07-09-2012, 10:38
Öyle anlıyorum ki siz sporcuların başarısızlıkları nedeniyle Federasyonu eleştiriyorsunuz.Sonuçların daha iyi olmasını istiyorsunuz!Ama bunun için reçete yazmanız gerekir.Öncelikle yakın tarihimizi inceleyip mevcut Yönetimi kimlerin seçtiğini hatırlamanızı rica ederim.Bunların arasında bugün Federasyonu eleştirenler bile vardır!Ben Türk Satrancının 1967-2012 dönemindeki bütün önemli gelişme ve olayları çok iyi biliyorum.Öncelikle sukunetimizi koruyalım!Bu forumda veya başka bir ortamda özellikle sporcuları duruşmalardan vareste tutalım!11 Eylülden itibaren "Daha iyisini nasıl yapabiliriz?"konusunu tartışalım!Satrancda gelişmiş ülkelerle aramızda önemli mesafeler vardır.Bu mesafeler geçici çözümlerle kapanamamaktadır.Daha iyisini yapmanın birinci koşulu çalışmaktır.İkinci koşulu Toplumun benimseyeceği,çoğunluğun destekleyeceği yönetmelik ve yöntemlerin kabul edilmesidir.Siz bu Toplumun bir bireyi olarak yıllarca susmuşsanız,etli sütlüye hiç karışmamışsanız,bugün burada sporcularımızı eleştirmenizin hiçbir yararı yoktur.Bu eleştirilerin Federasyon yönetimine oy kaybettireceğini de sanmayın!Sadece sizi klavye kahramanı ilan ederler!
Ben daha iyisini yapmak için yıllardır bazı reçeteler yazıyorum.Fazla dinleyen olmadığı gibi bir de ben konuşurken parazit sesler çıkaranlar oluyor.Yazdığım reçetelerde kimsenin canını acıtacak bir ilaç yoktur.Yeni ufuklara açılmalıyız!Sizi merakda bırakmamak için 1997 den beri öne sürdüğüm reçetelere 2 örnek verebilirim: 1.Piramidin zirvenin altında kalan bölümlerindeki ve orta bölümlerindeki çimenleri hafifçe sulamak;2.Yabancı dinamiklerin yönettiği çalışma birimlerinin çalışmalarına aynen devam etmesi ile birlikte sadece yerli dinamiklerden oluşan ayrı birimler kurarak bir rekabet ortamı oluşturmak ve kısa vadedeki sonuçları kıyaslamak(bunun ancak 2 senelik bir süre sonunda kıyaslanabilineceğini düşünüyorum)
Ben daha iyisini yapmak için yıllardır bazı reçeteler yazıyorum.Fazla dinleyen olmadığı gibi bir de ben konuşurken parazit sesler çıkaranlar oluyor.Yazdığım reçetelerde kimsenin canını acıtacak bir ilaç yoktur.Yeni ufuklara açılmalıyız!Sizi merakda bırakmamak için 1997 den beri öne sürdüğüm reçetelere 2 örnek verebilirim: 1.Piramidin zirvenin altında kalan bölümlerindeki ve orta bölümlerindeki çimenleri hafifçe sulamak;2.Yabancı dinamiklerin yönettiği çalışma birimlerinin çalışmalarına aynen devam etmesi ile birlikte sadece yerli dinamiklerden oluşan ayrı birimler kurarak bir rekabet ortamı oluşturmak ve kısa vadedeki sonuçları kıyaslamak(bunun ancak 2 senelik bir süre sonunda kıyaslanabilineceğini düşünüyorum)
Ateş Ülker