14-08-2012, 15:50
Ömer beyin dediği gibi konu farklı bir alana kaymaya başladı.Benim söylemek istediğim esas mesleği öğretmenlik olanların satranç öğreticisi olurken sorunlar yaşandığını dile getirmekti.Hiçbir zaman "öğretmenler satranç öğreticisi olmasın"demedim.Yalnız çok hızlı temel çalıştırıcı olanlar bazı sorunlar yaşadılar!Bu arada onların çok hızlı temel çalıştırıcı olmaları satranç bilgisi daha ileri olanların okullarda iş bulma ihtimallerini de azalttı!Tek yönlü düşünmeyeceğiz.Çok yönlü düşüneceğiz.Amaç öğretmenleri Satranca giden yoldan geri çevirmek değildir.Öğretmenler Satrancı öğrenmişse satrançcıların okullarda işi kalmayacaktır.Bu eninde sonunda olması gereken bir durumdur.Bugün temel çalıştırıcılar arasında bilgi düzeyi çok farklı kimseler olduğu bir gerçektir.Beni dikkatle dinleyiniz!Hiçbir zaman hiçbir kimseye ölçüsüz eleştiri yapmadığımı farkedersiniz.
Bu kadar uzun ve ayrıntılı yazabilmemim nedeni yaşadığım deneyimlerdir.Ben 1997-2000 döneminde 4 Temel çalıştırıcı kursunun planlamasını ve koordinatörlüğünü yaptım.Bu kurslardan üçü çok başarılı olmuştur.Çünkü her kursta deneyim kazandık.Kimi görevlendirmemiz gerektiğini anladık.Bu kurslar sonrasında internet ortamında şöyle bir eleştiri yapıldı: *Geçerken alma kuralını bilmeyen temel çalıştırıcılar var!*Hemen yanıtladım.Benim planlamasını yaptığım kurslarda kursun ilk gününde geçerken alma(en passant)anlatılmış ve İlkokula yeni başlayan çocukların taşların hareketlerini hemen öğrendiği oysa geçerken almayı öğrenmenin biraz zaman aldığı vurgulanmıştır.Sözü uzatırsam bu yazı bitmez.Yıllar sonra Kader beni bir temel çalıştırıcı kursunda planlamacı yönetici olarak değil yeni bir kursiyer olarak kursa katılma durumunda bıraktı.35 kişilik sınıfda ben vardım ve 34 öğretmen vardı.Benim orada ne işim vardı?Bu konu bu yazının amacı dışında kalmaktadır.Ancak bir başka olaya tanık oldum.Kursda bize Satrancın ilk bilgilerini veren Ankara kökenli genç arkadaşım işini çok iyi yapıyordu.Konuları öğretmenlerin çok iyi anlayacağı şekilde anlatıyordu.Kursun bir yerinde bazı öğretmenler kendisine şu soruyu sordular: "Sizi kurs öğretmeni yaptıklarına göre satrançdaki seviyeniz nedir?"İşte dersleri sessizce izlediğim halde bu anda söze karıştım: "Burada kurs öğretmeni olmak için Uluslararası Büyükusta olmaya gerek yoktur.Hatta böyle olduğu zaman kursun amacına ulaşmadığına tanık olduk.Burada verilen bilgiler basit bilgilerdir.Bu bilgileri Türkçesi ve Satranç bilgisi yeterli olan bir kimsenin vermesi uygundur.Yabancı hoca ile dahi çeviri sorunundan ve diğer nedenlerden dolayı sorunlar yaşanmıştır"dedim.Kurs öğreticisine soru soranlar arasında taşların hareketlerini yeni öğrenenler vardır.
Benim uzun deneyimlerime dayanarak anlatacağım çok olay vardır.Öğretmenlerin ücretinin azlığı da bir ayrı konudur.Bu kutunun dışında konuşmak uygundur!
Bu kadar uzun ve ayrıntılı yazabilmemim nedeni yaşadığım deneyimlerdir.Ben 1997-2000 döneminde 4 Temel çalıştırıcı kursunun planlamasını ve koordinatörlüğünü yaptım.Bu kurslardan üçü çok başarılı olmuştur.Çünkü her kursta deneyim kazandık.Kimi görevlendirmemiz gerektiğini anladık.Bu kurslar sonrasında internet ortamında şöyle bir eleştiri yapıldı: *Geçerken alma kuralını bilmeyen temel çalıştırıcılar var!*Hemen yanıtladım.Benim planlamasını yaptığım kurslarda kursun ilk gününde geçerken alma(en passant)anlatılmış ve İlkokula yeni başlayan çocukların taşların hareketlerini hemen öğrendiği oysa geçerken almayı öğrenmenin biraz zaman aldığı vurgulanmıştır.Sözü uzatırsam bu yazı bitmez.Yıllar sonra Kader beni bir temel çalıştırıcı kursunda planlamacı yönetici olarak değil yeni bir kursiyer olarak kursa katılma durumunda bıraktı.35 kişilik sınıfda ben vardım ve 34 öğretmen vardı.Benim orada ne işim vardı?Bu konu bu yazının amacı dışında kalmaktadır.Ancak bir başka olaya tanık oldum.Kursda bize Satrancın ilk bilgilerini veren Ankara kökenli genç arkadaşım işini çok iyi yapıyordu.Konuları öğretmenlerin çok iyi anlayacağı şekilde anlatıyordu.Kursun bir yerinde bazı öğretmenler kendisine şu soruyu sordular: "Sizi kurs öğretmeni yaptıklarına göre satrançdaki seviyeniz nedir?"İşte dersleri sessizce izlediğim halde bu anda söze karıştım: "Burada kurs öğretmeni olmak için Uluslararası Büyükusta olmaya gerek yoktur.Hatta böyle olduğu zaman kursun amacına ulaşmadığına tanık olduk.Burada verilen bilgiler basit bilgilerdir.Bu bilgileri Türkçesi ve Satranç bilgisi yeterli olan bir kimsenin vermesi uygundur.Yabancı hoca ile dahi çeviri sorunundan ve diğer nedenlerden dolayı sorunlar yaşanmıştır"dedim.Kurs öğreticisine soru soranlar arasında taşların hareketlerini yeni öğrenenler vardır.
Benim uzun deneyimlerime dayanarak anlatacağım çok olay vardır.Öğretmenlerin ücretinin azlığı da bir ayrı konudur.Bu kutunun dışında konuşmak uygundur!
Ateş Ülker