aslında İzmir Open.
İzmir Open dı il temsilcisi yedekliydi büyük gider yüce gelirdi ancak; İzmir tsf sitesi aylardır kapalıydı. Görünen o ki site yedekli de değildi ! Kapanmasına bir mazeret uydurmak kolay da neden kapalı kaldığına kılıf bulma konusunda henüz anlamlı bir gerekçe bulma çalışmaları sonuçlanamadı.
Bırakın arşiv niteliğindeki sadece turnuva duyurularını ve sonuçlarını, yorumlarıyla, haberleriyle, işleyişiyle iyinin en iyileri kadar kötünün en kötü örneklerinin (bir daha olmasın diye hiç silinmemeli) sergilendiği bir dönemin ibretlik belgelerinin yok olması çok da umurlarında değildi. Teknolojinin bu devrinde kafayı kuma gömen bu anlayışın unuttuğu şey ise, bu belgeler ortak hafızadan silinse de kişisel arşivlerde çoktan yerini almıştı.
Ne hazindir ki İzmir'in bu haline üzülen duyarlı ve sorumluluk taşıyan kişilerin bir bölümü sesini ilgililere ancak bu siteden duyurabiliyor. Dünyanın en zengin, FIDE sayfasının bile destekçisi olan bir federasyonun İzmir İl temsilcisinin temsilcisi ! bile turnuvalarını buradan duyurduğuna göre Benden sonra tufan, ne gam