25-08-2012, 23:20
@Platon
Zırva tevil götürmez diye güzel bir sözümüz var. TSF'nin yaptığı bu zırvalığı tevil etme çabalarınız gözlerimi yaşartıyor ancak sonuçta 2450 ratingli bir IM yerine 1900 ratingli birilerinin takıma alındığı sabit olduğu için bu tevil çabalarınızın satranççılar için pek bir anlam ifade edeceğini düşünmüyorum.
Öncelikle yazdığınız 1. madde şöyleydi.
(1) Bu oyuncu 1 sene önce 2600'müş ama ne olduysa sürekli 2000 performans göstererek 2400 ratinge düşmüş ve bana takıma girme garantisi verin, benim onlardan ratingim yüksek diyor.
Bunu Suat Soylu'nun IM'liğine bağlamanızı şahane bir kıvırma olarak gördüğümü bilmenizi isterim. Ünvanın şaibeli olduğuna şüphe yok yalnız nasıl bir kampta 2410'luk bir IM ile normlarını tamamlamış 2390'lık bir FM'nin gücünü ayırt edeceklermiş, bu konuda da merakımı giderirsiniz umarım. Böyle keskin bir kuvvet belirleme yöntemini kendimize saklamamız haksızlık olur bundan FIDE aracılığıyla bütün dünya satrancının yararlanmasını sağlamalıyız.
2. madde de şöyle demekteydiniz.
(2) Oyuncunun depresyonda olduğu, abartalım delirdiğine dair veya daha da abartalım ölümcül bir hastalığa yakalandığına dair dedikodular var.
Bu maddeye dair örneğinizde kimi kastettiğinizi maalesef bilemiyorum. Fakat kamp müessesi burada da bir gereklilik ya da zorunluluk değildir. Başta check-up olmak üzere çeşitli sağlık taramalarından geçirerek kimin neyinin olup olmadığı öğrenilebilir.
Kriterlere gelince bunlar eşit derecedeki oyuncular arasında bir seçim yapılacağı zaman anlamlıdır ancak. Seçim kriterleri örneğin 2300'lük bir WGM'nin, Atalık'ın önüne geçmesini açıklayabilir, ancak hiç bir kriter 1900'lük birilerinin kendisinin önüne geçmesini sağlayamaz. Ben körleme atar diyorum, siz kriter efendim diyorsunuz. Bunlar gayriciddi yaklaşımlardır.
Uyum konusuna gelince. Müthiş bir uyum yakalasa bile şu andaki takımın, benim önerdiğim takımdan yüksek puanda turnuvayı bitirmesi satranç ratinglerinin ne anlama geldiğini bilen her satranççı anlayabileceği üzere mümkün değildir. Uyum üzerine istediğiniz kadar madde yazabilirsiniz fakat bunlardan hiçbiri 1900'lük oyuncuların 2400'lük bir performans göstermesini sağlamayacaktır.
Bir de hepimiz bunların Atalık'ların TSF ile olan sorunlarıyla ve bilhassa GM Atalık'ın TSF'yi Sn. Erşan Gökerman'ın deyimiyle yüklü bir tazminata mahkum ettirmesiyle (Bu arada IM Atalık da röportajında kendisinin TSF ile olan davasında da sona yaklaşıldığında bahsediyor. Belki bir tazminat ta oradan kazanacak Atalık ailesi) ile ilgili olduğunu biliyorken kamp, kriter gibi saçma bahanelerin öne sürülmesi ayrıca komiktir. En başta yazdığım üzere zırva tevil götürmez.
Zırva tevil götürmez diye güzel bir sözümüz var. TSF'nin yaptığı bu zırvalığı tevil etme çabalarınız gözlerimi yaşartıyor ancak sonuçta 2450 ratingli bir IM yerine 1900 ratingli birilerinin takıma alındığı sabit olduğu için bu tevil çabalarınızın satranççılar için pek bir anlam ifade edeceğini düşünmüyorum.
Öncelikle yazdığınız 1. madde şöyleydi.
(1) Bu oyuncu 1 sene önce 2600'müş ama ne olduysa sürekli 2000 performans göstererek 2400 ratinge düşmüş ve bana takıma girme garantisi verin, benim onlardan ratingim yüksek diyor.
Bunu Suat Soylu'nun IM'liğine bağlamanızı şahane bir kıvırma olarak gördüğümü bilmenizi isterim. Ünvanın şaibeli olduğuna şüphe yok yalnız nasıl bir kampta 2410'luk bir IM ile normlarını tamamlamış 2390'lık bir FM'nin gücünü ayırt edeceklermiş, bu konuda da merakımı giderirsiniz umarım. Böyle keskin bir kuvvet belirleme yöntemini kendimize saklamamız haksızlık olur bundan FIDE aracılığıyla bütün dünya satrancının yararlanmasını sağlamalıyız.
2. madde de şöyle demekteydiniz.
(2) Oyuncunun depresyonda olduğu, abartalım delirdiğine dair veya daha da abartalım ölümcül bir hastalığa yakalandığına dair dedikodular var.
Bu maddeye dair örneğinizde kimi kastettiğinizi maalesef bilemiyorum. Fakat kamp müessesi burada da bir gereklilik ya da zorunluluk değildir. Başta check-up olmak üzere çeşitli sağlık taramalarından geçirerek kimin neyinin olup olmadığı öğrenilebilir.
Kriterlere gelince bunlar eşit derecedeki oyuncular arasında bir seçim yapılacağı zaman anlamlıdır ancak. Seçim kriterleri örneğin 2300'lük bir WGM'nin, Atalık'ın önüne geçmesini açıklayabilir, ancak hiç bir kriter 1900'lük birilerinin kendisinin önüne geçmesini sağlayamaz. Ben körleme atar diyorum, siz kriter efendim diyorsunuz. Bunlar gayriciddi yaklaşımlardır.
Uyum konusuna gelince. Müthiş bir uyum yakalasa bile şu andaki takımın, benim önerdiğim takımdan yüksek puanda turnuvayı bitirmesi satranç ratinglerinin ne anlama geldiğini bilen her satranççı anlayabileceği üzere mümkün değildir. Uyum üzerine istediğiniz kadar madde yazabilirsiniz fakat bunlardan hiçbiri 1900'lük oyuncuların 2400'lük bir performans göstermesini sağlamayacaktır.
Bir de hepimiz bunların Atalık'ların TSF ile olan sorunlarıyla ve bilhassa GM Atalık'ın TSF'yi Sn. Erşan Gökerman'ın deyimiyle yüklü bir tazminata mahkum ettirmesiyle (Bu arada IM Atalık da röportajında kendisinin TSF ile olan davasında da sona yaklaşıldığında bahsediyor. Belki bir tazminat ta oradan kazanacak Atalık ailesi) ile ilgili olduğunu biliyorken kamp, kriter gibi saçma bahanelerin öne sürülmesi ayrıca komiktir. En başta yazdığım üzere zırva tevil götürmez.