28-08-2012, 15:16
Sadece bu olay bile, Atalık çiftiyle mevcut yönetim arasındaki bağların tamamen koptuğunun son derece açık bir göstergesidir.
Bayanlarda Ekaterina Hanım, erkeklerde de Suat Bey sportif olarak birinci masa gücündedir. Bu bariz gerçek üzerinde sanırım herkes hemfikirdir.
Ne var ki federasyon yönetimi tarafından yapılan hatalar karşılıksız bırakılmamıştır. Federasyonun bariz haksızlıkları, Sayın Atalık'ın konu dışı ve sert tepkisiyle karşılanmış, oyunculara haksız ve son derece kırıcı ithamlarda bulunmuştur. Oyunculara yönelttiği yıkıcı eleştiriler, kendisini mağdur konumundan çıkarmıştır. Her kriz zamanında "Oynamam." diyerek tehditkar bir tutum takınması, Atalık için iyi şeylerle sonuçlanmamıştır.
Son yaşanan olaya dönersek, yine karşılıklı hataların yapıldığını görürüz.
1) Suat Atalık'ın yurt dışındaki turnuvalarda bile oynaması yasaklanırken Ekaterina Atalık'ın milli takıma davet edilmesi ilginçtir.
2) Ekaterina Hanım'ın milli takım kampına davete cevap olarak "Oynayacak mıyım?" diye sorması bir başka ilginçliktir.
3) Bu soruya federasyonun "İster oynatırım, ister oynatmam!" diye cevap vermesi ilginçlikler serisinin devamıdır.
4) Suat Atalık'ın paranoyakça bir şekilde Ekaterina Hanım'ı engellemesi ve "Orada seni hırsızlıkla suçlarlar." gibi bir sebep göstermesi, ilginçliğin zirvesidir.
Taraflardan birini tamamen haklı ya da haksız göremiyorum. Yanlış üstüne yanlış yapılmış.
Tüm bu olanlara rağmen gelecekten ümitliyim. Sayın Gülkız Tulay'ın başkanlığında yeni bir dönemin başlayacağına ve tatsızlıkların giderileceğine yürekten inanıyorum.
Bayanlarda Ekaterina Hanım, erkeklerde de Suat Bey sportif olarak birinci masa gücündedir. Bu bariz gerçek üzerinde sanırım herkes hemfikirdir.
Ne var ki federasyon yönetimi tarafından yapılan hatalar karşılıksız bırakılmamıştır. Federasyonun bariz haksızlıkları, Sayın Atalık'ın konu dışı ve sert tepkisiyle karşılanmış, oyunculara haksız ve son derece kırıcı ithamlarda bulunmuştur. Oyunculara yönelttiği yıkıcı eleştiriler, kendisini mağdur konumundan çıkarmıştır. Her kriz zamanında "Oynamam." diyerek tehditkar bir tutum takınması, Atalık için iyi şeylerle sonuçlanmamıştır.
Son yaşanan olaya dönersek, yine karşılıklı hataların yapıldığını görürüz.
1) Suat Atalık'ın yurt dışındaki turnuvalarda bile oynaması yasaklanırken Ekaterina Atalık'ın milli takıma davet edilmesi ilginçtir.
2) Ekaterina Hanım'ın milli takım kampına davete cevap olarak "Oynayacak mıyım?" diye sorması bir başka ilginçliktir.
3) Bu soruya federasyonun "İster oynatırım, ister oynatmam!" diye cevap vermesi ilginçlikler serisinin devamıdır.
4) Suat Atalık'ın paranoyakça bir şekilde Ekaterina Hanım'ı engellemesi ve "Orada seni hırsızlıkla suçlarlar." gibi bir sebep göstermesi, ilginçliğin zirvesidir.
Taraflardan birini tamamen haklı ya da haksız göremiyorum. Yanlış üstüne yanlış yapılmış.
Tüm bu olanlara rağmen gelecekten ümitliyim. Sayın Gülkız Tulay'ın başkanlığında yeni bir dönemin başlayacağına ve tatsızlıkların giderileceğine yürekten inanıyorum.