03-09-2012, 15:42
Bir yarışma devam ederken o yarışma bitene kadar sporcular hakkında yorum yapılmamasını tercih ediyorum.Ancak bu bölümdeki konu birkaç kişinin katılımı ile renklendiğinden ben de şu görüşleri vurgulamak istedim:
Takım maçlarında takım kaptanı veya oyuncu beraberlik imkanı olduğu halde oyuna devam etmek isteyebilir.Bu karar doğru da olabilir,yanlış da olabilir.Oyuncu hafif üstün olduğunu da düşünmüş olabilir.Turnuva satrançcısı olmak birçok özellik isteyen bir daldır.Satrancın diğer dallarından(Hızlı satranç,Yıldırım,yazışmalı) farklıdır.Çoğu zaman psikolojik etkenler de sporcunun kararını etki altında bırakmaktadır.
Tek bir olaya ve tek bir sporcunun tek bir oyununa takılmamızın hiçbir yararı yoktur.
Bu olay ile ilgili olmamakla birlikte bir görüşümü daha burada tekrarlamak istiyorum.A Milli takım sporcularının yabancı antrenör nezdinde hazırlanmalarına kimsenin itirazı yoktur.Ancak yarışma sırasında Takım kaptanının yerli ustalardan seçilmesi de mümkündür.Başka bir deyişle antrenör ve kaptan farklı kişiler olabilir.Ne yazık ki Satranç toplumu bugüne kadar seçimlerin ve tercihlerin nasıl olması gerektiği hakkında çok az görüş bildirmiş ve bazı kuralların kalıcı olmasına yardımcı olamamıştır.
Gelecekde bizi bekleyen bir mesele daha vardır.Bu mesele de satranç sporcusunun saygınlığının ve özlük haklarının korunması ile ilgilidir.Saygıyı sadece ünvanı veya makamı olanlara göstermek,hızlı gelişmek ve başarılı olmak için, yeterli değildir.Ünvanına veya Elo puanına bakılmaksızın yerli sporcuların saygınlığını zedeleyecek,prestijini kıracak hareketlerden kaçınmak gereklidir.Yerli sporcuların özlük hakları da korunmalıdır.Bunu sağlamak ancak Satranç toplumu içinde belli ilkeler ve görüşler üzerinde birleşme ve dayanışma olması halinde mümkündür.Bu forumda seçilen konular,dikkatimizi genelde zirvedeki oyuncuların yaşadığı olaylara çevirdiğimizi göstermektedir.Sadece tepedeki ağaçlara değil ormanın bütününe bakmak gereklidir.
Takım maçlarında takım kaptanı veya oyuncu beraberlik imkanı olduğu halde oyuna devam etmek isteyebilir.Bu karar doğru da olabilir,yanlış da olabilir.Oyuncu hafif üstün olduğunu da düşünmüş olabilir.Turnuva satrançcısı olmak birçok özellik isteyen bir daldır.Satrancın diğer dallarından(Hızlı satranç,Yıldırım,yazışmalı) farklıdır.Çoğu zaman psikolojik etkenler de sporcunun kararını etki altında bırakmaktadır.
Tek bir olaya ve tek bir sporcunun tek bir oyununa takılmamızın hiçbir yararı yoktur.
Bu olay ile ilgili olmamakla birlikte bir görüşümü daha burada tekrarlamak istiyorum.A Milli takım sporcularının yabancı antrenör nezdinde hazırlanmalarına kimsenin itirazı yoktur.Ancak yarışma sırasında Takım kaptanının yerli ustalardan seçilmesi de mümkündür.Başka bir deyişle antrenör ve kaptan farklı kişiler olabilir.Ne yazık ki Satranç toplumu bugüne kadar seçimlerin ve tercihlerin nasıl olması gerektiği hakkında çok az görüş bildirmiş ve bazı kuralların kalıcı olmasına yardımcı olamamıştır.
Gelecekde bizi bekleyen bir mesele daha vardır.Bu mesele de satranç sporcusunun saygınlığının ve özlük haklarının korunması ile ilgilidir.Saygıyı sadece ünvanı veya makamı olanlara göstermek,hızlı gelişmek ve başarılı olmak için, yeterli değildir.Ünvanına veya Elo puanına bakılmaksızın yerli sporcuların saygınlığını zedeleyecek,prestijini kıracak hareketlerden kaçınmak gereklidir.Yerli sporcuların özlük hakları da korunmalıdır.Bunu sağlamak ancak Satranç toplumu içinde belli ilkeler ve görüşler üzerinde birleşme ve dayanışma olması halinde mümkündür.Bu forumda seçilen konular,dikkatimizi genelde zirvedeki oyuncuların yaşadığı olaylara çevirdiğimizi göstermektedir.Sadece tepedeki ağaçlara değil ormanın bütününe bakmak gereklidir.
Ateş Ülker