12-04-2012, 10:39
"Göz önündekini, beyin ise onun arkasındakini görür"
Larsen arkadaş her kimse, ellerine sağlık. Beynine sağlık. Bu işi biliyor!
Sayın Cengiz Keleş link verince sayın Aktar'ın yazısını okumuş ve bu yazıya bir yanıt verme gereği duymuştum. Larsen'in nefis analizinden sonra söyleyecek bir şey yok. Yalnızca bir anekdot AKTARaracağım:
Mali Genel Kurul'dan sonra bir arsa alımıyla ilgili olarak toplanan olağan üstü genel kurulda bir takım kaygı ve düşüncelerimi aktarmak üzere söz alıp konuşurken, şöyle bir söz sarf etmiştim:
"Söylediklerimin hepsi yanlışlanabilir"
Sayın AKTAR bunu duyunca yerinden bana sataşmıştı:
"Madem yanlışlanabilir de milletin kafasını neden bulandırıyorsun?"
Bu söz, "milletin kafasını" hiçe sayan tarafı bir yana, aynı zamanda bilimi bilim yapan en önemli özelliğin, onun yanlışlanabilir olma özelliği olduğu gerçeğini göz ardı edip, hiçe saymaktaydı!
Bilimsel düşünce yanlışlanabilir. Yanlışlanmayı ret eden tek zihniyet Dogmatizimdir!
Bir tarihte oynanan ve sonucu 1-0 olan bir oyunun, üzerinden 40 yıl geçtikten sonra yapılan analizde 1/2-1/2 sonucu bulunmuştur. Aradan 30 yıl geçince bir başka analiz 0-1 sonucunu bulmuştur. Spor, sanat yanı sıra satranca "bilim" özelliğinin atfedilmesinin arkasında yatan, kimi satranç teorilerinin de "yanlışlanabilir" özelliğinden kaynaklanır!
Bence sayın AKTAR, iyi ki matematik öğretmenliğinden emekli olmuş. Umarım TSF'den emekli olması gerektiğini de çok kısa sürede anlar!...
Larsen arkadaş her kimse, ellerine sağlık. Beynine sağlık. Bu işi biliyor!
Sayın Cengiz Keleş link verince sayın Aktar'ın yazısını okumuş ve bu yazıya bir yanıt verme gereği duymuştum. Larsen'in nefis analizinden sonra söyleyecek bir şey yok. Yalnızca bir anekdot AKTARaracağım:
Mali Genel Kurul'dan sonra bir arsa alımıyla ilgili olarak toplanan olağan üstü genel kurulda bir takım kaygı ve düşüncelerimi aktarmak üzere söz alıp konuşurken, şöyle bir söz sarf etmiştim:
"Söylediklerimin hepsi yanlışlanabilir"
Sayın AKTAR bunu duyunca yerinden bana sataşmıştı:
"Madem yanlışlanabilir de milletin kafasını neden bulandırıyorsun?"
Bu söz, "milletin kafasını" hiçe sayan tarafı bir yana, aynı zamanda bilimi bilim yapan en önemli özelliğin, onun yanlışlanabilir olma özelliği olduğu gerçeğini göz ardı edip, hiçe saymaktaydı!
Bilimsel düşünce yanlışlanabilir. Yanlışlanmayı ret eden tek zihniyet Dogmatizimdir!
Bir tarihte oynanan ve sonucu 1-0 olan bir oyunun, üzerinden 40 yıl geçtikten sonra yapılan analizde 1/2-1/2 sonucu bulunmuştur. Aradan 30 yıl geçince bir başka analiz 0-1 sonucunu bulmuştur. Spor, sanat yanı sıra satranca "bilim" özelliğinin atfedilmesinin arkasında yatan, kimi satranç teorilerinin de "yanlışlanabilir" özelliğinden kaynaklanır!
Bence sayın AKTAR, iyi ki matematik öğretmenliğinden emekli olmuş. Umarım TSF'den emekli olması gerektiğini de çok kısa sürede anlar!...