30-06-2012, 11:03
Sözüedilen gelişmeleri serinkanlı bir şekilde izlememiz gereklidir.Ali Nihat Yazıcı'nın Dünya Satrancının bazı çok ünlü isimlerine ve 7 Ülkenin Satranç Federasyonuna karşı cephe almasını eleştirmek mümkündür.Ancak Avrupa Satranç Birliği Başkanının FİDE'nin bütününü ilgilendirecek bir konuda uyarı yapmasına,başka bir deyişle suyu daha çok bulandırmasına gerek yoktur.Avrupa Satranç Birliği Başkanının, Avrupa ülkelerine ait sorunlarda ilk açıklama yapan kişi olması beklenir. Türkiye yine 2000 Olimpiyatından önce olduğu gibi birilerinin boykot tehditi ile karşılaşmaktadır.Ben Türkiye'nin 12 yıl ara ile büyük Satranç Olimpiyatını düzenlemesine sıcak bakmıyorum.Olimpiyat düzenlemenin bazı yararları olduğunu kabul ediyorum.Ancak bu düzenlemenin Türk Satrancının dikey gelişmesine büyük bir yarar sağlayacağını düşünmüyorum. Öte yandan Uluslararası Satranç Toplumu nezdinde yapılan açıklamaların her zaman doğru olduğuna inanmıyorum.Daha önce ECU Başkanlığı seçiminde rakip olduklarından,ECU Başkanının şimdi Yazıcı'yı ilgilendiren bir konuda açıklama yapması bana göre inandırıcı değildir.
Hatay'da oynayan yarışma sonrası bayan Büyükustaların Dünya'ya açık mektup yazarak Türkiye Satranç Federasyonunu şikayet etmeleri olayında da bana göre müştekiler haklı değildi.Açık mektupda Hatay ile ilgili birtakım şikayetleri olmuştu.Ama 600.000 TL ödül verildiği ve ayrıca düzenlemede Türkiye'nin 400.000-TL daha harcadığı yazılmamıştır.
Federasyon Başkanımızı eleştirmek isterken farkında olmadan Türkiye'ye yapılan haksızlıkların üzerini örtmeyelim!Türkiye Satranç Federasyonu 2000 Olimpiyatını düzenlemeden önce de iki ülkeden uyarı veya tehdit anlamına gelecek mektuplar almıştı.Bu mektuplar Kuşadası 1990 'da ödenemeyen nakit ödüller ile ilgili idi.Bahçeşehir 1998 Çocuk Olimpiyatının teknik toplantısında yönergede değişiklik yapılmış ve takım turnuvası olarak öngörülen yarışma bireysel turnuvaya dönüştürülmüştür.Bu uygulama bizim aleyhimize olmuştur.İkisi arasında bizim açımızdan ne fark olduğunu Satrançdan biraz anlayanlar bilirler.
Tüm yazarlardan şunu rica ediyorum:Yazdığımız yazıların her cümlesini Satranç toplumunun anlayacağı bir dille yazalım!Aksi halde yazılan yazılar ne yazarına ne de Topluma birşey kazandırmaz!
Hatay'da oynayan yarışma sonrası bayan Büyükustaların Dünya'ya açık mektup yazarak Türkiye Satranç Federasyonunu şikayet etmeleri olayında da bana göre müştekiler haklı değildi.Açık mektupda Hatay ile ilgili birtakım şikayetleri olmuştu.Ama 600.000 TL ödül verildiği ve ayrıca düzenlemede Türkiye'nin 400.000-TL daha harcadığı yazılmamıştır.
Federasyon Başkanımızı eleştirmek isterken farkında olmadan Türkiye'ye yapılan haksızlıkların üzerini örtmeyelim!Türkiye Satranç Federasyonu 2000 Olimpiyatını düzenlemeden önce de iki ülkeden uyarı veya tehdit anlamına gelecek mektuplar almıştı.Bu mektuplar Kuşadası 1990 'da ödenemeyen nakit ödüller ile ilgili idi.Bahçeşehir 1998 Çocuk Olimpiyatının teknik toplantısında yönergede değişiklik yapılmış ve takım turnuvası olarak öngörülen yarışma bireysel turnuvaya dönüştürülmüştür.Bu uygulama bizim aleyhimize olmuştur.İkisi arasında bizim açımızdan ne fark olduğunu Satrançdan biraz anlayanlar bilirler.
Tüm yazarlardan şunu rica ediyorum:Yazdığımız yazıların her cümlesini Satranç toplumunun anlayacağı bir dille yazalım!Aksi halde yazılan yazılar ne yazarına ne de Topluma birşey kazandırmaz!
Ateş Ülker