13-09-2012, 09:52
Selamlar herkese. Yazıyı okuyunca hafızamdaki şu görüntü canlandı. Halter şampiyonalarında; sporcu kaldırışı yaparken, kenarda heyecanını sporculardan daha fazla yansıtan antrenörler meşhurdur. Seyrettiğim bir halter şampiyonasında, gördüğüm tüm ülkelerin kenarda bekleyen görevlileri eşofman giymişken Türk sporcunun yanındakiler pantolon-gömlek giyiyorlardı. Bir kısmı kravat da takmıştı. Yıllar önce seyrettiğim bu görüntü zihnime böylece yerleşti.
Ermenistan ile Türkiye'yi satranç alanında karşılaştırmak pek mümkün görünmüyor bence. Ermenistan'a 2 kere gitmiş ve orasıyla satranç ilişkileri devam eden biri olarak birkaç gözlemimi söylemek isterim.
Türkiye'de satranca "santranç" diyenlere lisans çıkarılsa eminim ki bu alanda kırılamayacak bir rekora sahip oluruz. Ermenistan'da satranç hayatın bir parçası; sokaklarda, parklarda, pazarlarda satranç oynayan insanları görmek çok doğaldır. Çoğu kişi, turnuvalarda rahatça oynayabilecek düzeyde satranç bilir. Cumhurbaşkanı Sargsyan'ın da 2000 rating düzeyinde oynadığını söylemişti onu tanıyan biri.
Orada Tigran Petrosian gibi tüm toplum tarafından kahraman kabul edilen bir insan var. Şu anda sporcularla ve yöneticilerle yapılan tüm röportajlarda mutlaka onun ismi geçiyor, saygıyla. Bizim de böyle bir isme ihtiyacımız var. Şu anda Aronian, bu görevi üzerine almış durumda. Ermenistan'da bir markette gördüğüm "magazin" dergisinin kapağında da Aronian'ın resmi vardı. Popüler olan da değerli olan da o!!
Ermenistan televizyonundan büyük kısmını canlı olarak, kalanını banttan seyrettim Ermenistan'daki görüntülerin. Sporculara duyulan saygı, ülke adını duyurdukları için hissedilen minnet tüm görüntülere hakimdi (bunun satranç alanında olması daha da önemli onlar için). Halk sokağa dökülmüş, ağlamaklı olanlar bile vardı. Sporculara, antrenöre, kafile başkanına ve ekibin doktoruna da değişik türlerde devlet nişanı verildi. Erşan abi'nin dediği gibi devletin en tepesindeki isim aynı zamanda Satranç Federasyonu Başkanı.
Büyük turnuvalar zamanında her gün ana haber bültenlerinde uzun uzun bilgi veriyorlar. Normal zamanlarda ise haftada bir gün benim bildiğim kadarıyla en az 35 yıldır devam eden bir televizyon programı var. Satranç okulları, Akademi'si, Üniversitesi var. Oyuncular yetişmeye devam etmekte. Bu ülkenin nüfusu 3,5 milyon (35 değil) civarında.
Oy kulanamama durumunu yazınızdan öğrendim. Kesinlikle kabul edilemez bir durum. Onunla ilgili genelgeyi okumak isterim, nerede bulabileceğimi yazarsanız sevinirim.
Saygılarımla.
Sarven Çakmak
Ermenistan ile Türkiye'yi satranç alanında karşılaştırmak pek mümkün görünmüyor bence. Ermenistan'a 2 kere gitmiş ve orasıyla satranç ilişkileri devam eden biri olarak birkaç gözlemimi söylemek isterim.
Türkiye'de satranca "santranç" diyenlere lisans çıkarılsa eminim ki bu alanda kırılamayacak bir rekora sahip oluruz. Ermenistan'da satranç hayatın bir parçası; sokaklarda, parklarda, pazarlarda satranç oynayan insanları görmek çok doğaldır. Çoğu kişi, turnuvalarda rahatça oynayabilecek düzeyde satranç bilir. Cumhurbaşkanı Sargsyan'ın da 2000 rating düzeyinde oynadığını söylemişti onu tanıyan biri.
Orada Tigran Petrosian gibi tüm toplum tarafından kahraman kabul edilen bir insan var. Şu anda sporcularla ve yöneticilerle yapılan tüm röportajlarda mutlaka onun ismi geçiyor, saygıyla. Bizim de böyle bir isme ihtiyacımız var. Şu anda Aronian, bu görevi üzerine almış durumda. Ermenistan'da bir markette gördüğüm "magazin" dergisinin kapağında da Aronian'ın resmi vardı. Popüler olan da değerli olan da o!!
Ermenistan televizyonundan büyük kısmını canlı olarak, kalanını banttan seyrettim Ermenistan'daki görüntülerin. Sporculara duyulan saygı, ülke adını duyurdukları için hissedilen minnet tüm görüntülere hakimdi (bunun satranç alanında olması daha da önemli onlar için). Halk sokağa dökülmüş, ağlamaklı olanlar bile vardı. Sporculara, antrenöre, kafile başkanına ve ekibin doktoruna da değişik türlerde devlet nişanı verildi. Erşan abi'nin dediği gibi devletin en tepesindeki isim aynı zamanda Satranç Federasyonu Başkanı.
Büyük turnuvalar zamanında her gün ana haber bültenlerinde uzun uzun bilgi veriyorlar. Normal zamanlarda ise haftada bir gün benim bildiğim kadarıyla en az 35 yıldır devam eden bir televizyon programı var. Satranç okulları, Akademi'si, Üniversitesi var. Oyuncular yetişmeye devam etmekte. Bu ülkenin nüfusu 3,5 milyon (35 değil) civarında.
Oy kulanamama durumunu yazınızdan öğrendim. Kesinlikle kabul edilemez bir durum. Onunla ilgili genelgeyi okumak isterim, nerede bulabileceğimi yazarsanız sevinirim.
Saygılarımla.
Sarven Çakmak