12-09-2012, 17:48
İşte analitik düşünebilme becerisi budur.
Sapla samanı karıştırmadan, her konuyu çorbaya çevirmeden inceleyebilmek, herkeste bulunmayan önemli bir beceridir.
İbrahim Ethem Ay'ı tebrik ediyorum.
Kendisinin isabetle ayırdığı maddeler hakkında görüşlerimi belirtmek istiyorum:
1) Bu maddede sanırım başarı sağlandı. 12 yıl arayla olimpiyat oyunlarına evsahipliği yapmış olmamız organizasyon konusunda iyi icraatler gerçekleştirildiğinin göstergesidir. Gazeteci Evgeny Surov'un içeri alınmaması olimpiyatın tek vukuatıydı, ama önemli ve prestij kaybına neden olan bir vukuattı. Bunun dışında konaklama, turnuva alanı, malzeme standardı vs. konularda şikayet olmadığını gördük. Canlı yayın ekibinin ilk günlerdeki bocalaması, neyse ki çabuk telafi edildi.
2) Tanıtım doğal bir şekilde yapılmıştır. Satranç takımları çok zengin bireylerden oluşmadığından dolayı bu organizasyonun turizm hasılatına fazlaca birşey eklemesini beklemek sanırım hayalcilik olur. Açılış ve kapanışlarda bulunmadığımdan dolayı izleme şansım olmadı, tahminimce ülkemizi tanıtıcı slaytlar, gösteriler hazırlanmıştır.
3) Bu maddede başarılı olduğumuzu hiçkimse iddia edemez. Basının ilgisizliği, artık maalesef hepimizce kanıksanan bir gerçek. Adamları yakalarından tutup turnuva alanına getirmek olmaz herhalde. Ancak yine de daha iyi hamleler yapılabilirdi. Futbol dışındaki sporlara satırlarını ayırabilecek spor servisi müdürleri veya yazarları hedeflenseydi çok daha fazla bir medya ilgisi ile karşılaşabilirdik.
4) Bu madde yine başarısız olduğumuz alanlardan biridir. Sponsorların ilgisini çekebilecek tanıtımlar yapıldığını sanmıyorum. Yarın ligde yeni bir şirket takımı görelim demiyorum ama, en azından organizasyon düzenleme konusunda sponsorlar daha iyi teşvik edilebilir. Basın kuruluşlarının adreslerine basın bülteni göndermekle olmaz bu işler. "İçeri" girmeniz gerekir.
5) Son sırada yer alan bu madde, olimpiyatların en önemli özelliğinden bahsediyor: genç nesillere aktarım. Burada daha iyi işler yapılabilirdi, ama maalesef yine ıska. Milli Eğitimle işbirliği yapılarak geçen yıl satranç dersi almış öğrencilerin, satranç egzersizi vermiş öğretmenler eşliğinde turnuvaya günübirlik ziyaretleri sağlanabilirdi. Bir saatliğine bile olsa çocuklar o büyüleyici ortamı yaşarlardı. Bu sayede her 10 öğrenciden biri gaza gelse ve ertesi gün satranç çalışmaya başlasa, bu çok çok iyi bir kazanım olurdu. İyi bir hamle, daha iyi bir hamleyle süslenmiş olurdu. Maalesef bu konu da ıskalanmıştır.
Olumlu, yapıcı eleştirinin gücüne her zaman inanmışımdır. Umarım bu satırlarda yer alan eleştirilere değil, önerilere daha fazla dikkat edilir.
Sapla samanı karıştırmadan, her konuyu çorbaya çevirmeden inceleyebilmek, herkeste bulunmayan önemli bir beceridir.
İbrahim Ethem Ay'ı tebrik ediyorum.
Kendisinin isabetle ayırdığı maddeler hakkında görüşlerimi belirtmek istiyorum:
1) Bu maddede sanırım başarı sağlandı. 12 yıl arayla olimpiyat oyunlarına evsahipliği yapmış olmamız organizasyon konusunda iyi icraatler gerçekleştirildiğinin göstergesidir. Gazeteci Evgeny Surov'un içeri alınmaması olimpiyatın tek vukuatıydı, ama önemli ve prestij kaybına neden olan bir vukuattı. Bunun dışında konaklama, turnuva alanı, malzeme standardı vs. konularda şikayet olmadığını gördük. Canlı yayın ekibinin ilk günlerdeki bocalaması, neyse ki çabuk telafi edildi.
2) Tanıtım doğal bir şekilde yapılmıştır. Satranç takımları çok zengin bireylerden oluşmadığından dolayı bu organizasyonun turizm hasılatına fazlaca birşey eklemesini beklemek sanırım hayalcilik olur. Açılış ve kapanışlarda bulunmadığımdan dolayı izleme şansım olmadı, tahminimce ülkemizi tanıtıcı slaytlar, gösteriler hazırlanmıştır.
3) Bu maddede başarılı olduğumuzu hiçkimse iddia edemez. Basının ilgisizliği, artık maalesef hepimizce kanıksanan bir gerçek. Adamları yakalarından tutup turnuva alanına getirmek olmaz herhalde. Ancak yine de daha iyi hamleler yapılabilirdi. Futbol dışındaki sporlara satırlarını ayırabilecek spor servisi müdürleri veya yazarları hedeflenseydi çok daha fazla bir medya ilgisi ile karşılaşabilirdik.
4) Bu madde yine başarısız olduğumuz alanlardan biridir. Sponsorların ilgisini çekebilecek tanıtımlar yapıldığını sanmıyorum. Yarın ligde yeni bir şirket takımı görelim demiyorum ama, en azından organizasyon düzenleme konusunda sponsorlar daha iyi teşvik edilebilir. Basın kuruluşlarının adreslerine basın bülteni göndermekle olmaz bu işler. "İçeri" girmeniz gerekir.
5) Son sırada yer alan bu madde, olimpiyatların en önemli özelliğinden bahsediyor: genç nesillere aktarım. Burada daha iyi işler yapılabilirdi, ama maalesef yine ıska. Milli Eğitimle işbirliği yapılarak geçen yıl satranç dersi almış öğrencilerin, satranç egzersizi vermiş öğretmenler eşliğinde turnuvaya günübirlik ziyaretleri sağlanabilirdi. Bir saatliğine bile olsa çocuklar o büyüleyici ortamı yaşarlardı. Bu sayede her 10 öğrenciden biri gaza gelse ve ertesi gün satranç çalışmaya başlasa, bu çok çok iyi bir kazanım olurdu. İyi bir hamle, daha iyi bir hamleyle süslenmiş olurdu. Maalesef bu konu da ıskalanmıştır.
Olumlu, yapıcı eleştirinin gücüne her zaman inanmışımdır. Umarım bu satırlarda yer alan eleştirilere değil, önerilere daha fazla dikkat edilir.